DÜNYA - 23 Mart 2018 Cuma 13:33

Pekin Büyükelçisi Önen: 'Çin ile ilişkilerde sadece bugünü değil, geleceği de düşünmeliyiz'

A
A
A
Pekin Büyükelçisi Önen: 'Çin ile ilişkilerde sadece bugünü değil, geleceği de düşünmeliyiz'

Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Türkiye’nin Çin ile ilişkilerini geliştirirken bugününü değil, 10 yıl sonrasını ve daha sonraki yılları düşünerek hareket etmesi gerektiğini söyledi.

Büyükelçi Önen, İHA’ya verdiği özel röportajda, Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler, Çin’de 2018 Türkiye Turizm Yılı ve Çin’in Türk iş adamlarına yönelik vize politikalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye ile Çin arasındaki ikili ilişkilerin son dönemde giderek hız kazandığını belirten Büyükelçi Önen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in son iki yılda dört kez bir araya geldiğini, bunun iki liderin ilişkilere ne kadar önem verdiklerinin açık bir göstergesi olduğunu söyledi. Önen, son dönemde karşılıklı üst düzey ziyaretlerin de arttığını ifade etti. 

“Ne doğu batının, ne de batı doğunun alternatifi” 

1 Aralık 2017’de görevine başlayan Abdülkadir Emin Önen, Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği’nde yaptığı açıklamada, Çin’in son dönem Türk dış politikasındaki konumunu da değerlendirdi. Şu an dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in, önümüzdeki 10 yılda birinciliğe yükseleceğinin öngörüldüğüne dikkat çeken Büyükelçi Önen, “Ekonomi ve siyaset, doğudan batıya doğru kaymakta. Hem nüfus anlamında hem de ekonomik göstergeler bunu bize göstermekte. Bu anlamda, bizim zaten Çin’i ya da Asya’yı ihmal etmemiz söz konusu değil. Türkiye, bulunduğu konum itibarıyla çok stratejik bir alanda ve bu alandan dünyaya bakış açısı 360 derece. O yüzden ne batı doğunun alternatifi, ne de doğu batıya alternatif. Biz hepsini değerlendirmek zorundayız ve Çin de bu konuda en önemli ülkelerden bir tanesi” diye konuştu. 

Türkiye’nin Çin ile ilişkilerinde uzun vadeli planlar yapmasının önemine işaret eden Önen, “Türkiye, Çin ile alakalı münasebetlerini geliştirirken, bugününü değil, 10 yıl sonrasını, belki daha sonraki yılları düşünerek hareket etmeli. Çünkü ekonomisi çok büyük bir hızla büyümekte ve bu büyüyen ekonomi sadece hızlı büyümekle değil, aynı zamanda Ar-Ge faaliyetlerinde de çok önemli mesafeler kat etmekte” dedi.

“İpek Yolu Türkiyesiz düşünülemez” 

Büyükelçi Önen, Çin’in ‘Kuşak ve Yol’ adıyla anılan İpek Yolu’nu canlandırma projesine Türkiye’nin de çok önem verdiğini belirterek, “İpek Yolu Türkiyesiz düşünülemez” dedi. Önen, Türkiye’nin Orta Koridor projesinin, Çin’e Avrupa’ya bağlanmada mesafe ve süre açısından avantajlar sunduğunu, bunun yanı sıra, Türkiye üzerinden geçen hatların iklim bakımından da kuzey güzergahlarına kıyasla üstünlüğe sahip olduğunu dile getirdi. Önen, bu konuda şunları söyledi: 

“Tren vagonları buradan dolu olarak gidecek ve artık dolu olarak dönecek. Çin de bunu istiyor. Trenin boş dönmesi zaten bir maliyet, bu maliyetin de üstesinden gelmek istiyor. Aynı zamanda iç piyasasına kendi üretiminin dışında diğer ülkelerden ithal etmek istediği ürünler var.”

Önen’den Türk yatırımcılara çağrı 

2017 yılı dış ticaret verilerine göre Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin 26 milyar doları geçtiğini, ancak Türkiye’nin Çin karşısında yaklaşık 20 milyar dolarlık ticaret açığı verdiğini dile getiren Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Çin’e ihracatı artırma yolları aradıklarını söyledi. Kasım 2018’de Çin’de düzenlenecek uluslararası ithalat fuarının büyük önem taşıdığını dile getiren Büyükelçi Önen, “Bütün yatırımcılarımıza, bütün iş adamlarımıza sesleniyoruz ve diyoruz ki, gelin Türkiye’de ne kadar ürünümüz varsa, ne kadar ihraç etmek istediğimiz unsurumuz varsa gelin bu ithalat fuarında yer alın. Çünkü Çin, 5 yılda dünyadan 10 trilyon dolarlık ithalat yapacağını açıkladı. Çin’in içinde ciddi bir pazar oluşmaya başladı. Çin’in ekonomisi daha büyüdü ve zenginleşti. Artık insanlar daha kaliteli ürün alma talebinde bulunuyor” dedi. 

Yatırımcıların Çin piyasasını çok iyi etüt etmeleri, pazarı iyi analiz etmeleri gerektiğini dile getiren Önen, “Buraya gelen yatırımcılara biraz şaka yollu şunu söylüyorum: Eğer buraya gelip 3-5 ayda zengin olacağınızı düşünüyorsanız hiç gelmeyin. Burası, lisanı öğrenilmesi gereken, ticari kültürü öğrenilmesi gereken, birazcık sabır gösterilmesi gereken bir coğrafya. Onları yaptığınız, gerekli şartları yerine getirdiğiniz zaman burada kazanmamanız gibi bir şey söz konusu değil. 2017 rakamlarına göre, Türkiye’ye yatırım yapan Çinli firmaların sayısı bine ulaştı. Bunlar, Huawei, ICBC, Bank Of China ve State Grid gibi Fortune 500 listesinde ilk 100’deki şirketler. Bu yatırımları çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

“2017’de 130 milyon Çinli yurt dışına seyahat yaptı” 

Türkiye, Çin’de 2018 yılı Türkiye Turizm Yılı kapsamında düzenlenen etkinliklerle ağırladığı Çinli turist sayısını artırmayı hedefliyor. Turizm Yılı için ocak ayında gayri resmi bir açılış yapıldığını, nisan ayında da Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla bir gala düzenleneceğini hatırlatan Önen, 2017’de 130 milyon Çinlinin yurt dışına seyahat ettiğini, Türkiye’nin bundan çok az bir pay aldığını belirtti. 

Türk Havayolları’nın Çin’e daha fazla sefer düzenlemesi için görüşmelerin sürdüğünü anlatan Önen, “Çinli turistlerin çok önemli bir özelliği de çok iyi para harcamaları, nitelikli turist sınıfındalar. Türkiye onlara çok önemli fırsat da sunuyor. Sadece Türkiye değil, bölgedeki diğer ülkelere de gitme imkanı sunuyor. Çünkü Çinli turistlerin en önemli hedeflerinden bir tanesi. Bu kadar mesafe geldiysek, başka ülkeleri de ziyaret edelim. Turizm acenteleri Türkiye’yi de dahil ederek paketler ayarlarlarsa daha fazla avantajlı olacaklardır” diye konuştu.

"Afrin Operasyonu turizmde kayba neden olmaz" 

Pekin Büyükelçisi Önen, Afrin Operasyonu’nun Türkiye’ye giden Çinli turist sayısına olası etkileriyle ilgili olarak ise “Operasyondan tüm muradımız, oradaki terör unsurlarını yok etmek, bu çok açık. Tabii tüm dünyada olduğu gibi Çin’de de bazı tezviratlar var bu konuda ama biz elimizden geldiği kadar ilk ağızdan bu bilgilendirmeyi yapıyoruz ve bu operasyonun Türk topraklarında olmadığını, Türkiye’nin içinde herhangi bir karışıklık olmadığını, turizmi etkileyecek, turizmi baltalayacak herhangi bir sıkıntının yaşanmadığını hem buradaki turizm acenteleriyle konuşuyoruz hem de internette fenomen haline gelmiş bazı meşhur insanları da kullanarak bunları ilk ağızdan anlatmaya çalışıyoruz” dedi. 

Operasyonla ilgili gerçek durumu ve bunun turizmle bir ilgisinin olmadığını her platformda anlatmaya çalıştıklarını belirten Büyükelçi Önen, Türkiye’nin turistik anlamda büyük bir kayıp yaşayacağını düşünmediğini ifade etti.

“Çin, bazı vize kolaylıkları başlattı” 

Bunun yanı sıra, Türkiye ile Çin arasında karşılıklı vize uygulamalarının tüm vatandaşları yakından ilgilendirdiğini belirten Büyükelçi Önen, Çin tarafının bu konuda bazı kolaylıkları başlattığını söyledi. Önen, 1 Ocak itibarıyla Çin’e gelecek Türk şirket temsilcileri için davet mektubu şartının kaldırıldığını ifade etti. Büyükelçilik olarak en büyük amaçlarının Çin’deki ‘Türk farkındalığını’ artırmak olduğunu belirten Abdülkadir Emin Önen, Çin’de TRT ofisi ve Yunus Emre Enstitüsü ile bir ticaret odası açmak istediklerine dikkat çekerek, “Bayrağımızı ne kadar dalgalandırabilirsek, o kadar önemli hizmetler yapabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
Büyükelçi Önen, önümüzdeki yıldan itibaren Çin’de okuyan burslu öğrenci sayısının artırılacağını belirterek, “Dili ve kültürü bilmeden, iki ülke arasındaki teması çoğaltamayız” diye konuştu. 

Öte yandan, Abdülkadir Emin Önen, Pekin Büyükelçiliği görevine atanmadan önce, Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığını, daha sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlığını yürütmüştü.  

Cenk Özkömür

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.