KÜLTÜR SANAT - 09 Mayıs 2017 Salı 12:13

Pembe Köşk’ün replikaları tuvallere aktarıldı

A
A
A
Pembe Köşk’ün replikaları tuvallere aktarıldı

İstanbul Aydın Üniversitesi mimari restorasyon öğrencileri, İsmet İnönü’nün ikamet ettiği Pembe Köşk’ün tavanında bulunan motiflerden yola çıkarak tuval üzerine bire bir yaptıkları replikaları Florya Halit Aydın Yerleşkesi’nde sergiledi.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu (ABMYO) Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Mimari Restorasyon Programı öğrencileri, Ankara’daki Pembe Köşk’ün motiflerinin replikalarını tuval üzerine aktardıkları çalışmaları içeren bir sergi açtı. İAÜ Florya Halit Aydın Yerleşkesi’nde 8 Mayıs’ta açılan sergide; ABMYO Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Mimari Restorasyon Programı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Sedes, öğretim görevlisi Bülent Bolkol ve Dr. Ragsana Hasanova eşliğinde ‘Pembe Köşk Müzesi Replikaları’, ‘Arnavutköy Yalıları Maketleri’, ‘Boğaz’daki İskele Bina Posterleri’ ve ‘Taşınır Eser Konservasyonu’nu içeren dört ayrı çalışma yer aldı.

Ankara’daki Pembe Köşk Müzesi’nin bilardo salonunda bulunan kalem işi tavan bezemelerinin replikalarını bire bir tuval üzerine akrilik boya ile çalıştıklarını belirten Mimari Restorasyon Programı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fatma Sedes, “Bölümümüz hocalarından Dr. Ragsana Hasanova, Pembe Köşk’ün restorasyonunda bilfiil görev yaptı. Öğrencilerimiz de Ragsana hocanın eşliğinde köşkün tavanında bulunan motiflerini tuval üzerine yaptı. Öğrencilerimizin motif bilgilerini yansıttıkları iyi bir çalışma oldu” dedi.

Kültürel değerlerimiz geleceğe taşınıyor

Gerek restorasyon ve konservasyon çalışmaları, gerek tuval üzerine replika çalışmaları, gerek bezeme çalışmaları, gerekse tarihi eser maket çalışmaları ile kültürel değerlerimizin geleceğe taşınmasına katkı yapacağını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Sedes, hem birinci sınıf, hem de ikinci sınıf öğrencilerinin gerçekleştirdikleri sergiyi tüm dönem boyunca alınan eğitimin bir yansıması olarak nitelendirdi. Mimari restorasyon programı öğrencilerinin tarihi eserlere yönelik yapılan incelemelerle, kültürel mirasın korunması noktasında önemli bir bilinç kazandıklarına vurgu yaptı.

Restorasyon öğrencilerinin dönem çıktıları

Sergide İAÜ Restorasyon Programı ikinci sınıfı öğrencileri, Ankara’nın en eski yapılarından olan İsmet İnönü’nün 1975 yılına kadar ikametgahı olarak kullanılan, ardından müzeye dönüştürülen Pembe Köşk Müzesi’nin bilardo salonu tavanında bulunan motiflerin replikalarını tuval üzerine aktardıkları çalışmaları sergilediler.

Programın birinci sınıf öğrencilerinin ‘Arnavutköy Yalıları Maketleri’ başlıklı sergisinde, yaptıkları incelemeler sonucunda Arnavutköy’ün yalılarının üç boyutlu maket çalışmaları sanatseverlerin beğenisine sunuldu. ‘Boğaz’daki İskele Bina Posterleri’ sergisinde ise, öğrencilerin Beşiktaş İskelesi, Haydarpaşa İskelesi, Çengelköy İskelesi, Anadolu Kavağı İskelesi, Kuzguncuk İskelesi, Büyükada İskelesi, Ayvansaray İskelesi, Ortaköy İskelesi, Sarıyer İskelesi’nin mimari detaylarına ilişkin poster sunumlar ortaya kondu. Sergide; İstanbul’un camileri, kiliseleri, türbeleri, çeşmeleri, hanları, külliyeleri, iskeleleri, müzeler gibi tarihi eserlerin bezeme çalışmalarına yönelik poster panolara da yer verildi. Bu çalışmalar içinde de; Rüstem Paşa Camii, Pertevniyal Valide Sultan Camii, Rüstempaşa Camii, Nuruosmaniye Camii, Üsküdar Şemsi Paşa Camii, Ortaköy Camii, Sultanahmet Camii Kubbe ve Kalemişi Çalışmaları, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, Saint Antoine Kilisesi, Yeni Cami, İstanbul Davutpaşa Camii, Aksaray Muratpaşa Camii, Alman Çeşmesi, II. Abdülhamit Çeşmesi, Ömer Abed Hanı, Eyüp Sultan Türbesi, Mihrimah Sultan Külliyesi, Galatasaray Postanesi, Haydarpaşa Vakur İskelesi bezemeleri, Kadıköy Bostancı İskelesi bezemeleri, Yıldız Hamidiye Camii Kubbesi bezemesi, Nusrettin Camii Kubbe bezemesi, Şehzade Camii bezemeleri, Kariye Müzesi, Büyük Londra Oteli’ne ilişkin yaptıkları panolar bulunuyor.

Bir diğer çalışma ise, öğrencilerin ‘Taşınır Eser Konservasyonu’na ilişkin yaptıkları ürünlerin sergisi oldu. Konservasyon yapılan eserler içinde cam bardak, cam kase, eski gaz ocağı, ibrik, seramik, gramofon, bakır kap, cezve gibi yüzlerce ürün bulunuyor.

İAÜ Mimari Restorasyon Programı öğrencilerinin röleve, bezeme teknikleri, geleneksel el sanatları, konservasyon alanında gerçekleştirdiği ve 200’den fazla çalışmaları içeren sergi, 12 Mayıs tarihine kadar açık kalacak.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.