SAĞLIK - 23 Eylül 2021 Perşembe 10:10

Prof. Dr. Kaya’dan aşı karşıtlarına sitem

A
A
A
Prof. Dr. Kaya’dan aşı karşıtlarına sitem

Tüm dünyayı etkisi altına alan Korona virüs (Covid-19) vakaları ülkemizde olduğu gibi Trabzon’da da giderek artıyor. Özellikle son günlerde bazı aşı karşıtları gündemdeki yerini korurken, uzmanlar aşının hayati önemi sahip olduğuna vurgu yaparak pandemiye karşı en büyük silah olduğunu ifade ettiler.

Trabzon’da vaka artışlarının sürdüğünü bu yönde hastanelerdeki doluluk oranlarının arttığını ifade eden KTÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kaya, özellikle gebe ve genç yaştaki hasta sayında yoğunluk yaşandığına dikkat çekti. Kaya “Ülke genelinde vaka sayılarında geçtiğimiz haftalara göre bir artış söz konusu. İlimizde de benzer şekilde bunun oluşturduğu yoğunluk ve sorunları aktif olarak yaşıyoruz.

Gördüğümüz o ki; vaka sayılarında ciddi bir artış var. Servisler neredeyse tama yakın dolulukla çalışıyor. Bazen acil servislere gelen hastalar için yer bulmakta zorluk yaşıyoruz. Yoğun bakımlar bazında da böyle. Özellikle gebe ve genç yaştaki hastalarda bir yoğunluk olduğunu söyleyebiliriz. Bunun da en önde gelen sebepleri aşılamanın yapılmayışı veya eksik olarak yapılmış olması” dedi.

"Aşılama hayati öneme sahip"

Aşılamanın hayati önemi sahip olduğu belirten Kaya, okullardaki yüz yüze eğitimde yaşanan sıkıntıları değerlendirerek, “Eğitime uzun süre ara verildi. Ülke olarak hiç istemediğimiz bir durum. Sonuçta ülkemizi yönetenler bu konuda bir takım çalışmalar ve tedbirler içerisinde eğitim sürecini yeniden başlatılmasına karar verdiler ve başladık. Bazı konularda eksiklerimiz var. Her şeyden önce okulların sınıfların fiziki koşulları, öğrenci sayılarına uygun mekanların olup olmaması uygulama bazında bir takım zorluklar getiriyor. Çocuklarımız birbirleriyle yakın temas halinde kalabiliyor. Aşılama durumları çok hayati öneme sahip” diye konuştu.

“Öğretmenlerin aşılanma oranı da henüz tam manasıyla sağlanabilmiş değil”

Okullarda özellikle öğretmenlerin aşılama oranlarının henüz ideal düzeyde olmadığını ifade eden Kaya, “Öğretmenlerimizde aşılama oranı henüz ideal düzeyde değil. Ki zaten öyle olsa bile bu da yetmiyor, vatandaş olarak veliler olarak bizler de aşılanmış olmalıyız. Bunları hızlı bir şekilde tamamlamamız hayati öneme sahiptir. Son dönemde ağırlık kazanan ve endişe oluşturan delta gibi bazı mutasyonlar var. Bundan sonra da farklı yeni mutasyonların gelişmesi de ihtimal dahilinde gözüküyor.

Bunlar virüsün yayılım şiddeti ve hastalandırıcı özelliklerini artırabileceğinden dolayı endişe doğurmaktalar. Virüsün yayılmasına ne kadar müsamahalı davranırsak o kadar mutasyon kapasitesi artabilir bu da, istenmedik sonuçlara neden olabilir. Dolayısıyla elimizi çok hızlı tutmamız lazım. Ülke genelinde son dönemde aşılama oranları giderek daha iyi noktalara taşındı. Doğrusu bunun çok daha hızlı ve erken aşamada olmasını arzu ederdik. Bundan sonra yapılması gereken hijyen, maske, sosyal mesafe gibi temel kurallara uyumla birlikte aşılanmanın artan hızla devam etmesidir” şeklinde konuştu.

Aşı karşıtlarını eleştiren Kaya, bunlar arasında sayıları az da olsa ne yazık ki bazı sağlık çalışanlarının da bulunduğuna dikkat çekerek, “Diğer bir konuda hayretler içerisinde izlediğim, akıl mantık yoluyla izah edemediğim aşı karşıtlığı meselesi. Hiçbir bilimsel akıl mantık temeli olmayan bir durum. Vatandaşları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz en kısa zamanda aşılarını olsunlar. Sağlıkçılar arasında da ciddi ölüm vakaları oldu. Dolayısıyla dünya çok ciddi problemle karşı karşıya. Sebebi, oluş mekanizması ne olursa olsun bunu speküle etmenin hiçbir anlamı yok. Bu noktada bizim yapabileceğimiz yegâne şey korunma tedbirleri ne ise onları hızla yerine getirmek” ifadelerini kullandı.

Delta varyantının hızla yayıldığını ve bu virüsün artık ağırlığını iyice hissetirmeye başladığını belirten Kaya, “Varyant virüslerinin özelliği hızlı yayılmaları. Artık neredeyse rutin anlamda delta varyantı ağırlığını koydu, ülkemizde. Tüm çabalarımıza rağmen ne yazık ki ölümle sonuçlanan vakalarımız da olabilmektedir. Sıkıntılı sürecin içindeyiz” dedi.

Bekir Koca
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.