SAĞLIK - 11 Ekim 2016 Salı 18:49

Prof. Dr. Muzaffer Demir: 'Tromboz öldürebilir ve önlenebilir bir hastalık'

A
A
A
Prof. Dr. Muzaffer Demir: 'Tromboz öldürebilir ve önlenebilir bir hastalık'

Dünyada en sık görülen 3 ölümcül kalp ve damar hastalıklarının (Kalp krizi, inme-felç ve venöz tromboembolizm) ortak mekanizmasında ve bu hastalıkların oluşumunda yer alan sessiz bir klinik vaka olan Tromboz hastalığı ile ilgili farkındalık oluşturmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

Bu önemli sağlık sorunu ile ilgili toplumda farkındalığı artırmak, trombozdan korunma ve tedavi yollarını anlatmak hedefiyle Beşilktaş Barbaros Meydanı’nda kurulan çadırda yapılan etkinlikler kapsamında Türk Hematoloji Derneği üyesi hekimler tarafından halkı bilgilendirme, hastalıkla ilgili broşür dağıtımı yapıldı. Hareketsiz yaşam, fazla kilo, sigara içmek, uzun süren yolculuklarda hareketsiz kalmak sonucunda kan pıhtılaşmasıyla oluşan Trombozu önlemek için ‘hareket etmeye’ dikkat çekilen etkinlikte vatandaşlar uzman hekimler tarafından bilgilendirildi.

Türk Hematoloji Derneği, “International Society on Thrombosis and Haemostasis (ISTH)” nın başlattığı ve her kıtadan Tromboz ile ilgilenen organizasyonların katıldığı, “Dünya Tromboz Günü” kampanyası ortakları arasında yer almaktadır. ISTH ulusal ve yerel organizasyonlar ile birlikte tromboza karşı farkındalığı arttırmak için, 13 Ekim tarihini Dünya Tromboz Günü olarak ilan etmiştir.

Hareketsiz yaşam ve kilo, bacaklar üzerine baskı yaparak kan akımının yavaşlamasına neden olarak pıhtı ‘’Tromboz’’ oluşturuyor, uzun yolculuklarda hareketsiz kalmak da kirli kan damarlarında pıhtı “Tromboz” oluşturabiliyor, bunun yanında sigara içmek de sadece damar sertliğine sebep olmaz aynı zamanda kirli kan akımının yavaşlamasına neden olarak da pıhtı “Tromboz” oluşturabilir.
Dünya Tromboz Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen organizasyonda Tromboz hastalığı ile ilgili bilgiler veren Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir Türk Hematoloji Derneği olarak her yıl 13 Ekim’de toplumun Tromboz hastalığı hakkında bilinçlenmesini sağlamaya çalıştıklarını, bunun için etkinlikler düzenlediklerini söyledi.

-Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir: “Tromboz öldürebilir ancak önlenebilir bir hastalık”
Trombozun ölümle sonuçlanabilen ciddi bir vaka olduğunu söyleyerek devam eden Demir “ Tromboz demek damarlarda kan pıhtılaşmasının oluşması demektir, tıkandığı organda organ yetersizliği meydana getiriyor ve beraberinde ölümle de sonuçlanabiliyor. Dünya’da 4 ölümden 1’i tromboza bağlı olarak ortaya çıkıyor. İnsanlar kalp krizi ve felci çok iyi biliyorlar ama bacakların toplardamarlarında oluşan pıhtıyla ilgili bilgileri yok. Bacaklarımızın toplardamarlarında meydana gelen pıhtı kopup akciğer damarlarına geliyor. Akciğer damarlarına geldiğinde de ölümle sonuçlanabiliyor. Tromboz öldürebilir ve önlenebilir bir hastalıktır. Hareketsizlik tromboz hastalığına sebep olan ana nedenlerdendir. Tromboz tedavi edilebilir bir hastalıktır. Güçlü ilaçlarımız ülkemizde kullanmaktadır, damardan kullanılan iğne olarak ve hap olarak kullanılan ilaçlarda mevcuttur” sözlerini ifade etti.

- Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu: “Tromboz hareketsizlik sonucu oluşur”
Tromboz tedavisiyle ilgili açıklamalar yapan İstanbul Tıp Fakültesi Genel ve Periferik Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Kurtoğlu ise “Tromboz hareketsizlikle ortaya çıkan bir hastalıktır. Bir insanın kolu ya da bacağından birinde diğerine göre şişme görülüyorsa ilk akla gelecek şey trombozdur. Ultrason ile tromboz hastalığı teşhis edilebiliyor. Tromboz tanısı koyulduktan sonra hemen tedaviye başlanır, aksi takdirde kendi haline kalır, oyalanılırsa 10 kişiden 1’inde ani ölümlere yol açabilir. Trombozun ameliyat ya da ilaç, hap şeklinde tedavi edilmesi mümkündür fakat bu tedavilerden sonra da tekrar nüksetme ihtimali vardır. Bu nedenle doktor kontrolünde olunması gereklidir” dedi.

Prof. Dr. Ayşegül Ünüvar: “Bilgisayar başında fazla zaman geçiren çocuklar Tromboz risk grubunda”
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Ünüvar da yaptığı açıklamada çocuklarda görülen tromboz hastalığına dikkat çekerek “50 yaşından önce ailede tromboz öyküsü var ise o ailenin çocukları risk altında olabiliyor. Günümüz çocukları internet çağı çocukları. Çocuklar bilgisayar başında çok zaman geçirebiliyorlar, bu süreyi çok kısa tutmak gerekiyor. Çocuklarımızın günlük hareketlerine egzersizlerine özen göstermemiz gerekiyor. Çocukların susuz kalmamaları doğru beslenmeleri gerekiyor. Çocuklarda daha çok alt bacak damarlarında tromboz görülüyor. Tromboz bacaklarda şişlik ağrı şikayeti ile belirti gösterebiliyor. Bu belirtiler varsa doktora görünmek gerekiyor. Tromboz erken teşhis ile çok daha kötü sonuçlar olmadan tedavi edilinebilir bir hastalıktır” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.