GÜNDEM - 10 Ağustos 2022 Çarşamba 09:32

Prof. Dr. Tevfik Özlü: 'Maalesef ölüm sayıları giderek artıyor'

A
A
A
Prof. Dr. Tevfik Özlü: 'Maalesef ölüm sayıları giderek artıyor'

Ülkemizde özellikle son günlerde belirgin bir artış gösteren Covid-19 vakaları tedirgin etmeye devam ederken, ölüm sayılarının fazla olması ürkütüyor.

Korona virüs Bilim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Kurban Bayramı sonrası vaka sayılarında ciddi bir artışın olduğunu ancak şu anda bu artışın oranının azaldığını belirterek ölüm sayılarındaki artışa dikkat çekti. Özlü, ölüm sayılarının giderek artmasının beklenen bir durum olduğunu kaydederek “Vaka sayılarında nispeten iyiye gidiş olduğunu söyleyebilirim. Ama maalesef ölüm sayıları giderek artıyor bu da beklenen bir durum” dedi.

"Vakalar katlanarak artıyordu şimdi daha hafif bir artış var"

Şu anda Covid vaka sayılarında artışın devam ettiğini ancak artış oranının azaldığını ifade eden Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Bayram sonrası vakalarda ciddi bir artış oldu. Şu anda artış devam ediyor ama artışın oranı azaldı. Yani haftadan haftaya katlanarak artıyordu şu anda en azından o durum yok. Daha hafif daha ılımlı bir artış var. Vaka sayılarında nispeten iyiye gidiş olduğunu söyleyebilirim. Ama maalesef ölüm sayıları giderek artıyor bu da beklenen bir durum. Çünkü ölüm hastalıktan iki üç hafta içerisinde meydana geliyor. Hasta olduktan sonra hemen ölüm oluşmuyor. Dolayısıyla şu anda rastladığımız ölüm rakamları iki üç hafta önceki vaka sayılarına mutabık oluyor. O açıdan çok şaşırtıcı değil beklenen bir durum. En üzücü tarafı ölüm sayıları yani vaka sayıları artık bence çok önemli değil.

Çoğu kişi test yaptırmadığı için gerçek rakamı da yansıtmıyor. O bakımdan vaka sayıları üzerinde çok durmak istemiyorum ama ölüm sayıları önemli. Şu anda Omicron geçen yıl ve daha önceki yıldaki virüse göre daha hafif hastalık yapıyor ama özellikle yaşlılar aşılanmamış olanlar ya da genç de olsa kronik hastalığı olanlar maalesef yine ağır seyredip ölümcül sonuçlanabiliyor. Böyle takip ettiğimiz ağır hastalarımız var ölümler açıkça bunu ortaya koyuyor. O bakımdan özellikle yaşlı ya da genç de olsa kronik hastalığı olanlar ya da tam doz aşılı olmayanların kendisine dikkat etmesi lazım” diye konuştu.

"Vaka sayılarının düşeceğini ama Kasım-Aralık gibi tekrar artışa geçeceğini düşünüyorum"

Kasım-Aralık aylarında Covid-19 vakalarında tekrar bir artışın beklenen bir durum olacağına dikkat çeken Özlü, “Şu anda bir miktar artışın sınırlandığını görüyoruz. Ben, pikin tamamlanıp tekrar aşağı doğru düşeceğini düşünüyorum. Ancak Kasım-Aralık gibi tekrar bir artış beklenen bir durum. Genelde solunum enfeksiyonları hep kış aylarında artış gösterir. O da buna uygun olarak seyredecektir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

"Risk grubundakiler aşılarını hemen yaptırsın"

Prof. Dr. Tevfik Özlü, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve tam doz aşılı olmayanlar için riskin devam ettiğine dikkat çekerek “Yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve tam doz aşılı olmayanlar için risk devam ediyor. Bu kişiler kendilerini korumalı. Öncelikle hemen aşılarını yaptırmalarını öneririm. Eğer son aşıdan sonra 6-7 ay geçmişse bu kişiler mutlaka hatırlatıcı yeni bir doz aşı yaptırmalılar. Kalabalık, dar, havasız, kapalı mekanlarda çok kalmamalılar. Buralara girerken maskelerini usulüne uygun olarak takmalılar. Bu konuda dikkatli olmalarında yarar var özellikle bu risk grubu kişilerin. Tabi hepimizin dikkat etmesinde yarar var ama gençseniz kronik bir hastalığınız yoksa tam doz aşılı iseniz 'Ben hastalansam bile bunu hafif atlatırım' diyebilirsiniz şu anda durum öyle. Ama yaşlılar kronik hastalığı olanlar ve aşısız olanlar için maalesef bu kadar iş kolay olmayabiliyor. Bazen ölüme giden ağır vakalar görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

"Covid 19 geçiren hastalarda uzun süren sorunlar olabiliyor"

Covid-19 geçiren hastalarda uzun süreli sorunlar olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Tevfik Özlü, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Covid, geçirmek bir ayrı problem geçirdikten sonrada bazen kronik değişiklikler kalıcı değişiklikler kalabiliyor bayağı uzun süren sorunlar olabiliyor. Bu açıdan da takip ettiğimiz epeyce hastamız var hatta ayaktan geçiren hafif geçiren hastalarda bile aylarca devam eden sorunlar oluyor nefes darlığı olabiliyor. Halsizlik, kırıklık olabiliyor. Akciğerde kalıcı hasarlar ve ona bağlı oksijen tedavisi uzun süre evde oksijen almak zorunda kalan hastalarımız var. Her zaman da tam iyileşmeyebiliyor kalıcı hasarlarla seyredebiliyor. Malul olan hastalarımız var tekerlekli sandalyede oksijen tüpüne bağlı yaşamak zorunda kalan hastalarımız da var maalesef. Onun için ben atlatırım, hafif atlatırım gelir geçer ne olacak grip gibi hastalık demek de her zaman mümkün değil tedbirimizi almamız lazım. Şu an itibariyle bayram sonrası artış piki tamamlanacak gibi duruyor önümüzdeki haftalar içerisinde inişe doğur geçeceğiz diye düşünüyorum.

Virüs aramızda dolaşmaya devam ediyor bulaşmaya devam ediyor. Dolayısıyla kışla birlikte diğer solunum enfeksiyonlarında olduğu gibi Covid-19’da da bir artış trendi beklenen bir durum. O açıdan bu iş bitmiş gibi davranmamakta fayda var. Açık havada mesafemizi koruyabiliyorsak sorun yok. Kapalı, dar mekânlarda dolmuş, otobüs, toplu taşıma mesela bunlardan bir tanesi böyle ortamlarda bulaşması çok kolay onun için dikkatli olmakta ve maskemizi kullanmakta fayda var.”

Bekir Koca

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek var Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, Dünya Sağlık Örgütü hesaplamalarına göre Adana sokaklarında yaklaşık 200 bin köpek olduğunu belirterek, "Sokakta köpek olduğu sürece ısırma vakaları olacaktır. Çünkü köpek saldırgan bir hayvandır. Gerek kendini koruma iç dürtüsü gerekse tehlike olduğunu düşünerek saldırıp insanları ısırabilir. Bu nedenle sokaklardaki hayvan sayısını azaltmamız gerekiyor" dedi. Köse, son dönemlerde sokak hayvanlarının saldırısı sonucu birçok kişinin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Köse, yaptığı açıklamada sokak hayvanlarının sayısının azaltılması gerektiğini belirterek, "Dünya Sağlık Örgütü’nün hesaplama yöntemine göre Adana’da 200 bin sokak hayvanı bulunuyor. Bu kadar çok sokak köpeğinin bulunduğu bir kentte kısırlaştırma en önemli çözüm yöntemidir. Sokak hayvanlarının sayısındaki artış ilerleyen zamanlarda hayvanlar arasında yaygınlaşabilecek çeşitli hastalıkların önüne geçilmesini zorlaştıracaktır. Aynı zamanda bu durum insanlar için de potansiyel sağlık sorunları oluşturabilecektir. Veteriner Hekimler Odası olarak belediyelere de kısırlaştırma çalışmaları gerçekleştirmeye yönelik iş birliği çağrısında bulunuyoruz" diye konuştu. "Belediyeler kısırlaştırma seferberliği başlatmalı" Hayvanları Koruma Kanunu’na yönelik bilgilendirmelerde bulunan Köse, sokak hayvanlarına yönelik kanuni gerekliliklerinin bir an önce yerine getirilmesi gerektiğini savundu. Köse, "5199 sayılı yasaya göre nüfusu 75 bini aşan belediyeler bu güne kadar kısırlaştırma merkezlerini ve geçici hayvan barınaklarını yapmış olmalılardı. 25 bin nüfusa kadar olan ilçeler de hayvanların nakledilmesini için araçlarını ve kısırlaştırma merkezlerini hazırlamalılardı. Ama maalesef ilimizde de, Türkiye’nin birçok yerinde de belediyeler bu işi bu güne kadar yapmadılar. Çünkü sorun artık giderek büyüyünce işin içinden çıkılmaz hale geldi. Bu bir kısır döngü, sokak hayvanlarını sadece ’besleyelim’ ile bu işin çözülemeyeceğini artık herkes gördü. Bu bir sağlık sorunudur. Hem hayvanlar için bir sağlık sorunudur, beraberinde ise insanlar için bir sağlık sorunudur. Dünyada artık sağlık tek sağlık konseptinde değerlendiriliyor. Sokakta bu kadar hayvan varsa, hayvanlar arasındaki salgın hastalıkların da önüne geçemezsiniz, zaman zaman insanlara saldırının da önüne geçemezsiniz. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkların da önüne geçemezsiniz. Tek yolu bunun kısırlaştırmak, başka bir çaresi yok. Bütün belediyeler bu gereklilikleri dün yapmış olmaları gerekirdi ancak yapmadılar. Bugünden itibaren kısırlaştırma seferberliği başlatmalılar. Biz bütün kliniklerimiz ile belediyelerle hizmet alımına yönelik kısırlaştırma seferberliği içerisinde olmaya hazırız" dedi. "Adana’da 200 bin sokak hayvanı olduğu düşünülüyor" Dünya Sağlık Örgütü’nün sokak hayvanlarına yönelik öneri ve kurallarını da hatırlatan Köse, "Dünya Sağlık Örgütü, ’bir kentin sokaklarında insan nüfusunun yüzde 10’u kadar hayvan yaşar’ der. Bu açıdan bakarsak Adana’da 200 bin kadar sokak hayvanı olduğu düşünülüyor. Yine Dünya Sağlık Örgütü diyor ki ’bu popülasyonun yüzde 70’ini kısırlaştıramazsanız sayıyı sabit tutamazsınız.’ İnsanlar hayvanları sevmeliler ancak korkmak da insani bir duygu. Zaman zaman korkabilirler. Olumsuz vakalar yaşanınca insanlar korkmaya başladılar. Buradan ’hayvanlara zarar verilebilir’ anlamını çıkarmıyorum, kimse zarar veremez ama kısırlaştırarak popülasyonu azaltmak zorundayız, başka bir çaresi yok bu işin" şeklinde konuştu. "Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, önüne geçmek mümkün değil" Özellikle köpeklerin grup haline geldikleri zaman daha tehlikeli hale geldiklerini belirten Köse, "Bir grup haline geldikleri zaman, ya da hayvan insanın onun için tehdit olduğunu algılarsa saldırabilir. Köpeğin insana saldırması çok sürpriz değil. Zaman zaman köpekler insanları ısıracaklar. Sokaklarda bu kadar çok köpek varsa ısırma vakasıyla karşılaşmamak mümkün değil. Sokakta bu kadar hayvan varsa ısırma vakaları yaşanacak, maalesef önüne geçmek mümkün değil. Kimse köpek ısırmaz şeklinde bir iddiada bulunamaz, köpek ısırır. Tehdit algılarsa, korkarsa, yiyeceğini kıskanır, sahibini kıskanır başka hayvandan yine ısırır. Böyle şeyler mümkün" dedi. "Evcil hayvan karne hediyesi değil, evin büyümeyen çocuğudur" Sahipsiz sokak hayvanı sayısındaki artışın önemli nedenlerinden birinin bir zamanlar sahipli durumda olan hayvanların sokağa bırakılmasından kaynaklandığına dikkat çeken Köse, vatandaşlara, "Sokak hayvanlarının en büyük nedeni, sahipli hayvanların vatandaşlar tarafından sokağa bırakılması. Kedi, köpek ve evcil hayvan karne hediyesi değildir, bisiklet değildir, evin büyümeyen çocuğudur. O hayvanı evinize alıyorsanız, bunun sorumluluğunu üstleneceksiniz" çağrısında bulundu. "Kısırlaştırma mümkünken uyutulma konuşulmamalı" Aktif kısırlaştırma seferberliği ile sokak hayvanı popülasyonu sayısındaki artışın önlenebileceğini kaydeden Köse, "Ben bir veteriner hekim olarak uyutulmanın karşısındayım. Ben uyutulsun demem, diyemem, dememeliyim. Çünkü onlar da canlılar. Bir başka canlıyı yok etme hakkı başkasında olmamalı. Kısırlaştırma mümkünken, kısırlaştırma ile popülasyonu sabit tutabilecekken başka şeyler konuşulmasını doğru bulmam" ifadelerini kullandı.
Malatya Kadın servis şoförü erkeklere taş çıkartıyor Malatya’da, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) servis taşımacılığı yapan 44 yaşındaki ’Şoför Nebahat’ lakaplı servis şoförü Naime Tekbaş erkeklere taş çıkartıyor. Malatya’da, Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) servis taşımacılığı yapan 44 yaşındaki Naime Tekbaş geçimini şoförlük yaparak sağlıyor. Yaklaşık 12 yıldır değişik sektörlerde servis şoförlüğü yapan Naime Tekbaş işini severek yaptığını belirterek, şoför olarak doğduğuna inandığını söyledi. “Mesleğimi çok seviyorum” Çevresinde ve iş verenlerinden destek gördüğünü belirten Tekbaş, “Meslek aşkı olarak bu yola gönül verdim. Mesleğimi çok seviyor şoför olarak doğduğuma inanıyorum. İnandığım yolda da yürümeye gayret ettim ve başardığımı düşünüyorum. Yaklaşık 4 yıl eğitim sektöründe çalıştım bu süreçte tebrik edilerek yönlendirildim ve yoluma ilerleyerek devam ettim“ dedi. “Bütün bayanlara şoförlük mesleğini tavsiye ederim” Günün ilk ışıklarıyla direksiyon başına geçtiğini kaydeden Naime Tekbaş, “Mesleğimi bütün bayanlara tavsiye ederim. Bir yıldır Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) servis taşımacılığı yapıyorum. Arkadaşlarım tarafından da destekleniyorum. Cinsiyet ayrımına hiç maruz kalmadım. Sabah 06.00’dan evden çıkıyorum işyerine varış saatimiz 07.20 sıraları. Akşam ise 17.30 civarında işyerine gelerek çalışanları evlerine ulaştırıyorum” diye konuştu.
Balıkesir Minik Dahiler, Kazdağıları Bilim Köyünü ziyaret etti Balıkesir’in Havran ilçesinde, Kazdağları Bilim Köyünü, kendilerine Minik Dahiler diyen 5 yaşındaki ana sınıfı öğrencileri ziyaret etti. Minik Dahiler bilim köyünde yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldılar. Kazdağları Bilim Kampını ziyaret eden Minik Dahiler burada yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldılar ve Kazdağları’nın endemik bitki türlerini yakından tanıma fırsatı buldular. Kazdağları Bilim Köyü ve AR-GE Firması sahibi Faruk Durukan Kazdağları Bilim Köyü’nün onlarca bilimsel çalışmaya ev sahipliği yaptığını ifade ederek “Şu anda Kazdağları’nda 700 rakım yükseklikteyiz. Burası Kazdağları Bilim Köyü. Burada bilimsel çalışmalar yapılıyordu; bugüne kadar yine yapılıyor. Üniversitelerimiz bilimsel çalışma için geliyor fakat bugün ilk defa minik dahileri aldık, 5 yaş grubu” dedi. Kazdağları’nın farklı ve özel yapısı ile bilimsel çalışmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Durukan “Şu anda yapılan Kazdağı’ndaki bilimsel çalışmalar hakkında miniklere bilgi verdik. Onlar da çok heyecanlandı, biz de çok heyecanlandık. Buradaki amacımız çok küçük yaşta minik çocuklara bilimsel çalışmaları aşılamak, öğretmek, o heyecanı vermek. Bunu yaptığımız için de çok da mutluyuz. Çocuklarımız da çok mutlu. Bu projelerimiz bu şekilde 5 yaş grubuna kadar inmeyi başardık. O da bize büyük mutluluk veriyor” dedi.