SAĞLIK - 16 Şubat 2020 Pazar 17:27

Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konulabiliyor

A
A
A
Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konulabiliyor

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, erkekler arasında en sık görülen kanser türü olan prostat kanserinde kesin tanının biyopsi ile konulabildiğini belirterek, birinci derece akrabalardan 2 kişide prostat kanseri bulunan kişilerin kanser riskinin 5,1 kat arttığını ifade etti.

Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, epidemiyolojik çalışmaların prostat kanserinin (pca-prostatecancer) hem ailevi hem de genetik özelliğe sahip olduğunu gösterdiğini, kabaca babasında PCa olan bir kişide prostat kanserine yakalanma riskinin 2,2 kat, kardeşinde olanlarda 3,4 kat ve birinci derece akrabalarından 2 kişide bulunanlarda bu riskin 5,1 kat arttığını söyledi.

"Doymamış yağların fazla tüketimi prostat kanserine yakalanma riskini artırıyor"

Prof. Dr. Önder, prostat kanserinde önemli risk faktörlerinden birinin de yağ tüketimi olduğunu ifade ederek, “Doymamış yağların fazla tüketimi ve obezite hem prostat kanserine yakalanma hem de kötü huylu kanser gelişimi riskini artırmaktadır. Ayrıca sigara, kırmızı et ve hayvansal yağ tüketimi PCa riskini artırırken, lycopene (domates, diğer kırmızı sebze ve meyveler), selenyum (tahıl, balık, et-kümes hayvan eti, yumurta, süt ürünleri), omega-3 yağ asitleri (balık), D ve E vitamininin prostat kanseri riskini azaltıcı etkisi vardır” dedi.
PCa’nın idrar yolunda meydana getirdiği tıkanıklığın derecesine göre hastada idrar yapma zorluğu, idrar yaparken yanma, sık idrara gitme, gece idrara kalkma, idrar kaçırma, çatallanma, idrar tutma zorluğu gibi yakınmalara neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Önder, “İleri evre ya da metastatik PCa varlığında hastalığın tutulduğu bölgeye göre özellikle bel kemiklerinde ağrı hastanın ilk yakınması olabilir” dedi.

"Prostat kanserinin kesin tanısı prostat biyopsisi ile konabilir"

Prostat kanserinin kesin tanısının prostat biyopsisinden elde edilen dokunun patolojik incelemesi ile konduğunu anlatan Prof. Dr. Önder, “Öiyopsi kararı için en önemli belirleyiciler prostatın parmakla makattan yapılan muayenesi (DRE-DigitalRectalExamination) ve kanda bakılan PSA (ProstateSpecificAntigen) testidir” şeklinde konuştu.

"Ailesinde Pca öyküsü olan kişiler 40, olmayanlar ise 50 yaşından itibaren PSA testi yaptırmalı"
PCa’nın erkekler arasında en sık görülen kanser türü olması ve yaş arttıkça görülme sıklığının artması nedeni ile belirli yaştan sonra erkeklerin PCa konusunda periyodik kontrollerinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Önder, “Ailesinde PCa öyküsü olan kişilerin 40, olmayanların ise 50 yaşından itibaren PSA testi ve DRE ile kontrolleri önerilmektedir. Bu basit ve ucuz kanser tarama şeklidir. Hasta, hiçbir yakınması olmasa bile prostatında kanser barındırabilir” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Önder, “Günümüzde prostat biyopsisinde standart uygulama makattan ultrason (TRUS- transrectalultrasound) yardımı ile yapılan biyopsidir. Bu uygulamada ultrason ile prostat görüntülenir ve biyopsi işlemi özel iğne ve tabanca yardımı ile sistematik olarak gerçekleştirilir. Genel olarak toplam 8-12 adet biyopsi alınır ve patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Biyopsi işlemi anestezisiz ya da tercihan lokal anestezi altında yapılır. Biyopsi sonucu PCa tanısı konursa tedavi kararı verebilmek için hastalığın evresi belirlenir. Evreleme için bilgisayarlı tomografi veya MRI, tüm vücut kemik sintigrafisi ya da PET gibi çeşitli görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır” dedi.

“Prostat kanserinde 3 ana evre vardır”

Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, “Tüm kanser hastalıklarında olduğu gibi prostat kanserinin tedavisi de hastalığın evresine göre yapılır. Prostat kanseri evresini kabaca 3 ana gruba ayırabiliriz. Organa sınırlı hastalık, lokal ileri evre ve ileri evre. PCa tedavi kararı hastalığın evresi, biyopsi verileri, hastanın sağlık durumu, hasta yaşı gibi faktörlere bağlıdır” diye konuştu.

Prof. Dr. Önder, “Evrelere göre standart tedavi seçeneklerini şu şekilde sıralayabiliriz. Organa sınırlı hastalıkta izlem; Herhangi bir tedavi uygulanmaksızın hastanın izlenmesi. Genel olarak düşük ilerleme potansiyeline sahip, daha ileri yaştaki hastalara uygulanır. Aktif izlem; düşük ilerleme potansiyeli, düşük PSA değeri olan ve biyopsisinde 1 ya da en fazla 2 parçada kanser saptanan hastalarda belirli bir süre sonra tekrar biyopsi yapmak koşulu ile uygulanabilir. Işın tedavisi; prostatın dışarıdan ya da içine radyoaktif çekirdekler yerleştirerek tümörün etkisiz hale getirilmesidir. Ameliyat; prostat kanseri ameliyatı prostatın tümünün meni kesesi ve meni kanalı son kısmı ile birlikte çıkarılmasıdır. BPH nedeniyle yapılan ameliyattan çok farklı bir uygulamadır. Açık ya da kapalı yapılabilir. Kapalı ameliyat laparoskopik yöntemdir ve standart veya robot yardımlı laparoskopik prostatektomi olmak üzere 2 seçeneği vardır. Radyoterapi, açık ameliyat, standart laparoskopik ve robot yardımlı laparoskopik prostatektomi tedavilerinin onkolojik sonuçları birbirleri ile benzerdir, ancak her bir yöntemin kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır” dedi.

“Lokal ileri hastalıkta tedavi seçenekleri cerrahi ve radyoterapidir”

Lokal ileri hastalıkta tedavi seçeneklerinin cerrahi ve radyoterapi olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Ulvi Önder, “Radyoterapi ve cerrahi uygulamaları organa sınırlı hastalıktaki gibidir ancak hastalığın yineleme riski yüksek olduğu için genellik bu evrede kombine tedaviler uygulamak gerekebilir. Radyoterapi ile birlikte ya da öncesi hormonal tedavi, cerrahi öncesi ve/veya sonrası hormonal tedavi ya da cerrahi sonrası radyoterapi tedavi seçenekleri olabilir” diye konuştu.

Prof. Dr. Önder, “İleri evre hastalıkta standart tedavi seçeneği hormonal tedavidir. Hormonal tedavi erkeklik hormonu testosteronun etkisini engelleyen, bu nedenle prostatın normal ve kanser hücrelerinin gelişimini engelleyerek etki eden, iğne ya da hap şeklinde uygulanan ilaçlardır. Sistemik kemoterapi gibi ciddi yan etkileri yoktur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta Kentsel Tasarım Projesi sürüyor, inşaatlar yükseliyor Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonrası yapımı devam eden Kentsel Tasarım Projesi çerçevesinde inşaat alanlarında yükseliş sürüyor. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan Kentsel Tasarım Projesi’nde ilk etabın tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, “Şehir merkezimizde 4 binin üzerinde konut ve iş yerinin inşası hızla sürüyor. Toplam 15 binin üzerinde konut ve iş yeri yapılacak. İnşallah bu projeler etaplar halinde hak sahiplerine teslim edilecek” dedi. 6 Şubat depremlerinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan proje çerçevesinde bir yandan yapımı tamamlanan kalıcı konutlar hak sahiplerine teslim edilirken bir yandan da şehir merkezindeki Kentsel Tasarım Projesi hızla yükseliyor. TOKİ ve Emlak Konut tarafından; Hayrullah Mahallesi, Hükümet Bulvarı, eski Bahçelievler Kampüsü alanı, Trabzon Caddesi, Müftülük Meydanı ve Cahit Zarifoğlu Caddesi’nde kaba inşaatı tamamlanan bloklarda son rötuşlar yapılırken bir yandan da yeni blokların temelleri atılıyor. Kentsel Tasarım Projesi kapsamında 4 bine yakın konut ve iş yerinin ihalesi yapılıp inşasına başlanırken, yapımı süren projelerin 1 yıl içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Yeni konut, iş yeri ve sosyal donatılarla Kahramanmaraş’ın eski canlılığına kavuşacağını vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, “Yeni Kahramanmaraş’ın imarı ve inşası noktasında tüm alanlarda çalışmalar hızla devam ederken kalıcı konutların yapımında da önemli aşama kat edildi. Şehrimizde tamamlanarak anahtarları teslim edilen toplam konut sayısı 17 bini geçti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından şehir merkezimizde başlatılan Kentsel Tasarım Projesi hızla devam ediyor. 4 bine yakın konut ve iş yerinin ihalesi yapılıp inşasına başlandı. Bazı blokların yapımında sona gelindi. İnşallah bunlar kısa sürede tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilecek. Proje çerçevesinde şehir merkezimize 10 bin konut ve iş yeri kazandırılması planlanıyordu. Doğukent, Güneşevler ve Güneşli Kocabaş Sitesi’nin de projeye dahil edilmesiyle birlikte bu sayı 15 binin üzerine çıktı. İnşallah Doğukent, Güneşevler ve Güneşli Kocabaş Sitesi TOKİ tarafından yerinde yapılacak. Bu projeler tamamlandığında Kahramanmaraş’ımız çok daha kimlikli ve fonksiyonel hale gelerek eski cazibesini tekrar kazanacak” ifadelerini kullandı.
Malatya AK Partili Ölmeztoprak: "Kalıcı konutlar için kuralar devam edecek” AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, yapımı tamamlanan kalıcı konutların peyderpey çekilecek kuralarla hak sahiplerine tesliminin süreceğini kaydetti. AK Parti Malatya Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, beraberinde AK Parti İl Başkan Yardımcı Çiğdem Karaaslan, İl Yönetim Kurulu Üyesi Suat Karlı ile birlikte Battalgazi ilçesi Tandoğan Mahallesi’nde bulunan MEDICANA Konteyner Kenti ziyaret ederek vatandaşların sorun ve taleplerini dinledi. Vatandaşların taleplerini karşılamak üzere ilgili kurum yetkilileri ile anlık görüşmeler de yapan Ölmeztoprak, kalıcı konut ve işyerleri için çalışmaların ise hız kesmeden devam ettiğini belirtti. “Hemşerilerimizle tek tek görüşüyoruz” Kent geleninde bulunan 74 ayrı konteyner kentte kalan vatandaşların kalıcı konutlarına kavuşuncaya kadar çalışmaların aralıksız süreceğini ifade eden Ölmeztoprak, ”Medicana Konteyner kentimizdeyiz. Hemşerilerimizle elimizden geldiğince tek tek görüşüp talepleri, sorunları, varsa sıkıntıları ve istekleri ile alakalı görüşmeleri gerçekleştirip anında bürokrasimizle görüşüyor ve anlık yönlendirmeleri yapıyoruz. Kalıcı konutlar ile iş yerleri konusunda ise gerekli adımlar atıldığını ve 2024 yılı sonlarına doğru çok büyük oranda bir memnuniyetin sağlayabileceğimiz ölçekte yürüttüğümüzü de ifade diyoruz" dedi. “Konteynerlerde kalan bin 604 kişiye anahtar teslimi yapıldı” Malatya’da konteyner kentlerde kalan toplam kişi sayısının 117 bin 667 olduğunu belirten Ölmeztoprak, “Malatya’mızda 74 ayrı konteyner kentlerimizde kalan kişi sayısı 117 bin 667. Bu sayıda kalıcı konut teslimi yapılan bin 604 kişi. İnşallah devam eden süreçte bu sayı yıl sonunda çok daha yüksek rakamlara ulaşacaktır. Diğer taraftan konteyner kentlerde kalan vatandaşlarımıza toplamda 10 bin 903 Esen kart dağıtımı da yapılmıştır. Kalıcı konutlardaki kuralar ise konutlar tamamlandıkça peyderpey sürecektir. Vatandaşlarımızın sabırları için teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu
Aksaray Başkan Dinçer: “Her geçen gün büyüyen şehrimiz için yenilikçi projeler üretiyoruz” Aksaray Belediyesi, şehir genelinde akıcı ve güvenli ulaşım imkânı oluşturmak için yenilikçi projelerine bir yenisini daha ekliyor. Günün belirli saatlerinde trafik yoğunluğu yaşanan kavşaklara uygulanan ’Akıllı sinyalizasyon’ sistemleri ile şehir içi ulaşımında yeni bir dönem başlıyor. Akıllı Sinyalizasyon uygulaması daha önce şehir genelindeki bazı noktalarda pilot bölge olarak uygulanmıştı. Uygulanan bölgelerde alınan olumlu sonuçlar değerlendirilerek Belediye Başkanı Evren Dinçer’in talimatları ile Akıllı Sinyalizasyon uygulaması yaygınlaştırılıyor. Şehrin sorunlarına kalıcı çözümler üretmek için yenilikçi projeler geliştiren Belediye Başkanı Evren Dinçer, Yeni Sanayi Sitesi giriş ve çıkışları ile birlikte makas bölgesinde Akıllı Sinyalizasyon sistemlerinin uygulanmasını sağlamıştı. Buradan alınan olumlu neticelerin ardından Fatih, İstiklal, Laleli ve Pınar Mahallelerinin kesiştiği kavşakta da Akıllı Sinyalizasyon sistemleri uygulanmaya başlanıldı. Konuya dair açıklamalarda bulunan Başkan Dinçer, “Aksaray’ımız her geçen gün büyüyen, göç alan buna paralel olarak araç yoğunluğu giderek artan bir şehir. Aksaray’ı geleceğe taşımak hem zaman tasarrufu elde etmek hem araçların bekleme sürelerini kısaltarak daha az karbon salınımı sağlayarak hem de modern kent olmanın gerekliliğini yerine getiriyoruz” dedi. Akıllı sinyalizasyon nasıl çalışıyor? Kavşak kollarına yerleştirilen sensörler yoğunluk durumuna göre sinyalizasyon sistemine uyarı gönderiyor. Yoğunluk hesabı yapılarak yoğun olan yönlere daha uzun yeşil süresi uygulanarak kavşaklardaki yeşil sürelerin optimizasyonu sağlanıyor. Bu sayede gereksiz yeşil ışık yakmanın önüne geçilip gecikme sürelerinde iyileşme sağlanarak vatandaşlara hızlı, yenilikçi ve doğa dostu bir ulaşım sunuluyor.