SAĞLIK - 16 Nisan 2018 Pazartesi 15:29

Protein tozlarındaki tehlikeler

A
A
A
Protein tozlarındaki tehlikeler

Protein tozları sağlıksız şekilde kilo almaya sebep oluyor. Prof. Dr. Mehmet İsbir, proteinin insan vücudu için çok önemli bir yapı maddesi olduğunu belirterek, proteinin genelde hayvansal ürünlerden sağlandığını ya da besinsel ürünlerle direkt alındığını belirtti.

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Eczacılık Fakültesi, Farmakolaji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet İsbir, spor yapanların kısa sürede kaslı vücuda ulaşmak için sıklıkla kullandığı “protein tozları”nın geri dönüşü olmayan hasarlara neden olduğunu belirtti.

İsbir açıklamasında şunları kaydetti:

"Günümüzde, sentetik protein dediğimiz bitkisel kaynaklı veya whey ya da kasein proteini dediğimiz 2 türlü proteinimiz var. Bunların ikisi de sütten üretiliyor. Bu proteinleri ancak yaşlılara öneriyoruz. Metabolizması bozulmuş, proteini aminoasite döndüremeyecek kişilere öneriyoruz. Son zamanlarda bitkisel proteinler çıktı ve bunların zararları oldukça fazla Bizim çok meşhur bir sözümüz vardır, “Her şey zehirdir; aradaki farkı ayıran dozdur” diye. Sindirim sistemine zararları var, whey ve kasein proteinler sütten üretilmiştir. Eğer kişinin vücudu laktoza tepki veriyorsa; ki bunu bilmesi çok zordur, bunları kullanmaya başladığı andan itibaren bağırsak, sindirim sistemi bozulur. Kusma ve ishal gibi olaylar ortaya çıkar.
Bu tozların alınış amaçları farklı. Yaşlılarda beslenme zorluğu varsa zaten doktorun kontrolünde alır. Ama bir sporcunun bunu kullanması zararlıdır. Çünkü kontrolsüz kilo almaya neden olur. Bu proteini alıyorsanız ve o protein alımına uygun spor yapmıyorsanız, farkında olmadan kilo almaya başlarsınız. Çünkü bu proteinler vücutta otomatik olarak yağa dönüşür ve o yağı eriterek kasa dönüştürmek için herhangi bir spor yapılmıyorsa, sağlıksız bir şekilde kilo alınmaya başlanır.

Kan şekeri ve böbrek bozukluklarina neden oluyor

Bir diğeri ise, kan şekerini büyük ölçüde etkiler. Bu proteinleri aldığınız zaman kan şekeri düşürüyor ve kişi acıkıyor. Bunun sonucu olarak da kan şekeri altüst oluyor ve hipotansiyona kadar gelebiliyor. Böbrek bozukluklarına neden olabiliyor. Vücut doğal protein aldığı zaman bunu sistem rahatlıkla parçalıyor. Ancak bu tür proteinler aminoasite dönüşerek üre şekline geldiğinde, böbreklerde çok büyük hasara neden oluyor. Bu tür protein alanlar ve ağır spor yapanlar, böbrekleirnin çalışması etkilendiği için devamlı idrar söktürücü kullanırlar.

Kemik kaybı ve saç dökülmesine neden oluyor

Protein tozu kullanımı sonucunda kemik kaybı dediğimiz olayında yaşandığı gözlemlenmiştir. Bu şöyle kanıtlamış, normalde insan kanının belli bir asitlik-bazlığı vardır. Bu tür proteinler çok miktarda alındığı takdirde, kanın asitliğini yükselttiği için kemik iliğinden bunu dengelemek için kan suyu ve fosfor açığa çıkar. Ancak, az miktarda alındığında kemiğe takviye olur. Bu da kemiklerde ostropoza kadar yol alır ve bu kişilerde büyük bir sorun ortaya çıkartıyor. Bir diğeri ise, saç kaybı. Saç keratin dediğimiz bir maddeden oluşuyor. Bunu destekleyen bir takım vitaminler ve hormonlar var. Bunu aldığınız takdirde vücut bu vitaminleri almıyor ve aşırı saç dökülmesine kadar gidebiliyor.

Bitkisel proteinler, erkeklerde hormonal bozukluklara neden oluyor

Bir diğer önemli bozukluklardan biri de, hormonal bozukluklar. Özellikle protein alımında bitkisel proteinler fitoöstrojen dediğimiz bir madde içeriyor bu da maalesef erkeklerde libido bozukluğu gibi rahatsızlıklar meydana getiriyor. Bu doping malzemesi olarak kullanıldığı zaman erkeklerde göğüs büyümesi yapıyor. Son zamanlarda vücutçular bunu kullanmaya başladılar. Protein karaciğeri çok yoran bir besindir ve karaciğer hasarına da yol açar.

Protein tozları ilaçlarla etkileşime girerek, kötü sonuçlara neden oluyor

Son günlerde ağır metal zehirlenmeleri de çıkıyor. Çünkü bu proteinlerin hazırlanışı çok farklı. Son olarak da ilaçlarla etkileşmeleri var. Örneğin aspirin gibi ilaçların proteinlere etkileşerek aspirin emilimini azaltması gibi etkileri var. bunun kullanılmasının iki sebebi var, maalesef spor hocaları bu konuda çok yetersiz. Koç dediğimiz kişiler var, bunlar spor yaptırıyorlar ve hiçbir bilimsel veya görsel dayanağı olmadan bu arkadaşlara protein dayıyorlar. Bu da kötü sonuçlara sebep oluyor". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.