Ergenliğin 12 – 18 veya 10 – 21 yaş arası gibi görünse de, beliren yetişkinlik ve geç ergenlik kavramlarının da var olduğunu dile getiren Demirkaya, “Bu yaş 30’a kadar uzamaktadır ve kronolojik yaştan da bağımsız olarak psikolojik ergenlik süreci bazı insanlarda ömür boyu sürmektedir. Yetişkinler ‘ergen gibi davranmaya’ ve dünya gerçeğinden uzakta kendi kurguları olan ‘kişisel masallarında’ yaşamaya devam ettikçe bu salgının kontrol altına alınması oldukça zor olacaktır” dedi.
“Salgının yayılmasında aktif rol oynuyorlar”
Demirkaya konuşmasını şöyle sürdürdü:
“20 yaş altı kâğıt üstündeki ergenlere sokağa çıkmayı yasaklamış olsak bile, çalışma mecburiyeti olmadığı halde üstelik yetkililer ve bilim insanlarının ‘evinizde kalın’ demelerine rağmen ‘ergen gibi davranmayı devam ettiren’ ve sokağa çıkmasında serbestlik olan 20 yaş üstü bireyler mevcut. Maalesef bu kişiler de salgının yayılmasında aktif rol oynamaktadırlar ve genel toplum sağlığına zarar vermektedirler.”
“Bencillikten daha kapsamlı”
“Ergen benmerkezciliği” diye bilinen kavramın ilk kez çocuk psikoloğu David Elkind tarafından tanımladığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Psikiyatrist Doç. Dr. Sevcan Karakoç Demirkaya konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu bencillikten daha kapsamlıdır ve şu demektir, kendinin eşsiz ve özel olduğunu ve bu nedenle dünyada geçerli olan kuralların kendisi için geçerli olmadığına dair düşüncedir. Bu düşüncenin zararlı kısmı algı yanılsaması yaşatması ve kişinin bir süre sonra her şeyi kendi durumuna göre değerlendirmesidir. Buna ‘kişisel masal’ da denmektedir. Ergenlik sürecinde sağlıklı kimlik oluşumu ile bu süreç atlatılırken bazı kimseler de bu tarz düşünme ömür boyu sürer ve kendi masallarına göre hayatı yaşamaya başlarlar. Kendilerini merkeze alırlar ve olaylar sadece kendileri ile ilişkiliyse önem kazanır.”
“Ergen gibi davranmak riske girmektir”
Kendileri ile ilgili riskin az olduğuna vurgu yapılan yaş aralığının “ergen benmerkezciliğini” esas aldığını ve hala gereksiz yere sokağa çıkmaya devam ettiklerini ifade eden Demirkaya, “Hastalanma risklerini görmezden gelmektedirler ve kendilerinin dayanıklı olmasının tüm yaş grupları için geçerli olduğunu düşünmektedirler. Bir diğer ‘ergen gibi davranmak’ ise ‘riske girmektir’. Ergenlik döneminde alkol-maddeye bulaşma, otoriteye karşı çıkma ve kazalara bağlı ölüm merak ve tehlikeyi ön göremedikleri için daha fazladır. Bu da ergenlerin gelişmekte olan beyinlerinin kontrol sistemi tam olgunlaşamadığı için ‘yenilik arama davranışları’ ve ‘zararları öngörememe’ daha fazladır. Ergen gibi davranan yetişkinler de kendileri ile ilgili ‘yara almaz, yaralanamaz’ veya ‘dayanıklı’ olarak düşünceye sahiptirler ve çevreyle olan ilişkilerini yaralanamazlık üzerinden devam ettirirler. Kişisel masalları içerisinde yara almazlık düşünceleri belirgindir” diye konuştu.
