RAMAZAN - 05 Eylül 2008 Cuma 11:36

'Ramazanda Beslenme' raporu

A
A
A
'Ramazanda Beslenme' raporu

Sağlık Bakanlığı iftar ve sahurda, hazmı kolay lifli ve selüloz içeren gıdalar tüketilmesini önerdi.

Bakanlık ayrıca, orucun hafif bir yemekle açılmasını, sebze yemekleri tüketilmesini, ağır tatlılardan kaçınılmasını isteyerek, "Bol su için, azar azar, sık sık yiyin" tavsiyesinde bulundu.

Sağlık Bakanlığı, Ramazan ayı nedeniyle oruç tutan vatandaşları uyardı. Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Ramazan'da Beslenme' konulu raporda, Müslümanların '11 ayın sultanı' olarak kabul ettikleri Ramazan'da oruç tutan insanların belirli bir şekilde beslendikleri için organizmanın bir ay dinlendiği, ancak iftar ve sahurda yenilen yemeklere dikkat edilmesi gerektiği belirtildi.

İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle midenin doldurulmaması gerektiğinin vurgulandığı raporda, bu durumun ani mide gerginliğine yol açabileceğine, tansiyon yükselmesine ve nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına neden olabileceği kaydedildi.

Oruç tutacaklara iftar ve sahurda, "Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla yemek yiyin" uyarısı yapılan raporda, "Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir.

Bunların yerine hazmı kolay, mide-barsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih
edilmelidir" denildi.

Yetişkin bir insanın günde en az 1.5-2 litre su içmesi gerektiğinden hareketle sıvı alımına çok dikkat edilmesi gerektiği ifade edilen raporda, "Ağır işlerde çalışan işçilerin oruç tutmaları halinde su kaybına bağlı olarak şok geçirdikleri belirlenmiştir.

Bu nedenle yeterli miktarda su içilmelidir. Kızartmalardan kaçınılmalıdır" denildi. Raporda bahsi geçen uyarı ve öneriler şöyle:

"Yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalıdır. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına kepek ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler.

Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği yoğurt, meyve veya tatlı olarak sütlü tatlılar olabilir. Protein içeriği fazla olan gıdalar (midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirirler) yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi gıdalar, kahvaltı şeklinde bir öğün olabilir.

Bol sıvı alınmalıdır. Su içilmelidir. Meyve yenilebilir. Fazla tuzlu besinler tüketilmemelidir. Sadece su içerek oruç tutmak sakıncalıdır. Bu durumda yorgunluk, dikkatte azalmalar olur.

Sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi artacağından metabolik hız düşer ve halsizlik, baş ağrısı görülür. Oruç tutmak sağlıklı insanların metabolik dengesini değiştirmez, ancak şeker hastaları için oruç tutmak son derece sakıncalı olabilir.

Şeker hastaları azar azar ve sık sık yeme şekline dayanan bir beslenme rejimi uygularlar. Ramazanda ise uzun süre aç kaldıklarından şeker düşmesi sonucu hayati tehlikeler söz konusu olabilir.

Vücudunda insülin yetersizliği ve şeker kullanımında dengesizlik olduğu için iftardan sonra hiperglisemi koması olabilir, felç veya ölüme neden olabilir.

Oruç, hamileler ve bebek sağlığı açısından riskli emziklilerin sıvı alımı azalacağından süt salınımı etkiler, bebek yeterince anne sütü alamaz.

Bununla birlikte aç kalmak, 9 yaşın altındaki çocuklar, seyahatte olanlar, akli dengesi ve psikolojik durumu bozuk olanlar, çok yaşlı ve hasta olan insanlar, ağır kalp ve böbrek hastası olanlar, mide ülseri, safra kesesi iltihabı veya taşı olanlar, karaciğer yetmezliği olanlar ve ağır enfeksiyon geçirenler için risklidir.

Oruç tutmak sağlıklı insanlar içindir, kilo verme yöntemi değildir. Kilo vermek için oruç tutanların kilo veremedikleri bilinmektedir. Hareket azlığı, metabolizma hızının yavaşlaması kilo vermeyi zorlaştırmaktadır.

Ramazanda kilo almamak için mutlaka sahura kalkın, sahur yemeklerini azar azar, iyice çiğneyerek yiyin. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi yiyeceklere mutlaka sahurda yer verin, iftarda orucunuzu hafif bir yemekle açın. Sebze yemekleri tüketin, ağır tatlılardan kaçının. Bol su için, azar azar, sık sık yiyin."

YUSUF ZİYA ERARSLAN / ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan TVF’ye övgü Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, milli takımlar bazında kazanılan başarılardan ötürü Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan (TVF) övgüyle bahsetti. FIVB Milletler Ligi ve 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda mücadele edecek A Milli Kadın Voleybol Takımı ile FIVB Milletler Ligi’nde yer alacak A Milli Erkek Voleybol Takımı için sezon açılış töreni gerçekleştirildi. Törene katılan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kulüp bazında başarılı bir dönem yaşadıklarını söyleyen Ali Koç, Türkiye’de voleybolun kalitesinin her geçen yıl attığını dile getirdi. Bu sezon da milli takımların geçen seneki başarıyı yakalayacağına inandığını aktaran Koç, “Olağanüstü 2023 geçirdik. Buraya gelmek zor, burada kalmak daha da zor. İnşallah bu başarıların üstüne koyarak devam ederiz. Bu tesadüfi bir başarı değil. Kadın voleybol ekosistemi, İsviçre saati gibi çok iyi çalışıyor. Başkanımızın ve yönetim kurulunu tebrik etmek istiyorum. Kulüp başkanı olarak federasyonla nasıl ilişkiler kurulduğunu, federasyonun kulüplere nasıl yaklaştığını biliyorum. Daha da önemlisi sadece kulüplere değil çocuklara kadar bir yol haritası ve stratejileri var. Bu meyve verdikçe takımlarımızın ve milli takımın oyuncu havuzu çok çok gelişecek. O yüzden kadınlarımız aynı şekilde başarılarının üstüne koyarak devam ederler. Erkek voleybolda da başarılar gelmeye başladı. Sayın başkan birkaç sene önce bana, erkek voleybolda neler yapmak istediğini anlatmıştı. Adım adım onlar da gerçekleşmeye başladı. Belki bu sene hem kadın hem erkek takımı olimpiyatlara giden birkaç ülkeden oluruz. İnşallah erkekler de kotayı alırlar. Fenerbahçe Kulübü Başkanı olarak federasyonu tebrik ediyorum. Çorbada bizim de tuzumuz varsa ne ala” diye konuştu. Ali Koç’a teşekkür eden Mehmet Akif Üstündağ da, “Muhteşem bir 2023 yılını geride bıraktık. Yine çok güzel bir yıl geçirmek için Ali Koç başkanın ev sahipliğinde bir araya geldik. 2024’te de beklenti yüksek, çıta yüksek. Çok büyük zaferler elde ettik. Hiçbir ülkeye nasip olmayan bir senede 3 kupa kazandık. Bunun tesadüf olmadığını, sürdürülebilir olması için de bu mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Ekibime ve bütün camiama güveniyorum. En iyi sonuçlarla Paris’ten de Milletler Ligi’nden de dönmek için gayret sarf edeceğiz” ifadelerini kullandı.