RAMAZAN - 03 Temmuz 2014 Perşembe 10:19

Ramazan'da nasıl beslenmeli?

A
A
A
Ramazan'da nasıl beslenmeli?

İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmenin ve kısa mesafeli yürüyüşler yapmanın sindirime yardımcı olduğu belirtildi.

Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Dr. Köksal Hamzaoğlu, oruç tutanlara tavsiyede bulunarak “Ramazan ayında yapılan en önemli beslenme değişiklikleri arasında oruç tutan kişiler günlük beslenme şekli ve öğün sayısını değiştirmekte üç ana öğün olan günlük beslenme düzeninin iki öğüne indirebilmektedir ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin artması yer almaktadır. Oysa oruç tutarken de sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır. Ramazan ayında bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük almaları gereken enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral oranlarının değişmediği ve bu süre zarfında da sağlığın korunması açısından yeterli ve dengeli beslenmenin gerekli olduğu unutulmamalıdır” dedi.

SAHUR VE İFTAR MENÜLERİNE DİKKAT
Oruç tutanların sahur ve iftar menülerine dikkat etmeleri konusunda uyarılarda bulunan Hamzaoğlu, “Bu yıl Ramazan ayının sıcak yaz günlerine rastlaması nedeni ile oruç tutanların sağlıklarına daha fazla önem vermeleri, iftar ve sahur menüleri konusunda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Su yaşamamız için elzemdir. Vücuttaki su oranın yeterli düzeyde tutulması hayati önem taşıdığından vücuttan kaybolan miktarda suyun mutlaka alınması zorunludur. Günde ortalama en az 2- 2,5 litre (12-14 su bardağı) su içmeye, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir" diye konuştu,

ORUÇ TUTANLAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ
Ramazan’da yeterli ve dengeli beslenmenin önemine işaret eden Hamzaoğlu şu önerilerde bulundu:
“Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği (kırmızı ya da beyaz et olabilir) , sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.”

İftar yemeği sonrası hareket etmenin yararlı olacağına işaret eden Dr. Hamzaoğlu, ”İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır. Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.  

BEKİR KOCA 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Muhalefetin iş bilmezliğine bakıp asla umutsuzluğa kapılmayın, liyakatli kadrolar Türkiye’de iş başındadır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünyada merkezinde bölgemizin olduğu sancılı bir dönüşüm yaşanırken, Türkiye olarak belirlediğimiz hedeflere doğru adım adım kararlılıkla ilerliyoruz. Hiç endişeniz olmasın. Emanetiniz emin ve ehil ellerdedir; liyakatli kadrolar Türkiye’de iş başındadır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Alınan kararların ülke ve millet için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Türk tarihinin ilk yazılı metinlerinden Orhun Kitabeleri’ne atıfta bulunan Erdoğan, Türkiye’nin kararlılıkla hedeflerine ilerlediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "86 milyon, birlik ve beraberlik içinde birbirimizden güç ve cesaret alarak hamdolsun her alanda büyük bir atılım halindeyiz. Dünyada merkezinde bölgemizin olduğu sancılı bir dönüşüm yaşanırken, Türkiye olarak belirlediğimiz hedeflere doğru adım adım kararlılıkla ilerliyoruz. Milletçe hep beraber güzel günlere her gün biraz daha yaklaşmanın umudunu ve heyecanını yaşıyoruz. Önümüze çıkan engeller ne kadar büyük olursa olsun Allah’ın izniyle bunları aşacak iradeye, azme ve cesarete fazlasıyla sahibiz" diye konuştu. Toplumsal birlikteliğin Türkiye’nin en büyük gücü olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, etnik ve mezhepsel ayrımlar üzerinden yapılan söylemlere karşı net mesajlar vererek, "Tarihi tecrübelerimizden özellikle aldığımız güçle, bizi güçlü kılan, bizi dirayetli kılan Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Sünni-Alevi fark etmeksizin birbirimize olan sarsılmaz bağlılığımızdır. Her zaman söylediğim gibi biriz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye’yiz. Bunu kimsenin bozmasına, kimsenin dinamitlemesine izin vermeyeceğiz. Kimi zaman kadınları, kimi zaman Alevi canlarımızı, kimi zaman Kürt kardeşlerimizi hedef alan hadsiz söylemler karşısında nefret siyasetine prim vermeyecek, tam tersine birbirimize daha sıkı kenetlenecek, kardeşliğimizi yüceltmenin yollarını arayacağız. Hazreti Mevlâna’dan aldığımız ilhamla biz topraklara sevgiden başka hiçbir tohum ekmedik; bundan sonra da ne bu topraklara ne de bölgemize sevgiden, iyilikten, güzellikten, merhametten başka tohum ektirmeyeceğiz. Her zaman kucaklayıcı olacağız. Kimsenin dünya görüşüne, yaşam tarzına, ideolojisine bakmadan 86 milyonun ebedi kardeşliğini büyütecek; muhabbetimizi, dayanışmamızı büyütecek; ekmeğimizi, aşımızı büyütecek, milletimizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin refahını, huzurunu, barış ve istikrarını büyütecek; inşallah yolumuza işte bu anlayışla devam edeceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara seslenerek güven mesajı verdi. Erdoğan, "Hangi siyasi partiden olursa olsun şu an ekranları başında bizleri izleyen tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Hiç endişeniz olmasın. Muhalefetin iş bilmezliğine bakıp asla umutsuzluğa kapılmayın. Emanetiniz emin ve ehil ellerdedir; liyakatli kadrolar Türkiye’de iş başındadır. 23 yıldır sizin emanetinize hamdolsun zerre miskal gölge düşürmedik. En zorlu badirelerin bile üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık. Hiçbir şart altında ülkemize ve milletimize zarar gelmesine izin vermedik. Bundan sonra da sizin emanetinize gözümüz gibi bakmayı sürdüreceğiz. ’Halka hizmet, Hakk’a hizmettir’ düsturuyla gece gündüz demeden ülkemiz ve milletimiz için koşturuyoruz. Millete hizmet yolunda, medeniyetimizi güçlendirme yolunda sınır tanımıyor, asla yorulmuyor; kesintisiz bir şekilde çalışıyoruz" şeklinde konuştu. "Dosyaların kapatılma sürelerini kısaltarak, bu alanda birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık" Son Kabine Toplantısı’ndan bu yana yapılan çalışmalara değinen Erdoğan, 2 Aralık’ta toplam bin 351 yeni hakim ve savcının atamasının yapıldığını hatırlattı. Erdoğan, "Son Kabine Toplantımızdan bu yana yine sizin için, 86 milyonun huzur ve esenliği için gecemizi gündüzümüze kattık. 2 Aralık’ta eğitim ve staj dönemlerini başarıyla nihayete erdiren 712’si hakim, 492’si cumhuriyet savcısı, 147’si idari hakim olmak üzere toplam bin 351 yeni yargı mensubumuzun atamasını gerçekleştirdik. Kendilerini tebrik ediyor; adaletin tecellisi yolunda ortaya koyacakları çabalar için her birine şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum" açıklamasında bulundu. Adalet teşkilatının hem insan kaynağı hem de fiziki ve teknik altyapı bakımından güçlendirildiğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin AİHM kararlarına uyum oranının yüzde 90 seviyesinde olduğunu söyledi. Erdoğan, "Son 23 yılda adalet personeli sayımızı 26 bin 274’ten 95 bin 224’e; hâkim ve savcı sayımızı ise 9 bin 349’dan 26 bin 803’e ulaştırdık. Aynı dönemde müstakil adliye binalarımızın sayısını 78’den 391’e çıkardık. Adli ve idari yargıdaki mahkemelerimizin sayısını önemli ölçüde artırdık. Dosyaların kapatılma sürelerini kısaltarak, bu alanda birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma oranımız yüzde 90 ile Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin çok çok üzerindedir. İhlal kararlarına ilişkin oranlarda da yüzde 1,09 ile Konsey üyesi ülkelerdeki ortalama ihlal oranından daha düşük bir seviyedeyiz. İnşallah bunu daha da aşağıya çekeceğiz. Türkiye’yi bu konuda acımasızca eleştirenlerin AHİM kararlarını yıllardır uygulayamayan birçok ülkeyle ilgili seslerini çıkarmadıklarını görüyoruz. Yine bu çevreler, Gazze soykırımında 270 gazeteciyi katleden İsrail’in sözde basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin ve Filistin’in önünde olmasına hiçbir tepki göstermiyor; bu çarpık tabloda hiçbir sorun, sıkıntı görmüyor. Fakat söz konusu Türkiye olunca, bakıyorsunuz hakkaniyet kayboluyor, objektiflik ortadan kalkıyor, nesnelliğin yerini ideolojik at gözlükleri alıyor. Biz elbette bunlara aldırmayacağız. Adalet teşkilatımızı güçlendirmeye kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Devlet olarak hayatın her sahasında engelli vatandaşlarımıza dönük hizmet ve desteklerimizi devam ettireceğiz" 4 Aralık Dünya Engelliler Günü ve 5 Aralık Kadın Zirvesi programlarına da değinen Erdoğan, engelli bireyler ve kadınlar için atılan adımları anlattı. Kadınların seçme ve seçilme hakkının 91’inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Programda çalışmalarıyla öne çıkan kurumlarımıza Erişilebilirlik Ödüllerini takdim ettik. Engelli vatandaşlarımızın hayat yolculuklarında önlerine çıkan bariyerleri aşmaları için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. 2002’den bugüne kamudaki engelli memurlarımızın sayısını 15 kattan fazla artırarak 83 bine ulaştırdık. Sosyal yardım ve destek hizmetlerini etkin bir şekilde devreye aldık. 23 sene önce evde bakım hizmetlerinden yalnızca 5 bin kişi yararlanıyordu. 100 katın üzerinde bir artışla bugün 520 binden fazla vatandaşımız evde bakım hizmetlerinden istifade ediyor. Hukuki ve idari düzenlemelerimizle işverenlerimize sağladığımız teşviklerle devlet olarak hayatın her sahasında engelli vatandaşlarımıza dönük hizmet ve desteklerimizi devam ettireceğiz" dedi. "Grup başkan vekilimizin şahsında kadın milletvekillerine ve Gazi Meclisimize yapılan saygısızlığı şiddetle kınıyorum" 5 Aralık’ta "Kadınla Yükselen Şehirler" temasıyla tertip edilen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi’ne iştirak ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin yanı sıra, dünyanın dört bir yanında başarılarıyla temayüz etmiş hanım kardeşlerimizin katıldığı Zirve’de çok önemli meseleler ele alındı. 5 Aralık, aynı zamanda ülkemizdeki kadınların seçme ve seçilme hakkını elde edişinin 91’inci yıldönümüydü. AK Parti olarak kadın haklarının tam ve etkin şekilde kullanılması için göreve geldiğimiz ilk günden itibaren devrim niteliğinde adımlar attık. Eğitim görme ve seçilme hakkı başta olmak üzere anayasamızda kayıtlı hak ve özgürlükleri yasaklarla, baskılarla, ayrımcı uygulamalarla ellerinden alınan hanım kardeşlerimizin önündeki engellerin tamamını ortadan kaldırdık. Tek parti döneminin kötü mirasını, 28 Şubat zihniyetinin utanç lekelerini bir daha geri gelmemek üzere tarihin çöp sepetine yolladık. Bu vesileyle bütçe görüşmeleri esnasında partimizin grup başkan vekiline yönelik ana muhalefet partisi milletvekilinin edep sınırlarını aşan çirkin ifadelerini esefle karşıladığımızı burada ifade etmek istiyorum. Grup başkan vekilimizin şahsında kadın milletvekillerine ve Gazi Meclisimize yapılan saygısızlığı şiddetle kınıyorum. Siyasette nezakete herkes dikkat etmeli, siyasetin seviyesini düşürecek bu tür yakışıksız ifadelerden uzak durulmalıdır. Milleti temsil edenler, evvelemirde millete örnek olacak bir siyasi üsluba sahip olmalıdır. Polemiklerin ve atışmaların sertleştiği bütçe maratonunda herkesten üslup noktasında biraz daha özenli davranmalarını önemle rica ediyorum. Birbirimizi elbette eleştireceğiz ama kırıcı ve yıkıcı da olmayacağız" diye konuştu. Manisa’nın vefat eden Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a rahmet dileğinde bulunan Erdoğan, "Merhum Gülşah Durbay Hanımefendi’nin ailesine, yakınlarına, Cumhuriyet Halk Partisi camiasına ve Manisa halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum" dedi. "Macaristan ile ilişkileri bir üst noktaya taşıyacak 16 anlaşma imzalandı" 8 Aralık’ta Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 7’nci toplantısı vesilesiyle Macaristan Başbakanı Viktor Orban ve heyetini İstanbul’da ağırladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantılar neticesinde ilişkileri bir üst noktaya taşıyacak 16 anlaşma imzalandığını, 6 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılmasına çok az kaldığını bildirdi. Orban’la birlikte bu rakamı 10 milyar dolara yükseltmeyi hedeflediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Macaristan, Türk Devletleri Teşkilatı’nın çalışmalarına da çok önemli katkılar yapıyor. Mayıs 2025’te Budapeşte’de düzenlenen gayriresmi zirve, Avrupa Birliği sınırları içerisinde yapılan ilk Türk Dünyası Zirvesi olarak tarihe geçti. 9 Aralık’ta Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 77’nci yıldönümü münasebetiyle düzenlenen ’İnsanlık İçin Güçlü Türkiye’ programına katıldık. 1948’de ilan edilen bu önemli belgedeki ilke ve değerler, bizim insan merkezli medeniyet mimarimizin tam kalbinde yer alıyor. İnsanı ’yaratılmışların en şereflisi’ olarak gören inanç ve kültür değerlerimiz, milletimizin insana odaklanmasını, asıl yatırımı insana yapmasını, dünyaya hak, adalet ve merhamet penceresinden bakmasını adeta zorunlu kılmıştır" açıklamasını yaptı. "Uluslararası toplum ve kuruluşlar, dünyanın farklı yerlerinde meydana gelen bu ihlallerin önüne geçememiş, sorunları çözmek yerine sadece seyretmiştir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımda uluslararası kuruluşların da yetersiz kaldığını bir kez daha ifade ederek, bölgede son yıllarda patlak veren çatışmalara bakıldığında yaşam hakkı başta olmak üzere beyannamenin ayaklar altına alındığını belirtti. Erdoğan, "İsrail’in Gazze’de iki yıl boyunca tüm dünyanın gözleri önünde perrvasızca işlediği savaş ve soykırım suçları, bunun en somut delilidir. Aynı şekilde komşumuz Suriye’de Baas rejimi, 13,5 sene boyunca kimyasal saldırılardan işkencelere varıncaya kadar insan haklarına ilişkin ne kadar kural, kaide, değer, ilke, norm varsa hepsini ihlal etmiştir. Uluslararası toplum ve kuruluşlar, dünyanın farklı yerlerinde meydana gelen bu ihlallerin önüne geçememiş, sorunları çözmek yerine sadece seyretmiştir. Türkiye, devleti ve milletiyle Gazze’de, Suriye’de, Somali’de, Yemen’de, Libya’da hülasa kan ve gözyaşıyla ıslanmış bölgelerin tamamında barış ve hakkaniyet odaklı çalışmalarıyla dünyaya insan hakları dersi vermiştir. İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz" diye konuştu. "İş insanlarımız Türkmenistan’ın bağımsızlığından bu yana 55 milyar dolar tutarında bini aşkın projeyi başarıyla tamamladılar" 11 Aralık’ta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 29. Olağan Genel Kurulu’na iştirak ettiklerini ifade eden Erdoğan, çalışmalarındaki özveriden dolayı TİSK camiasına teşekkür etti. Erdoğan, "TİSK Genel Kurulu’nun ardından Türkmenistan’ın daimi tarafsızlığını ilanının 30’uncu yıldönümü etkinliklerine katılmak üzere Aşkabat’a gittik. Türkmenistan’la ortak tarih, dil, din ve kültüre dayanan münasebetlerimiz, karşılıklı saygı ve müşterek menfaat temelinde her geçen gün güçleniyor. İş insanlarımız Türkmenistan’ın bağımsızlığından bu yana 55 milyar dolar tutarında bini aşkın projeyi başarıyla tamamladılar. Halihazırda firmalarımız 10 milyar dolar büyüklüğünde 19 projeyi başarıyla yürütüyor. 2024 yılında 2 milyar doları aşan ikili ticaret hacmimizi 5 milyar dolara yükseltmenin gayreti içindeyiz. Türkmenistan’da Milli Lider Sayın Gurbangulu Berdimuhammedov ve Devlet Başkanı Sayın Serdar Berdimuhammedov’un yanı sıra, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Putin ve Pakistan Başbakanı Sayın Şerif’le görüşmeler gerçekleştirdik. Türkmen kardeşlerimizle işbirliğimizi gelecekte daha da güçlendireceğiz" değerlendirmesini yaptı. "Ülkemizi dünya deniz ticareti filo listesinde 10’uncu sıraya yükselttik" Kabine Toplantısı’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yatırımlarımlarla ilgili kapsamlı bir sunumu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye’yi denizcilikte de küresel aktör haline getirmek için yatırımlarımızı artırıyor, filomuzu büyütüyor, uluslararası iş birliklerimizi derinleştiriyoruz. 2025’in ilk yarısında 53,1 milyon detveyt kapasiteye ulaşarak, ülkemizi dünya deniz ticareti filo listesinde 10’uncu sıraya yükselttik. Dünyanın en fazla konteyner elleçleyen ilk 100 limanı arasında olan Ambarlı, Kocaeli, Tekirdağ ve Mersin limanlarımıza bu yıl ilk kez Aliağa Limanımızı da ekledik. 2025 sonu itibarıyla limanlarımızda elleçlenen yük miktarının 550 milyon tona ulaşmasını öngörüyoruz. Sayısını 85’e çıkardığımız tersanelerimiz, dünyanın dört bir yanından aldığı 61 gemi siparişiyle küresel gemi siparişlerinde 9’uncu sıraya yerleşti. Dünyanın en büyük tam elektrikli feribotu, ilk bataryalı tam elektrikli liman römorkörü, dünyanın ilk yüzer balık çiftliği ve Türk donanma tarihindeki ilk havuzlu helikopter gemisi gibi gurur projelerimizi tek tek hayata geçiriyoruz. Deniz dibi, kıyı yapıları ve balıkçı barınakları tarama faaliyetlerimiz sürüyor. Bunun yanında ’yol medeniyettir’ şiarıyla ulaştırma yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. ’Ne kadar çok yol yaparsak, trafik o kadar çok sıkışır’ diyen beceriksizler gibi olmadık. İktidarlarımız döneminde ulaştırma ve haberleşme altyapısına kamu olarak yaklaşık 300 milyar doların üzerinde yatırım yaptık" dedi. "Yatırım programına aldığımız Esenboğa Havalimanı metro hattının inşasına 2026 yılında ’Bismillah’ diyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemiz, 30 bin 14 kilometreye çıktı. Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğumuz, 3 bin 796 kilometreyi buldu. Türkiye’yi hızlı trenle biz tanıştırdık. Toplam 2 bin 32 kilometre uzunluğunda hızlı tren ağı inşa ettik. Ayrıca 2 bin 971 kilometre uzunluğunda demiryolu ağını, toplam 10 bin 561 kilometre uzunluğunda elektrikli ve sinyalli hattı milletimizin hizmetine sunduk. 11 bin 668 kilometre uzunluğundaki demiryollarımızı komple yeniledik. Şehirlerimizin kent içi ulaşımını raylı sistemlerle donatarak rahatlattık. 12 ilimize toplam bin 33 kilometre uzunluğunda raylı sistem kazandırdık. Bunun 162 kilometresini İstanbul’umuzda inşa ettik. Şimdi de Başkentimiz için önemli bir adım atıyoruz. Yatırım programına aldığımız Esenboğa Havalimanı metro hattının inşasına 2026 yılında ’Bismillah’ diyoruz. İlk etapta Kuyubaşı İstasyonu’ndan aktarma yapılarak planlanan hattı, Gar’dan başlayacak şekilde yeniden tasarladık. Toplam 36 kilometre uzunluğunda, 12 istasyondan oluşacak Gar-Kuyubaşı-Esenboğa Havalimanı metro hattımızın yapımına önümüzdeki yıl başlamayı hedefliyoruz. Projemizin şimdiden Ankaralı kardeşlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Şurası bir gerçek ki halkın kaynakları iç edilmediği, talan edilmediği, ona buna peşkeş çekilmediği takdirde bu şehre de, bu ülkeye de ziyadesiyle yeter. Tabii bunun için öncelikle milletin verdiği yetkiye emanet nazarıyla bakmak ve ona ihanet etmemek gerekiyor. Biz siyasi hayatımız boyunca da, 23 yılı deviren iktidarlarımız boyunca da iğne ucu kadar dahi olsa emanete leke bulaştırmamaya hassasiyet gösterdik. Siyaseti bir ikbal kapısı, rant kapısı olarak değil, millete hizmet vasıtası olarak gördük. İnşallah son nefesimize kadar bu istikamet üzere olmaya devam edeceğiz."
İstanbul Trendyol Süper Lig: Fenerbahçe: 3 - Konyaspor: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Fenerbahçe, sahasında Konyaspor’la karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-lacivertlilerin 3-0’lık üstünlüğüyle sonuçlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 7. dakikada Kerem Aktürkoğlu’nun pasında ceza sahası girişinde topla buluşan Talisca’nın içeri girdikten sonra karşı karşıya pozisyonda vuruşunda kaleci Bahadır gole izin vermedi. 12. dakikada Kerem’in sol taraftan ortasında top ceza sahasında savunmadan sekerek sağ çaprazdaki Asensio’nun önünde kaldı. Bu oyuncunun sol ayağıyla plase vuruşunda kaleci Bahadır, uzak köşeye yönelen meşin yuvarlağı çeldi. 24. dakikada Jhon Duran, ceza sahası içi sol çaprazdan Uğurcan Yazğılı’nın müdahalesiyle yerde kaldı. Hakem Ozan Ergün, VAR’dan gelen uyarı sonrası pozsiyonu izledi ve penaltı kararı verdi. 28. dakikada penaltı vuruşunu kullanmak üzere topun başına geçen Talisca, meşin yuvarlağı sağ alt köşeden filelerle buluşturdu. 1-0 30. dakikada Archie Brown’un sol taraftan ortasında herkesi aşan topu Asensio, sağ taraftan tekrardan içeriye ortaladı. Alverez’in dokunduğu meşin yuvarlak, Mert Müldür’ün vuruşunda savunmada Calusic’e de çarparak ağlara gitti. 2-0 37. dakikada Asensio’nun pasında topla buluşan Talisca’nın ceza sahası dışı sağ çaprazdan sol ayağıyla set vuruşunda meşin yuvarlak uzak köşeden filelerle buluştu. 3-0 44. dakikada Ederson’un uzun degajında topa yönelen Kerem Aktürkoğlu’nun kaleci Bahadır’ı çalımladıktan sonra sağ çaprazdan vuruşunda savunmada Uğurcan son anda meşin yuvarlağın ağlara gitmesini engelledi. 45+3. dakikada Asansio’nun sağ çaprazdan kullandığı serbest vuruşta meşin yuvarlak uzak direğe çarptıktan sonra Konyaspor savunması tarafından uzaklaştırıldı. Hakemler: Ozan Ergün, Ceyhun Sesigüzel, Anıl Usta Fenerbahçe: Ederson, Mert Müldür, Milan Skriniar, Jayden Oosterwolde, Archie Brown, Edson Alvarez, Fred, Marco Asensio, Anderson Talisca, Kerem Aktürkoğlu, Jhon Duran Yedekler: İrfan Can Eğribayat, Tarık Çetin, Yiğit Efe Demir, Levent Mercan, Kamil Efe Üregen, İsmail Yüksek, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Oğuz Aydın, Haydar Karataş Teknik Direktör: Domenico Tedesco Konyaspor: Bahadır Güngördü, Yhoan Andzouana, Uğurcan Yazğılı, Josip Calusic, Guilherme, Jin-Ho Jo, Enis Bardhi, Melih İbrahimoğlu, Morten Bjorlo, Jackson Muleka, Umut Nayir Yedekler: Deniz Ertaş, Yasir Subaşı, Tunahan Taşçı, Pedrinho, Marius Stefanescu, Marko Jevtovic, Melih Bostan, İsmail Esat Buğa, Utku Eriş, Kaan Akyazı Teknik Direktör: Çağdaş Atan Goller: Anderson Talisca (dk. 28 pen. ve dk. 37), Mert Müldür (dk. 30) (Fenerbahçe) Sarı kartlar: Fred, Kerem Aktürkoğlu (Fenerbahçe), Jin-Ho Jo (Konyaspor)