DÜNYA - 15 Eylül 2014 Pazartesi 20:42

Rasmussen: 'Rusya ve IŞİD’e karşı omuz omuza vermeliyiz'

A
A
A
Rasmussen: 'Rusya ve IŞİD’e karşı omuz omuza vermeliyiz'

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ittifak üyesi ülkelerin, Rusya ve IŞİD’in eş zamanlı olarak sebep olduğu güvenlik tehlikelerine karşı omuz omuza vermesi gerektiğini söyledi.

NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki düşünce kuruluşu Carnegie Europe’ta düzenlenen toplantıda konuştu. İttifakın kendisini, “tolerans ve fanatizm” ile “demokrasi ve totalitaryanizm” arasında bir jeopolitik bölünmenin ön saflarında bulduğunu dile getiren Rasmussen, üye ülkelerin yüzleşmekte olduğu yeni güvenlik sorunlarının yıllarca sürebileceği uyarısında bulunarak, “Özgürlük için bir güç olarak kuvvetli bir duruş sergilemeliyiz” dedi.

NATO’nun yeri geldiğinde askeri güç kullanmaya hazır olması, yeri geldİğinde de siyasi iradesini toplaması gerektiğine dikkat çeken Rasmussen, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, IŞİD’e karşı silahlı güç kullanılması taraftarı olduğunu çünkü örgütün hem Arap dünyasındaki hükümetleri hem de terörizmin yurtdışına çıkmasıyla Batılı toplumları tehdit ettiğini ifade ederken, NATO’nun bu tarz operasyonların bir parçası olmayı düşünmediğini kaydetti. Rasmussen ayrıca, IŞİD’in ele geçirdiği topraklarda uyguladığı toplu katliamların “soykırıma yakın olduğunu” vurguladı.

Rusya konusuna da değinen NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, ülkenin, Devlet Başkanı Vladimir Putin liderliğinde Soğuk Savaş’ın sonundan bu yana Avrupa’da barışı sağlayan kuralları ve yükümlülüklerin her birini çiğnediğini ve Ukrayna’ya karşı yasadışı askeri eylemlerde bulunduğunu söyledi. Rasmussen, bu ay içerisinde Galler’de gerçekleştirilen NATO zirvesinin Rusya’ya, ittifakın üyelerini korumaya hazır olduğu mesajını gönderdiğine inandığını dile getirdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.