EKONOMİ - 19 Ekim 2017 Perşembe 14:02

Rekabet Kurumu Başkanı'ndan 'kırmızı et' açıklaması

A
A
A
Rekabet Kurumu Başkanı'ndan 'kırmızı et' açıklaması

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, "Kırmızı etle ilgili hali hazırda yürüyen inceleme araştırma soruşturma yok, beyaz etle ilgili bir soruşturma devam ediyor. Kırmızı etle ilgili herhangi bir soruşturma olmamasının temel sebebi; kamuoyuna yansıyan kırmızı et fiyatlarının olması gerekenden yüksek şeklindeki şikayetlere yönelik bize ulaşmış çok somut altı dolu bir müracaat ya da şikayetin olmaması" dedi.

Rekabet Kurumu Başkanı Ömer Torlak, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldi. Rekabet Kurumunun kararlarıyla konuşmasının daha doğru olduğunu söyleyen Torlak, "Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de kararlarıyla konuşmaya çalışan bir kurum. Yarı mahkeme gibi çalıştığımız için ve bir hak dağılımına aracılık yapan bir kurum olduğumuz için de kararlarının çok isabetli olması gereken bir kurum. Ama aynı zamanda aldığı kararlar bağlamında ekonomiyi doğrudan etkileyen dolaylı etkileri olan ve özünde tüketici refahını azaltabilecek veya arttırabilecek kararlara imza atan bir kurum" ifadelerini kullandı.

"Biz kararlarımızda oldukça şeffafız"

Son yıllarda Rekabet Kurumunun isminin daha fazla duyuluyor olmasının en temel sebeplerinden birisinin Türkiye’deki artan ölçüde sermaye girişine tanıklık ediyor olması ve birleşimi devralma sayısının her geçen gün artmasının sebep olabileceğini kaydeden Torlak, "Biz kararlarımızda oldukça şeffafız. Örneğin bir ön araştırma açıldığında bir soruşturma başlatıldığında ya da bir birleşimi devralma müracaatı yapıldığında kurumumuza bunları kurumumuzun web sitesinden duyuruyoruz. Bütün gerekçeli kararlarımız ticari sırlardan arındırılmış bir şekilde web sitemizde mevcuttur" diye konuştu.

"Bizim baktığımız dosyalar, özünde değişen iş yapma tarzlarına piyasadaki iş yapma biçimlerine bağlı dosyalar"

Rekabet hukuku alanının çok dinamik bir alan olduğunu anlatan Torlak, "Bizim baktığımız dosyalar özünde değişen iş yapma tarzlarına piyasadaki iş yapma biçimlerine bağlı dosyalar. Örneğin son 10-15 yıldır elektronik ticaretin çok daha yaygın hale gelmesi ve platformların kendi içinde çok önemli bir pazar bir piyasa haline gelmiş olmasından kaynaklanan yeni iş yapma biçimleri, piyasaya yeni müdahale tarzları, rekabetin önündeki yeni bir takım engellemeler, yeni rekabet ihlali formları karşımıza çıkıyor. Bizde bu tür yeni durumlara karşı kendi kurumsal kapasitemizi geliştirmeye yönelik eğitimler kurum içi eğitimler uzman arkadaşlarımızın daha güçlü bilgilenmesini sağlamak üzere yurt dışında gerçekleştirilen programlara katılımlarının sağlanması gibi faaliyetlere önem gösteriyoruz. Şu anda 130 uzman yardımcısı ve uzman arkadaşımız var" açıklamasında bulundu.

Rekabet Kurumunun bu sene 20'nci yılını kutladığını belirten Torlak, 1-3 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da uluslararası katılımlı bu yıldan başlamak üzere bir ‘Rekabet Zirvesi’ düzenleyeceklerini ifade etti. Torlak, 2017 Rekabet Zirvesinin ana temasının Rekabet Kurumu kararlarının ekonomiye etkileri olduğunu aktardı.

"Kırmızı etle ilgili halihazırda yürüyen inceleme, araştırma, soruşturma yok, beyaz etle ilgili bir soruşturma devam ediyor”

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Torlak, son dönemde rekabetin sorgulandığı sektörlerden bir tanesinin kırmızı ve beyaz et sektörü olduğu ve farklı kesimlerin bu sektöre yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şöyle konuştu:

"Halihazırda kırmızı et piyasasına yönelik Rekabet Kurumu tarafından araştırılan, incelenen, soruşturulan herhangi bir dosyamız yok. Beyaz et piyasasıyla ilgili var. Sitemizde yayınlandı. Soruşturmaya dönüşmüş durumda. Sektörde hemen hemen faaliyet gösteren tüm aktörleri kapsayan bir soruşturma. Biz teşebbüslerimizin itibarına da sonuç ortaya çıkmadan zarar vermeme hassasiyetiyle hareket eden bir kurumuz. Soruşturma sonunda ancak bir rekabet ihlali vardır ya da yoktur kararı ortaya çıkıyor. Kırmızı etle ilgili hali hazırda yürüyen inceleme araştırma soruşturma yok, beyaz etle ilgili bir soruşturma devam ediyor. Kırmızı etle ilgili herhangi bir soruşturma olmamasının temel sebebi; kamuoyuna yansıyan kırmızı et fiyatlarının olması gerekenden yüksek şeklindeki şikayetlere yönelik bize ulaşmış çok somut altı dolu bir müracaat ya da şikayetin olmaması.

Kurulun resen inceleme ya da araştırma yapma yetkisi de var. Kurumda bu kapsamda bir değerlendirme yapmadığı için şu ana kadar böyle bir dosyamız elimizde yok. Kırmızı etin ithalatı yurt içine getirilmesi, kesim, denetleme konuları büyük ölçüde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının düzenlemesine bağlı iş ve işlemler. Bu konuda da herhangi bir görüş ifade etmem uygun olmaz."
Torlak, et lobisi konusunda Rekabet Kurumuna Bakanlıktan, gerçek kişilerden, teşebbüslerden şikayet gelebileceğini ancak böyle bir şikayetin gelmediğini ifade etti.

Torlak, "Doğrudan tüketicinin korunmasına yönelik iş ve işlemler bizim sorumluluk ya da görev alanımızda değil. Ama buna rağmen bize müracaatlar yapılabilir. Rekabet Kurumu denetleme kurumu, bir düzenleyici kurum değiliz. Bizim regülasyon yapma gibi yetki ve sorumluluğumuz yok. Denetleme ağırlıklı çalışıyoruz. Et ve Süt Kurumu üzerinden bir çabaları var. Düzenleyici yetkisi olan bir kamu kurumun düzenleme yetkisinden kaynaklanan bir olayı durdurma, bunu cezalandırma yetkimiz yok sadece görüş bildiririz" dedi.
Sebze ve meyve fiyatlarıyla ilgili ise Torlak, domatesin ilk çıktığı zamanlarda domates odaklı olarak sebze meyve fiyatlarının çok yüksek olmasının söz konusu olduğu ve gıda enflasyonuna bunun yansımasından kaynaklanan bir durumun olduğunu anlatarak, "Bu kapsamda bize gelen bir takım müracaatları değerlendirdik. O dönemde yapılan araştırmada soruşturmayı gerektirecek herhangi bir durum tespit edilemedi" şeklinde konuştu.

"Google bu uygulamalarında ısrarla devam etmeyi sürdürürse bir takım yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır diye düşünüyoruz"

Elektronik ticaretle ilgili soru üzerine Torlak, şunları kaydetti:

"Elektronik platformlar dediğimiz diyelim ki Google çok önemli elektronik platform. Aplikasyonlar üzerinden çok ciddi gelir kazanan bir şirket. Sahibinden.com Türkiye, alibaba.com dünya çapında. Amazon.com Almanya’daki toplam perakende ve ticaretin yüzde 14’ü, elektronik ticaretinde yüzde 25’ini elde eder hale gelmiş durumda. Burada yeni iş yapma biçimleriyle karşı karşıya geliyoruz. Piyasaya yeni aktörlerin girişinin fiziki piyasalarda olduğundan çok daha farklı şekilde dışlanabildiğini görüyoruz. Burada big data olarak isimlendirdikleri fiziki piyasalarda çok fazla olmayan verinin bu piyasalarda haliyle olduğunu görüyoruz. Bir firma öyle bir algoritma geliştirebilir ki bu çok sayıdaki veriyi kullanarak bu verilerden hareketle örneğin Türkiye’nin 'x' şehrinde şu trendi yakalar ve otomatikman derki ‘buradaki fiyatları 10 cent 10 kuruş yükseltin.’ Maliyetlere hiçbir ilave yük gelmemesine rağmen oradaki kendi içindeki hareketiyle bunu elektronik platformda yer almak isteyen oraya ürün satmak isteyen firmalarla olan sözleşme kapsamında yapabilir.

O sözleşmelerinde rekabet ihlali oluşturabilecek bir madde varsa onu yakalamaya çalışır rekabet otoriteleri. Oradaki 10 kuruşluk artış belki bir tüketici için çok fazla bir anlam ifade etmeyebilir ama topladığınızda çok ciddi bir yekun ortaya çıkabilir. Bu kapsamda elektronik platformlar bağlamında Google hemen hemen Avrupa’daki Amerika’daki pek çok rekabet otoritesi tarafından soruşturuldu ve soruşturulmaya devam ediliyor. Temel iddia ne burada? Cihaz üreticileriyle yaptığı sözleşmelerde kendi aplikasyonlarını istediği sırada eğer bu cihazlara yüklersen sana reklam gelirinden pay veririm benim aplikasyonlarını senin cihazında kullandırtırım gibi. Şu ana kadar çok fazla ceza vermeme yönündeydiler. Bir takım taahhütlerle sonuçlandı dosyalar. Ama yavaş yavaş geçtiğimiz günlerden başlamak üzere dünyanın pek çok otoritesi bu süreçleri takip ediyor ve muhtemelen Google bu uygulamalarında ısrarla devam etmeyi sürdürürse bir takım yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır diye düşünüyoruz. Türkiye’de de devam eden süreç var. Buna benzer bir süreç var."

"Yakın zamanda çıkınca iki karar, sanki şöyle algılandı Rekabet Kurumu Booking’e hem ceza verdi hem faaliyetlerini durdurdu"

Sahibinden.com hakkında da soruşturma süreçlerinin olduğunu bildiren Torlak, "Booking.com kararımız vardı. Booking kararımızda otellerle yaptığı sözleşmede boş odan kalsa bile bana verdiğin fiyattan aşağı bunu satamazsın ya da farklı bir fiyat uygularsan ben sana yaptırım yaparım gibi bir takım yaptırımları söz konusuydu. Bu ihlallerin tespiti sabit görülünce Booking bizden ceza aldı. Türkiye’de şöyle gelişme oldu. Bizim kararın arkasından TÜRSAB’ın müracaatı vardı mahkemeye ‘Booking bizim faaliyetlerimizi zorlaştırıyor Booking’in Türkiye çıkışlı faaliyetleri durdurulsun.’ O karar yayınlandı ve Booking şu anda Türkiye’den Türkiye adresli bir yerde rezervasyon yaptıramıyorsunuz veya yurt dışından Türkiye adresli bir rezervasyon yaptırmaya kapatıldı. O çok yakın zamanda çıkınca iki karar, sanki şöyle algılandı rekabet kurumu Booking’e hem ceza verdi hem faaliyetlerini durdurdu. Bizim öyle bir yetkimiz yok" açıklamasında bulundu.
Şu ana kadar 24 civarında sektör araştırmalarının olduğunu söyleyen Torlak, "Rekabet hukuku boyutuyla analizleri yapıyoruz" dedi. Torlak, şu anda devam eden sektör araştırmalarının fuarcılık ve perakendecilik alanları olduğunu kaydetti.

Uçak bileti fiyatlarıyla ilgili soruya Torlak, bu konunun doğrudan tüketicinin korunmasıyla ilgili olduğunu belirterek, "Bizi ilgilendiren konular şu şekilde olabilir. Her havayolu istediği gibi bir destinasyondan başka bir yere uçamıyor. İkili anlaşmalar var. Ama şöyle bir şikayet bize gelir şu teşebbüsler kendi aralarında anlaşmışlar pazar paylaşımı yaparak fiyatların artmasına yol açıyorlar. Burada gerçekten uluslararası anlaşmaların ve düzenlemelerin dışında rekabet ihlali oluşturduğu varsayılan herhangi bir konu tespit edilirse bu konuda rekabet kurumu devreye girer. Geçmişte 2013’te Pegasus’la ilgili buna benzer kararla piyasaya olumlu etkimiz olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

"Ulaştığımız bilgi belgeler herhangi bir soruşturma açmaya uygun bilgiler olmadığı sonucuna ulaştık"

Fındık fiyatlarıyla ilgili zaman zaman tartışmaların olduğu ve CHP’li bir milletvekilinin bu konuyla ilgili Rekabet Kurumuna başvurusunun olduğunun hatırlatılması üzerine Torlak, çok yakın geçmişte fındıkla ilgili araştırma ve inceleme yaptırdıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Zaman zaman iktidar partisi vekillerinden de bu tür talepler, müracaatlar oluyor. Yakın geçmişte yaptırdığımız incelemeler ve araştırmalar kapsamında fındıkla ilgili problemlerin daha çok yapısal problemlerden oluştuğunu tespit ettik. Bu konuda ulaştığımız bilgi belgeler herhangi bir soruşturma açmaya uygun bilgiler olmadığı sonucuna ulaştık. CHP Milletvekilimizin yapmış olduğu müracaat henüz yeni bir müracaat. Arkadaşlarımız tekrar değerlendiriyorlar. İlave bir takım bilgi ve belgeler varsa buna ilişkin değerlendirmelerini tekrar kurula çıkaracaklar. O kapsamda araştırma yapılmasına tekrar karar verilirse araştırma yapılır. Hakim durumun kötüye kullanılması tespiti yok. o daha çok yapısal problemlerden kaynaklanıyor. Yapısal problemlerden bahsetmek gerekirse, Doğu Karadeniz’deki fındık tarlaları miras yoluyla çok küçülen tarlalar. Bir üretici çok sınırlı üretim gerçekleştiriyor. Orada manav olarak isimlendirilen insanlardan borçlanmış olduğu için onun istediği fiyattan ona satmak durumunda kalıyor. Fındık ağaçlarımız yaşlı hem ona hem iklim koşullarına bağlı olarak rekolte değişebiliyor. Batı Karadeniz’de biraz daha büyük ölçekli tarla olmasına rağmen orada da iklim ve arazi koşullarına bağlı olarak rekolte veya fındığı kalitesi problemi var.

Yarıcı dediğimiz insanlarda asıl sahibi gibi çok özenle bakmayabiliyorlar. Orada da verim kaybı söz konusu olabiliyor. Yakın bir geçmişte lisanslı bir depo devreye girdi. Fiskobirlik aslında bu tür küçük ölçekli tüketicileri koruma bakımından güzel bir mekanizma iken kötü yönetimden dolayı işlevsiz hale gelmiş olması bu da işin bir başka boyutu. Türkiye açısından stratejik ürün olan fındığın yapısal problemlerinin çözümü hem üretici hem Türkiye’ye çok daha yüksek bir katma değer sağlayacaktır diye düşünüyoruz. biz de tabi ki bu müracaatları asla es geçmiyoruz. Bu müracaatlar bağlamında arka planında bizim sorumluluğumuz açısından var olan bilgi belgeler bizim yaptığımız incelemelerde elde edeceğimiz bilgi belgeler bizim açımızdan dikkate alınması gereken belgeler olarak bulunduğunda tabi ki rekabet ihlali varsa biz kendi sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama şu aşamada görebildiğimiz daha ağırlıklı olarak bu yapısal problemlerin çözümüne odaklanmalı Türkiye."

Pelin Üzek Kılıç - Mustafa Apaydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Başkan Yalım net konuştu 31 Mart Yerel seçimlerinde rekor farkla Uşak Belediye Başkanlığını kazanan ve AK Partili yönetimden görevi devralan CHP’li Özkan Yalım; TBMM’de konuşma yapan AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş’e cevap verdi. Güneş’in konuşmasına yaptığı atıfta “Sayın Güneş hak ve hukuk kavramlarından bahsediyor, bizi 31 Mart’tan sonra haksızlık hukuksuzluk yapmakla itham ediyor” diyen Başkan Yalım; Güneş’e sert sözlerle karşılık verdi. “Hak ve hukuktan bahseden Sayın Güneş’e sesleniyorum” diyen Yalım; “Vatandaşımızın ödediği vergilerin bu derneklere nasıl harcandığı, Uşak Belediyesi’nin mülklerinde bu derneklerin ve vakıfların nasıl bedava oturtulduğu, giderlerinin belediye tarafından karşılandığı aşikârdır ve apaçık ortadadır. Eğer hak hukuk istiyorsanız bir an önce bu mülklerde bedava oturan, vatandaşın ödediği vergilere kene gibi yapışan bu derneklerden hep birlikte kurtulalım. Siz de bunların öncülüğünü yapıp mecliste sözcüsü olmayın. Ben Uşak Belediye Başkanı olarak halkımın parasını koruyacağım ve bu sistemi durdurmak için gerekli kararı da en kısa sürede meclisten çıkarttıracağım” dedi. Kamuoyunu yanıltan iddiaların aslını açıkladı Öncelikle Gediz Uluyolunda bulunan TÜGVA binasının önünde konuşan Başkan Yalım; Uşak Belediyesi’ne ait olan bu binanın 7 Ağustos 2017 yılında TÜGVA’ya tahsis edildiğini, 7 yıl boyunca bu vakfın hiçbir ücret ödemeden bu binayı kullandığını anlattı. -Kamu malına bilerek zarar verdiler Seçimi kazandıktan sonra binanın bağlı olduğu birim müdüründen bilgi istediklerini ve binaya geldiklerinde gördükleri manzara karşısında şok olduklarını ifade eden Başkan yalım; “Buraya gelince karşılaştığımız ortam maalesef çok kötüydü. Binada bulunan her şeyi, tavandaki lambadan dolaplara, raflardan masalara, kombiden peteklere kadar aklınıza gelebilecek her şeyi kırmış ve dağıtmışlardı. Açıkçası kamu malını ve vatandaşın vergileriyle yapılan yatırımları bu şekilde tahrip etmeleri bizi çok üzdü. Daha sonra biz yetkilere açıklama yapınca olayın kamuoyuna yansımasıyla birlikte TÜGVA yetkilileri buraya gelip üstün körü temizleyip kırılan dökülen eşyaları düzeltmeye çalışmış. Hatta içeride bulunan bir panoya “Bir gün elbet geri döneceğiz” diye yazılmış. Bunlar hiç hoş şeyler değil. Ben buradan açıkça diyorum ki, dönemeyeceksiniz. Uşak halkı size bir daha milletin malını har vurup harman savurma hakkını vermeyecek” dedi. -Eski yönetim yıllarca faturayı belediyeye ödetmiş TÜGVA binasının ardından hemen ilerisinde bulunan ÖNDER İmam Hatipliler Derneği binasının önüne giden Başkan Yalım; daha önce Uşak Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün kullandığı bu binanın 2 Ağustos 2021 yılında bu derneğe tahsis edildiğini söyledi. Aynı şekilde bu derneğin de hiçbir ücret ödemeden binayı kullandığını hatırlatan Başkan Yalım, “Maalesef bu giderlerin hepsi Uşaklı vatandaşlarımın ödediği vergilerle karşılanmış” dedi. -Asıl tecavüz vatandaşın ödediği vergilere yapılmıştır AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş’in TBMM içerisinde yaptığı açıklamada kamuoyunu yanıltacak bilgiler verdiğini ifade eden Başkan Yalım; “Ben Sayın Güneş’e buradan sesleniyorum; bunca yıllık tecrübeli bir milletvekili olarak önce beni arayıp bu konu hakkındaki gerçekleri öğrenip ondan sonra konuşması gerekirdi. Kendisinin iddia ettiği gibi ekiplerimiz bu binalara tecavüz etmedi. Tam tersi ortada bir tecavüz varsa o da TÜGVA ve ÖNDER’in Uşak halkının ödediği vergilere ettiği tecavüzdür” dedi. Açıklamasında ÖNDER yetkililerine de seslenen Başkan Yalım; “Bu bina Uşaklı vatandaşlarımındır. Ben bu binayı halkıma açacağım ve halkımın rahatça kullanabileceği şekilde bir kreş yapacağım. Bir an önce bu binayı boşaltın” dedi.
Edirne Vali Sezer’den hastanedeki yangına ilişkin açıklama: "Büyük oranda kontrol sağlanmış durumda" Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin çatı katında çıkan yangının kontrol atına alındığını, soğutma çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çatı katında çıkan yangın kısa sürede büyüdü. Bölgeye itfaiye AFAD ekipleri sevk edildi. Hastanenin 9. katında bulunan hastalar tahliye edildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile kontrol altına alındı. Vali Yunus Sezer ve beraberindekiler bölgeye gelerek inceleme yaptı. Ekiplerden bilgi alan Vali Sezer, yangının büyük oradan kontrol altına aldığını ve soğutma çalışmalarının devam ettiğini aktardı. 9. katta çocuk servisi olduğunu söyleyen Sezer, “Burada risk almamak adına onlara alt katlara rektörümüzle başhekimimizle alt katlara aldık. Altı tane çocuğumuz da devlet hastanesine o sevk edildi. Herhangi bir yaralama, herhangi bir hastalara etki eden bir durum yok. Şu an itibariyle de büyük oranda yangınla ilgili kontrol sağlanmış durumda. Ama soğutma devam ediyor. Sebebiyle ilgili olarak tabi yangın bittikten sonra itfaiyemiz gerekli raporu düzenleyecektir. Şu an itibariyle yani yangını söndürmesiyle daha çok meşgul oluyorlar. Yani belki oradaki elektrik aksamından olabilir ya da başka şey olabilir. Onunla ilgili net bir şey rapor sonucunda ortaya çıkacak” dedi. Rektör Erhan Tabakoğlu’da hastaların yangından etkilenmesi söz konusu olmadığını ifade ederek, "Biz sadece en üst katı tedbir amaçlı olarak alt katlara tahliye ettik. Şu an hastalarımız etkileyen bir durum söz konusu değil” dedi.
Manisa Başkan Zeyrek’ten Kula çıkarması Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Kula’ya gelen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret ederek yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Jeopark Belediyeler Birliği toplantısına da katılan Başkan Zeyrek, ilçedeki son programında mahalle muhtarları ile bir araya geldi. 31 Mart 2024 mahalli idareler yerel seçimlerini kazandıktan sonra ilk kez Kula’yı ziyaret eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, ilk olarak Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanı’nda Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez, beraberindeki heyet ve belediye personelleri tarafından karşılanmasının ardından Başkan Dönmez’i ziyaret etti. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin tüm ilçelere eşit bir şekilde hizmet edeceğini dile getiren Başkan Dönmez, birim sorumluları ile görüşüp ilçenin en acil ihtiyaçlarının bir an önce belirlenmesi ve en kısa sürede bu ihtiyaçların giderilmesi gerektiğini söyledi. Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ile de ilçenin sorunları hakkında görüş alışverişinde bulunan Başkan Zeyrek, ülke genelinde en ulaşılabilir bir büyükşehir belediye başkanı olacağını ve her zaman halkın içinde olacağının sözünü verdi. Başkan Zeyrek, belediye ziyaretinin ardından beraberindeki heyet ile birlikte Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Zafer Kalkınma Ajansı ve Kula Belediyesi işbirliğinde kurulan Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret edip yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi aldı. 120 milyon lirayı aşkın bölgenin en büyük yatırımlarından biri olan bu sera ile ilçe halkının istihdam edilmesinin yanı sıra üretime ve ülke ekonomisine büyük katkılar yapılacağının altını çizen Başkan Zeyrek, serada yürütülen çalışmaların yakın takipçisi olacağını söyledi. Başkan Zeyrek, Jeopark Belediyeler Birliği Başkanı olarak seçildi Jeotermal Kaynaklı Teknolojik Sera’yı ziyaret eden Başkan Zayrek, daha sonra Kula Belediyesi Ek Hizmet Binası Toplantı Salonu’nda düzenlenen Jeopark Belediye Birliği Toplantısına katıldı. Burada yapılan toplantıda Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, Jeopark Belediyeler Birliği’nin yeni Başkanı olarak seçilirken, başkan vekilliklerine Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez ve Salihli Belediye Başkanı Mazlum Nurlu seçildi. Birlik meclis üyeleri, plan bütçe ve komisyon üyeleri ve ilgili üyeliklerin de seçiminin yapıldığı toplantı, gündem maddelerinin görüşülmesiyle son buldu. Başkan Zeyrek, Kula’daki son programında ilçenin tüm mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıya muhtarlara hayırlı olsun dileklerini ileterek başlayan Başkan Zeyrek, 5 yıllık görev sürecinde ilçeler ve mahallelerinde yapmayı hedeflediği projelerini anlattı. Mahalle muhtarlarının sorularını da tek tek yanıtlayan Başkan Zeyrek, muhtarların kendisine ilettiği sorunları tek tek not alarak en kısa sürede çözüme kavuşturma sözünü verdi. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından Başkan Zeyrek tüm mahalle muhtarlarına çalışmalarında başarılar dileyerek Kula’dan ayrıldı.
Ankara FETÖ’ye yönelik 17 ildeki ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında 36 şüpheli yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 17 ilde FETÖ’ye yönelik olarak düzenlenen ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında 36 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 17 ilde FETÖ’ye yönelik olarak düzenlenen “KISKAÇ-14” operasyonlarında 36 şüpheli yakalandı. FETÖ’cülere göz açtırmayacağız. Aziz Milletimizin duası ve destekleriyle terör örgütleri ve onların iş birlikçilerinin nefeslerini keseceğiz” ifadelerine yer verdi. Operasyon hakkında Bakan Yerlikaya şu bilgileri paylaştı: "Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı ve İstihbarat Başkanlığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlükleri TEM Şube Müdürlüklerince; Konya, Gaziantep, Hatay, Batman, Nevşehir, Ankara, İstanbul, Antalya, İzmir, Adana, Hakkari, Denizli, Manisa, Kocaeli, Osmaniye, Bursa ve Ordu’da FETÖ’ye yönelik düzenlenen ‘KISKAÇ-14’ operasyonlarında şüphelilerin: Örgütün sözde ‘Askeri Mahrem Yapılanması, Emniyet Mahrem Yapılanması ve Güncel Yapılanması’ içerisinde faaliyette bulundukları, örgütün kripto haberleşme programı ‘ByLock’ kullanıcısı oldukları, örgüt içerisinde sorumlu şahıslarla operasyonel hatlar üzerinden irtibatlı oldukları, terörizmin finansmanı suçu kapsamında faaliyet gösterdikleri, ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları, münferit sınav soruşturmaları kapsamında mülakatlarda avantajlı olarak kodlandıkları ve ifade ve teşhislerde adlarının geçtiği, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı bulunduğu tespit edildi.” Operasyonlar sonucunda çok miktarda döviz ve Türk Lirası ile çok sayıda dijital materyal ve dokümanlara el konulduğunu açıklayan Yerlikaya, "Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle" dedi.
Erzurum Şehit karakol komutanı törenle memleketine uğurlandı Erzurum’da geçtiğimiz yıl kavgaya müdahale ettiği sırada yaralanan ve uzun süredir hastanede tedavi gören Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar şehit oldu. Şehidin cenazesi düzenlenen törenin ardından memleketi Hatay’a uğurlandı. Erzurum Pasinler İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde 22’nci Jandarma Trafik Tim Komutanı olarak görevli Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar, Pasinler Merkez Jandarma Karakol Komutanlığına vekalet ederken 3 Temmuz 2023 tarihinde Taşağıl Mahallesinde aileler arasında meydana gelen kavga olayına müdahale esnasında yaralanmıştı. Tedavi süreci devam eden Astsubay Kıdemli Başçavuş Mustafa Yaşar, yaralanmasına bağlı beyinde su toplaması rahatsızlığı nedeniyle 24 Nisan 2024 tarihinde Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniğinde yatırılarak tedavi altına alınmasına rağmen yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit oldu. Şehit Astsubay Mustafa Yaşar için bugün İl Jandarma Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Cenaze törenine; Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 9’uncu Kolordu Komutanı Tümgeneral Tevfik Algan, İl Jandarma Alay Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, protokol üyeleri, m silah arkadaşları, askerler ve polisler katıldı. Şehit Mustafa Yaşar’ın cenazesi daha sonra Erzurum havalimanından toprağa verilmek üzere Hatay’a gönderildi. Şehit için düzenlenen törende eşi ve çocukları gözyaşlarını tutamadı.
Hatay Boğazına bozuk para kaçan yeğenini Heimlich manevrasıyla kurtardı Hatay’ın Antakya ilçesinde boğazına madeni para kaçan çocuk, amcasının sürücü kursunda öğrendiği Heimlich manevrasını uygulamasıyla kurtarıldı. Amcanın yeğenini kurtardığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Hatay’ın Narlıca Mahallesi’nde evlerinin bahçesinde oyun oynayan 3 yaşındaki Ömer Arslan’ın boğazına 1 TL’lik madeni para kaçtı. Bahçede dinlenmek için oturan 23 yaşındaki Adnan Arslan, yeğeni Ömer’in nefes almakta güçlük çektiğini fark etti. Sürücü kursundan öğrendiği Heimlich manevrasını uygulayan Arslan, 7. denemede madeni parayı yeğeninin boğazından çıkarmayı başardı. Amca Arslan’ın ölümle burun buruna gelen 3 yaşındaki yeğenini kurtardığı anlarsa saniye saniye anlar güvenlik kamerasınca görüntülendi. Görüntülerde 3 yaşındaki çocuğun salıncakta sallanırken boğazına paranın kaçması ve amcası Adnan’ın Heimlich manevrasıyla yeğenini kurtardığı anlar yer aldı. "Heimlich manevrasıyla yeğenimin hayatını kurtardım” Heimlich manevrasıyla yeğeninin hayatını kurtaran Adnan Arslan, “Bahçede dinlenmek için oturuyordum, o esnada yeğenim salıncakta sallanıyordu. Elinde bozuk paralarla sallanırken boğazına kaçtı. Ben otururken yeğenim yüzü kırmızı şekilde yanıma geldi. İlk önce fark etmedim ama sonra nefes alamadığını fark ettim. Hemen sırtını kendime doğru çevirip Heimlich manevrasına başladım. 7 manevradan sonra boğazından 1 TL metal para çıktı. Ondan sonra derin bir nefes aldım. Sürücü kursundaki derslerden öğrendim. Sosyal medyalardan gördüğüm Heimlich manevrası videolarını izlerken öğrendim. Heimlich manevrasıyla yeğenimin hayatını kurtardım” dedi.