GÜNDEM - 07 Ocak 2022 Cuma 12:10

Reklamcılık gerçek yaşamdan sosyal medyaya doğru yayıldı

A
A
A
Reklamcılık gerçek yaşamdan sosyal medyaya doğru yayıldı

Son dönemde reklamcılığın seyrini etkileyen faktörler, metaverseler, NFT kavramları gibi gelişmeler ve değişimlerle ilgili bilgi paylaşımında bulunan Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın, “Reklamcılık gerçek yaşamdan sosyal medyaya doğru yayıldı” dedi.

Değişen ve gelişen teknoloji sebebiyle günümüzde yeniliğe uğrayan sektörlerden birisi de reklamcılık. Reklamcılığın geleneksel ve dijital olarak iki alana ayrıldığını belirten İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yakın, metaversein reklamcılık açısından yeni bir evren oluşturduğunu kaydetti. Yakın, sosyal medyanın aktif olarak kullanılmaya başlanması ve bireylerin gerçek yaşam kadar sosyal medya içerisinde de aktif hale gelmesiyle reklamcılığın gerçek yaşamdan sosyal medyaya doğru yayıldığını ve evrildiğini aktararak, “Metaverse bu bağlamda üçüncü bir evren olarak reklamcılığın daha da yayılmasına şüphesiz katkıda bulunacak. Yurtdışında zincir mağazaların metaverse evreninde satışa başladığına yönelik haberleri okuyoruz. Metaverse içerisinde de senaryonun tekrarlanacağını ve reklamcılık açısından evrileceğini söyleyebilmek mümkün” dedi.

“Reklam örneklerinin NFT üzerinden satışa çıkacağını göreceğiz”
NFT kabaca dijital bir varlığın benzersiz olduğunu ve takas edilemeyeceğini onaylayan bir veri birimi olarak adlandırıldığını söyleyen Yakın, “NFT özellikle sanatçıların yoğun ilgi gösterdiği bir alan olmakla beraber örneğin ilk sms’in geçmiş günlerde NFT üzerinden satışa çıktığını, ülkemizde bir habercinin ilk tweet’ini yine NFT birimine çevirerek sattığını okuduk medyadan. Hem NFT’nin marka yönetimi hem de NFT üzerinden satışa çıkarılan ürünlere, eserlere dair reklamcılık yeni yollar kat ediyor. Yani bir değere sahip reklam içerikleri. Kimi zaman reklam örneklerinin de NFT üzerinden yakın gelecekte satışa çıkacağını göreceğiz diye tahmin ediyorum. Hatta yakın gelecekte sadece satın alanların görebileceği özel reklam içeriklerinin NFT üzerinden pazarlanabileceğini söylemek bile mümkün olabilir. Günümüz postmodern dünyasında reklamın kendisi de tüketilebilir ve özel bir içeriğe dönüşebiliyor.“ ifadelerini kullandı.

Kripto paraların Frigyalı’lardan günümüze kadar gelen para anlayışını bir hayli değiştirdiğinin altını çizen Doç. Dr. Mehmet Yakın, “Meydana getirdiği rüzgarla Ekvador gibi ülkeler resmi para birimlerini Bitcoin’a dönüştürmeye, Nijerya gibi ülkeler kendi resmi kripto paralarını çıkartmaya başladılar. Kripto paranın haber boyutu kadar sanal paranın değerinin artmasına yönelik olarak da örtülü veya açık reklam çalışmalarını görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum. Elon Musk’ın attığı tweetlerle kripto paraya dair algıları değiştirmesi neden örtülü bir reklam çabası olarak görülmesin?” dedi.

Bireyin olduğu her yerde teknolojinin değiştiği her ortamda dolayısıyla boşluğun olduğu ve bireyin baktığı her alanda reklamcılığın geliştiğini ve değiştiğini söyleyebileceğimizi belirten Yakın, “Eskiden reklam çalışmaları gayet net bir şekilde kendilerini belli ederken günümüzde bireylerin reklama karşı ön yargıları sebebiyle daha örtük hale gelmeye başladı. Hayal gücüne ilişkin teknolojiden, yapay zekadan ne kadar destek alırsak alalım yine de fikir insan zihninden çıkıyor. Bu sürecin de kolay kolay değişebileceğini düşünmüyorum” açıklamalarında bulundu.

Doç. Dr. Mehmet Yakın, Reklam teknoloji etkileşiminin iki türlü olduğunu, teknoloji ürünlerinin ve yeni teknolojilerinin tanıtımında reklamcılığın etkisi, reklam üretiminde teknolojinin etkisi olarak ayrıldığını söyledi.

Yakın, “Öncelikle teknoloji ürünlerinin ve yeni teknolojilerin tanıtımında reklamcılık iki unsurda etkili oluyor. Birincil satış ve ikincil satış; birincil satışta amaç hedef kitleye o ürünü nasıl kullanacağını anlatmak. Örneğin metaverse yeni bir kavram. Sanal bir dünyada sanal kimliklerle günlük yaşamımızı sürdürebileceğimiz ve sosyalleşebileceğimiz söyleniyor. Bu bağlamda çeşitli sosyal platformlarda metaverse’ e dair çeşitli teknoloji uzmanlarının görüşlerine yer veriliyor. Zamanla sinema sektöründe, dizilerde metaverse’e ilişkin daha fazla atıfa rastlayacağız. Markalar bu bağlamda daha fazla metaverse’e atıfta bulunacak. Bir çeşit kazan kazan durumuyla markalar metaverse içerisinde yer alırken metaverse de daha fazla hedef kitleye ulaşabilecek.” dedi.

“Teknolojik gelişmelerle reklamcılık iç içedir”
Bu durumun reklam mecralarını da etkileyeceğini belirten Yakın, “360 derece iletişim prensibi reklamcılık açısından önemlidir. Bireyler neredeyse reklam çalışmaları da orada bireylere ulaşmak için çaba gösterecek. Teknolojik gelişmelerle reklamcılık iç içedir ve teknolojik gelişmeleri reklam aracılığıyla duyduğumuz, gördüğümüz kadar teknoloji sayesinde çok farklı mecralar ve farklı reklam çalışmalarını da görürüz.” ifadelerini kullandı.

Dijital kanalların sağladığı veri toplama gücü sayesinde reklamcılık sektörünün her geçen gün daha da güçlendiğini söyleyen Yakın, “Geleneksel reklamcılık geleneksel mecralar olan televizyon, radyo, açıkhava, gazete gibi mecralara yönelik olan reklamcılık anlamına geliyor. Öte yandan bir metin yazarı ve bir grafikerin buluşup bir iletişim problemine dair görsel ve metinle desteklenmiş çözümler oluşturmaları olarak da nitelendiriliyor. Bireyler dijital mecralarda daha bireysel seçimlerle hareket edip interaktif bir iletişim içerisine giriyor. Dijital mecralarda üretilen reklam çalışmalarında da geleneksel çözümler üretmek gerekiyor” diye konuştu.

“Bireyler, geleneksel medyadan sosyal medyaya geçiyor”
Elde edilen verilerle bireyleri artık daha net tanındığı belirten Yakın; verilerden yola çıkan reklam çözümleri satışa yönelik fikir oluşturma ve bunu mecralara göre uygulama sürecinde yine geleneksel yollar kullanılıyor. Son yıllarda üretilen bu fikrin hangi mecralarda nasıl kullanılacağına dair programlar ve yapay zeka uygulamaları var ancak yine de bu reklamlar geleneksel bir ortamda oluşturuluyor.

Doç. Dr. Mehmet Yakın, “Bireyler, geleneksel medyadan sosyal medyaya geçiyor. Bireylerin olduğu, zaman geçirdiği her yerde reklam çabalarını görüyoruz. Dolayısıyla geleneksel medya bir gün bireyler tarafından tamamen terkedilirse reklam çalışmalarını geleneksel medyada görmeyiz ama sosyal medyada şüphesiz geleneksel reklamlar yani dizi arasında reklam yayınları gibi şekillerde görmesek bile farklı şekillerde reklamcılık varlığını devam ettirir.“

Reklamcılığı bu bağlamda modernizme benzettiğini söyleyen Yakın, “Postmodernizm modern anlayışı tamamen öldürmüş müdür yoksa yaşam sürecini değişerek uzatmasını mı sağlamıştır? Tıpkı modernizm gibi reklamcılık bu bağlamda dönüşür, gelişir, hatalarını giderir ama yaşamaya devam eder” dedi.

“Influencerlar gerçek birey olabildiği gibi sanal bireyler de olabilir”
Geleneksel medyada tek kanallı televizyonlar çok kanallı televizyonlara geçmiş olsa bile aynı dakikada tüm kanalları reklamla işgal edip tüketicinin reklam mesajından kaçışını önlenebildiğini belirten Yakın, “Teknolojinin değişimiyle beraber mecralar neredeyse her birey için farklılaştı ve markalar kitle iletişimden bireysel iletişim sürecine geçti. Bu bağlamda ‘reklam olduğu belli olan’, ‘markalar tarafından sunulan’ reklam çalışmalarından bireyler daha hızlı bir şekilde uzak durabildiler” şeklinde konuştu.

Son olarak, reklam sektörü influencerla izleyenleri arasında güvenilir etkileşimi farketti ve doğal olarak reklamdan kaçan bireyleri bu etkileşim kanalıyla “yakalamaya” başladığının altını çizen Yakın, “Günümüzde her ürün grubuna uygun olarak influencerlarla çalışıldığını görüyoruz. Hatta influencer ajansları var. Ajanslar influencer havuzundan sizin markanıza uygun kişileri önerebiliyorlar. Reklam ajanslarında da artık influencerların yerleşik hale geldiğini görebiliyoruz. Ajansın çalıştığı markalara uygun olarak influencerlerla işbirliği yapılıyor. Influencerlar gerçek birey olabildiği gibi sanal bireyler de olabilir, Yurtdışında sanal influencer örneği Lil Miquela var. Markalarla işbirliği yapıyor Influencerlar markalarla bireyler arasında doğal ve samimi bir iletişim, etkileşim sağlamak için kolaylaştırıcı oldular ve günümüzde yoğun bir şekilde reklam çabaları içerisinde yer alıp markalar ve reklam ajanslarıyla işbirlikleri gerçekleştiriyorlar." dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Spor A.Ş. personeline güvenli spor tesisleri için ilk yardım eğitimi Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. tarafından tesis personeline yönelik ilk yardım eğitimi düzenlendi. Acil durumlarda doğru, hızlı ve bilinçli müdahalenin öneminin hatırlatıldığı eğitimde, teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı çalışmalarla personelin farkındalığı attırıldı. Altın Bayrak Ödüllü Avrupa Spor Şehri unvanına sahip ve Dünya Spor Başkenti adayı Kayseri’de, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın spor ve sporcuya tam destek vizyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren Kayseri Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş., personeline yönelik nitelikli eğitimlerini sürdürüyor. Bu çerçevede Spor A.Ş. tesislerinde görev yapan personele yönelik ilk yardım eğitimi düzenlendi. Eğitimde, acil durumlarda hızlı ve doğru müdahale yöntemleri, temel yaşam desteği, boğulma, kanama ve yaralanmalarda ilk müdahale gibi hayati bilgiler detaylı bir şekilde aktarılırken katılımcıların, teorik bilgilerin yanı sıra uygulamalı eğitimlerle desteklendiği program, saha güvenliği ve acil durum yönetimi konusunda önemli bir farkındalık oluşturdu. Güvenli bir çalışma ortamı ve bilinçli bir ekip için eğitim programlarını sürdüren Spor A.Ş., sağlık ve güvenliği ön planda tutan yaklaşımla, personelin bilgi ve farkındalığını arttırmayı; tesisleri ise herkes için daha güvenli hale getirmeyi amaçlıyor.
Niğde Bu kafede sonsuz sevgi var Niğde Belediyesi tarafından down sendromlu özel bireylerin sosyal hayata daha iyi adapte olmaları ve yeteneklerini keşfetmeleri amacıyla hayata geçirilen proje kapsamında, down sendromlu gençler belediye tesislerinden Horanta Kafe’de çalışma imkanı buluyor. Özel eğitim öğretmenleri eşliğinde kafede görev alan gençler, eğitimlerinden arta kalan zamanlarda çalışarak hem sosyalleşiyor hem de gelir elde ediyor. Projede görev alan Alper Tüner, Kadir Burak Albayrak, Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil, kafe içerisinde servis, düzen ve misafirlerle iletişim gibi alanlarda aktif rol üstleniyor. Gençler, sorumluluk almayı öğrenirken toplumla iç içe olmanın mutluluğunu yaşıyor, müşterilerle sohbet ederek sevgilerini paylaşıyor. Özel Eğitim Öğretmeni Refika Karaman, down sendromlu gençlerin haftanın beş günü saat 15.30 ile 19.00 arasında Horanta Kafe’de çalıştığını belirterek, "Öğrencilerimiz öğlene kadar okula gidiyor, öğleden sonra ise işe geliyorlar. Belediyemizin aracıyla benim eşliğimde evlerinden alınıp yine evlerine bırakılıyorlar. Maaşlı ve sigortalı bir şekilde çalışıyorlar. Bu sayede birey olmayı öğreniyor, insanlarla sosyalleşiyorlar. Onların bizlere ihtiyacı yok, bizim onlara ihtiyacımız var" dedi. Karaman, gençlerin verilen her işi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayarak, diğer çalışanlardan hiçbir farkları olmadığını söyledi. Müşterilerle kurulan diyalogların son derece samimi olduğuna dikkat çeken Karaman, "Hoş geldiniz, afiyet olsun gibi günlük diyalogları çok güzel kuruyorlar. Müşterilerimiz masalarına davet ettiğinde oturup sohbet ediyorlar. O masadan hem müşterilerimiz hem de gençlerimiz mutlu bir şekilde kalkıyor. Gün sonunda velilerimiz beni arayıp çocuklarının eve mutlu döndüğünü söylüyor. Bu da bizim için en büyük mutluluk. Proje için Belediye Başkanımız Emrah Özdemir’e teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. Projede çalışan Rıfat Boran Soylu ve Ayşenur Karanfil ise evde çok sıkıldıklarını, çalışarak kendi paralarını kazanmanın kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi. Kafeyi ziyaret eden müşterilerden Zübeyde Ekici de projeye duyduğu memnuniyeti şu sözlerle anlattı; "Öncelikle bu proje için belediyemize çok teşekkür ediyoruz. Buraya adım attığımız anda gündelik hayatın bütün telaşını ve yorgunluğunu geride bırakıyoruz. Onlarla birlikte servis yapıyor, sohbet ediyoruz. Her geçen gün özgüvenlerinin arttığını görmek bizi çok mutlu ediyor. Toplumun bir parçası olmaları ve hayata kazandırılmaları gerçekten çok kıymetli. Onları çok seviyoruz." Horanta Kafe’de hayata geçirilen bu anlamlı proje, down sendromlu gençlerin çalışma hayatına katılımını sağlarken, topluma da sevgi, empati ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sunuyor. (ST-TB
Kayseri Hizmet sektörüne acil durum ve ilk yardım eğitimi Kayseri Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen, İl Sağlık Müdürlüğü uzmanlarının katkı sunduğu acil durum ve ilk yardım eğitimi, hizmet sektöründe görev yapan çalışanlara yönelik iki gün boyunca başarıyla gerçekleştirildi. Eğitim programını ziyaret eden Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, önemli mesajlar verdi. Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı organizasyonunda, hizmet sektörüne yönelik Acil Durum ve İlk Yardım Eğitimi düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ve iki gün süren eğitim programında, otel çalışanları, düğün salonu personeli ve çeşitli hizmet sektörlerinde görev yapan katılımcılara, muhtemel acil durumlarda doğru ve hızlı müdahalenin hayati önemi anlatıldı. Eğitimlerde İl Sağlık Müdürlüğü uzman eğitimcileri Erdal Demir ve Ahmet Fenar tarafından, temel ilk yardım uygulamaları, bilinç kaybı, solunum ve kalp durması durumlarında yapılması gerekenler, kanamalar, kırık-çıkık ve burkulmalarda doğru müdahale yöntemleri ile afet anlarında güvenli davranış biçimleri detaylı şekilde aktarıldı. Eğitim programının sonunda katılımcılara sınav uygulandı. Yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olan kursiyerlere sertifika verildi. Eğitimi ziyaret eden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, katılımcılarla yakından ilgilenerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Büyükkılıç, eğitimde katılımcılarla bilgi ve tecrübelerini paylaştı. Büyükkılıç, her şeyin dikkate dayandığını ifade ederek, dikkatsizliğin tehlikeyi çağrıştırdığını vurguladı. Büyükkılıç ayrıca bilinçli olarak hareket etmenin büyük önem arz ettiğine de işaret ederek, zamanında önlem almanın da hayati anlamı olduğunu söyledi ve eğitimin bu noktada büyük bir rol üstlendiğini de sözlerine ekledi. Sözlerinin sonunda Büyükkılıç, ‘ben’ kelimesinden öte ‘biz’ kelimesini benimseyerek bir aile gibi hizmet ettiklerini paylaştı. Eğitime katılan kursiyerler ise böylesine özel ve hayati bir organizasyonu hayata geçiren Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç başta olmak üzere, Büyükşehir Belediyesi’ne ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne teşekkür ederek memnuniyetlerini dile getirdi.