GÜNDEM - 12 Ağustos 2022 Cuma 15:38

Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

A
A
A
Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

Türkiye genelinde 2014 yılında kadavradan organ bağışı sıralamasında Türkiye Şampiyonu olan Bursa Çekirge Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Operatör Doktor Timur Didinen, 3 yıldır böbrek yetmezliği sebebiyle nakil beklerken hayata gözlerini yumdu.

3 yıl önce şeker hastalığına bağlı olarak böbrek yetmezliği yaşayan Operatör Doktor Timur Didinen 3 yıl önce girdiği böbrek nakil kuyruğunda kendisine uygun bir böbreğin bulunmasını beklerken, hayatını kaybetti. Organ koordinatörlüğü görevinde iken 300'den fazla hastaya uygun böbrek bulup sağlığına kavuşturan 2 çocuk babası rekortmen doktorun hayata vedası, ailesinin yanısıra, sevenleri, hastaları ve mesai arkadaşlarını yasa boğdu.

Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

Hastanede tören yapıldı

40 yıllık doktorluk hayatını 2021 yılının mart ayında noktalayan Didinen, için 23 yıl çalıştığı Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde tören düzenlendi. Törene eşi Nilgün Didinen, ikiz okulları Serhan ve Turhan ile akrabaları, meslektaşları ve mesai arkadaşları katıldı. Düzenlenen törenin ardından Arifan Camii’nde cenaze namazı kılınan Didinen’in naaşı Hasköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.

"300'ün üzerinde organ nakline vesile oldu"

Organ Nakli Bursa Bölge Koordinasyon Merkez Sorumlusu Dr. Yavuz Selim Çınar, "Timur Bey ile 10 yılı aşkın süre organ nakli alanında beraber çalıştık. Gerçekten 10 yılı aşkın süredir yüzlerce insanın hayata tutunmasına vesile olmuş birisidir. Yüzlerce insan derken, mübalağa etmiyorum. Yaklaşık 300'ün üzerinde organ nakline vesile olmuş, onların hayata tutunmasına sebep olmuş bir meslek büyüğümüzdür. Gerçekten organ naklinde başarıları tartışılmaz bir insandır. Organ nakli alanında adını altın harflerle Türkiye'deki sağlık tarihine yazdıracak birisidir. Türkiye'nin en başarılı koordinatörlerinden bir tanesiydi. Defalarca Sağlık Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü'nden ödüller aldı. Yıllarca Çekirge Devlete Hastanesi'nde birçok insana umut oldu" dedi.

Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

"Kadavra sırasında beklemeyi tercih etti"

Op. Dr. Timur Didinen'nin bir süredir diyabet ile mücadele ettiğini ve organ beklediğini anlatan Dr. Çınar, "Son 3 yıldır aslında hastalığı ağırlaştı' diyebiliriz. 2 yıldır diyaliz tedavisi görüyordu. 2 yıldır kendisi organ bekleme listesindeydi. Canlı nakil talep etmedi, kadavradan bekleme sırasında beklemek istediğini söyledi. Onunla birlikte birçok organ nakli yaptık ama ne yazık ki kendisine uygun organ çıkmadı. Keşke ona uygun organ bulunabilseydi. Kendisi organ bulunacağına inanıyordu. Bulduğumuz birkaç organ kendisine uymadı. Çok iyi bir insan, iyi bir hekim, iyi bir arkadaş, iyi bir dosttu. Çok üzgünüz, yakınlarına sabırlar diliyorum. Kendisi organ naklinde bizlere hep örnek oldu. Birçok kongrelerde onu dinledik. Hastalarla iletişimi çok farklıydı. Onu kendimize örnek aldık" diye konuştu.

"Organ veren kişiler kendisine teşekkür ederdi"

Çekirge Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Tamara Uzun Bal da, Dr. Timur Didinen ile 20 yıldır mesai arkadaşı olduklarını anlatarak, "Organ bağışından önce genel cerrahi de beraber çalışmaya başladık. Daha sonra yoğun bakım sürecinde yollarımız kesişti. Timur beyin bu işe girmesi tamamen gönüllüydü. Organ için bir aile görüşme yaparken, görüşmeye geldi ve bu işi yapacağını söyledi. Çok severek çalıştı, acılı ailelerle görüştükleri zaman bile kendisine teşekkür ederek ayrıldılar. Organ bağışlamanın huzuru ile yanımızdan ayrıldılar. Timur Bey, çok sevilen, danışılan, insanların akıl hocasıydı, herkesin Timur Ağabeyiydi" ifadelerini kullandı.

Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

"Organ nakli için hastaların evine bile giderdi"

Bir anısını paylaşan Tamara Uzun Bal, "Onun kelime dağarcığında 'İkna' yoktu. O bilgilendirme derdi. İyi bilgilendirme ve iyi anlatmanın sonucu olarak vefat eden kişinin yakını organ naklini kabul ederdi. Kişilere doğru, dürüst, net bilgi vermeyi savunurdu. İkna kelimesini her dile getirdiğimizde; hiç sevmezdi. Bu iş gönül, bağış işi derdi. İnsanlarla o sinerjiyi yakalardı. Onun babacan bir yanı vardı. Bunun için farklı çaba sarf etmezdi. Samimi ve dürüst olurdu. Organ bağışlasa da bağışlamasa da ailelerle iletişimini canlı tutardı. Hatta bir gün vefat eden kişinin eşi gelememişti. Demirtaş Mahallesi'ne o ailenin evine gidip organ bağışı için konuşmuşluğu var. Bu işe gönül vermişti" dedi.

Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da, üzüntülerine dile getirerek, "Uzun yıllar bu hastaneye hizmet vermiş. Sadece branşında değil, organ nakli konusunda birçok insana katkı sunmuş bir ağabeyimiz. Kendi görevini tamamladı. Bizden helallik istiyor. Bende öncelikle ailesine, mesai arkadaşlarına, camiamıza, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin" diye konuştu.

Dua edilmesinin ardından cenaze Arifan Camisi'nde kılınan namazın ardından Hasköy Mezarlığı'na götürüldü
Maide Suresi ile ikna ediyordu.

Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

Operatör Doktor Timur Didinen, Bursa Çekirge Devlet Hastanesi'nde 8 yıl önce 10 ayda beyin ölümü gerçekleşen 19 hastadan 10’unun ailesini organ bağışına ikna ederek parmak ısırtan bir başarıya imza atmıştı. Başarının ardındaki sır ise hastane personelinin özenli çalışmasıyla birlikte Maide Suresi’nin muazzam sentezi idi. Hastane bu sayede, Türkiye’de hastaneler arası kadavradan organ bağışı listesinin zirvesinde yer almıştı. O yıl içerisinde beyin ölümü gerçekleşen 10 kişinin ailesini organ bağışına ikna ederek yaklaşık 40 kişiyi hayata döndürdüklerini belirten Çekirge Devlet Hastanesi eski Organ Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen, başarılarının ardında Maide Suresi’nin 32. ayeti olduğunu belirtince bir anda tüm dikkatleri üzerine çekmişti.

Hastane personelinin hasta yakınlarını ikna sürecinde en çok “Dinen sakıncası var mı? Vücut bütünlüğünü bozacak mısınız? Aldığınız organlar kimlere gidecek?” gibi sorularla karşılaştığını anlatan Didinen hastane personelinin en büyük yardımcısının ise Maide Suresi’nin 32. ayeti olduğunu belirterek hassasiyeti yüksek pek çok aileyi Maide Suresi’nin 32. ayetini hatırlatarak organ bağışına ikna ettiklerini anlatmıştı.

Rekortmen doktor yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

Didinen şu şekilde konuşmuştu: “O ayet der ki: ‘Kim bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini hayatını kurtarmak suretiyle yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır.’ Bu ayeti aktarıyoruz hasta yakınlarına. Ardından da bağışlanacak organların başka insanlara yaşam vereceğini, bu yüzden organ operasyonlarını manevi bir ruhla yaptığımızı söylüyoruz.”

Samet Doğru - Ali Kamur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu’ndan ilk ziyaret Bandırma Ticaret Odası ve Erdek Ticaret Odası arasında imzalanan iş birliği protokolü ile oluşturulan “Kapıdağ Turizm Geliştirme Komisyonu” ilk ziyaretini Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya gerçekleştirdi. Yeni oluşan komisyonunun ilk hedefinin sezon öncesinde Erdek ile ilgili farkındalığı en üst seviyeye getirerek, turizmde verimli bir sezon geçirmek olduğunu belirten Erdek Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Uz, bundan sonraki süreçlerde akademi ve turizm sektörünün aktörleri ile iş birliği içerisinde bölgenin tanıtımına yönelik gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti. Komisyonun yol haritası ile ilgili Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya bilgi veren Bandırma Ticaret Odası Başkanı Adem Yılmaz ise bölgenin turizm payının artması için her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdi. “Erdek Körfezi Marmara Denizi’nin En Temiz Körfezi” Komisyon üyelerine Marmara Denizi ile ilgili son bilgileri veren Prof. Dr. Mustafa Sarı; Marmara Denizi’nde bulunan körfezler içerisinde en temiz körfezin Erdek Körfezi olduğunu, dünyada yaşayan tek pinaların bu bölgede bulunduğunu ve pinaların dünya koruma listesinde olan çok özel bir canlı türü olduğunu belirtti. Denizi temizlemede doğaya muhteşem katkıları olan pinaların korunarak bu alanda çoğalmasının sağlanması gerekliliğine işaret eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, işletmelerin bu konuda azami dikkat göstermesi gerektiğini dile getirdi. Yapılan bu iş birliğinden duyduğu memnuniyeti de ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sarı, protokol kapsamında yapılacak etkinliklere destek vereceğini belirtirken, bundan sonra gerçekleştirilecek etkinlikler ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.