GÜNDEM - 19 Kasım 2019 Salı 13:10

Royal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Türkeş Öngel'den 'Türk diaspora teşkilatı' önerisi

A
A
A
Royal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Türkeş Öngel'den 'Türk diaspora teşkilatı' önerisi

Royal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Türkeş Öngel, Türkiye’nin dünyada mazlum milletlerin koruyucusu olduğunu belirterek, "Türkler, Dünya’nın her yerinde, eşi benzeri görülmemiş şekilde ticari ve siyasi faaliyette bulunmaktadırlar. Fakat bu mücadele organize edilmediği ve belli standartlara oturtulmadığı için, sağlanan başarılar cılız kalmaktadır" dedi. Öngel, Türkiye’nin öncülüğün de Dünya Türklerini de kapsayacak ‘Türk Diaspora’ teşkilatının kurulması gerektiğini söyledi.

  Royal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Türkeş Öngel, Türkiye'nin tüm dünya Türklerinin ve mazlumların umudu olduğunu belirterek, "Barış Pınarı Harekâtı sonrası ülkemiz aleyhine, Dünya kamuoyunda oluşan topyekun tepkileri incelediğimizde, Ermeni sorunu, Doğu Türkistan meselemiz gibi konularda da olduğu gibi Türk Milleti hakkında oluşmuş tarihi önyargıyı kıramadığımız ve haklı olduğumuz mesellerde de kendimizi ifade edemediğimiz net olarak görülmektedir. Oysa Dünya Türklerinin ve Türk Cumhuriyetlerinin gözü kulağı Türkiye’dedir. Türkiye, Dünya Türkleri’nin umududur. Dolayısı ile Türkiye’yi ve Türk’ü, Dünyaya anlatma sorumluluğu da Türkiye’nindir. Dünya’ya adil bir nizam verme gayesi ile tarih sahnesine çıkan Türk, sömürücü güçlere karşı, mazlum milletlerin koruyucusu ve hamisi olmayı da görev olarak benimsemiştir. Buna rağmen, Haçlılar, Dünya kamuoyuna Türkleri gaddar ve saldırgan bir ırk olarak benimsetmekte maalesef başarılı olmuşlardır. Yeni Dünya düzeninde, algı, gerçekliğin önüne geçmiştir. Algı oluşturmak için de ekonomik güç şarttır" dedi.

"Dünyadaki faaliyetlerimiz organize ve belli standartlarda olmalı"

Türk girişimcilerin dünyanın her yerinde faaliyette bulunduğunu söyleyen Öngel, "Türk olmamızın, Müslüman Türk olmamızın, kendimizi ifade etmemizi zorlaştıracağı kesin olmakla birlikte, imkansız değildir. Çaresizliği ve umutsuzluğu kesin olarak reddeden bir milletin, kendisi hakkın da haksızca oluşturulan olumsuz yargıları bertaraf etmesi için, hemen faaliyete geçmesi de elzemdir. Toparlamak gerekirse, Türkiye’nin öncülüğün de Dünya Türklerini de kapsayacak ‘Türk Diaspora’ teşkilatının kurulması, Türk hakkın da oluşan yanlı ve yanlış imajı bitireceği gibi mazlum milletlerin de umudu olacaktır. Türkler, Dünya’nın her yerin de, eşi benzeri görülmemiş şekilde ticari ve siyasi faaliyette bulunmaktadırlar. Fakat bu mücadele organize edilmediği ve belli standartlara oturtulmadığı için, sağlanan başarılar cılız kalmaktadır. Oysa Türklerin yaşadıkları bölgelerde ve ülkeler de ticaretin ve siyasetin kılcal damarlarına girecek şekilde eğitilip yönlendirilmesi, Türkü, dünya kamuoyu gözünde hak ettiği yere taşıyabilecektir. Türk Diaspora Teşkilatının olmaması durumun da, Doğu Türkistan örneğin de olduğu gibi facialar yaşarız, yaşatırlar" ifadelerini kullandı.

20 Milyon Yahudi’nin, Diaspora faaliyeti dünyayı yönetiyor

Gökhan Türkeş Öngel sözlerine şöyle devam etti: " Doğu Türkistan da yıllardır süregelen zulmü, dünya kamuoyu yakinen bilmektedir. Amerika ise Doğu Türkistan da olan zulmü ne hikmetse şimdi hatırlamıştır. Oysa Amerika’nın asıl niyeti Çin-Amerikan ticaret savaşında, Doğu Türkistan Türklerini bu savaşın mezesi yapmaktır. Amerika’nın umurun da olan Milyonlarca Doğu Türkistanlının Ölmesi değil, Çin’e ticaret savaşın da geri adım attırmasını sağlamaktır. Doğu Türkistan Türkleri yıllardır Çin tarafından soykırıma, zulme, tabi tutulmakla birlikte, yine Doğu Türkistan Türkleri, yüzlerce şeyhin, şıhın ve tarikatın sömürüsüne maruz kalmıştır. Tarikatlar ve şeyhler Doğu Türkistan Türklerinin pozitif bilimlerde eğitim almalarını engelleyerek, Doğu Türkistanlıya büyük zarar vermişlerdir. Eğitim almayan Türkler, doğal olarak Çin’in ekonomik hayatın da ve siyasi hayatın da hiçbir varlık gösterememişlerdir. Ayrıca dünyayı yeniden keşfetmemize gerek yoktur. 20 Milyon Yahudi’nin, Diaspora faaliyeti ile dünyayı yönettiği bir ortam da 30 Milyon Doğu Türkistanlı, Başarılı bir diaspora faaliyeti ile, Çin’de ezilip yok olmayacağı gibi, Çin’in ticari ve siyasi olarak kılcal damarlarına sirayet edebilecektir. Doğu Türkistan örneğine benzer facialar yaşamamak, Ermeni Diasporasının yalanları ile dünya kamuoyunda zor durumda kalmamak, terörle mücadele ettiğimiz halde haksız olarak algılanmamak için, Türkün yaşadığı her yerde, Türkün eğitimine, ticaretine ve siyasetine yön verecek bir Türk Diasporası Şarttır. Fakat bu faaliyet hiçbir cemaate, vakfa, tarikata ve kuruma bırakılmayacak kadar hassas ve önemli olup, sadece devlet tarafından teşkilatlandırılmalı ve devletin politikalarına hizmet etmelidir. Başarılı bir diaspora faaliyeti ile yapılacak tanıtımın, ülkemizin yapacağı ihracata, ülkemize yapılacak yatırıma ve turizm sektörümüze ciddi katkılar sağlayacaktır".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya TUSAŞ Genel Müdürü Kotil: “Genç mühendisler olmasaydı KAAN uçmazdı” ’TUSAŞ’ın Gelecek Perspektifi ve MMU KAAN’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 72’nci konuşmacısı olan TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, “Başarımız genç çalışanlarımızdan kaynaklanıyor. Eğer genç mühendis ve teknisyenler olmasaydı KAAN uçmazdı” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 72’nci konuşmacısı, ’TUSAŞ’ın Gelecek Perspektifi ve MMU KAAN’ konulu söyleşiyle Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ Denizcilik Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Nuri Akkaş’ın üstlendiği söyleşide; TUSAŞ’ın gelecek perspektifi, Türkiye’nin havacılık alanındaki girişimleri ve Milli Muharip Uçak KAAN konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. Beceri ön plana çıkıyor “Çok yeni bir dünya var. İleri bakın, her şeyi yapabilirsiniz” diyerek gençlere seslenen TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, “Biz KAAN’ı yaptık. Siz uzay gemisi yapabilirsiniz. Çok modern bir dünya ve çok büyük imkânlar var. 18-20 yaşında birisi dünyayı fethetmek isterse, fethedebilir. TUSAŞ’ın başarısı genç mühendislerden kaynaklanıyor. Eğer genç mühendis ve teknisyenler olmasaydı KAAN uçmazdı. Bu yüzyılda, tecrübeden ziyade bilgisayar yazılımları ve simülasyon yazılımlarının kullanım becerisi başarıda etkili oluyor. Artık tecrübe değil, gençlik önemli. Günümüzde Alman, İngiliz, Fransız, İtalyan ve Japon mühendislerin yaş ortalaması oldukça yüksek seviyede. Bu yüzden yeni ürün çıkaramıyorlar. Gençlerimizin varlığı ülkemizin serveti. İnşallah Mars’a ilk giden siz olacaksanız” diye konuştu. Büyük oranda yerli ve milli Şu an için yeni bir projelerinin olmadığını, mevcut projeleri geliştirmek üzere çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Kotil, “TUSAŞ’ın sadece KAAN’ı yok. Özgün olarak Gökbey’i, Hürjet’i, Hürkuş’u ve Anka-3’ü var. Hedefimiz bu özgün uçakları seri üretime geçirip, hava kuvvetlerimize ve dost ülkelere ulaştırmak. Savunma sanayii olduğumuz için herkesle kol kola çalışamıyoruz. TUSAŞ’ın Endonezya, Malezya, Pakistan, Çad, Nijer, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi birçok ülkede ofisleri var. Bu ofisler aracılığı ile diğer ülkelerle bağlantı sağlıyoruz. KAAN çok büyük oranda yerli ve milli bir uçak. Zaten bunu sağlamış olmasaydık, belli üreticilere nazımız geçmeseydi ve büyük oranda dışarıya bağımlı kalsaydık bu kadar kısa sürede 5’inci nesil bir savaş uçağını uçuramazdık” şeklinde konuştu.