GÜNDEM - 16 Aralık 2019 Pazartesi 13:08

Rusya, son yıllarda askeri üslerini arttırdı

A
A
A
Rusya, son yıllarda askeri üslerini arttırdı

Son yıllarda sınırlarında ve Orta Doğu’da yaşanan savaşları fırsata çevirmeye çalışan Rusya, yabancı ülkelerdeki üslerini arttırdı.

NATO’nun ve ABD’nin tehdidi altında bulunan ve Gürcistan ve Ukrayna’nın batı ile işbirliğine gitmesinden sonra kendi sınırlarına hapsolan Rusya, Suriye’de ve Ukrayna’da yaşanan iç savaşları fırsata çevirmek için stratejik, askeri ve politik hamlelerine devam ediyor. 2015 yılında Rusya Savunma Bakanlığı, bu tarihe kadar Rusya’nın yabancı ülkelerdeki askeri üslerinin toplam alanının 700 bin metrekare olduğunu duyurmuş ve bu askeri üslerle ilgili personel sayısı hakkında bilgi vermemişti. Rusya’nın dünyada 7 ülkede askeri üsleri bulunuyor. Ülkenin ayrıca 17 farklı ülkede ikili anlaşmalar ve garantör ülke konumundan dolayı askeri varlığı bulunuyor. Rusya’nın Kuzey Kafkasya, Belarus, Ermenistan, Suriye, Kazakistan, Moldova, Tacikistan ve Güney Osetya’da askeri üsleri bulunuyor. Ülkenin Suriye ve Vietnam’da lojistik destek merkezleri bulunuyor.
Öte yandan Rusya'nın, Güney Sudan, Lübnan, Kongo, Liberya, Fildişi Sahilleri, Haiti, Fas ve Kıbrıs’ta barış gücü askerleri bulunuyor.

Rusya’nın dünyada 8 ülkede askeri üsleri bulunuyor. Ülkenin ayrıca 17 farklı ülkede ikili anlaşmalar ve garantör ülke konumundan dolayı askeri varlığı bulunuyor. Rusya’nın, Kuzey Kafkasya, Belarus, Ermenistan, Suriye, Kazakistan, Moldova ve Tacikistan’da askeri üsleri, Suriye ve Vietnam’da lojistik destek merkezleri bulunuyor. Rusya, öte yandan Güney Sudan, Lübnan, Kongo, Liberya, Fildişi Sahilleri, Haiti, Fas ve Kıbrıs’ta barış gücü askerleri yer alırken, Rusya’nın bilinen yurt dışı üslerinde 30 binden fazla askeri bulunuyor.
Rusya, yabancı topraklarda askeri üslerin bulunduğu konusunda resmi açıklamalar yapsa da hangi ülkede kaç askeri üssünün bulunduğunu net bir şekilde ifade etmiyor. Rusya’nın üsler konusunda şeffaf olmamasından dolayı batı askeri istihbaratları Rusya’nın her askeri hareketini takip etmeye çalışıyor.

Kırım’a Belbek Askeri Hava Alanı

Ukrayna’da Rusya yanlıları ile Kiev yönetimi arasında büyük çatışmalar çıkmış ve Donbass bölgesi Kiev’den tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan ederek cephede Kiev yönetimi askerleriyle çatışmaya devam etmişti. 2014 yılında Ukrayna’da yaşanan iç savaşın hemen ardından Rusya’nın Kırım hamleleri çok sert oldu. Karadeniz’in en stratejik noktası olma özelliğini taşıyan Kırım’da 2015 yılında referandum gerçekleşti. Bu referandum ile Kırım doğrudan Rusya’ya bağlandı. Ukrayna ile batı ülkeleri bu seçimlerin Rusya’nın baskısı altında olduğunu savunarak Kırım’ı hala Ukrayna’ya bağlı olarak gördüklerini açıkladı ve Rusya’yı işgalci ilan etti.
Batının Kırım baskısına aldırış etmeyen Rusya, bu stratejik öneme sahip olan bölgeye kara, hava ve deniz kuvvetleri yerleştirdi. Son olarak Kırım’a Belbek Askeri Hava Alanı açan Rusya ayrıca hava savunma sistemlerini Kırım’a kurarak bölgedeki etkinliğini arttırdı. Rusya, Kırım’a şu ana kadar 15 binin üstünde asker gönderdi.

Abhazya’daki Rus askeri üssünde 900 asker

Kafkasya’da Gürcistan’ın batı ile yakınlaşmasından sonra yine stratejik hamleler gerçekleştiren Rusya, NATO’nun faaliyet yürüttüğü Abhazya’ya askeri üs kurdu. NATO tehdidine karşı Abhazya’ya oldukça büyük yatırım yapan Rusya, Abhazya’ya hava savunma sistemleri, tankçı birlikler, hava ve deniz güçleri yerleştirdi. Sivil askeri kaynaklarına göre, Rusya’nın Abhazya’da bin 900 Rus askerinin konuşlandırıldı.

Belarus’a 850 asker

Rusya’nın kardeş ülke olarak gördüğü Belarus’ta da askeri üssü bulunuyor. Her yıl birlikte askeri tatbikatlar gerçekleştiren Rusya ve Belarus bölgedeki güvenliklerini birlikte sağlamayı amaçlıyor. Rusya’nın Belarus’ta bulunan askeri üssünde 850 askeri olduğu biliniyor.

En fazla Rus askeri Kazakistan’da
Orta Asya’da Sovyetler Birliği hakimiyetinden sonra etkinliğini devam ettirmeye çalışan Rusya’nın en nüfuzlu olduğu ülke Kazakistan. Özellikle hava üslerine oldukça fazla yatırımlar yapan Rusya bu ülkedeki üslerde 8 binden fazla asker bulunduruyor.

Afganistan’da 7 bin asker

Afganistan’a sınırı bulunan Tacikistan’da da oldukça etkin olan Rusya, bu ülkede 7 bin askerini bulunduruyor. Rusya’nın Tacikistan’da hava savunma sistemleri bulunurken özellikle kara kuvvetlerine oldukça önem veriyor.

Kırgızistan’da bir Rus üssü bulunuyor

Rusya’nın Kırgızistan’da ise 1 adet askeri hava üssü bulunuyor. Kırgızistan ile askeri alanda ilişkiler neredeyse durma noktasına gelirken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada Kırgızistan’ın Rusya’ya ait askeri üssü kapatma talebinde bulunması halinde bu ülkeden ayrılacaklarını ifade etti. Rusya, Kırgızistan’daki hava üssünde hala faaliyetlerine devam ederken burada kaç Rus askerinin görev yaptığı konusunda bilgi verilmiyor.

Ermenistan’a 4 bin asker

Rusya’nın yine en çok önem verdiği ülkelerin başında gelen Ermenistan’da da oldukça fazla yatırımlar söz konusu. Rusya’nın Ermenistan’da kara ve hava birlikleri bulunurken bu ülkede 4 bin Rus askeri görev yapıyor.

Suriye’de 3 askeri üs

Rusya en çok Suriye iç savaşını fırsata çevirdi. Orta Doğu’da güç kaybeden Rusya, Beşar Esad’a destek vererek ülkede toplam 3 askeri üsse sahip oldu. Ayrıca Suriye’nin kıyılarının bulunduğu Akdeniz’de de deniz kuvvetlerine yatırım yapan Suriye hava savunma sistemleri, hava ve kara kuvvetleri filolarıyla bu ülkede bulunuyor. Rusya’nın Suriye’de iki kalıcı askeri üssü bulunuyor. Biri Lazkiye kentindeki hava üssü, diğeri ise Tartus deniz üssü. Rusya’nın bu üslerde ne kadar askeri gücü olduğu konusunda net bir bilgiye sahip olunamadı.

Fransa'nın yurt dışındaki askeri üsleri

Dünyanın farklı bölgelerinde terörle mücadele kapsamında dış askeri operasyonlar gerçekleştiren Fransa'nın ülke dışında birçok askeri üssü bulunuyor. Aktif bir terörle mücadele politikası bulunan Fransa, ülkesinin güvenliği için Afrika ve Orta Doğu’da terörü yerelde engellemeyi hedefliyor. Dünyanın en güçlü ilk 5 ordusu arasında yer alan Fransa ordusunun, ülke toprakları dışında da birçok üssü bulunuyor. Fransa’nın denizaşırı topraklarındaki bulunan askerleriyle birlikte dünyanın birçok noktasında toplam 20 bin askerinin bulunduğu biliniyor. Üslerinin bulunduğu coğrafyada aktif olan Fransız ordusu her yıl farklı operasyonlara imza atıyor. Özellikle Afrika'da olan operasyonlarında asker kaybı veren Fransa, terörle mücadele ve yerel sorunları çözme amaçlı etkin olduğu ifade etse de Fransa kamuoyunda bulunduğu bölgelerin doğal kaynaklarından istifade etmekle suçlanıyor.

Cibuti’de bin 450

Fransa’nın Avrupa'da Fransa-Almanya ordusu ortak Müllheim üssü; Afrika'da 1969'dan beri bin 450 asker ile Cibuti, 2002'den beri 900 asker ile Fildişi Sahili, 1960 yılından beri 370 asker ile Gabon ve 2011'den beri 350 asker ile Senegal üssü; Orta Doğu'da 2008'den beri 250 asker ile Birleşik Arap Emirliği ve Birleşik Milletler görevi için 700 asker ile Lübnan üssü bulunuyor.
Üslerini hem askeri eğitim hem de yerelde terörle mücadele için kullandığı bilinen Fransa’nın en çok konuşulan üslerinden biri Senegal'de bulunan üs. Senegal üssü üzerinden 2014 yılında başlattığı ve halen devam ettirdiği Barkhane operasyonu ile Fransa Sahel, Moritanya, Nijer, Çad, Mali ve Burkina Faso bölgelerinde operasyonel kalmayı başarıyor.
Terörü Fransa'ya ulaşmadan kaynağından bitirmeyi hedefleyen ve askeri politikasını bu yönde ilerleten Fransa, bulunduğu ülkelerin kaynaklarını sömürmekle eleştiriliyor.

Erhan Altıparmak - Özlem Kaplan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.