EĞİTİM - 14 Ağustos 2020 Cuma 12:09

“Sağlık alanında sürdürülebilir kalkınma için çalışıyoruz”

A
A
A
“Sağlık alanında sürdürülebilir kalkınma için çalışıyoruz”

İstanbul Gelişim Üniversitesi(İGÜ), Times Higher Education (THE) (Impact Ranking) ‘Good Health and Well-being (Sağlık ve Kaliteli Yaşam) kategorisinde, dünya üniversiteleri arasında 201-300 sıralamasında yer aldığını hatırlattı. İGÜ, sıralamaların bu kategorisinde, üniversitelerin temel hastalıklar ve koşullar hakkındaki araştırmaları, sağlık alanı için üniversitenin desteklerinin, öğrencilerin ve personelin sağlık alanına katkılarının değerlendirildiğine dikkat çekti.

Sıralamada 80 ülkeden 620 üniversitenin yer aldığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Arda Öztürkcan, “Ülkemizin sağlık alanında sürdürülebilir kalkınması için ulusal ve uluslararası çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz” dedi.

Sıralamanın önemi hakkında konuşan Öztürkcan, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için Birleşmiş Milletler tarafından yapılan evrensel bir eylem çağrısıdır. Kısaca bu hedefler 17 madde ve alt başlıklarından oluşmaktadır. Sağlık ve Kaliteli Yaşam kategorisinde; Türkiye’ den 32 üniversitenin bulunduğu sıralamada, 4’üncü sırayı paylaşıyor olmanın da gururunu yaşıyoruz. Sağlık Bilimleri Yüksekokulu 2012 yılında kurulmasına rağmen, çok kısa sürede 13 bölümü ile 2018 yılında AHPGS (Accreditation Agency in Health And Social Sciences) uluslararası akreditasyonunu almaya hak kazanmıştır. AHPGS sağlık alanında lider olan bir Alman Akreditasyon kuruluşudur. Üniversitemiz ve yüksekokulumuz kurulduğu günden bugüne süren kalite standartlarına uygun yaklaşımı ve uluslararasılaşmayı hedeflemesi ile elde ettiği başarıların, bugün sıralamalarda da etkisini görmeyi başarmış durumdadır” ifadelerini kullandı.

“Eğitimin kalitesi olarak yansıyor”

Tüm kalite ve sıralama çalışmaları kapsamında öğrencilere verilen eğitimin ve buna bağlı olarak bilincin de sürekli geliştiğini belirten Öztürkcan, “Küresel sorunlara karşı birleşmeye çalışan dünyamızda, ülkemizde yapılan her bir çalışma çok değerlidir. Bu çalışmalar, üniversiteler aracılığıyla öğrencilerimize eğitimin kalitesi olarak yansımaktadır” dedi.

“Uygulama ve staj imkânları sunuyoruz”

İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı tüm devlet hastaneleri ve birçok özel hastane arasında sağlık alanında işbirliği protokolleri bulunduğunu ifade eden Öztürkcan, “Bu sayede öğrencilerimize sağlık alanlarının tümünde uygulama ve staj imkânları sunarken, bunları uluslararası standartlarda değerlendirmeyi ve bilime katkı yapmaya çalıştığımızı tüm personelimiz ile birlikte başardığımızı, bu sıralamalarda da kanıtlamış bulunmaktayız” dedi.

Öztürkcan, “Ülkemizin yaşadığı Koronavirüs salgını sürecinde, Sağlık Bilimleri Yüksekokulu olarak akademik ve bilimsel çalışmalar ile faaliyetlerimize devam ederek gelişmeye devam etmeyi istemekteyiz. Sağlık alanında bilinçlenmeyi ve yaşam kalitemizi arttırmayı tüm personelimizle ve öğrencilerimiz ile yaymaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“İkili işbirliklerini inceleyin”

Üniversite adayı öğrencilere tavsiyelerde de bulunan Öztürkcan, “Mesleğini küresel anlamda saygın bir şekilde devam ettirmek isteyen tüm öğrencilerin ÖSYM tarafından sunulan tercih kılavuzlarını çok iyi incelemelerini öneririm. Ayrıca, uluslararasılaşma kapsamında kaliteli eğitim vermeye yönelik bölümlerin akreditasyon çalışmalarını, Erasmus, yurt içi-dışı staj olanaklarını ve ikili işbirliklerini inceleyerek, üniversite sıralamalarını takip etmelerini ve böyle eğitimler vermeye uygun dinamik kurumları tercih etmelerini tavsiye ederim” şeklinde konuştu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.