GÜNDEM - 29 Ocak 2020 Çarşamba 23:58

Sağlık Bakanı Koca’dan korona virüsü açıklaması

A
A
A
Sağlık Bakanı Koca’dan korona virüsü açıklaması

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’deki şüpheli vakalarda korona virüsüne rastlanılmadığını, korona virüsü ilk günden itibaren ciddiyetle ele aldıklarını kaydetti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Elazığ depreminde enkaz altında kalarak yaralananları hastanede ziyaret etti. Hastalara geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Koca, ziyaret ardından basın mensuplarına korona virüsü ile ilgili basın açıklaması yaptı. Türkiye’de korona virüsüne rastlanılmadığını kaydeden Bakan Koca, bakanlığın bilgilendirmesi dışında başka kaynakları inanılmamasını istedi.

Korona virüsünü ciddiyetle ele aldıklarını söyleyen Koca, “Bu çerçevede Dünya Sağlık Örgütü’nün Türkiye için önermediği kontrol yöntemlerini biz erken dönem tedbir amaçlı başladığımızı geçen gün de söylemiştim. Yani geçen Çarşamba’dan itibaren Dünya Sağlık Örgütü önermediği halde havaalanlarında termal artı gözlem odaları, negatif basınçlı ambulans ve 25 hastanemizde gözlem odalarında takibi yapılma üzere hazırlıklı hale geldik. Bu çerçevede özellikle bulaşıcı hastalık önleme yöntemlerini oluşturduğumuz bilim kurulunun yaklaşımları, önerileri doğrultusunda hızla devreye soktuk ve bugüne kadar da olabildiğince şeffaf bir şekilde çıkan sonuçları ve hastaların durumuyla ilgili bilgi aktarmaya çalıştık. Dün için Aksaray’da bahsedilen virüs şüphesi vardı. Bununla ilgili çıkan sonuç negatifti ve 9 kişilik kafileden 1 kişide hastalık belirtileri vardı. Sonuç negatif çıkınca 9 kişilik kafile taburcu edilerek, Çin’e hareket etmiş oldu. Ayrıca Türk vatandaşı 2 kişi de yakın temasta tercüman ve tur operatörü gibi yine Aksaray’dan hastaneden taburcu edilerek, İstanbul’da oturdukları için onlar da evlerine gitmiş oldular” dedi.

Alınan tedbirleri ve sonuçları şeffaflıkla söylediklerini belirten Bakan Koca, “Son günlerde bu konuda yanlış bilgi aktarımları dünyada olduğu gibi ülkemizde de benzer yaklaşımlar var. Bugün içinde İzmir’de şüpheli yine bir vakanın olduğu bir Türk vatandaşı Çin’den gelen, ateş yakınmasıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelerek müracaat etmesiyle şüpheli bulunup, devamında numuneler alınıp, yapılan tetkikler sonrası H1N1 olarak sonucu çıktı ve hasta Malezya’ya gitmek istediğini bu gece veya yarın taburcu edilerek, Malezya’ya gitmiş olacak. Ayrıca İstanbul’da bir hastanemizde 17 yaşında bir hastanın ateş yakınmasıyla müracaat etmesi devamında yapılan tetkiklerle yine bademcik iltihabı tanısıyla taburcu edilen herhangi bir gözlem altına alınma durumu olmayan bir hastamız. Biz bundan sonraki süreçte de özellikle ilk günden itibaren Dünya Sağlık Örgütü ve dünya bu konuda daha hassasiyet göstermediği bir dönemde hem bütün Çin’den gelen yolculara termal kamera, muayene takibi, artı negatif basınçlı ambulans, sedye ve gözlem takibini de hastanelerde yapmak üzere hazır hale getirmiştik” diye konuştu.

Bakanlık bünyesinde bilim kurulu oluşturduklarını aktaran Koca, “Bakanlık bünyesinde oluşturduğumuz bilim kurulunun önerileri doğrultusunda hareket ettik. Ayrıca halk sağlığı bünyesinde de operasyon masası oluşturduk. Dolayısıyla bu süreçte bakanlık olarak tedbirli olduğumuzu, bütün tedbirleri aldığımızı ve Çin’den gelen biriyle temas olma durumunda ateş, öksürük veya nefes darlığı şikayet olduğunda en yakın sağlık kuruluşuna müracaatı öneriyoruz. Bu anlamda bakanlığın bilgilendirilmesi dışında herhangi bir yanlış bilgi kaynaklarına itibar edilmemesi gerektiğini ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Çin’den gelmek isteyen 35 yakın Türk vatandaşı olduğunu dile getiren Koca, ambulans uçağa dönüştürülen bir uçakla Türk vatandaşlarını Çin’den almayı planladıklarını kaydederek, “Çin’den gelmek isteyen vatandaşlarımız, şuan herhangi bir hastalık bulgusunun olmadığını biliyoruz ve hastalık bulgusu olmayan vatandaşlarımız ve Türkiye’ye gelmek isteyen vatandaşların da olduğunu biliyoruz. Bu anlamda 35 kişiye yakın müracaatın olduğunu ve hazırlıklarımızı bu çerçevede yaparak, ambulans uçağa dönüştürülen bir uçakla almayı planladığımızı ve yine bilim kurulunun önerileri doğrultusunda enfeksiyon hastalıkları konusunda uzmanları ve sağlık ekiplerinden oluşan bu konuda deneyimli bir ekibin buradan giderek, Çin’de gerekli muayeneleri yaptıktan sonra bilim kurulunun önerisiyle alınacak tedbirlerle Türkiye’ye getirmeyi düşünüyoruz ve Türkiye’ye getirdikten sonra da yine muayeneleri yapılarak, 14 günlük bir zaman diliminde gözlem altına alınarak takip edilmesini bilim kurulu öneriyor. Bu anlamda herhangi bir hastanemize değil, daha önce taşınan bir hastanemize Ankara’da bu konuyla ilgili tedavileri sürdürmek üzere sadece bu hastalara özel bütün hazırlıklarımızı yaptık. Başka bir hastamızla teması olmayacak. 14 günlük takip sonucu bilim kurulunun önerileri doğrultusunda hareket edilmiş olacak. Biz yurt dışından Türkiye’ye gelmek isteyen vatandaşımızı, yalnız bırakmak ve sahipsiz bırakmak istemiyoruz. Çin hükümetiyle görüşmeler yapılıyor, 2 gün içerisinde bu durum çözülmüş olacak diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Metin Faruk Tamer - Selçuk Dönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.