GÜNDEM - 05 Aralık 2020 Cumartesi 09:36

Sağlık Bakanlığı’nın iki tekerli ambulansları: Motosiklet Ambulanslar

A
A
A
Sağlık Bakanlığı’nın iki tekerli ambulansları: Motosiklet Ambulanslar

Sağlık Bakanlığı tarafından, kara ambulanslarının ulaşamadığı, trafiğin yoğun olduğu veya trafiğe kapalı bölgelerde ilk müdahalelerde kullanılmak üzere hayata geçirilen özel donanımlı motosiklet ambulanslar, vakalara dakikalar içerisinde ulaşıyor.

Sağlık Bakanlığının 2009 yılında hayata geçirdiği proje kapsamında göreve başlayan motosiklet ambulans ekipleri, yoğun trafikte, yağmur çamur demeden dakikalar içerisinde vakalara ulaşıyor. Türkiye’de bu kapsamda 62 adet motosiklet ambulans bulunuyor. Motosiklet ambulanslar tüm dünyada hemen hemen nüfusu fazla, trafik yoğunluğu da fazla olan çoğu ülkelerde aktif olarak kullanılmakta ve hemen hemen her türlü vakaya çıkabilecek donanıma sahipler. Motosiklet ambulanslar, trafiğin yoğun olduğu bulvar, cadde ve çevre yolları, trafiğe kapalı yollar, kara ambulansın giremeyeceği dar sokaklar, park, bahçe ve mesire alanları, koşu yolları, spor alanları, gibi ambulansın giremeyeceği yerlerde çalışıyor. Motosiklet ambulanslar genelde açık alanda sokak vakalarında motosikletle vakanın yanına kadar ulaşılabilecek vakalarda görevlendiriliyor.

“Motorize ekiplerimizle hastalarımıza erken dönemde müdahale etme imkanına sahip oluyoruz”

Sağlık Bakanlığı’nın başlattığı proje kapsamında görevlerine başlayan ve devam eden motorize ekiplerin ilk müdahale konusunda çok önemli olduğunu belirten Ankara İl Ambulans Servisi Başhekimi Uzm. Dr. Burak Bekgöz, “Acil çağrı merkezine ilk yardım çağrısı düştüğü andan itibaren biz hastamıza anında müdahale edebilmek açısından aslında zamanla yarışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki acil hastalıklarda erken müdahale sayesinde hastalarımızın hayatta kalma ihtimali artıyor. Bunun için biz çok geniş bir ambulans ağı ile Ankara’da hizmet vermekteyiz. Ancak ambulanslarımızın vakaya ulaşmakta zorlandığı; yoğun trafik, dar sokaklar ve hatalı parklar gibi durumlarda, bunun yanında pazar alanlar, festival alanları gibi trafiğe kapalı alanlarda ambulanslarımızın gecikmemesi için motorize ekiplerimizle devreye girerek hastalarımıza erken dönemde müdahale etme imkanına sahip oluyoruz” şeklinde konuştu.

“İki aşamalı eğitimden geçiyorlar”

Motosiklet ambulans ekiplerinin sıkı bir eğitimden geçtiğini belirten Başhekim Bekgöz, “Motorize ekiplerde görev alan personelimiz sağlık personeli, paramediklerimiz ve acil tıp teknisyenlerimiz görev alıyor. 2 tip eğitimlerimiz var. Birincisi Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği hizmet içi tıbbi eğitimleri. Bunları Ankara İl Ambulans Servisi olarak biz kendimiz veriyoruz. İkincisi ise motosiklet ileri sürüş eğitimleri. Bunları da Ankara İl Emniyet Müdürlüğü motorize ekiplerinden yardım alarak bu eğitimleri kendilerine veriyoruz” diye konuştu.

“Ekiplerimiz yönlendirildikten sonra hızlı bir şekilde olay yerine ulaşıyorlar”

Motorize ekiplerin ihbarı aldığı andan itibaren dakikalar içerisinde vakaya ulaştığını belirten Başhekim Bekgöz, “Motorize ekiplerimiz komuta kontrol merkezi tarafından uygun vakalara yönlendiriliyor. Bu vakalarımız, trafik kazası olabilir. Bunun dışında sokakta her türlü vakalar olabilir. Evde çok acil vakalar olabilir. Ekiplerimiz yönlendirildikten sonra hızlı bir şekilde olay yerine ulaşıyorlar, ilk müdahalelerini yaptıktan sonra, aynı zamanda biz bu hastalara kara ambulansları da yönlendiriyoruz. İlk müdahaleleri yapıldıktan sonra gerektiği durumlarda kara ambulansları hastaları hastaneye sevk ediyorlar”

“Motosiklet ambulanslarımızı da tam donanımlı birer acil yardım ambulansı olarak kabul etmek mümkün”

Ankara’da 6 motosiklet ambulans ile hizmet verdiklerini ve bu motosiklet ambulansların hava şartlarının uygun olduğu her zaman 7/24 görevinin başında olduğunu vurgulayan Bekgöz, “Acil yardım ambulansları ile motosiklet ambulanslarımızın tıbbi donanım ve ilaç açısından hiçbir eksiklikleri yok. Aslında motosiklet ambulanslarımızı da tam donanımlı birer acil yardım ambulansı olarak kabul etmek mümkün. Buradaki tek eksiğimiz sedye. Ancak sedye bizim için çok sorun değil. Çünkü gerekli vakalarda kara ambulansları yönlendirdiğimiz için hastaların uygun bir şekilde hastaneye naklini sağlıyoruz”

Utku Şimşek - Bayram Türüdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.