EKONOMİ - 03 Temmuz 2020 Cuma 16:32

Sahte yedek parça hem ekonomiye hem insan hayatına zarar veriyor

A
A
A
Sahte yedek parça hem ekonomiye hem insan hayatına zarar veriyor

Geçtiğimiz günlerde polis ekipleri tarafından 3 ayrı depoya düzenlenen operasyonla 40 bin adet sahte araç filtresinin ele geçirilmesi de sahte ürün üretimi konusunu tekrar gündeme getirdi.

Merdiven altı imalatın sadece satış sonrası sektörünün değil tüm otomotiv sektörünün sorunu olduğunun altını çizen Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anıl Yücetürk, "Son yıllarda sahte ürün imalatı daha da kolaylaştı. Dışarıdan bakıldığında direkt anlaşılamayan, fakat kullanımında büyük kayıplara sebep olabilecek bu durum, tüm araç kullanıcıları için tehlike arz ediyor." dedi.

Otomotiv sektörünün en önemli sorunları arasında yer alan sahte ürün imalatı son yıllarda daha da arttı. Geçen günlerde polis ekipleri tarafından 3 ayrı depoya düzenlenen operasyonla 40 bin adet sahte araç filtresinin ele geçirilmesiyle de gözler tekrar sahte ürün sorununa çevrildi. Türkiye’de otomotiv satış sonrası pazarının çatı kuruluşu olan Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin (OSS) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anıl Yücetürk de konu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Yıllardır sahte ve merdiven altı ürünlere karşı mücadele yürüttüklerinin altını çizen Yücetürk, söz konusu sorunun yalnızca satış sonrası sektörünün değil tüm otomotiv sektörünün önemli bir problemi olduğunu vurguladı. Yücetürk, "Araç tamir ve bakımı, birçok değişik unsurdan oluşan karmaşık bir zincir gibidir. Biz bu zinciri ‘otomotiv satış sonrası pazarı’ olarak adlandırıyoruz. Bu zincir içerisinde kendine yer bulmaya çalışan merdiven altı ve sahte imalat; hem tüketiciye hem ülke ekonomisine maddi zararlar verdiği gibi insan hayatına kast eden tehlikeli boyutlara varabiliyor. Özellikle son yıllarda sahte ürün imalatı daha da kolaylaştı. Dışarıdan bakıldığında direkt anlaşılamayan, fakat kullanımında maalesef büyük kayıplara sebep olabilecek bu durum, tüm araç kullanıcıları için büyük bir tehlike oluşturuyor." diye konuştu.

Sahte ürün tanımı iyi yapılmalı
Tüketicilerdeki sahte ürün algısının doğru oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Yücetürk, "Toplumumuzda araç markası taşımayan ürünlerin sahte olduğu gibi çok yanlış algılar var. Sahte ürün; araç veya yedek parça üreticisi tarafından üretilen ya da ürettirilen ürünlerin tamamen dışındadır. Bu sahte ürünler; tamamen yasadışı yollarla merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde üretilerek, hem araç hem de parça üreticisinin adının kullanıldığı ne olduğu belirsiz mamullerdir. Araç üreticisinin markasıyla üretilen parçalar daha yüksek fiyata satıldığı için, pazarda bu ürünlerin sahtesine denk gelme olasılığı daha fazla. Bununla birlikte satış sonrasına sunulan eşdeğer parça dediğimiz yedek parça üreticisi markalı ürünlerin, az da olsa sahtelerinin piyasaya sürülme ihtimali de mevcut." ifadelerini kullandı.

"OSS üyesi sahte ürün satmaz"
OSS olarak gerçekleştirdikleri kampanya ve işbirlikleriyle sahtecilikle mücadeleye hızla devam ettiklerini belirten Anıl Yücetürk, "Merdiven altı imalat ve sahte ürünlere karşı 2019’da başlattığımız bu mücadele; dernek yönetim kurulumuzun en önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Perakendecilerin, servislerin ve son tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesini sağlamak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyor ve OSS’yi sahte ürün ile mücadelenin merkezi haline getirmek istiyoruz. Elbette üyelerimizin de bu konuya olan hassasiyetlerinin bilinciyle, sektörde "OSS Üyesi Sahte Ürün Satmaz" algısını da her geçen gün daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz." dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadınlar domates kasası yarışmasında erkeklere taş çıkarttı Antalya’nın Kumluca ilçesi ve çevre ilçelerdeki seralarda çalışan vatandaşların katılımıyla domates kasası taşıma, domates çekme ve halat yarışları düzenlendi. Kumluca Belediyesi tarafından Kumluca Şehir Stadı’nda düzenlenen yarışmalarda, Kumluca ve çevre ilçelerden katılan kadınlar kıyasıya mücadele etti. Domates kasası taşıma yarışmasında 3 dakikada 24 domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi birinci, 21 domates kasası taşıyan Hatice Işık ikinci, 17 domates kasası taşıyan Hörü Alkan üçüncü oldu. Domates yeme yarışmasında da 3 dakikada 1 kilo 362 gram domates yiyen Ayşegül Aydın birinci, 1 kilo 216 gram domates yiyen Ayşe Akyürek ikinci, 1 kilo 178 gram domates yiyen Mefaret Ünal ise üçüncü sırada yer aldı. Sekiz takımın katıldığı halat çekme yarışmasında ise finalde Kumluca Belediyesi takımıyla karşılaşan Kaşlılar takımı, zorlu mücadeleyi kazanarak şampiyon oldu. Yarışmalar, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada en fazla domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi, sera işçisi olduğunu ve her gün sayısız domates kasası taşıdığını söyledi. Yarışmayı birinci olarak bitirdiği için mutlu olduğunu dile getiren Keyikçi, festival dolayısıyla neşeli bir hafta geçirdiklerini kaydetti. Kaşlılar takımı halat çekme şampiyonu oldu Halat çekme yarışmasında birinci olan Kaşlılar takımının kaptanı Saliha Güçlü de serada çalışan kadınların hünerlerini sergilediğini belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu ifade eden Güçlü, geçen yıl aynı yarışmada ikinci olduklarını belirterek, “Bu yıl birinciliği kaptırmadık” dedi. Etkinlikte Kumluca Belediyesi tiyatrocuları Uğur Duran ve Mehmet Karakaya kısa bir oyun sergilerken, müzisyen Tuğba Karakuş konser verdi. Yarışma sonunda başarılı olan kadınlara protokol üyelerinin eşleri tarafından çeşitli ödül ve hediyeler verildi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.