ÇEVRE - 12 Ocak 2018 Cuma 06:58

Sakarya Nehri’ne akan kimyasal atık nehri siyaha bürüdü

A
A
A
Sakarya Nehri’ne akan kimyasal atık nehri siyaha bürüdü

Sakarya’nın Söğütlü ilçesinden geçen Sakarya Nehri’ne bırakılan kimyasal atıklar nedeniyle bir kısmı siyaha bürünen nehrin kokusu vatandaşları canından bezdirdi. Mahalle sakinlerinden Erdem Küksal, “Hemen hemen artık bu kokudan dolayı köydeki ihtiyarlarımız astım hastası olabilecek potansiyele geldi” diyerek tepkisin dile getirdi.

Önemli nehirlerden biri olan Sakarya Nehri kimyasal atıklarla kirletilmeye devam ediyor. Söğütlü ilçesi Maksudiye Mahallesinden Sakarya Nehrine kimyasal atık dökülmesi vatandaşları çileden çıkarttı. Vatandaşlar atıkların nehirde balıkların ölmesine ve mahallelerini koku sarmasından şikayetçi olduğunu belirterek biran önce bu durumun son bulmasını istediler. Yapılan ihbarlar sonrasında Sakarya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri olay yerine gelerek kimyasal atıktan numune aldılar.

“Nehrin bu şekilde kirlenmesine vicdanen razı olamıyoruz”

Konuyla ilgili gerekli yerlere şikayette bulunduklarını ancak bu sorunu yaklaşık 4 senedir çektiklerini belirten ve mahalleli Halil Küksal, “Çağlayan Mahallesi’nde ikamet etmekteyim. Bu pis su atık sıkıntısını 3-4 senedir çekiyoruz. Hatta evimizde otururken zaman zaman fosseptik çukuru patladı mı diye araştırma yapıyoruz. Sonrasında ise kokunun buradan geldiğinin tespitini yapıyoruz. Birçok yere bildirdik bu konudan çoğu yetkilinin haberi var. Bu sıkıntının bir an önce giderilmesini istiyoruz. Bu kokuyu çekmekten ziyade bu koca Sakarya Nehri’nin bu şekilde kirlenmesine burada var olan balıkların telef olmasına vicdanen razı olamıyoruz. Daha doğrusu bunun peşindeyiz. Marmara Bölgemizde tek olan ve bu büyüklükte olan nehrimizin bu şekilde daha fazla kirlenmesini istemiyoruz. Yetkililer gelerek burada incelemelerde bulundu, raporları ve ihtarı yapacaklarını söylediler. Bu tabloda en son çare sesimizi duyurabilmek için Sakarya Nehri’nin güzelliği için, içerisinde yaşayan güzel varlıklar için, Allah rızası için bu konunun çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Bir tekstil fabrikasının atığı deniyor. Artık bu konunun tespiti yapılsın. Sadece bizim gördüğümüz kadarı bu ama bunun ilerisi, devamı, kaynağı neresi bunu bilemiyoruz” dedi.

“Bu çileyi 4 yıldır çekiyoruz”

Kokunun 2013 yılından beri devam ettiğini ve 5 kilometrelik bir alana yayılan koku dolayısıyla mahallede bulunanların astım hastası olabilecek potansiyele kadar geldiğini dile getiren Erdem Küksal ise, “2013’ün yılbaşından beri şuanda hala devam etmekte olan fabrika atığı bizim köyümüzde kokmakta. O zamandan önceki zamanda biz hayvanlarımızı Sakarya Nehri’nin içerisinde sulayabiliyorduk, eğlenip yüzebiliyorduk. Ama şimdi bu atıktan sonra bir takım balık telef oldu. Sakarya Nehri’nin içerisine atılan atıkla birlikte oluşan koku yaklaşık 5 kilometrelik bir civarda yayılıyor. Köyümüze misafir gelmek istemiyor. Balkonda otururken bu kokuyu çekiyoruz, rahatsız oluyoruz. Aynı zamanda biz bunun için yaklaşık 4 yıldır gerekli yerlere şikayetlerde bulunuyoruz. Bu koku dediğim gibi 2013’ten beri var hala devam etmekte, bu kokunun engellenmesi ve önlenmesini istiyorum. Hemen hemen artık bu kokudan dolayı köydeki ihtiyarlarımız astım hastası olabilecek potansiyele geldi. Bu koku yoldan geçerken araçlarımızın içerisine kadar sinmekte. Artık çok rahatsız olduk, bu çileyi 4 yıldır çekiyor ve artık bitmesini istiyoruz” diye konuştu. 

Burak Can Tokyürek - Remzi Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.