EKONOMİ - 25 Temmuz 2017 Salı 11:40

Samandağlı kadınların ‘İpek Köyü’nde diriliş öyküsü

A
A
A
Samandağlı kadınların ‘İpek Köyü’nde diriliş öyküsü

Onlarca kadının el ele verip hayallerini hayata geçirdiği İpek Köyü’nün kurucularından Samandağ Kadın Derneği Başkanı Hülya Nehir, yetiştirdikleri kozalar ve 55 kadının katılımı ile 12 ay boyunca üretim gerçekleştirdiklerini belirterek, "Dört duvar arasına hapsolmuş kadınların dışarıya çıkması, birbiriyle kaynaşması, beraber etkinlikler yapmaları inanılmaz bir duygu” dedi.

Samandağ’da kadınların oluşturduğu, Samandağ Belediyesi ve Kadın Danışma Derneği öncülüğünde devam eden İpek Köyü Projesi ile yüzler gülüyor.

Samandağ Kadın Derneği Başkanı Hülya Nehir, İpek Köyü’nün nasıl kurulduğunu ve neyi amaçladıklarını anlattı. İpek böcekçiliğinin yaklaşık 50-60 yıl öncesine kadar en önemli gelir kaynağı olduğunu belirten Nehir, “Kadın istihdamı projesiyle çalışmalara başladık. Samandağ Belediyesi ve Kadın Dayanışma Derneği bünyesinde bir çalışma gerçekleştirdik. Ancak bu proje tarihimizle, geleneklerimizle o kadar örtüştü ki, yaptığımız projelerin en kıymetlisi diyebilirim. Kadınlarla böyle bir proje etrafında buluşmak çok özel ve güzel oldu” dedi.
Kullandıkları binanın metruk bir yapı olduğunu söyleyen Nehir, “Dut ağaçlarını diktiğimiz yer ise mahallenin molozlarının döküldüğü bir alandı. Yaptığımız tadilat ile bu çalışmanın sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçladık. Halk Eğitim ve İş-Kur’un desteği ve motor gücünü oluşturan Samandağ Belediyesi ve Kadın Dayanışma Derneği’nin ortak çalışması sonucu üretime başladık. Farklı çevrelerin fikirleriyle zenginleşen ve bir laboratuvara dönüşen çalışmamızda akademik çevrelerin ve modacıların katılımıyla, yeni fikirler oluşturmamıza yol açıyor. Kısa sürede ikinci kursumuzu açtık. Yetiştirdiğimiz kozalar ve 55 kadının katılımı ile 12 ay boyunca üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Evvel Temmuz Festivali’nde de şimdiye kadar ürettiğimiz farklı tarz ve modellerden ürünlerin satışını ilk kez gerçekleştirdik” diye konuştu.

“İpek böceği dönüşümüyle insanlığa böyle bir güzellik sunuyor”

İpeğin insanla temasını çok özel bir olay olarak nitelendiren Nehir, “Küçücük bir tırtıl olarak geliyor, 5 evreyi yaşadıktan ve kendi kozasını kendisi örmeye başlıyor. Onun içinden çıkan kelebekte de yeni tohumlar çıkıyor. Burada yeniden dirilişin öyküsü var. Yeniden diriliş öyküsünün bütün aşamalarını tek tek ve aşkla yaşıyoruz. Aslında bir reenkarnasyon yaşanıyor. İpek böceği kendi reenkarnasyonunu gerçekleşiyor ve insanlığa böyle bir güzellik sunuyor. Tırtılın kendini kendi etrafında ördüğü alana hapsetmesi, ardından bir delik açarak ortaya çıkan kelebek, tohumlarını bırakarak bir sonsuzluk ortaya çıkarıyor” şeklinde konuştu.


Samandağ Kadın Derneği Başkanı Hülya Nehir, kadınlarla güzel işler başarmanın mutluluğunu yaşadığını kaydederek, “Biz bu güzel insanlarla, çok güzel işler yaptık. Kendini mutfağa ve dört duvar arasına hapsolmuş kadınların dışarıya çıkması, birbiriyle kaynaşması, beraber etkinlikler yapmaları inanılmaz bir duygu” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.