SPOR - 16 Kasım 2018 Cuma 14:01

Samet Aybaba: 'Şikayetçi olduğumuz tek konu doğru işlerin puana yansımaması'

A
A
A
Samet Aybaba: 'Şikayetçi olduğumuz tek konu doğru işlerin puana yansımaması'

Bursaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, takımda şu anda her şeyin iyi gittiğini ifade ederek, “Bizim şikayetçi olduğumuz tek şey; bir şeyleri doğru yapmaya başlayıp, o heyecanı yaşarken puana yansımaması. Puana da yansısaydı çok farklı şeyler konuşuyor olurduk” dedi.

Yeşil-beyazlı takımın teknik patronu Samet Aybaba, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Bursa Şubesi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündeme ilişkin soruları cevaplayan Aybaba, milli takım ile alakalı konuştu. Bursaspor’dan milli takıma 3 oyuncunun çağrılmasından dolayı, kendi, kulübü ve oyuncular adına mutlu olduğunu belirten Aybaba, “Milli takıma artık yeni oyuncular bulmak zorundayız. Bir nesil hemen hemen artık sona erdi. Milli takımın başında kim olursa olsun destek vermek zorundayız. İnşallah iyi gider. Tüm oyuncularımız orada işini iyi yapar” diye konuştu.

“Oyuncularımızın yurt dışında oynamasını istiyorum”
Bursa’da kalitenin çok yüksek olduğunu vurgulayan Aybaba, şöyle devam etti:
“Vakıfköy’de sistemi doğru oturtmak lazım. Şimdi her şey iyi gidiyor. Vakıfköy’deki sistemi daha da geliştirirsek sayı artar. Ben oyuncularımızın çoğunun yurt dışında oynamasını istiyorum. İçeride sıkıştılar. Yurt dışında oynasınlar. Yetenek şehrin içerisinde var. Doğru kullanılırsa, bu sayı daha da artar diye düşünüyorum.”

“Bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz”
Ümit milli takıma Bursasporlu oyuncunun çağrılmaması ile ilgili soruya Aybaba, şu cevabı verdi:
“Ümit milli takım hocamızla görüştüm, bilgi aldım. Oyuncularımızla da konuşacağız. Sadece bir teknik adamın yorumlamaya çalıştığı bir şey olmak değildir. Oyuncularımız da çok önemli. Hepsiyle konuşuyoruz. Aşağı gruplarda çok oyuncumuz var. Şuanda her şey iyi gidiyor. Bizim şu anda şikayetçi olduğumuz tek şey bir şeyleri doğru yapmaya başlayıp, o heyecanı yaşarken puana yansımaması. Şu puana da yansısaydı çok farklı şeyler konuşuyor olurduk. Ama bunu geliştirmek durumundayız. Sonucu ne olursa olsun biz bildiğimiz yoldan dönmeyeceğiz.”

“Bursa’da savunan, ne yaptığını bilmeyen, bir tane gol atıp, 3 puanı alan takım olmaz”
İlk yarıyı ilk 10’un içerisinde tamamlamak istediklerini ifade eden Aybaba, “Birkaç tane transfer yapıp, daha yukarıya ikinci yarı çıkarız. Bursa’da savunan, ne yaptığını bilmeyen, bir tane gol atıp, 3 puanı alan takım olmaz. Biz şampiyonluk unvanını sağlayalım, bir futbol şehrine yakışır bir oyun oynamayalım demeseydik belki 4-5 puanımız daha olabilirdi. Ama Bursaspor’un şu anda düştüğü yerden çıkışı ancak futbolla olur. Bazı maçları seyrediyoruz, hiç pozisyona girmeden maç kazanıyorlar. Bu sadece zaman çalar. Bir sezon altıncı, bir sezon 15. oluruz. İstikrarı yakalamak için önce futbol oynamalıyız. Oyuncularımız istediklerimizi yapıyorlar. Maçlardan sonra niye olmadı diye çok üzülüyoruz. Birkaç gün sonra öz eleştiri yaptığımızda neden olmadığını biliyoruz” açıklamasını yaptı.

“Kembo bizden uzak”
Kembo’nun durumu ile ilgili soruya Aybaba, “Kembo’yu saha içerisinde görmediğimiz için onunla ilgili bir şey yapamıyoruz. İstek, gayret, coşku hiçbir şey yok. 20-25 gündür sakatım diye idmana çıkmıyor. Onun sorunları var. 4-5 kez karşılıklı oturduk konuştuk. Bizden uzak. Onun içerisinde bu işi yapacağım hissi olsaydı, biz ona yüz adım giderdik. İşini yapanı çok severiz. En azından oyunun belli bir bölümünde oynayabilirdi. Yetenekli bir oyuncu. Kasımpaşa maçında ikinci golü yedikten sonra işin zor olduğunu ben anladım. O işi yapacak, bitirici oyuncu sayımız hemen hemen yok gibi. Biz geriye düşmemeliyiz. Düşersek bu sıkıntıyı yaşarız. O türde bir oyuncu girer, bir şey yapar orada. Bir şey yapacak diye beklersiniz. Onun için bile bizle diyaloğa girmesi lazım. Ama onda hiçbiri yok. O herhalde zamanı geçireyim istiyor. Ona teklif götürdük, ama hiçbir şeye yaklaşmıyor” diye cevapladı.

“Sakho ve Stancu sakat, Umut var”
Forvet oyuncularının sakatlığıyla ilgili bilgiler veren Aybaba, “Sakho ve Stancu sakat, Umut var. Başka oyuncular var, onları düşünüyoruz. Yapmaya çalışacağız ama zor biraz. Sakho geldiğinde çok iyi performansla başlamıştı, sonra düştü. Belli bir işi yapmaya geldiniz, iyi başladınız, bence bu artarak devam etmeli” şeklinde konuştu.

“Devre arası transferinin tamamen içe yönelik olması lazım”
“Sezon başında doğru takımı yapsak, keşke devre arası transfer yapmasak” diyen Aybaba, şöyle devam etti:
“Onu sadece yurt içerisindeki gelişen oyuncularda kullansak. Benim en çok mutlu olduğum şeylerden bir tanesi de Boluspor’dan gelen Umut’un duruşu ve katkısıyla Süper Lig oyuncusu gibi oldu. Puan sıralamasındaki yerimiz dışında her şey çok iyi gidiyor. Arkadaşlıkları çok iyi, birbirlerini destekliyor. Umut gibi oyuncularımızı ligin altından bulabilsek, onları geliştirebilsek. Onları kapabilmek daha kolay. Bizi anlayıp, işin içerisine girebiliyor. Devre arası transferi tamamen içe yönelik planlamak lazım.”  

Ahmet Faruk Çabuk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.