ASAYİŞ - 14 Eylül 2021 Salı 19:25

Sancaktepe’de şahsın zorla bindirildiği iş yeri aracının firma yetkilisi konuştu

A
A
A
Sancaktepe’de şahsın zorla bindirildiği iş yeri aracının firma yetkilisi konuştu

Sancaktepe’de kahvede oturan bir kişinin zorla bildirildiği minibüsün sahibi olan firma yetkilisi olayla ilgili açıklamada bulundu.

Olayın aile içi sorunlardan kaynaklandığı belirten firma yetkilisi, "Serhat yaklaşık bir hafta 10 gündür evden uzaklaşmış. Serhat'ı kahvede otururken görüyorlar. Yaka paça vurarak Serhat’ı arabaya atıp oradan uzaklaşıyorlar" dedi.

Olay Sancatepe’de geçtiğimiz pazar günü öğle saatlerinde Sancaktepe Yenidoğan Dörtyol bölgesinde gerçekleşti. Üzerinde bir gıda firmasına ait fotoğraf ve telefon numarası bulunan bir minibüs ile gelen 3 şahıs, kahvehanede oturan Serhat İnan isimli kişiyi zorla kaçırmaya çalıştı. Şahıslar İnan’ı zor kullanarak yaka paça minibüse koyup oradan uzaklaştı. Alınan bilgilere göre Serhat İnan’ı kaçıran kişilerin İnan’ın ağabeyi ve arkadaşları olduğu, İnan’ın bir süredir eve gelmemesi nedeniyle ağabeyi tarafından eve götürülmek amacıyla kahveden zorla alındığı öğrenildi.

Öte yandan şahsın zorla bindirildiği minibüsün ait olduğu gıda firmasının yetkilisi Selim Sümeli yaşanan olayda minibüs üzerinde kendi firmalarının adının ve telefonunu görünmesi nedeniyle olayın kendilerine yönlendirildiğini ve zor durumda kaldıklarını belirtti.

Selim Sümeli, “Ben olayda ismi geçen firmanın yetkilisiyim. Olayın olduğu gün ben zaten evdeydim. Telefonum çaldı. Arayan şahıs böyle bir olay olduğunu söyledi. Arabayla adam kaçırma vesaire oldu dedi. Ben de dalga geçtiğini düşünerek kapattım telefonu. Fakat aradan daha 15 dakika geçmeden bu sefer Yenidoğan polis karakolundan memur bir arkadaş arayarak böyle bir olay gerçekleştiğini söyledi. Ben de karakola gittim. Baran, Murat, Serhat bunların hepsini arayarak karakola çağırdık. Bunlar da burada gerekli olan ifadelerini verdiler. Olay tamamen aile içi yaşanan bazı sıkıntılardan, problemlerden kaynaklandığını orada öğrendik. Ve bunların hiçbiri birbirinden şikayetçi olmadıktan sonra memur beyler de bizim ifademizi aldıktan sonra oradan çıktık geldik.

Serhat ile Murat zaten abi kardeşler. Serhat yaklaşık bir hafta on gündür evden uzaklaşmış. Bir hafta on gündür evden uzaklaşınca annesi, babası, akrabaları bunu arıyorlarmış. Serhat'ı kahvede otururken görüyorlar ve hemen gidelim diyerek telkinde bulunuyorlar fakat Serhat yine direnince bu sefer bunlar yaka paça, bir iki tane de vurarak Serhat’ı arabaya atıp oradan uzaklaşıyorlar. Orada bizim aracımızın logosu var telefon numaramız var. Bundan dolayı ciddi anlamda yıprandık, firmamızın bu olayla uzaktan yakından alakası yok. Bize olumsuz birçok mesaj geldi. Olayda en büyük sıkıntıyı yaşayan firmamız olarak biz oluyoruz” dedi.

Halit Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.