SPOR - 30 Nisan 2010 Cuma 15:47

Şanlıurfa'da bilet izdihamı

A
A
A
Şanlıurfa'da bilet izdihamı

Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında 5 Mayıs'ta Şanlıurfa GAP Arena Stadında oynanacak olan final maçı biletleri satışa sunuldu, izdiham kaçınılmaz oldu.

Bilet satışının yapıldığı noktaya çok sayıda polis gönderildi. Polis barikatları arasına ayağını sıkıştıran bir kişi ayağını kırdı.

11 Nisan Stadı gişelerinden saat 13.00'ten itibaren bilet satışlarının başlaması üzerine polis söz konusu yerde geniş güvenlik önlemi aldı. Binlerce Fenerbahçe ve Trabzon taraftarı 10, 20 ve 30 TL'den satışa çıkan biletleri almak için izdihama neden olurken, polis güvenlik önlemi almakta güç anlar yaşadı. Satışa sunulan 6 bin biletten bir tane alabilmek için dün gece saat 23.00'ten itibaren 11 Nisan Stadyumu önünde beklemeye başlayan sporseverler, bilet satışının başlaması ile birlikte gişelere yüklendi. Bilet satış yeri bir anda adeta savaş alanına döndü.

Polis ekipleri sırada taşkınlık çıkaran taraftarlara orantılı güç kullanarak sıraya girmelerini sağladı. Sırada bekleyen bir kişi ise polis barikatı arasında ayağını sıkıştırması sonucu ayağının kırılmasına neden oldu.

Saatlerce güneşin altında bekleyen taraftarlardan çok sayıda bayılanlar oldu. Baygınlık geçiren vatandaşlar olay yerine çağırılan ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Sırada bekleyen bazı taraftarlar ise kavgaya tutuştu. Kavgaya tutuşan vatandaşları polisler sakinleştirmeye çalıştı. Binlerce insan arasına sıkışan çocuklar ise ezilme tehlikesi geçirdi. Biletini alan vatandaşlar çıkış yolu bulamadığı için sırada bekleyenlerin üzerinden geçerek çıkmaya çalıştı. Polislere sinirlenen taraftarlar polis barikatlarını kırmaya çalıştı. Binlerce kişi zaman zaman "rezalet" diye sloganlar attı. Maça günler kala bilet satışında izdiham olması akıllara durgunluk verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Kalbinizi soğuktan koruyacak 10 altın öneri Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ercan Türk, soğuk havalarda grip ve solunum yolu enfeksiyonlarının arttığını kalp hastalarında ise bu enfeksiyonların daha ağır seyrettiğini söyledi. Tüm dünyada en önemli ölüm nedenlerinin başında kalp hastalıkları geliyor. Bu nedenle soğukların etkisini gösterdiği kış aylarında kalp sağlığına ayrı bir özen göstermek gerekiyor. Çünkü soğuk hava ve ani sıcaklık değişiklikleri, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları ile kalp krizini tetikleyebiliyor. Kalp hastalarının özellikle dikkat etmesi gereken konulardan birinin de soğuk havalar olduğunu belirten Medline Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ercan Türk, "Soğuk havayla birlikte damarlar büzüşüyor, kan basıncı yükseliyor ve kalbin iş yükü önemli ölçüde artıyor" dedi. Dr. Ercan Türk, kış aylarında kalbi korumaya yardımcı olacak 10 önerisini şu şekilde sıraladı: "Grip ve enfeksiyonları hafife almayın Soğuk havalarda grip ve solunum yolu enfeksiyonları artar. Kalp hastalarında ise bu enfeksiyonlar daha ağır seyredebilir. Ateşli ve şiddetli belirtiler varsa, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun. Ani ısı değişimlerinden kaçının Çok sıcak bir ortamdan soğuk havaya aniden çıkmak kalp üzerinde ani stres oluşturur. Dışarı çıkmadan önce birkaç dakika serin bir ortamda beklemek vücudun uyum sağlamasına yardımcı olur. İlaçlarınızı düzenli kullanın Kalp, tansiyon ve kolesterol ilaçlarının kış aylarında da aksatılmadan kullanılması büyük önem taşır. İlaçların bırakılması ya da doz atlanması ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kalın ve kat kat giyinin Vücut ısısının yaklaşık yarısı baş bölgesinden kaybedilir. Soğukta kan koyulaşır, pıhtılaşma eğilimi artar ve damarlar büzüşür. Bu durum tansiyon yükselmesine ve kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Bu nedenle soğuk havalarda mutlaka bere takın. Göğüs bölgesi, baş ve ellerin sıcak tutulması vücut ısısının korunmasını sağlar. Soğuğa bağlı damar daralmasını azaltmak için özellikle rüzgârlı havalarda koruyucu giysileri tercih edin. Egzersizi ihmal etmeyin Genellikle soğuk havalarla birlikte egzersiz alışkanlığı bırakılır. Oysa düzenli egzersiz; tansiyonun düşmesine, kalp ritminin düzenlenmesine, kilo kontrolüne ve kalp krizi riskinin azalmasına katkı sağlar. Kış aylarında da uygun şartlarda egzersize devam edin. Ağır fiziksel aktiviteleri sınırlayın Soğuk havada yapılan ani ve yoğun efor, kalbin oksijen ihtiyacını artırır. Bahçe işleri, kar küreme gibi zorlayıcı işler kalp krizi riskini yükseltebileceğinden dikkatli olun ve kendinizi fazla zorlamayın. Beslenmenize özen gösterin Kış aylarında artan yağlı ve tuzlu besin tüketimi kalp sağlığını olumsuz etkiler. Sebze, meyve ve liften zengin besinler tercih edin. Bunun yanı sıra yeterli su tüketimini ihmal etmeyin; su içmek için susamayı beklemeyin. D vitamini düzeyinizi kontrol ettirin Kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanılamadığı için D vitamini eksikliği sık görülür. Belirgin D vitamini eksikliği, kalp hastalığı riskini artırır. Bu nedenle kış mevsiminde D vitamini seviyenizi ölçtürün ve eksiklik varsa tedavinizi aksatmayın. Sigara ve alkolden uzak durun Soğuk havada alkol tüketmeyin. Alkollü içecekler vücuda sıcaklık hissi vermelerine rağmen vücut damarlarında genişlemeye neden olup, vücutta ısı kaybının artmasına sebep olabilir. Ayrıca alkollü halde soğuk ile temasta vücut ısı kaybı daha fazla olur. Ayrıca sigara içmek de damarları daraltarak soğuğun olumsuz etkisini artırır. Tatil için ılıman bölgeleri seçin Kalp sağlığı için en ideal ortam sıcaklığı 18-24 derece arasındadır. 12 derecenin altındaki havalarda kalp krizi riski artmaya başlar. Eğer özellikle kış sporlarıyla ilgilenmiyorsanız, tatil için ılıman iklimleri tercih edin."
İzmir Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yılbaşı yoğunluğu İzmir’in Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yeni yıl öncesi alışveriş yoğunluğu yaşanıyor. Vatandaşlar süsleme malzemeleri, kuruyemiş, hediyelik eşya ve giyim ürünleri almak için çarşıya gelirken, esnaf artan talebi karşılamak için mesai yapıyor. 2026’ya sayılı günler kala, İzmir’deki tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda yoğunluk artmaya başladı. Yeni yıl hazırlıkları için çarşıya gelen vatandaşlar, ana caddelerde ve giriş noktalarında kalabalık oluşturdu. Çarşıdaki dükkanlarda yılbaşı ağaçları, süslemeler ve ışıklandırmalar ön plana çıkarken; vatandaşların dekoratif ürünler, hediyelik eşyalar ve tekstil ürünlerine ilgi gösterdiği görüldü. Alışveriş hareketliliği gıda sektörüne de yansıdı. Özellikle tarihi Havra Sokağı ve çevresindeki kuruyemişçi, kahveci ve şekerlemecilerde yoğunluk gözlendi. Yılbaşı gecesi için hazırlık yapan vatandaşlar, geleneksel ikramlıklar için bölgedeki dükkanları tercih etti. Çarşı esnafı, Kemeraltı’ndaki bu hareketliliğin 31 Aralık tarihine kadar artarak devam etmesini beklediklerini ifade etti. Vatandaşlar Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı tercih etti Yılbaşı hazırlıkları için Tarihi Kemeraltı Çarşısı’na geldiklerini ifade eden Seda Ulu, "Yeni yıl öncesinde hanın güzel ve tarihi atmosferini yaşamak, kahve içmek ve alışveriş yapmak için buraya geldik. Yeni yılı nerede geçireceğimize gelince; evde mi yoksa tatilde mi olacağı konusunda, çalışarak geçireceğiz diyebilirim. Yılbaşı için birbirimize hediyeler aldık; daha çok evdeki eksiklerimizi tamamladık, neye ihtiyacımız varsa onları temin ettik. 2026’nın ülkemiz için barış, huzur ve güzelliklerle, güzel bir enerjiyle gelmesini istiyoruz çünkü hem ülkece hem de dünyaca çok fazla olumsuzluk yaşıyoruz; bu yüzden umutla, daha güzel bir yıl diliyorum" dedi. Esnaf hareketlilikten memnun Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda bir çantacıda satış danışmanlığı yapan Cüneyd Akdoğan, "Yılın son günlerine doğru Kemeraltı’nda kalabalık oldukça arttı ve buna paralel olarak bizde de nakdi bir yükseliş var, bundan memnunuz; Kemeraltı’nın durumu gerçekten çok güzel, ortam cıvıl cıvıl, herkes canlılık içinde. Karşıda yılbaşı için bir stand var ve oradan bayağı yılbaşı malzemesi alıyorlar; yan tarafta ise takı ve aksesuarlar hediyeleşme amacıyla yoğun ilgi görüyor, yahut bizden çanta alıyorlar. Yeni yılda, 2026’da büyüklerime sağlık, küçüklerime sevgi ve selamlarımı iletir, tekrar büyüklerime esenlik dilerim. Yeni yılın herkese mutluluk, huzur, sevgi, saygı ve barış içinde bir yıl olması dileğiyle şimdiden yeni yılınızı kutlarım.
İzmir Hz. Mevlana 752. vuslat yıl dönümünde Ege Üniversitesinde anıldı Ege Üniversitesi (EÜ) Devlet Türk Musikîsi Konservatuvarı tarafından "Hz. Mevlânâ’nın 752. Vuslat Yıldönümü Anma Programı-Acemaşîrân Mevlevî Âyini ve Semâ Mukâbelesi" gerçekleştirildi. EÜ Atatürk Kültür Merkezi Yunus Emre Salonunda, Koordinatörlüğünü Öğr. Gör. Kaşif Demiröz ve Öğr. Gör. Halil İbrahim Yüksel’in üstlendiği, Genel Sanat Yönetmenliğini Dr. Ufuk Demirbaş’ın yürüttüğü anma törenine Devlet Türk Musikîsi Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Ali Maruf Alaskan, akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler katıldı. Konservatuvar Müdürü Prof. Dr. Ali Maruf Alaskan "İslam tasavvuf geleneğinde ‘Şeb-i Arûs’ (Düğün Gecesi) olarak adlandırılan bu anlamlı gece; Hz. Mevlânâ’nın Hakk’a vuslatını, ayrılık değil kavuşma ve ilahi aşkla bütünleşme anlayışıyla ele alan derin bir manevi yolculuğu temsil etmektedir. Mevlevî Âyini ve Semâ Mukâbelesi eşliğinde icra edilen programda, musikî ve hareket bir bütün olarak insanın içsel arınma ve hakikate yöneliş sürecini sembolize etmiştir. Koordinatörlüğünü Devlet Türk Musikîsi Konservatuvarımız öğretim elemanları Öğr. Gör. Kâşif Demiröz ve Öğr. Gör. Halil İbrahim Yüksel’in üstlendiği, Genel Sanat Yönetmenliğini Dr. Ufuk Demirbaş’ın yürüttüğü bu anlamlı programa emek veren tüm öğretim elemanlarımıza, öğrencilerimize ve katılımlarıyla bizleri onurlandıran misafirlerimize teşekkür ederiz" dedi.
Adana Yeni yıl öncesi narenciyede yoğun hasat Türkiye’nin narenciye ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Adana’dan Rusya ve Ukrayna’nın yanı sıra birçok Avrupa ülkesine yeni yıl öncesi narenciye ihracatı gerçekleştirilirken, hasadın da yoğun olarak devam ettiği bildirildi. Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden Adana’da narenciye hasadı yoğun olarak sürüyor. Kış mevsimi ve yeni yıl öncesi yurt genelinde olduğu gibi diğer ülkelerin de narenciye ürünlerine talebi arttı. Bu ihtiyacı karşılamak üzere hasat sezonunun ortalarına yaklaşılan Adana’da ise narenciye bahçelerinde yoğun bir çalışma sürdürülüyor. Bir taraftan bahçelerde narenciyeler işçiler tarafından bin bir emekle toplanırken, ihracatçılar da ürünlerini paketlemek için tesislerde fazla mesai yapıyor. Limon, mandalina ve portakal başta olmak üzere birçok narenciye ürününün yüzde 40’dan fazlası yurt dışına ihraç edildiği öğrenildi. "Buruk bir sevinçle hasat yapıyoruz" İhlas Haber Ajansı muhabirlerine bilgi veren Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, "Narenciyede hareketlilik var ancak geçmiş yıllara oranla hareketlilik azaldı. Narenciyede girdi maliyetleri yükseldiğinden dolayı bizim pazarlarımızın bir kısmını yanı başımızdaki Mısır ve Güney Afrika ülkeleri kaptı. O ülkelerde girdi maliyetleri çok düşük. Biz hareketliliği bu yıl geçen yıllardan daha fazla beklerken şu anda buruk bir sevinçle hasat yapıyoruz" ifadelerini kullandı. "Fiyatlar düşük" Hasadı yapılan ürünlerin yurt dışına ihraç edildiğini de anlatan Doğan, "Erkenci mandalina ürünlerinden çiftçimiz para kazanamadı. Limon grubu biraz para etti ama onda da soğuk nedeniyle fazla verim yok. Aralık ayının sonunda W.Murcott mandalina ve geççi portakallar çıkacak. Bunlar da yine yurt dışına gidecek. Meyve şu anda satılıyor ama geçen seneki fiyatların altında gidiyor. En büyük pazarımız Rusya, Ukrayna, Balkan ülkeleri ve Avrupa ülkeleri. Şu anda hasadı yapılan ürünler yurt dışına gitmekte. Fiyatlar yüksek olsaydı çiftçimiz daha çok para kazanacaktı" dedi. En fazla siparişin Rusya ve Ukrayna’dan geldiğini belirten ihracatçı Hüseyin Daş, genel anlamda sipariş fazlalığı olduğunu söyledi. Daş ayrıca 9 günlük tarım aracılarının grevi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin ihraç tarihlerini geç belirlemesinin malların birikmesine ve fiyatın düşmesine yol açtığını kaydetti.