ASAYİŞ - 08 Ekim 2021 Cuma 16:10

Saplantılı aşık dehşetine uğrayan kadının ablası konuştu

A
A
A
Saplantılı aşık dehşetine uğrayan kadının ablası konuştu

Avcılar'da saplantılı aşkı tarafından yüzüne kimyasal madde dökülen Yasemin Uzunçelebi'nin ablası Nazlı Uzunçelebi konuştu. Acılı abla, kardeşinin yaşama ihtimalinin yüzde bir olduğunu söyleyerek, ”Benim kardeşim Yasemin ne ilk şiddet mağduru ne de son olacak” dedi.

Avcılar Merkez Mahallesi Katip Ahmet Sokak’taki 4 katlı binada 5 Ekim Salı günü yaşanan olayda, Mehmet Y. isimli şahıs, saplantılı bir şekilde aşık olduğu bir eğlence mekanında çalışan Yasemin Uzunçelebi’yi (42) aşkına karşılık bulamayınca tehdit etmiş, daha sonrada kadının evine gece saatlerinde gizlice girerek kimyasal madde döküp kaçmıştı.

Saplantılı aşık dehşetine uğrayan kadının ablası konuştu

Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanık bölümüne kaldırılan Yasemin Uzunçelebi’nin gözünü kaybettiği ve yüzünün bir bölümündeki yanıkların kemiğe kadar eridiği tespit edilmişti.

Talihsiz kadının ablası konuştu

Yaşanan dehşet sonrası şu an yoğun bakımda olan ve yüzde bir yaşama şansı olan şiddet mağduru kadının acılı ablası Nazlı Uzunçelebi İHA muhabirine konuştu. Kendisinin de bir şiddet mağduru olduğunu ve yıllardır şiddete karşı mücadele ettiğini belirten Nazlı Uzunçelebi, “3-4 gün oluyor bu olay. Biz ayrı yaşadığımız için o kendisi, olayı biz de polislerden öğrendik. Hastaneye gittik. Kardeşimin yoğun bakımda olduğunu, olayları sonra öğrendik biz de. Çok bir şey bilmiyoruz, işin aslını. Saplantılı, ona kafayı takmış bir erkek arkadaş kurbanı oldu. Kardeşinin yaşadığı şiddet herkesin başına gelebilecek. Söylenecek çok şey var, Sosyal medyada ya da basında yazılan, çizilen şeyler beni son derece rahatsız etti. Bir kadın olarak bugün bir erkekle, eğlence mekanında tanıştığını iddia ederek. Ya Allah aşkına kadınlar hangi durumda öldürülmez, hangi durumda katledilmez? Ben beylere seslenmek istiyorum. Kızları, kadınları hangi şartlarda öldürmeyeceğinizin, hangi şartlarda tecavüz etmeyeceğinizin bir yazılı metni olsun" dedi.

Kardeşine kimyasal madde dökerek hastanelik eden adama tepki gösteren Nazlı Uzunçelebi, "Ruh hastası. Kadın kabul etmek zorunda mı senin saplantılı arkadaşlığını? Kabul etmiyorsa bunu ısrar ederek ve sonunda asla kabul edilmeyeceğini öğrendiğinde katletme hakkını ona kim verdi? Niye verdi? Şöyle söyleyeyim, bir şeyin temeli olur. Yasemin Alanya’da tiyatro eğitimi vs. olan kültür sanatla ilgili bir bölümde iş buluyor ve orada evini tutuyor bu saplantılı insandan kurtulmak için. Bu ispatlanabilir. Kız gelip buradaki özel eşyalarını alıp hayatını bu saplantılı insandan uzakta yaşamaya adapte etmiş, ispatlamış halde geldiğinde burada. Her ne şekildeyse, artık bunu polisler ortaya çıkaracak. Artık anahtarla mı girdi, anahtarsız mı girdi? Yani evinize hırsız nasıl girer ya da şöyle de olabilir. Bu nasıl girmiş, o onun sevgilisi miymiş? Velevki kocası, nikahlı kocası ya da erkek arkadaşı. Ne olduğunun ne önemi var? Yani onun yakılmaya, öldürülmeye, yani o hak bu kişiye" dedi.

Saplantılı aşık dehşetine uğrayan kadının ablası konuştu

Kardeşini hastanelik eden adamın ailesine de seslenen Nazlı Uzunçelebi, "Bugün bu mikrofon bana tutulacağına, sizi tenzih ediyorum, örneğin onu yetiştiren, onu büyüten katil diyorum direkt katil. Benim gözümde o bir katil, cani. Onu yetiştiren aileye uzatılsın, nasıl bir evlat yetiştirdin diye onlara sorulsun. Bu çocuk nasıl böyle bir insana, canavara dönüştü onun hayatı incelensin. Buradaki benim acım, ben burada konuşuyorum. Onu yetiştirenlere bu soru sorulmalı" ifadelerini kullandı.

Kardeşinin yoğun bakımda olduğunu söyleyen Nazlı Uzunçelebi, "Dün gördüm, 2 kez yoğun bakımda gördüm. Yüzde 1 yaşama tutunma umudu var ve oradan yaşama tutunacağına inanıyorum. Fiziken artık o kardeşim görünmüyor ama makinaların desteğiyle hayatta şu anda. 4. derece yanık. Yasemin’le en son iş yeri açtığımda açılışıma geldi, tebrik etmek için geldi" diye konuştu.

Zanlının dün akşam yakalandığını hatırlatan Nazlı Uzunçelebi, "Şiddet 23 yıldır bu şekilde şiddete karşı mücadele eden bir kadınım. Bugün 47 yaşındayım. 21 yaşımdan bu yana tek yaşıyorum, yalnız yaşıyorum. Hayatımı erkek mesleğini icra ederek yani erkekleşerek istemeyerek erkekleşerek hayatta kaldım. Ben de şiddet mağduruyum. Ben de içimdeki 21 yaşımdan beri bir kadını kendim öldürerek, onun duygularını öldürerek hayatta kaldım" diye konuştu.

Gülşah Kahveci - Sema Demir - Deniz Zeybek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.