ASAYİŞ - 23 Mayıs 2019 Perşembe 18:24

Sarar çiftine darp ve hırsızlık olayında yeni gelişmeler

A
A
A
Sarar çiftine darp ve hırsızlık olayında yeni gelişmeler

Eskişehirli iş insanı Cemalettin Sarar ve eşinin darp edilerek soyulması olayının zanlıları, soygunu fabrikanın etrafını çeviren telleri kesip içeriye girerek gerçekleştirmiş. İddialara göre 2 yıldır planlanan soygun olayının ardından Yalova’da yakalanarak gözaltına alınan Moldova uyruklu eski hizmetçi Lulia Dragusan’ın (34) ifadesinden, hırsızlık için eve giren 3 şahıstan birinin sevgilisi olduğunu ve Bulgaristan’da gözaltına alındığı öğrenildi.

18 Mayıs gecesi Sümer mahallesindeki Sarar çiftinin yaşadığı eve giren maskeli ve silahlı kişiler, Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ve eşi Zehra Sarar çiftinin el ve ayaklarını bağladı. Kendilerinden yüksek miktarda para istenen çift, rakamın kendilerinde olmadığı cevabı üzerine soyguncular tarafından önce darp edildi. Kasanın anahtarını soran soyguncular, aldıkları yanıt üzerine tekrar çifti darp etti.

Kasanın anahtarını alan zanlılar, içinde bulunan yüklü miktarda ziynet eşyası ve dövizleri alarak evden kaçtı. Olayın ardından Eskişehir Emniyet Müdürlüğü tarafından Sarar çiftinin rehin alınmaları ve soyguna ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında Yalova’da gözaltına alınan ve dün çıkarıldığı mahkemece tutuklanan ailenin eski hizmetçilerinden Moldova uyruklu Lulia D. (34) ile sevgilisinin 2017 yılında yaklaşık 2 ay boyunca Sarar ailesinin yanında hizmetçi olarak çalıştıkları, ancak aralarında çıkan tartışma sonucu işi bıraktıkları tespit edildi. 

"Sevgilim ve onun arkadaşlarının yaptığı hırsızlıklar benim başıma bela oldu" 

Dün çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Lulia Dragusan’ın, Bulgaristan’da gözaltına alınan 8 zanlıdan birisinin sevgilisi olduğu belirlendi. Kadın zanlının ilk ifadesinde, "Sevgilim ve onun arkadaşlarının yaptığı hırsızlıklar benim başıma bela oldu" dediği öğrenildi. 

Olayın ardından Eskişehir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat, Asayiş, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele şubeleri personelinden oluşturulan özel ekip, İstanbul, Edirne, Bilecik, Bursa, Balıkesir ile İzmir’de geniş çaplı arama çalışması sürdürüyor.

’Olayla ilgisi olduğu öne sürülen 5’i kadın 8 şüpheli gözaltına alındı’ 

Soruşturma kapsamında İçişleri Bakanlığı ve olayı gerçekleştirenlerin yabancı uyruklu olması nedeniyle Türk İnterpol’ünün devreye girmesiyle Bulgaristan’da gerçekleştirilen operasyonlarda olayla ilgisi olduğu öne sürülen 5’i kadın 8 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, Bulgar polisi tarafından yakalanarak Sofya’ya götürüldü. Şahısların Türkiye’ye iade edilmesi yönündeki çalışmaların sürdüğü öğrenilirken, polis ekipleri, çalınan döviz ve yüklü miktarda ziynet eşyasının bulunması için çalışmalarına devam ediyor.

’Telleri kesip sürünerek içeri sızmışlar’ 

Öte yandan 2017 yılında Sarar çiftinin evinde çalışan ve 2 ay çalıştıktan sonra kendi aralarında çıkardıkları tartışmayla işten ayrılan eski hizmetçi Moldova uyruklu Lulia Dragusan’ı (34) ve hırsızlık olayını gerçekleştiren şüphelilerden Dragusan’ın sevgilisi, iddialara göre diğer soygunculara ev ve çevresi hakkında bilgi verdi. Alınan bilgiler üzerine zanlılar, gece karanlığından da faydalanıp, Eskişehir-Kütahya yolu istikametinde bulunan tren yoluna geldi. Burada tren raylarına giren siyah giyimli ve kar maskeli şahıslar, Sarar çiftinin fabrika içerisinde bulunan evlerine en yakın tel örgüye geldi. Neredeyse, bitkilerle kamufle olan tellerin alt kısmındaki bağlantı noktalarını demir makasıyla kesen zanlılar, buradan sürünerek içeri girdi ve hırsızlık olayını gerçekleştirdi.  

Sarar çiftine darp ve hırsızlık olayında yeni gelişmeler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Bu mezarlar görenleri şaşırtıyor, sebebini öğrenenler ise takdir ediyor Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip illerin başında gelen Aydın’da yeni nesil toprağın kıymetini bilmeyince yaşlılar kendi yöntemlerine göre bu duruma çare aramaya başladı. İl genelinde özellikle köylerde yaşlılar miras bıraktıkları arazilerin torunları tarafından satılmaması için öldüklerinde mezarlığa değil miras bıraktıkları arazilere defnedilmeleri için vasiyet ediyor. Benzer vasiyetin en yoğun olduğu bölgelerin başında ise Aydın’ın Çine ilçesi geliyor. Çine’ye bağlı Soğukoluk, Kabataş ve çevresinde bulunan köylerde ölenlerin büyük çoğunluğu mezarlıklar yerine kendilerine ait bahçelerde defnediliyor. Bu uygulamanın yaşlıların vasiyeti üzerine gerçekleştirildiğini belirten köylüler, “Yeni nesil toprağın kıymetini bilmiyor. Bunu fark eden eskiler ‘mezarımızı satmazlar’ düşüncesi ile öldüklerini kendilerini kendi dikip yetiştirdikleri zeytin bahçelerine defnettiriyor” diyerek, mezarlı bahçelerin diğer bahçeler gibi pek alınıp satılmadığını belirttiler. Türklerin yerleşik hayata geçmesinden önce Yörük olarak yaşadıkları sırada cenazelerini mecburiyetten öldüğü yerlerde defnettiklerini ancak yerleşik hayata geçildikten sonra mezarlık geleneğinin yaygınlaştığı Aydın dağlarında köylerde yaşayan sayısı her geçen gün azalırken araziler de miras yoluyla değil satış yoluyla daha sık el değiştirmeye başladı. Bunun birinci nedeni köyden şehre göç olarak belirtilirken, ikinci nedenin ise tarım faaliyetlerini yürüten genç nüfusun azalması olduğu belirtildi. Hayatını tarıma ve zeytin ağaçlarına adamış pek çok kişinin bir ömür vererek yetiştirdiği zeytin ağaçlarının satılmasına pek çok yaşlı vatandaşın dayanamadığını belirten Çineli vatandaşlardan Hakan Akın, “Aydın, Türkiye’nin en fazla zeytin ağacı varlığına sahip ildir. 5-6 asırlık zeytin ağaçları odluğu gibi bunların yaklaşık yüzde 90’ı 1, 2 asırlık zeytin ağaçlarından oluşur. Zeytin ve zeytinyağının kıt olduğu dönemlerde binbir zahmetle bu ağaçları dikip yetiştiren büyüklerimiz, özellikle zahmetin yoğun olduğu dağlardaki zeytinliklere miras yoluyla sahip olan genç neslin bahçeleri çok kolay sattığını görünce kendi yöntemleri ile tedbir almak istemiş. Pek çok yaşlı öldüğünde mezarlık yerine hayatını adadığı zeytinliklere defnedilmek için vasiyet bırakıyor. Bunun esas amacı zeytinliklerin satılmasını önlemek. Aslında yaşlılarımızın bu taktiği de işe yarıyor. Pek çok kişi içinde atasının mezarı olan bahçeleri satmıyor” diye konuştu.
Ordu Ordu’da Büyükşehrin tarım makineleri çalışıyor Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in ‘kendi kendine yeten şehir’ sloganıyla atıl tarım arazilerini tarıma kazandırmak, kırsal kesimdeki üreticilerin gelir kaynaklarını arttırmasını sağlamak, ürün çeşitliliğini desteklemek ve birim alandan daha fazla gelir edilmesi hedefiyle başlattığı tarım yatırımları kapsamında oluşturulan Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticiler faydalanmaya devam ediyor. Çamaş ilçesinde fındık dışında yem üretimi yapan çiftçiler, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine parkından yararlandı. Sonbahar mevsimi döneminde Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makineli tohum dikimi imkanından yararlanarak yem bitkisi ekimi yapan çiftçiler, bu ürünleri hasat etmeye başladı. Ekim sürecinde tarım makineleri ve tohum desteğinin kendilerini çok rahatlattığını belirten Çamaş ilçesi Edirli Mahallesi’nden Mehmet Çamaş ile Emre Çamaş ve Söken Mahallesi’nden Vedat Çamaş, hasat sezonunu da Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin makine ekipmanları ile kolaylıkla yaptıklarını söylediler. Tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek hem ekonomik, hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağladıklarını dile getiren çiftçiler, tarım makineleri ve tohum desteği dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e ve emeği geçenlere teşekkürlerini ilettiler.
Ardahan Ardahan’da 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı Ardahan Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" dolayısıyla 210 çiftçiye 45 ton korunga tohumu dağıtıldı. Ardahan DSİ Müdürlüğünde "Mera Islah ve Amenajmanı Projesi" düzenlendi. Proje ile meraların aşırı otlatmadan oluşan baskının ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Tarım ve Orman İl Müdürü Muhammet Fatih Cineviz, program sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Cineviz, "Burada Mera Islah ve Amenajmanı Projemiz çerçevesinde meralarımızda aşırı otlatma baskısından kurtarmak amacıyla ekim alanlarında üreticilerimize tohum dağıtımı gerçekleştirdik. Bu vesile ile tarımsal üretim alanlarında hayata geçireceğimiz bu tohum ekilişlerinden sonra yem bitkisi üretimi arttırmak neticesinde meralarımızda oluşan baskıyı azaltmayı amaçlıyoruz. Bugün çiftçilerimize 45 ton korunga tohumu gerçekleştirdik. Korunga bitkisi sadece bir yem bitkisi olma özelliğinin yanı sıra aynı zamanda arıcılarımız için de çok kıymetli ve vazgeçilmez bir bitki türüdür. Nektar noktasında arıcılarımız destekleyen bir özelliğe sahip. Bu anlamda hem büyükbaş-küçükbaş hayvanlarımızın yem bitkisi karşılanmak, hem de arıcılarımızın daha verimli bir sezon geçirmesini temin etmek amacıyla da korunga bitkilerimizi Ardahan’ın verimli topraklarıyla buluşturma amacına hizmet eden bu programda yer almak çok önemliydi. Üreticilerimizin memnun olduğunu da görüyoruz. İnşallah hasat döneminde de verimli bir dönem geçirmiş oluruz. İklimsel şartlarda bir anormallik yaşamazsak çiftçimizin yüzü gülecek" dedi. Cineviz, proje kapsamında 210 çiftçiye toplam 45 ton korunga tohumunun dağıtımını gerçekleştirdiklerini de söyledi. Korunga tohumu alan çiftçiler ise desteklerden dolayı memnun olduklarını dile getirdi.