POLİTİKA - 22 Nisan 2018 Pazar 14:44

'Seçim kararı hesapçıların hepsini perişan etti'

A
A
A
'Seçim kararı hesapçıların hepsini perişan etti'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bu seçim kararı hesapçıların hepsini perişan etti. Seçim kararına üzülenler, Türkiye’nin ne kadar doğru büyük bir hamle yaptığını çok net bir şekilde görecek" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. "Bu bir baskın seçim mi?" sorusuna, "Bu bir erken seçim adı üstünde" karşılığını veren Bozdağ, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin ise, "Gül’ün şahsına dönük bir değerlendirme yapmayı doğru görmem. Ama ben aday kim olursa olsun, diğer CHP’nin önünü çektiği grubun adayı kim olursa olsun, hiç fark etmez, seçim birinci turda biter. Kimi getirirlerse getirsinler. Görünen köy kılavuz istemez. Anketler ortada. Milletin verdiği tepki ortada" ifadelerinde bulundu.

Saadet Partisi’ne ilişkin de değerlendirmede bulunan Bozdağ, "Saadet Partisi kimle ittifak yaparsa yapsın Saadet’in oyunun yüzde 90‘ının Recep Tayyip Erdoğan’a gitmesine engel olamayacaklar. Erbakan hocayı hükümetten eden, 28 Şubat darbesine destek veren, başörtüsü zulmünün mimarı kim, CHP. Bütün başörtülüleri ağlatacaksınız, bütün mütedeyyin muhafazakar insanları onların karşısına dikeceksiniz, İmam Hatiplerin önünü kapatacaksınız, Erbakan hocayı istifaya zorlayacaksınız, postmodern darbeyi destekleyeceksiniz sonra da gidip ’biz kardeşiz’ diyeceksiniz. Eğer Saadet yönetimi sizinle kucaklaşırız deyip rahmetli Erbakan hocamıza yapılan ve o dönemde şu an ki yönetiminde şahit olduğu bu kadar haksızlığa rağmen kendi içlerinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü ve sevilen bir lideri indirmek için onlarla beraber olacaklarsa benim söyleyecek lafım olmaz. Ama ben eminim ki Saadet’in tabanı buna ’biz Recep Tayyip Erdoğan’la beraberiz’ diyecek ve sandıkta buna en güzel cevabı verecektir” diye konuştu.
Bozdağ, ”Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığına aday olursa cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedecektir. Milletvekilliğine aday olamadığı için milletvekilliğini de kaybedecektir. Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olacaktır. Milletvekili seçilemediği için de siyasi hayatı bitecektir” dedi.

"SİYASETÇİLER AÇISINDAN ’BASKIN SEÇİM’ KAVRAMINI KULLANMAK DOĞRU DEĞİL"

Seçim işinin tüpten macunun çıkması gibi bir şey olduğu benzetmesini yapan Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çok net bir şekilde bazı gerekçeler de sıralayarak açıklama yapması üzerine, AK Parti’nin yeniden bir değerlendirme yapmak durumunda kaldığını belirtti. Bozdağ, birtakım olumsuzlukları göz ardı etmemeleri gerekliliğine dikkat çekerek, "Yeni şartlar ortaya çıkınca biz bu şartları değerlendirdik ve Türkiye’nin erken bir seçime gitmesinin milletin ve devletin yararına olduğu kanaati hasıl oldu. Ve biz bu kararı aldık. Bakarsanız, hükümetin ve Cumhurbaşkanının görev süresinin bitmesine yaklaşık var. Cumhurbaşkanı görevinden vazgeçiyor 1 buçuk yıl süreden. Tabi parlamentoda ondan vazgeçiyor. Niye vazgeçiyoruz biz bundan? Türkiye için vazgeçiyoruz, aziz milletimiz için vazgeçiyoruz. Bu bir seçim, Erken seçim. Ama biraz daha erken seçim gibi diyelim. Yani neden? Çünkü bir buçuk sene var ve herkes başka bir hesap yaparken yeni bir durum ortaya çıktığı için, Bahçeli’nin dediği 26 Ağustos’un da önünde bir tarih ortaya çıktığı için erken seçim ama biraz erken seçim. Bu baskın seçim değil. Çünkü siyasette baskın seçimi, ben hani o kavramı kullanıyor gazeteciler ama siyasetçiler açısından bu kavramı kullanmak doğru değil. Neden değil? Çünkü siyasetçi her daim seçime hazırdır. Çünkü onun varlığı seçimle kendi fikirlerini, kendi programını iktidara taşımak içindir. Seçimin ne kadar erkene alınırsa alınsın onun için bu bir mutluluk nedenidir. Çünkü fikirlerini iktidara taşımak için daha erken bir zamanda imkan elde etme durumu ortaya çıkmaktadır. O yüzden hem işini bilen dersine çalışan öğrenci için sınav nasıl bir sıkıntı oluşturmuyorsa ama nasıl bir tembel için nasıl bir kabusa dönüşüyorsa seçimin ortaya çıkması işine çalışan dersini iyi yapan siyasi partiler için büyük bir fırsat ama yatan tembellik eden siyasiler içinse büyük bir kabus" şeklinde konuştu.

"SEÇİM SİYASETİN BAYRAMIDIR"

Siyasetin her zaman seçim istediğine dikkati çeken Bozdağ, "Her zaman seçim olduğu zamanda bayram gibi sevinir" diyerek AK Parti’nin seçime hazır olarak girdiğini anımsattı. Bozdağ, "Biz her zaman hazırız, bütün kadın kollarımızı yeniledik, gençlik kollarımızı yeniledik. Teşkilatlarımızı yeniledik, belediyelerimizde revizyonlar yaptık ve Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, genel başkan yardımcılarımız, Türkiye’nin bütün il ve ilçelerini bir defa elden geçirdik. Biz durmuyoruz. Şimdi muhalefet partisi konuşuyor. Ama tembellikten nasıl konuşmaya mecal buluyorlar onu da anlamıyorum. Şimdi düşünün Türkiye’nin Cumhurbaşkanı bir yandan ülkeyi yönetiyor, içeride dışarıda bu kadar problemle mücadele ediyor ve orada en büyük güç o. Bütün bunların içerisinde var onları çözüm konusunda çalışmalar hepsinde var. Peki öte yandan AK Parti genel başkan AK parti yönetiyor öte yandan kongreler var, teşkilatları var kabuller var hepsine gidiyor. 3 tane aynı günde ilçe kongresine katılıyor orada konuşmaları yapılıyor. Yabancı misafirler kabul ediyor" dedi.

“TÜRKİYE’YE DÖNÜK BÜTÜN KİRLİ SENARYOLARI ÇÖPE ATTIK"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le imzalanan 22 milyar dolarlık Mersin-Akkuyu nükleer güç santralinin temelinin atıldığını ve Katarlılarla yapılan beş milyar dolarlık bir projenin imzasının atıldığını ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti:

"Yarın seçime gidecek bir hükümetle değil, önüne beş yılı almış bir iktidarla bu bütün sınamaların üzerine Türkiye’nin gitmesi lazım. Bir tanesi bu. Öte yandan tabi Irak’ta da olup bitenler var. Öte yandan terör örgütleriyle de Türkiye’nin içinde dışındaki terör tehdidiyle, Türkiye’ye dönük olanlar var, etrafımızdaki siyasal jeopolitik şartlardan kaynaklı durumlar, öte yandan da FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerini pek çok ülke gizli de değil aleni silahla besliyorlar, aleni parayla besliyorlar, aleni uluslararası alanda, başka alanlarda destekliyorlar ve Türkiye’yi de kendi projelerine karşı yerli ve milli tutum sergilediği için eleştiriyorlar. Şimdi bu terör örgütlerinin üzerinden de bir başka çalışmalar yürütüyorlar. Terörün biz belini kırdık Allah’ın izniyle. Artık savunma yok. Dağda, ovada inde, yurt içinde, yurt dışında, kırsalda, şehirde nerede varsa tepesine bindik ve terörü ezdik şuanda. Terör örgütleri, bütün bilumum terör örgütleri Türkiye’ye karşı organize bir terör eylemi gerçekleştirme kabiliyetini önemli ölçüde kaybetmiştir. Bu güçler, Türkiye’ye dönük senaryolardan vazgeçmiyorlar bir türlü. Neden vazgeçmiyorlar?

Çünkü Türkiye’nin ayakları üzerinde duran güçlü bir ülke olması, savunma sanayinde, diğer yatırım alanlarında güçlenmesi fevkalade rahatsız ediyor. Düşünün bu kadar olay oluyor, Putin’le biz 22 milyar dolarlık Mersin-Akkuyu nükleer güç santralinin temelini atıyoruz. Siz düşünün böyle bir olay oluyor, Katarlılarla beş milyar dolarlık bir projenin imzasını atıyoruz. Şimdi bu oluyor, biz ne yapıyoruz, 23 şirketle 135 milyar dolarlık bir projeye imza atıyoruz ve Türkiye’nin cari açığını 19 milyar dolar azaltan bir büyük ekonomik adım atıyor. Şimdi bakıyor, ‘Türkiye’yi biz durduramıyoruz, o kadar baskı yapıyoruz, o kadar bunların içine saldığımız, salacağımız ne varsa salıyoruz, olmuyor.’ Bakın, Türkiye’yi Gezi olayları ile dize getiremediler. 17-25 Aralık FETÖ yargı darbesi ile hizaya getiremediler. En nihayet darbe teşebbüsüyle de Türkiye’yi dize getiremediler ve şimdi ekonomik kozu kullanmak istiyorlar ve bunu da gizleme falan da yok. Çok net bir şekilde bakıyorsunuz, Türkiye üzerinden güvensizlikler, belirsizlikler, ‘gelecekte işte seçim olacak, iktidar duracak mı, durmayacak mı, bir hele durun bakalım, bir mahalli seçimi bekleyin, mahalli seçim Türkiye’nin gelecekte ne olacağının işareti olacak, ona göre bakarsınız.’ Herkesi bu belirsizlik nedeniyle yatırımcıyı yatırım yapmamaya, yatırım yapmak isteyeni bu isteğini şimdi bloke etmeye, cebinde para olanı para harcatmamaya ve Türkiye’deki bu belirsizlikleri de bir yandan kendilerince oluşturarak öte yandan da bunu köpürterek insanlar üzerine bir baskı oluşturulmak isteniyor.

Şimdi biz, bu Türkiye’mizin siyaseten belirsizlikleri ortadan tamamen kaldırmak ve bu tür hesapları, kitapları, tuzakları yok etmek için biz bir adım attık. Bir başka şey tabi, 2019’a kadar Türkiye üzerinde pek çok uluslararası çevreler ve içerideki onlarla iş birliği yapan çevrelerle beraber pek çok plan-program tuzak var. Seçimin planlanandan öne alınması bütün senaryoları boşa çıkarmıştır. Türkiye’ye dönük bütün tuzakları tuzak kuranların elinde patlatmıştır. Bütün senaryoları boşa çıkarmıştır. Bütün hayalleri kabusa dönüştürmüştür. Türkiye üzerine artık kimse hesap yapamayacaktır. Eminim ki, bu seçim kararı bu hesapçıların hepsini perişan etti. Ben o yüzden bakarsanız seçim kararına üzülenleri, Türkiye’nin burada ne kadar doğru büyük bir hamle yaptığını, geçen bir gazete manşet atmıştı, ‘Şah-Mat’, nasıl bir şah-mat yaptığını çok net bir şekilde görecektir. Türkiye’ye dönük bütün kirli senaryoları biz bu kararla çöpe attık. Türkiye üzerinde artık oyun oynanacak, önüne tuzak kurulacak, Türkiye dışarıdan birtakım yöntemlerle yönlendirilebilecek bir ülke değildir. Bunu dostumuz biliyor zaten düşmanları da Türkiye’nin bunu eninde sonunda öğrenmesi lazım. Türkiye büyük bir devlet, Türk milleti büyük bir millet."
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM’de Fransa’nın Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına yönelik tezkere kabul edildi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen tezkereyle Fransa Ulusal Meclisi’nin Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararı kınandı. TBMM Genel Kurulu’nda, Fransa Ulusal Meclisi’nin 29 Nisan 2024 tarihinde kabul ettiği Asuriler ve Keldanilerle ilgili kararına karşı Meclis Başkanlığı tezkeresi kabul edildi. TBMM Başkanı Kurtulmuş’un imzasıyla verilen tezkerede şu ifadelere yer verildi: “Fransa Ulusal Meclisi tarafından 29 Nisan 2024 tarihinde kabul edilen, hukuki ve tarihi temelden yoksun, önyargılara dayanan Asuri ve Keldanilerle ilgili kararı esefle ve şiddetle kınıyoruz. Kendi sömürgeci ve kanlı geçmişleriyle gerçek anlamda yüzleşemeyenlerin ülkemize karşı hasmane bir tutumla gündeme getirdikleri mesnetsiz iddialarının bir karşılığı yoktur. Tarihin siyasi saiklerle tahrif edilmesini en güçlü şekilde reddediyoruz." Parlamentoların, tarihten düşmanlık çıkarmak yerine, ülkeler ve halklar arasında dostluk ve işbirliğini geliştirmesi, mevcut ve gelecek nesiller için daha barışçıl bir dünya oluşturmaya gayret etmesi gerektiği vurgulanan tezkerede, "Başka ülkelerin tarihi konusunda karar almak, başka ulusları yargılamaya kalkmak parlamentoların görevi değildir. Parlamentolar kendilerini tarihçilerin ve yargıçların yerine koyamaz. Bu gerçekleri bir kez daha hatırlatarak, art niyetli, haksız ve hukuksuz bu kararı en güçlü şekilde kınıyor, Fransa Ulusal Meclisi ve diğer mercileri, dostluk ve müttefiklik ruhu ile uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmeye davet ediyoruz” denildi.
Denizli Başkan Arslan, Çameli’nin güçlü kadınlarını yalnız bırakmadı DENİZLİ (İHA) – Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışında emekçi kadınları yalnız bırakmadı. Çameli ilçesine bağlı Elmalı Mahallesi’nde Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışı gerçekleşti. Kadınların güçlenmesine odaklanılan etkinliğe Çameli İlçe Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen ve eşi Hakim Büşra Purtul Sözen, Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ve eşi İlkin Arslan, Çameli İlçe Jandarma Komutanı Atilla Acarer, MHP İlçe Başkanı Murat Genç, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Nesibe Keskin, Elmalı Mahallesi Muhtarı Fatih Maden ve Belediye Meclis üyeleri katıldı. Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışında, bölgedeki kadın girişimcilerin önemine vurgu yapan Başkan Cengiz Arslan, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almasının toplumun kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacağını dile getirdi. İlçe Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen ise kadınların el emeğiyle ürettikleri ürünlerin önemine değinerek, kooperatifin açılışının bölgedeki kadın girişimciler için önemli bir fırsat olduğunu ifade etti. Ardından, protokol tarafından açılış kurdelesi kesildi ve kafenin kapıları resmen açıldı. Katılımcılar, Kadın Kooperatifi Başkanı Firdevs Eriş ile birlikte kafeyi gezip ardından kadınların el işçiliği atölyesinde üretilen ürünler hakkında bilgi aldı. Yerel kadınların emeğiyle oluşturulan bu ürünler, bölgenin kültürel zenginliğini ve el sanatlarının önemini yansıtıyor. Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışı, kadınların gücünü ve potansiyelini ortaya koymak adına önemli bir adım oldu. Bu tür inisiyatifler, toplumun her kesimine ilham veriyor ve kadınların ekonomik bağımsızlığını destekleyerek toplumsal dönüşümü sağlıyor.
Bingöl Bingöl’de 2 ayda aranan 104 kişi yakalandı Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Mart ve Nisan aylarında aranan şahısların yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, toplamda 104 kişinin yakalanarak tutuklandığını bildirdi. Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, asayiş ve güvenlik basın bilgilendirme toplantısında, Mart ve Nisan aylarında yapılan faaliyetleri açıkladı. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin 2 ay içinde gerçekleştirdiği faaliyetleri açıklayan Vali Usta, Bingöl’ün huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Vali Usta, “Güvenlik güçlerimizle birlikte Bingölümüzün huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Amacımız siz kıymetli vatandaşlarımızın huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak; suçun önlenmesi, azaltılması ve suçluların yakalanması konusunda kararlılıkla çalışmak ve bu şehrin bir huzur kenti olma özelliğini en az sorunla yarınlara taşımaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilimiz genelinde alacağımız tedbirlerle suç işleyenlere, halkımızın huzurunu ve sükûnunu bozanlara göz açtırmayacağız inşallah. Aile birliğini derinden sarsan, gençlerimizin aydınlık yarınlarını çalan ve toplumsal bünyede iyileştirilmesi güç yaralar açan bu organize suç örgütleri ve zehir tacirleriyle ne kadar büyük olurlarsa olsunlar peşlerini bırakmayacak ve mutlaka adalete teslim edeceğiz” dedi. 104 kişi tutuklandı 5 ile 20 yıl arasında değişen cezalar nedeniyle aranması bulunan şahısların yakalandığını belirten Vali Usta, “Aranan Şahısların Yakalanması Kapsamında: Kamu düzeninin devamının sağlanması ve suç ve suçluyla mücadeleye yönelik yapılan çalışmalar neticesinde; 0-5 yıl arası aranan 84 şahıs, 5-10 yıl arası aranan 15 şahıs, 10-20 yıl arası aranan 4 şahıs, 20 yıl ve üzeri aranan 1 şahıs, ifadeye yönelik aranan 137 şahıs olmak üzere toplam 241 şahıs yakalanmış, 104 şahıs tutuklanmıştır” diye konuştu. 15 sığınak imha edildi Yine terör örgütlerine karşı faaliyetlerin devam ettiğini aktaran Vali Usta, “Terörle Mücadele Suçları Kapsamında: İlimiz genelinde 739 adet operasyonel faaliyet ifa edilmiş olup yapılan operasyonlar neticesinde; PKK/KCK bölücü terör örgütü kapsamında 8, DEAŞ Terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında 1, FETÖ/PDY Terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında 4 olmak üzere toplam 13 şüpheli şahıs yakalanarak haklarında adli işlem yapılmıştır. Bu olaylarda toplam 6 şahıs ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış, 7 şahıs ise mevcutlu olarak sevk edildikleri adli makamlarca ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Ayrıca yapılan operasyonlar neticesinde; 15 sığınak tespit edilerek kullanılamaz hale getirilmiş, 1 adet antipersonel roketatar mühimmatı, 3 kg amonyum nitrat, 38 adet tüp, 25 adet pil, 3 adet akü, 25 metre elektrik kablosu ile çok sayıda gıda ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir” dedi. Vali Usta’nın basın açıklamasına İl Jandarma Komutanı Bilgihan Yeşilyurt ve İl Emniyet Müdürü Şükrü Orhan da eşlik etti.