SPOR - 04 Ocak 2015 Pazar 15:25

Sefa Demir'den Halis Özkahya’ya sitem

A
A
A
Sefa Demir'den Halis Özkahya’ya sitem

2 Ocak 2015 Cuma günü yapılan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği (TFFHGD) Yalova Şubesi’nin olağan kongresinde seçimi kaybeden Sefa Demir, FIFA kokartlı hakem Halis Özkahya’ya sitem etti.

Özkahya’nın “Eğer Sefa Demir seçimi kazanırsa klasman hakemi olamazsınız” diyerek Yalovalı genç hakemleri etki altında bıraktığını iddia eden Demir, seçime 1 hafta kala Yalova Hakem Kurulu ve FIFA hakemi Halis Özkahya’nın üyeler üstünde etki altında bıraktığını söyledi.

Başarılı bir 3 yıl geçirdiklerini belirten Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Yalova Şubesi’nin eski başkanı Sefa Demir, "Seçim atmosferini hep beraber yaşadık. Seçimin son 1 haftasında İl Hakem Kurulu ve FIFA hakemi Halis Özkahya, genç hakemlerimize, 'Eğer Sefa Demir seçimi kazanırsa klasman hakemi olamazsınız' diye tehdit ettiler. Diğer hakem arkadaşlarımıza da 'Biz bir güç olarak Süleyman Çark’ı destekliyoruz ve onun kazanmasını istiyoruz. Sefa’nın kazanmasını istemiyoruz. Sefa, yaptıkları ve yapacaklarıyla çok ön plana çıktı. Bizim önümüze çıktı. Hakem ve gözlemciler Sefa’ya daha çok ilgi göstermeye başladılar. Biz onun kazanmasını istemiyoruz' dediler. Seçimde de haziran listesinde 53 tane imza varken, 54 tane oy çıktı. İl Hakem Kurulu Başkanı Sedat Karaağaç, 'Gazeteci arkadaşlara poz vermek için ben bir oy attım' diyor. Fakat böyle bir şey olamaz. Tüzük gereği oy atılan sandıkta böyle bir şey olamaz. Kendi oyunu atarken tabii ki gazetecilere poz verebilir ama ekstra bir oy atarak, gazetecilere poz verme şansı yoktur. Buna saygı gösteriyoruz. Bu seçimin galibi Süleyman Çark arkadaşımız olmuştur. Kendisini tebrik ediyoruz ve her zaman yanında olacağız. Her türlü desteği vereceğiz" dedi.

"YALOVA'DA ADİL BİR SEÇİM OLMAMIŞTIR"

Yalovada adil bir seçimin olmadığını vurgulayan Demir, "İl Hakem Kurulu sandığın başına oturmuştur. Oyları özellikle beyaz zarflarda kullandırmışlardır. Renkli zarfta oy kullandırmamışlardır. Beyaz zarfta kullanılmasının sebebi de rakip tarafın oyları mavi renkte olduğu için beyaz zarfın içinde gözüktüğünden dolayı hakemler oylarını atarken tek tek karşılarında İl Hakem Kurulu’nun gözünün içine baka baka gerçek iradelerini ortaya koyamamışlardır. Bunun sebebiyle de Yalova’da seçim bu şekilde sonuçlanmıştır. Biz her şeye rağmen kazanan arkadaşımızı tebrik ettik. Seçimin iptali için genel merkeze gerekli müracaatımızı yapacağız. Çünkü bir seçimde haziran listesindeki 53 imzaya rağmen 54 imza çıkıyorsa, bunda bir şaibe vardır. İl Hakem Kurulu’nun izlemiş olduğu tavrı ve FIFA hakemimizin göstermiş olduğu tavrı yadırgıyoruz, yakıştıramıyoruz. FIFA hakemimiz Halis Özkahya’ya biz seçimden önce kendisinin aday olması konusunda çağrıda bulunduk hatta kendisini destekleyeceğimizi belirttik ancak kendisi bunu kabul etmedi. Buna rağmen gitti, işyerindeki birkaç tane arkadaşımızın işyerleriyle ilgili sıkıntıları oldu. Bulundukları kurumlarıyla ilgili sıkıntılar oluştu. Seçim bu şekilde oldu Yalova’da. Yapacak bir şey yok. Biz bundan sonra yolumuza devam edeceğiz. Onlar da kendi yollarına devam edecek" diye konuştu.

"BUNDAN SONRA ADAY OLMAYACAĞIM"

Seçimler öncesi genç hakemleri Halis Özkahya'nın aradığını dile getiren Sefa Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bu seçimler öncesi genç hakem arkadaşlarımızı Halis Özkahya hocamız tek tek aradı. İl Hakem Kurulu’ndan aradılar. Bunu bize, aranan arkadaşlarımız gelip bizzat söyledi. Çocuklar da ister istemez bunlardan etkilenmiştir. Seçimin iptali için başvuruda bulunacağız ama şunu da belirtmek isterim, bundan sonra aday olmayacağım. Benim yanımda görev alan Tugay Kaan Numanoğlu, Tolga Atasever, Abdullah Çetinçelik ve Ersin Efe arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Güzel bir yönetim yaptık. Güzel bir 3 yıl geçirdik. Yalova’da yapılmayan her şeyi yaptık. Hakem ve gözlemcilerimize malzemelerini dağıttık. Onların da bizlerden memnun olduğunu biliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı. 

ERDİNÇ BULUN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.