SAĞLIK - 05 Temmuz 2019 Cuma 11:37

Şehirde yaşayan insanlar öğün sayısını azaltmalı

A
A
A
Şehirde yaşayan insanlar öğün sayısını azaltmalı

Şehir hayatı ve gelişen teknolojinin artık insanları hareketsiz kıldığından dolayı ana öğün sayısının üçten en az ikiye indirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Muhsin Öztürk aynı zamanda öğünler arası ara öğünlerin de olmamasını tavsiye etti.

Sağlıklı beslenmek ve kilo vermek isteyen insanlara verilen tavsiyelerin başında “Sık ve az beslenmek metabolizmayı hızlandırır” cümlesi çok sık kullanılıyor. 3 ana öğünün yanı sıra ara öğünler de işin içine girince gün içerisinde öğün sayısı altıya kadar çıkıyor. Özellikle sağlıklı beslenme adı altında uygulanan bu beslenme şekli herkes tarafından benimsenirken son zamanlarda beslenme uzmanları tarafından tavsiye edilen ve oruca benzer bir düzene sahip olan beslenme şekilleri de ortaya çıkmaya başladı. Bu beslenme şekli ile uzun süre aç kalınması ve öğün sayısının azaltılması ile birlikte vücudunuzun dinlenmesi, kendini onarması ve kalorilerin yakılması amaçlanıyor.

Şehirde yaşayan insanlar öğün sayısını azaltmalı

ŞEHİR HAYATI İLE BİRLİKTE BESLENME ŞEKLİ DE DEĞİŞMELİ

Hangi beslenme şeklinin günümüz insanları için daha ideal olduğunu ve nasıl uygulanması gerektiğine dair açıklamalarda bulunan İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Muhsin Öztürk bu noktada şehir hayatı yaşayan insanların hareketsiz kaldığını ve o yüzden de beslenme şeklinin değişmesi gerektiğine vurgu yaptı. Hareketsiz yaşam ile birlikte öğün sayısının indirilmesi ve hatta iki öğün arasında da uzun bir süre geçmesi gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Muhsin Öztürk, “Özel, kronik bir hastalığımız ve hekim tavsiyemiz yoksa biz beslenme uzmanları olarak günde iki öğünü tavsiye ediyoruz. Çünkü artık şehir hayatında yaşayan insanlar olarak fazla enerji tüketmiyoruz. Günlük hayatta yaptığımız işlerin çoğunu oturarak yapıyoruz. Her şey elimizin altında ve otomatik oldu. Sonuç olarak da hareketsizlik beraberinde geldi. Bu yüzden öğünlerimizi aza indirmemiz gerekiyor” dedi.

“ARA ÖĞÜN OLMAMASI LAZIM”

İki öğün arasında herhangi bir şey yenmemesi ve sıvı tüketimine dikkat edilmesi ile ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Öztürk, “Bu uygulamada öğünler arasında uzun süre geçmesi gerekiyor. Yine aynı zamanda iki öğün arasında da atıştırma olmaması lazım. Öğünlerinde az yiyen insanlar bir saat sonra acıkınca genellikle kan şekerini yükselten gıdalar tüketiyor. Bu çok tehlikeli. İki öğün arası hiçbir şey yemeden en az beş saat olması lazım. Bu iki öğünlük uygulamada tabi ki de sıvı alımına çok dikkat etmemiz gerekiyor ve gün içerisinde su tüketimini de yaymalıyız. Mesela; sabah kalkar kalkmaz, yemekten biraz önce ve sonra en son olarak da yatmadan önce gibi” şeklinde konuştu.

İKİ ÖĞÜN GÜNÜN HANGİ SAATLERİNDE OLMALI?

Uygulanacak olan iki öğünün de hangi saatlerde uygulanması gerektiğine değinen Öztürk, “Bir kere kahvaltıyı kaçırmamız ve iyi yapmamız gerekiyor. Diğer öğün ile ilgili de uzmanlar genellikle 19.00 ile 20.00 saatleri arasını uygun görüyor. Kahvaltımız sabah 07.00 ile 09.00 arasında değişebilir. Gün içerisindeki öğünlerimizi bu saatlere bölüp iki öğünü uygulamakta fayda var. İki öğün arasında sıvı tüketimini de ihmal etmiyoruz. Sıvı tüketimi derken tabi ki de öncelikli olarak su başı çekecek şekilde bir fincan olmak kaydıyla şekersiz çay ve kahve, soda, ayran, şalgam suyu gibi içecekler de bu arada tüketilebilir” ifadelerini kullandı.

EGZERSİZ VE HAREKET ŞART!

Son olarak da sadece beslenme şeklinin değil bunların yanı sıra hem sağlıklı hem de fit olmak için egzersiz yapmanın şart olduğuna değinen Öztürk, “Beslenmemin yanında kesinlikle hareket ve egzersizi de öneriyoruz. Bilimsel çalışmalar sadece hareketsiz yaşam sürdüklerinden dolayı insanların öldüğünü söylüyor. Günlük hayatta doğal olarak iş amaçlı yaptığımız hareketler egzersiz olarak sayılmıyor. Özel olarak ritmik yürüyüşler, spor salonunda veya açık havada yapılan hareketler, evimizde basit bir şekilde onar dakika yaptığımız kültürfizik hareketlerini hiç olmazsa düzenli olarak yapmalıyız ki gerçekleştirdiğimiz doğru beslenmez düzeni bir anlam taşısın” diyerek sözlerini sonlandırdı.

ŞEYDA CEYLAN GÖRGENÇ - MEHMET BAL
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Akra Gran Fondo Powered by AG Tohum Bisiklet Yarışı sona erdi Bu yıl 6.’sı düzenlenen Akra Gran Fondo Powered by AG Tohum Bisiklet Yarışı sona erdi. Yarış sonrası düzenlenen törenle dereceye giren sporculara ödülleri verildi. Antalya’nın Kemer ilçesindeki Mustafa Ertuğrul Aker Parkı önünden Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, Kemer Belediye Başkanı Topaloğlu ve diğer protokol üyelerinin damalı bayrağı sallamasıyla başlayan yarışlarda sporcular, 98 kilometrelik ve 49 kilometrelik parkurlarda pedal çevirdi. “Mavi ve Yeşilin bir parçası ol” sloganıyla tabiat parkları ve doğasıyla dünyanın en popüler tatil noktalarından biri olan Kemer’de yapılan yarışta sporcular, birbirleriyle kıyasıya mücadele etti. Yarışların tamamlanmasının ardından Mustafa Ertuğrul Aker Parkı’nda ödül töreni düzenlendi. Kemer tanıtımı için önemli bir etkinlik Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, yaptığı açıklamada, bu yıl 6.’sı düzenlenen yarışların çok güzel bir havada organize edildiğini söyledi. Yarışmaya yerli ve yabancı 583 sporcunun katıldığını ifade eden Başkan Topaloğlu, “Güzel bir yarış oldu. Kemer tanıtımı için önemli bir etkinlik. Yarışlar için Kemer’e gelen sporcular kendi memleketlerine ve ülkelerine gidince Türkiye’nin ve Kemer’in doğal güzelliklerini anlatacaklar. Bu tarz organizasyonlarımız artarak devam edecek” dedi. Organizasyon, sporcuların da yer aldığı hatıra fotoğrafı ile sona erdi.