SPOR - 10 Haziran 2021 Perşembe 22:28

Şenol Güneş: 'Açılış maçına çıkıyoruz, finale çıkmak istiyoruz'

A
A
A
Şenol Güneş: 'Açılış maçına çıkıyoruz, finale çıkmak istiyoruz'

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, İtalya müsabakası öncesi yaptığı açıklamada açılış maçının önemli olduğunu ve bütün dünyanın gözünün bu karşılaşmada olacağını söyleyerek, “Açılış maçları unutulmaz, finaller unutulmaz. Finalde olmak istiyoruz” dedi.

EURO 2020’nin açılış karşılaşmasında Roma Olimpiyat Stadı’nda İtalya Milli Takımı ile karşılaşacak olan A Milli Futbol Takımı’nda Teknik Direktör Şenol Güneş, karşılaşma öncesinde açıklamalarda bulundu. Stada girişinde birçok kez ateşinin ölçülmesine karşın, yeniden ateşinin ölçülmek istenmesine tepki gösteren Güneş, “4 kez ateşe bakılır mı? Buraya nasıl geldim ben?” ifadelerini kullandı. 2020 organizasyonunun 1 yıl gecikmeli olarak başladığını söyleyen Güneş, “Pandemi nedeniyle ara verdiğimiz bu büyük organizasyona heyecan içinde ilk adımı atacağız.

Bu yolculuğun açılış maçında oynamak bizim için büyük bir gurur. Çeşitli meslek gruplarının önemini daha iyi anladık. Sağlık çalışanları, lojistik çalışanları, sporun emekçilerine teşekkür etmek istiyorum. Sayısız testler, zorlu yolculuklar yaşadık. Sosyal mesafe olmayan bir sporda her türlü riski alarak oynamaya çalıştılar. Her zaman umutlu olmak için direnç gösterdiler. Bütün toplumların da aynı direnç ve inançla pandemiden kurtulmasını temenni ediyorum” diyerek sözlerine başladı.

“En genç takım olarak kendimizi göstereceğiz”

İyi futbol oynamak istediklerini ifade ederek devam eden Şenol Güneş, “Gelecek için oynayacağız. Grubumuz zor. Avrupa’nın en iyi takımlarından biri olan ve ev sahibi İtalya ile başlayacağız. Her takımın ayrı özellikleri var. En genç takım olarak katılan takımımızın da kendini göstereceğini düşünüyorum. İlk kez açılış maçı oynayacağız. Burak, Hakan ve Ozan daha önce bu turnuvada oynadı. İtalya’ya Hollanda’da 2-1 kaybetmiştik ve hiç kazanamadığımız maçlar oldu. Mağlubiyet ve beraberliği olan takım olarak kazanmak istiyoruz. Bu turnuvaya favori olarak gelmedik ama favoriler arasında olmak temennimizdir. İnşallah finali de İtalya ile oynarız. Ama öncelikle yarınki maçı bekliyoruz. Bütün takımlar kazanmak isterler, yenmek ayrı bir şey. 26 oyuncumuz turnuvaya hazır durumda. Futbol öğretici bir olaydır” açıklamasında bulundu.

“Ülke olarak benzerliklerimiz var”

İtalya maçının zorluklarının ve kolaylıklarının olduğunu ifade eden Şenol Güneş, “Biz kendimizi biliyoruz. İtalya’nın çok yetenekli ve tecrübeli oyuncuları var. Bonucci, Jorginho, Insigne çok iyi oyuncular. Kendi liglerinde oynuyorlar, 22 oyuncu İtalya’da forma giyiyor. Fakat çok başarılılar. İtalya futbolunun dünya futbol arenasındaki yerini biliyoruz ve 1 turnuvaya katılmadığı zaman yer yerinden oynayan bir ülke. Biz de futbolu seviyoruz. Ülke olarak da benzerliklerimiz var. Teknik, taktik ve fizik olarak üst seviyede bir maç olacağını düşünüyorum. Ben oyuncularımdan kendi yeteneklerini ve oyuncu karakterlerini sahada görmek istiyorum. Rakiple kora kor oynamak istiyoruz. Mancini, ülkemizde görev yapan ve Türkiye’yi tanıyan bir isim. Belki daha üstün oynayacaklar. Kağıt üzerinde iyi görünüyorlar ama sahadaki durum farklı olur. Maç bittiği zaman alacağımız puanların sevincini yaşamak istiyorum” diyerek devam etti.

“Dünyanın gözü bu maçta olacak”

Gerek kendisi gerekse de oyuncular için bu maçın özel bir anlamı olduğunu sözlerine ekleyen Güneş, “Zaten açılış maçı. Dünyanın ilgi ile izleyeceği ve etki yapabileceği bir müsabaka olacak. Oyuncular için de benim için de önemli bir adım. Sportif başarı kovalarken fair-play ve ülke tanıtımını unutmayacağız. Güzel bir sonuç bizi daha mutlu eder. İtalya’da oynayan oyuncuların avantajları var. Ama tek başına bir anlamı olmaz. Bu ligde oynamayan bütün oyuncularımız heyecanlı ve coşkulu şekilde hazırlar. Kimin öne çıkacağını, yarının atmosferini sindiren oyuncular önde olacaktır. Bazıları bu tip maçları çok daha doyasıya yaşıyor.

Önce takım oyuncu. İtalya kolektif oynayan bir takım. Uzun zamandır kaybetmiyorlar ve disiplinliler. Normal bir maçta bu durum sonucu değiştirebiliyor. Buraya kolay gelmedik ve fırsatı kaçırmak istemiyoruz. Turnuvanın ilk maçında da akılda kalmak istiyoruz finalde de olmak istiyoruz. Olmasak bile iz bırakmak istiyoruz. Bu maçın ardından 2 maçımız daha var” dedi.

“Bu grubun 5-10 sene boy göstereceğini düşünüyoruz”

Bu turnuvanın ardından daha önce yapılmayanın yapılması gerektiğini ifade eden Güneş, “2002’de aldığımız sonuçlardan bugüne gelene kadar başarılı dönemler geçirdik. 2008’de başarılı sonuçlar aldık. Kulüpler bazında zaman zaman başarılı sonuçlar aldık ama bu yetmez. Biz tarihi çok seviyoruz. Bende tarih öğretmenliği de var biraz. Kamp o kadar çabuk geçti ki, yarın maça başlayacağız. Burada şampiyon olsak da, gruptan elensek de aynı şeyleri söyleyeceğim. Bu grubun 5-10 sene daha boy göstereceğini düşünürsek, geleceği kurmamız gerekiyor. Yeni oyuncular da bu nesillere bakarak kendilerini hazırlayacaktır. Bugün İtalya’da da İngiltere’de de Almanya’da da bunu görürsünüz.

Bunun için yatırım yapmak ve zaman ayırmak gerekiyor. Yarınki güzel oyun ve alacağımız sportif başarılarla bu işi yapmak için bu işe gönül verenlerin ne kadar karlı olacağını görecekler” diye konuştu. Oyuncuların genç olmalarına karşın deneyimli olduğunu da söyleyen Güneş, “Bunun ne kadar başarı getireceğini göreceğiz. Biz Dünya Kupası’na da Dünya Kupası’na hiç gitmeyen oyuncularla gittik. Sonra onlar da tecrübeli oldular. 2002’deki duyguları burada hissediyorum. İtalya’nın Veratti dışında eksiği yok sanıyorum. 2 keyif veren takımın maçı olacaktır” açıklamasında bulundu.

“Azerbaycan’da rakipler deplasmanı yaşamalı”

İtalya maçının ardından Galler ve İsviçre karşılaşmalarının Bakü’de oynanacak olmasıyla ilgili de konuşan Güneş, “Burada ev sahibi İtalya, girerken 4 kez ateş kontrolü yaptılar. Burada deplasmana geldiğimiz hissini yaşıyoruz. Biz de Azerbaycan’a gittiğimizde gelen takımların deplasmana geldiğini hissedeceğini düşünüyorum” dedi. İki takımın da savunma yönlerinin iyi olması hakkında da konuşan Güneş, “İtalya’nın dengesini bozup gol atarsak bu durum bize artı değer katar. Bu tip takımlara karşı tek yönlü oynamak doğru değil. Onların güçlü değil zayıf taraflarını kullanmak istiyoruz.

Ama sahada uyguladığımız zaman konu nereye çıkacak göreceğiz. Bu zamana kadar hayal ettiklerimizi gerçekleştirmek için yarın başlayacağız. Dünya futbolseverlerine saygılarımı sunuyorum. Güzel bir açılış olsun ve sonu final olsun. İnşallah turnuvayı taşırız. Taşırsak çok daha mutlu oluruz. Gruptan çıkmak öncelikli hedefimiz. Yarınki alacağımız puan ya da puanlar umarım buna katkı yapar” diyerek sözlerini tamamladı.

Bozhan Memiş - Bora Akyol
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri 2024 Yılı 1. Bölge ASKOM Toplantısı Kayseri’de gerçekleştirildi Kayseri İl Sağlık Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde gerçekleşen 2024 Yılı 1. Bölge Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) Toplantısı, Nevşehir ve Niğde İl Sağlık Müdürlükleri’nin katılımıyla gerçekleştirildi. Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimlik Konferans Salonu’nda İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Niğde İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Bahadır Karaca, Nevşehir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Hasan Tartar, il sağlık müdürlüklerinin başkan, başkan yardımcıları, Erciyes Tıp Fakültesi Hastaneleri, kamu hastaneleri, il ambulans servisleri ve özel hastane başhekimleri ile ilgili birimlerin personelleri katılım sağladı. Kayseri İl Ambulans Servisi Başhekimi Uzm. Dr. Mehmet Biçer; Niğde İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Filiz Eroğlu ve Nevşehir İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Çağrı Serçe’nin sunumları ile başlayan toplantıda, İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, Niğde İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Bahadır Karaca ve Nevşehir İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Hasan Tatar, yapılan 3’lü oturumla değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına katılımcılara teşekkür ederek başlayan Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan; "Periyodik aralıklarla gerçekleştirdiğimiz ASKOM toplantıları vasıtasıyla bölgemizdeki sunulan acil sağlık hizmetlerinin koordinasyonunu sağlamlaştırmak adına yapılabilecek çalışmaları değerlendiriyor hem de sahadan yaşanan aksaklıkların çözümüne yönelik ortak akıl oluşturma fırsatı yakalıyoruz" ifadelerini kullandı.
Manisa Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu Avrupalı öğrencileri ağırladı Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Barbaros Şehit Mehmet Savunmaz Ortaokulu “No Fault Zone” adlı Okulda Şiddetsiz İletişim konulu Erasmus+ Projesi kapsamında 21-27 Nisan 2024 tarihleri arasında Polonya, İtalya ve İspanya’dan 21 öğretmen ve öğrenci ağırladı. Hafta boyunca çeşitli etkinlikler ve geziler düzenlenen projenin ilk gün karşılama töreninin ardından yabancı misafirler derslere girerek Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş’ı ziyaret etti. 23 Nisan’da okulun Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama etkinliklerine katılan ve okul öğrencileri ile çocuk oyunları oynayan yabancı öğrenciler Manisa’nın önemli yerlerini de gezme fırsatı buldu. 24 Nisan’da gün boyu Şiddetsiz İletişim Eğitimi alan öğrenciler 25 Nisan’da Efes, Meryem Ana ve Şirince Gezisi yaptı. Sertifika töreninin ardından İzmir ve Kemeraltı gezisi yapan Avrupalı öğrenciler Türkiye’yi yakından tanıma fırsatı buldu. Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş da okula yaptığı ziyarette Manisa Mesir etkinlikleri kapsamında öğrencilere mesir macunu ikramı etti. Manisa ve Türkiye’nin tanıtımı açısından çok önemli olan proje, okulun İngilizce Öğretmeni Selin Serter tarafından hazırlandı. Projede görev alan öğretmenlerden Sezgi Koca, Seda Orhan ve Ülkü Gün bir hafta boyunca misafirlere eşlik edip hem Türkiye’yi hem de Manisa’yı tanıttı. Yunusemre İlçe Milli Eğitim Müdürü Yıldıray Demirtaş ilçeye adını veren Yunus Emre hakkında misafirlere bilgi verdi ve projede emeğin geçenlere teşekkür etti. Okul Müdürü Mehmet Emin Efe, okulun ilk defa Erasmus projesi yaptığını ve bunun çok kıymetli olduğunu belirterek, "Ülkemizi Manisa’mızı en iyi şekilde tanıtmaya gayret ettik ve misafirlerimiz çok memnun ayrılıyorlar. Bu vesile ile emeği geçen başta koordinatörümüz Selin Serter öğretmenimize, görev alan öğretmenlere, Müdür yardımcılarım Ömer Koçak ve Aysel Öztür’e destek ve emeklerinden dolayı teşekkür ederim." dedi.
Bursa Uludağ Ekonomi Zirvesi için ’BTSO Business School’ önerisi Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin, son yıllarda Sapanca’da yapılmasının Bursa’ya haksızlık olduğunu söyleyen Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, önümüzdeki yıldan itibaren zirvenin tekrar Bursa’ya dönmesi yönünde çağrıda bulundu. Ekonomi alanında pek çok kurum, kuruluş, uzman isim ve yetkilileri bir araya getiren Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yapılıyor. Adını Uludağ’dan alan zirvenin son yıllarda Sapanca’da yapılmasının Bursa için prestij kaybı olduğunu ifade eden Bursa Afyonkarahisarlı Sanayici ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Duran, “Uludağ Ekonomi Zirvesi adını Bursa’mızın Uludağ’ından alıyor ama Sakarya Sapanca’da yapılıyor. Zirve neden asıl ait olduğu yer Uludağ’da yapılmıyor?” sorusunu yöneltti. Son 3 yıldır Sapanca’da yapılan Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin, ait olduğu adrese geri dönmesi gerektiğini belirten Bursa AFSİAD Başkanı İlker Duran, “İş dünyasının dikkatle takip ettiği, ekonomi alanındaki tarafları bir araya getiren Uludağ Ekonomi Zirvesi başladığı 2012’den 2019 yılına kadar adını taşıdığı Uludağ’da yapıldı. Daha sonra tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci nedeniyle 2020’de ertelenen zirve, 2021 yılında ise kasım ve mart aylarında online olarak gerçekleştirilmişti. Sonrasında taşıdığı ‘Uludağ’ ismine rağmen zirve, alınan kararla 2022 yılından itibaren Sakarya’nın Sapanca ilçesinde yapılmaya başlandı. Bu yıl da Uludağ Ekonomi Zirvesi yine ekonomi dünyasını Sapanca’da buluşturuyor. Bizler, Bursa iş dünyası olarak bu tezatlığın düzeltilmesini istiyoruz. Herhangi bir somut gerekçe gösterilmeden Bursa’dan koparılan bu büyük buluşma, tekrar ait olduğu şehre dönmeli. Önümüzdeki yıl Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin, yine Uludağ’da gerçekleştirilmesi adına Bursa AFSİAD olarak, düzenleme komitesine çağrıda bulunuyoruz. Zirve için; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın Uludağ’daki tarihi Kirazlıyayla Sanatoryum binasını restore ederek şehre kazandırdığı “Bursa Business School” adres olarak değerlendirilebilir. Türkiye’deki tüm oda ve borsaların üst düzey eğitimlerinin verildiği, önemli toplantı ve eğitimlere ev sahipliği yapan Business School, Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne layıkıyla ev sahipliği yapacaktır. Bu konuda tüm Bursa’yı, zirveyi organize eden taraflara çağrıda bulunmaya davet ediyorum. Uludağ Ekonomi Zirvesi ait olduğu şehre geri dönmelidir” ifadelerini kullandı.
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı. “Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu. “iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz” Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.