SPOR - 25 Mayıs 2019 Cumartesi 03:37

Şenol Güneş: 'Ayrılık kelimelerle tarif edilemez'

A
A
A
Şenol Güneş: 'Ayrılık kelimelerle tarif edilemez'

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, siyah-beyazlı takımdaki son maçının ardından konuştu. Ayrılığın kelimelerle tarif edilemeyeceğini söyleyen Güneş, özellikle son 3 günde ayrılığı daha net hissettiğini ve yaşadıklarının ağır geldiğini ifade etti.

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, siyah-beyazlı takımdaki son maçı olan Kasımpaşa mücadelesinin ardından basın toplantısında soruları yanıtladı. Ligin son maçını oynadıklarını söyleyerek sözlerine başlayan Güneş, “Sezona galibiyetle başladık, galibiyetle tamamladık. Ama arada iyi ve kötü günlerimiz var. Çok büyük hikayelerimiz var. Güzel tarafı, çirkin, kötü ve iyi tarafı var. Bunları konuşmak istemiyorum herkes kendine göre yazıp çizebilir. Burada olmaktan gurur duydum, herkese teşekkür ediyorum. Beni burada ve sokakta kendisinden ailesinden biri gibi gören herkese teşekkür ediyorum. Veda demeyelim duygusal ayrılık diyelim, son 3 günde bunu yaşadım. Çok şey konuşulabilir ama ayrılık kelimelerle tarif edilmez. Duyguların son noktası bu ben duygularını koruyan biriyim. Hiç bir kırılma yaşamadan burada güze günler geçirdik. Ben sıkıntı yaşamak istemiyorum bu maçta olduğu gibi. Başarı hepimizin yönetim taraftar futbolcular ama başarısızlık benim. Taraftar hiçbir ayrımcılık yamadan yönetime ve futbolculara destek olsunlar çünkü aile olmak böyleydi. Ben burada güneşi yakalamak için geldim yıldızlarla da dost oldum. Dün bir rüyamız vardı yarın da hayallerimiz olacak hepimizin vardır. Yarının umutlu olması için bugünü iyi yaşamamız lazım. Burada hayalleri de gerçeğe dönüştürmek içim tespit yapıp planlamak lazım.
Her şeyi mükemmel tesisleri ve sahasıyla büyüklüğüyle benim naçizane tavsiyem transferde ve ekonomik teknik idari konularda daha dikkatli olmak gerekiyor. Bu seneyi başarısız olarak kabul ediyoruz. Ben. Milli Takım olmasa da başarısız olduğum yerde kalmayı istemeyen biriyim. Teknik olarak daha iyi güçlü olabilirdik. Taraftara veda gününde bahaneler aramak yerine hoşçakal demeye çalışıyorum. Beşiktaş’ı daha iyi günlerde görmek istiyorum inşallah buna da oyuncular taraftar herkes katkı yapar” ifadelerini kullandı.

“Son 3 günde hissettiklerim ağır geldi”
Üzgün ve yorgun olduğunu söyleyerek sözlerini sürdüren tecrübeli teknik adam, “Son 3 gündür hissettiklerim çok ağır geldi bana. Son 3 güne kadar burada ayrılma modunda hiç olmadım. Gitmem gerekiyordu odaların boşalması gerekiyordu yeni hoca gelecek. Milli takımı açıklamam gerekiyordu o zaman buradan ayrıldığımı hissettim. Hakkıyla, şerefiyle, namusuyla, cesaretiyle, duruşuyla o şekilde bir oyun oynanması gerektiğini düşünüyordum. Çok gol kaçırdık, kolay goller yedik. Bunların düzelmesi için daha dikkatli planlama yapılması gerekiyor. Ayrıldığım için mutsuzum ama buraya geldiğim ilk günkü mutluluğumu hatırlıyorum. İlk yarıda çok puan kayıpları yaptık. Kamuoyunda bizi kavga ettiklerimize rağmen, saha sonuçları tartışılmasına rağmen ikinci yarı 39 puan aldık. İlk yarı son üç maçta 7 puan kaybettik. Çok köyü maçlar kaybettik. Beşiktaş şartlar ne olursa olsun kaybetmemesi gerekir. Oyunculara söylüyorum hiçbir mazeret ve bahane aramayın işinizi iyi yapın başarıyı kovalayın profesyonelliğinizi yerine getirin. Para kazanmak vardır ama değer kazanmakta vardır. Sahaya gelen taraftarın ailenin mutluluğu hiçbir parayla satın alamazsınız. Bana taraftarın olan sevgisini hiçbir zengin parayla alamaz burada da geçerli Trabzon’da da. O kalp karşılıklı atışına devam edecektir. Heyecan üst seviyeye geldiği zaman yine o Beşiktaş duruşu sahaya yansıyacaktır” açıklamasını yaptı.

“Mazeretlere sığınmak doğru değil”
Milli Takım’ın başında olduğunu ilk kez bu hafta hissettiğini söyleyen Şenol Güneş, “Ben hala şu an Beşiktaş’ın elemanıyım. Ayın 31’ine kadar izin aldılar benim için. İzin almazsanız gelemem dedim. Ben bunları planlamadım şartlar beni buraya itti. Ne olduğunu bildiğim halde tabi üzülüyorum. Geldiğim ilk gün mavi giyiyordum şimdi siyah beyaz giyiyorum. Tüm renkler güzel ben böyle konuşunca Trabzonlu kardeşlerim alınıyor. Ne olursa olsun ben oralıyım. Ben buradaki sevgiye kayıtsız kalamam ki. Mustafa Kemal Atatürk’ün bazı sözleri var: Hayal etmek, tespit etmek, gerçeğe dönüştürme. Mazeretlere sığınmak doğru değil ve tüm sorumluluğu üstüme alınıyorum. Yönetimin de daha iyi Beşiktaş yapmasını umut ediyorum. Bazen kaybettiğimiz maçta bile gururla oradan ayrıldım. Üçüncülüğü kaybettiğiniz zaman benim buradan gitmem önemli değil ki. Plan var, sezonu erken açacaksın, ekonomik kaybın olabilirdi. Beşiktaş dün de vardı yarın da olacak” diye konuştu.

“Şampiyon olarak ayrılmak isterdim”
İlk geldiği günden bu yana, bazı kişilerin kendisini başkanla kavga ettirmeye çalıştığını ifade eden Güneş, “Bu yaştan sonra bunu kaldırırım sorun değil ama asılsızdı. Gri karışıktır o kavga çıkarır. Beşiktaş’ın siyah beyazı kendine yakışıyor ve orada durmalı. Ben başkanla konuşurum bundan sonrada. Ben futbolu her gün yaşayan futbolun gelişmesini isteyen biriyim. Akil insan değil ben sadece Şenol Güneş’im. Yetkili olduğumuz için bir sorumluluğumuz var bunu da iyi yapmak isterim. Şampiyon olarak ayrılmak isterdim olmadı. Ben başkanla da bunu konuştuğum da iyi niyet samimiyet bize başarı getirir dedim. Mazeretleri konuşmayacağım kısır döngü oluyor. Milli takımla ilgili yanlış bilgilerle yanlış kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı. Değiştirebilmem gerekiyordu. Belki daha fazla zarar görebilirdim. Ben buradan milli takıma gitmedim ki buradayken çalıştım, herhangi bir gayretim olmadı. Zaten ayrılmam istendiği için tabi o zaman ayrılmam gerekiyor. Bunlar olacak, tartışıp yazılıp çizilebilir. Ben sadece kulüp ve takım için yapmam gerekeni yaptım. Ben buranın elemanıydım gitmeyebilirdim, çağırıldım gittim buraya zararı oldu mu olmadı. Ben son maça da kazanmak için çıktım kendimi zorluyorum. Aklını iyi niyetini doğru kullanmayan insanlara bu iş tekrar dönebilir. Benim mahcup olacak hiçbir şeyim yok. Zaman zaman söylediğim gibi gereksiz haksız anlarda da sabırlı kalabilmek, dertler bize yol gösterir. En iyi şekilde çalıştık bazen gücümüz yetmedi. Geriye baktığım 4 sene de hiç pişmanlık duymuyorum” dedi.

“Uyumlu çalışacağınız birisi olmalı”
Başkanla kendisini kavga ettirmeye çalışanları Fikret Orman’ın iyi bildiğini söyleyen Güneş, “Bunu düzeltmezse daha büyük sıkıntılar yaşar. Ben buradayken gitmiyorum dedim. Daha ne yapabilirdim. Ben kulübün tarafındayım, iyilik yaptığımı düşünüyordum. Ben o tip konuşmaları başkanla yaptığım gibi size de aktarıyorum. Başkana da dedim size uygun birlikte çalışabileceğiniz biri olmalı dedim. Orkestra gibi, sokakta konuşmayacak, tribünleri bağırtmayacak, yönetimle ters olmayacak yoksa kaos olur dedim. Benim de düşüncelerim vardı, genç de yaşlı da alsan fark etmez. Gece gündüz Beşiktaş’ı düşünen o tesisi orada çalışanları da düşünen, daha iyi olması için gayret eden taraftarı anlayan, hoş görüyle karşılayıp onu karşılayabilen biri olmalı. Seyirci yönetim oyuncular ne yaptıysa ben de onu yapmaya çalıştım” dedi. Son olarak Beşiktaş’ta yaşadığı 4 yılı ileride bir gün anlatıp anlatmayacağı sorulan Güneş, “Her şeyi anlatamam. İlgili kişilerle konuşurum. Kulübün menfaati olan her şeyi yaparım. Ülkem iyi olsun, aile, kurumlar iyi olsun ben hep bu düşünce de olan biriyim. Her birey güçlü olursa ülke de iyi olur. Orada kimin ne özveriyi yaptığı zamanla anlaşılır. Benim de eksik olan taraftarlarım var onları istemem. Beşiktaş ne kadar güçlüyse başkanı da hocası da oyuncusu da taraftarı da mutludur. Siz aslında taraftar için yapıyorsunuz. Taraftar müşteri seyirci müşteri. Yarışmayı düşünen bir adamım hiç değişmedim. 35 yaşında da olsa oyuncunun eksikliğini anlatmak isteyen bir adamım. Milli takıma gidince de söyleyeceğim orada Türk oyuncularla anlaşmam daha iyi. Beşiktaş büyüdü, tesisler vs. büyüdü ama başarı rakip olarak karşımıza çıktı” diyerek sözlerini tamamladı. Güneş basın toplantısının ardından gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdi.  

Bozhan Memiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.