SAĞLIK - 16 Temmuz 2021 Cuma 14:18

'Ses kısıklığı kanser habercisi olabilir'

A
A
A
'Ses kısıklığı kanser habercisi olabilir'

Ses kısıklığının hafife alınmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “En sık görülen haliyle ses kısıklığı sıklıkla geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularına eşlik eder. Eğer bu durum 2 ila 3 haftadır sürüyorsa gırtlak, yutak, yemek borusu kanseri gibi hastalıkların habercisi olabilir” dedi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Tolga Kandoğan, ses kısıklığının 2 hafta gibi bir süre devam etmesi durumunda bir uzmana başvurulması gerektiğini söyledi. Uzayan ses kısıklığının bir takım ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabileceğini belirten Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “En sık görülen haliyle ses kısıklığı sıklıkla geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularına eşlik eder. Kişi boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı, halsizlik gibi yakınmalarına ek olarak ses kısıklığı da yaşayabilir ve bu yakınması diğer bulgularla beraber kısa sürede geçer. Ancak hastada ses kısıklığı yakınması uzun sürüyor ise bu durumda hastanın gırtlağının mutlaka bir KBB hekimi tarafından endoskop ile görüntülenmesi, değerlendirilmesi gerekir” dedi.

"Reflü ve nodüller de sesi etkiliyor"
Prof. Dr. Kandoğan, uzamış ses kısıklığının altında yatan ciddi bir takım sağlık sorunlarının olduğuna ve bu sorunun erken zamanda yakalanmasıyla tedavi şansının arttığına işaret ederek, “Ses kısıklıkları basit solunum yolu enfeksiyonlarına, reflüye, sesin kötü kullanılmasına bağlı olarak ses tellerinin üzerinde gelişen nodül, polip gibi sebeplere bağlı olabileceği gibi ses tellerinin düzgün çalışmasını engelleyen, ses tellerinde felç gelişmesine yol açan gırtlak, yutak, yemek borusu kanseri gibi hızla tedaviye başlanması gereken bazı hastalıkların habercisi olabilir. Bilinmelidir ki bu bölgenin kanserleri yani genel anlamda baş boyun kanserleri olarak adlandırdığımız gruptaki kanserler erken dönemde yakalandıkları zaman tedavi şansı oldukça yüksek olan kanserlerdir ve bu yüzden 2 haftadan uzun süren ses kısıklıklarında hastalar mutlaka bir KBB uzmanı tarafından değerlendirilmelidir" açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.