SAĞLIK - 13 Temmuz 2018 Cuma 10:34

Sıcak havalarda gıda zehirlenmesine dikkat

A
A
A
Sıcak havalarda gıda zehirlenmesine dikkat

Yükselen sıcaklıkların ve nemin vatandaşların yemek yeme alışkanlıklarında da değişikliğe neden olduğunu belirten Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Öğr. Görevlisi Bilge Koç, dolapta saklanmayan ve açıkta kalan tüm yiyeceklerin gıda zehirlenmesine yol açacağını söyledi.

Yaz aylarında artan sebze, meyve tüketimi gıda zehirlenmelerinde beraberinde getiriyor. Sıcak havada tükettiğimiz gıdalarda artan mikroorganizmaların üremeye başlaması gıda zehirlenmesine neden olabiliyor. BAU Öğr. Görevlisi Bilge Koç, sadece sebze, meyve tüketimi değil, çay ve kahve gibi içeceklerin de vücutta su kaybına neden olduğunu söyleyerek beslenme konusunda önerilerde bulundu.

“Ürünleri alırken üretim ve son kullanma tarihine dikkat edin”

Besinlerde bulunan mikroorganizmaların üremeye başlayarak gıda zehirlenmesine yol açabileceğini söyleyen BAU Öğr. Gör. Bilge Koç, şunları söyledi: “Dolapta saklanmayarak, açıkta kalan tüm yiyecekler yazın gıda zehirlenmelerine yol açabilir. Pişmiş yiyecekler tekrar tekrar ısıtılmamalı, meyve ve sebzeler bol suyla güzelce yıkanmalı, besini hazırlayan kişinin el ve tırnak temizliği de iyi olmalı. Ürünleri alırken üretim ve son kullanma tarihine dikkat etmeliyiz. Eğer konserve kullanılacaksa, ürünün kutusu ezik olmamalı ya da kapağı şiş olmamalıdır. Bu tür konserveler içindeki ürünün bozuk olduğunu gösterir”

“Erkekler daha fazla su tüketmeli”

Yaz aylarında vücudun ter ile kaybedeceği suyun tekrardan vücuda geri kazanılmasının önemli olduğunu belirten Bilge Koç, “Su gereksinimi bireyden bireye değişkenlik gösteriyor. Özellikle yaz aylarında kadınlar günde 2-2,5 litre, erkekler ise günde 2,5-3 litre su içmeliler. Sıcak yaz günlerinde su içeriğinin diğer meyvelere göre daha yüksek olduğu karpuz ve kavun gibi meyveleri tercih etmeliyiz. Bir ara öğün de karpuz tüketildiyse diğer ara öğünde kiraz, elma, kavun gibi farklı bir meyve tercih edilmesi bu çeşitliliği sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Bireylerin yaşam şekline göre günde 3 ana öğün ve 2-4 ara öğün şeklinde beslenmesini öneren Koç, “Genel olarak beslenmemizde kızartma, kavurma gibi yağlı besinler yerine daha çok ızgara tercih edilmelidir. Mevsiminde taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Günde 2-3 porsiyon sebze ve 2-3 porsiyon meyve tüketimi bağışıklık sistemimiz için gerekli olan vitamin ve mineralleri karşılamaya yetecektir. Özellikle yeşil renkli sebzeler folik asit, potasyum ve C vitamini de zengin olduğu için tercih edilmelidir. Tatlı tüketiminde, hamur işi tatlılar yerine sütlü tatlılar veya dondurma tüketmek daha doğru bir tercih olacaktır” ifadelerini kullandı.

Çay ve kahvenin de diüretik özellikleri nedeniyle vücuttan su kaybına neden olduğunu ifade eden Koç, bu içeceklerin yerine ayran, şekersiz limonata, sade soda gibi içeceklerin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar lira gelir bekleniyor 1 milyon 200 bin civarında küçükbaş hayvan varlığı ile Türkiye’nin önemli hayvancılık merkezlerinden biri olan Muş’ta erkek kuzu satışlarından yaklaşık 1 milyar TL gelir bekleniyor. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin yaygın yapıldığı Muş’ta kesime gönderilecek 250 bin erkek kuzudan kent ekonomisine yaklaşık olarak 1 milyar lira katkı bekleniyor. Kuzu satışlarından kent ekonomisine 1 milyar TL katkı sağlanacağını söyleyen Muş İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nimet Salkım, “5 ay zorlu bir kışı geride bıraktık. İlimizde 1 milyon 200 bin küçükbaş hayvandan yılda ortalama 550 bin kuzu doğumu gerçekleşiyor. Doğan kuzulardan erkek olan 250 bin kuzuyu kesime göndererek kent ekonomisine yaklaşık 1 milyar lira katkı sağlıyoruz. İşimiz çok zor olmasına rağmen, biz bunu severek yapıyoruz. Zaten severek yapılmayan bir işten başarı elde etmek mümkün değil. Bu yıl yetiştiricilerimiz sektörden para kazanıyor. Devletimizin de sektöre vermiş olduğu destekler var. Bu açıdan devletimize teşekkür ederiz” dedi. Hayvanların Muş Ovası’nda farklı bitki türlerinden faydalandığını ifade eden Salkım, “Besicilerimiz hayvancılık sektöründen çok iyi para kazanıyor. Çünkü önümüzde devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine de hayvancılık sektörü ilimizde çok iyidir. Hayvancılığın merkezi diyebiliriz. Farklı farklı bitki türü bulunuyor. Hayvanlarımız bu farklı bitki türünden çok iyi bir şekilde faydalanıyor. Bu açıdan hayvancılık sektörü bu bölgede genleşmektedir. Şu an kuzularımızı anneleriyle ovada ve yeşeren meralarda otlatıyoruz. Besicilerimiz keyifli bir yaz sezonu geçirecektir. Devasa bir ovamız var. Çetin kış şartlarına rağmen yine hayvancılık sektörü ilimizde çok iyi bir durumdadır. İlimiz, hayvancılık merkezi diyebiliriz. Çünkü çok farklı bitki türü yeşermektedir” ifadelerini kullandı.
Iğdır Iğdır’da hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı Iğdır’da tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi çerçevesinde hazırlanan projeler ile hibe destekli sebze fidesi ve soya tohumu dağıtıldı. Iğdır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün hazırladığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile Iğdır İl Özel İdaresinin destekleri ile şehirde tarımsal arazilerin kullanımının etkinleştirilmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalar çerçevesinde “Iğdır’da Sebze Yetiştiriciliğinin Geliştirmesi Projesi” çerçevesinde yüzde 50 sebze fidesi ve “Iğdır’da Soya Yetiştiriciliğin Geliştirmesi ve Yaygınlaştırılması” projeleri çerçevesinde de yüzde 75 hibe destekli soya tohumu dağıtımı gerçekleştirildi. Yeni projelerle çiftçilere hibeli desteklerin devam edeceğini belirten Iğdır Valisi Ercan Turan, “Üreten Iğdır bizim en büyük motorumuzdur. Sanayide, ticarette ve bilhassa tarımda günden güne kendimizi geliştiriyoruz. Ülkemizin ticaret hayatına, üretim hayatına çok değerli katkılar sunuyoruz. Tabii Iğdır bir tarım kenti ve ciddi bir tarımsal tecrübeye sahiptir. Hayvancılık tarafında da aynı şekilde süt sağım alanında da çok iyi noktalara geldik, gelmeye devam ediyoruz. Hayvancılığı destekleyeceğiz. Burada şimdi daha önceden de yaptığımız gibi yeni bir proje yaptık. Soya tohumu dağıtacağız. Ayrıca 250 bin fide dağıtacağız” dedi. Proje çerçevesinde domates, patlıcan ve biber fidesi olarak toplamda 691 bin 192 adet fide 258 çiftçiye dağıtılırken, 3 bin 850 kilogram soya tohumu da 14 çiftçiye dağıtıldı.
Kahramanmaraş Toz taşınımı Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı Kahramanmaraş’ta Kuzey Afrika’dan gelen toz taşınımı etkili oldu. Görüş mesafesinin düştüğü kentte, hava kalitesi de alarm verici seviyelere ulaştı. Afrika üzerinden gelen çöl tozu, Kahramanmaraş’ı etkisi altına aldı. Kentte toz taşınımı nedeniyle görüş mesafesinde düşme ve hava kalitesinde azalmaya neden oldu. Meteoroloji’nin uyarasının ardından kentin kuşbakışı görüldüğü alanlarda şehrin üzerinde toz bulutlarının etkili olduğu görüldü. Toz taşınımından etkilenen Kahramanmaraşlı esnaflar, görüş mesafesinin düşmesi ve hava kirliliği nedeniyle zor anlar yaşıyor. Galerici esnaflarından Mustafa Başkonuş, “Kahramanmaraş’ta son 2 gündür özellikle Kuzey Afrika’dan gelen toz bulutları etkili olmakta. Gördüğünüz gibi bizim araçlarımızın üstü tozdan geçilmiyor. Şu an yıkasam yarım saat sonra yine aynısı oluyor” dedi. Gıda işletmecisi Kemal Alagöz ise, “Gıdacı olarak bizleri çok etkiliyor, kapımızı açamıyoruz. Önlemimizi almak için kapımızı kapatıyoruz, ürünlerimizin üstünü kapatıyoruz. Her 15-20 dakikada bir elimizle sürekli temizliyoruz. Mesela benim çocuğun alerjisi var, okula bile gönderemiyoruz” diye konuştu. Bir diğer esnaf Kadir Gülcü, “Kapımızı kapatıyoruz, içeride klimamız çalışıyor ama yine kapı açılıp kapandıkça içeri toz oluyor” ifadelerini kullandı. (MTH-FKE-