SAĞLIK - 05 Ağustos 2022 Cuma 17:10

Sıcak havalarda su tüketimine dikkat

A
A
A
Sıcak havalarda su tüketimine dikkat

Memorial Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Demirtaş, böbreklerin suyla çalışan bir fabrika olduğunu söyleyerek, “Günlük su tüketiminin normal insanlarda 2-3 litre arasında olması gerektiğini söylüyoruz. Ancak içerisinde bulunduğumuz sıcaklarda bu oran 4 litreye kadar çıkabilir” dedi.

Prof. Dr. Abdullah Demirtaş, özellikle sıcak havalardaki su tüketimi ile ilgili bilgiler vererek, “Biz üroloji olarak böbreklerin suyla çalışan bir fabrika olduğunu söylüyoruz. Günlük su tüketiminin normal insanlarda 2-3 litre arasında olması gerektiğini söylüyoruz. Ancak içerisinde bulunduğumuz sıcaklarda bu oran 4 litreye kadar çıkabilir. Özellikle taş hastalığı olan kişilerin bu suya çok dikkat etmesi gerekiyor. Yapılan çalışmada bir bardak suyun böbrek taşı oluşum riskini yüzde 13 oranında azalttığını gösterdiğini ortaya koydu. Dolayısıyla böbrek sağlığı ve genel vücut sağlığı için normal zamanda ve özellikle sıcak havalarda sıvı alımına dikkat etmek lazım. Ancak şu anlama gelmiyor. Bizim bahsettiğimiz normal su. Su alımı olarak kahve, çay ve gazlı içecekler hiçbir zaman bu bahsettiğimiz miktar içerisine girmez. Özellikle gazlı içecekler zararlı bile olabilir” ifadelerini kullandı.

“Eğer su içilmezse vücut için zararlı olan taş hastalığına neden olabilir”

Demirtaş, “Sıcak havalarda dışarı çıkmamak genel bir sağlık önerisidir. Belirli bir sıcaklığı geçtiği zaman özellikle yaşlı ve küçük çocukların dışarı çıkmamasını istiyoruz. Özellikle ağustosun 1’i ile 10’u arasındaki çok yüksek sıcaklık döneminde böbrek sağlığı açısından insanların gölgede kalmaları daha sağlıklı olabilir. Böbrek suyla çalışıyor ve amacı da vücutta üretilen toksitlerin atılmasıdır. Bu toksitleri atarken su kullanıyor. Eğer su içilmezse böbrekle atılan kristaller ve kalsiyum gibi bir takım elementlerle birlikte bu toksitler vücut için zararlı olan taş hastalığına neden olabilir. Ya da idrarın PH’sını değiştirdiği için idrarda yanma gibi şikayetlere de neden olabilir. Açık sarı olması gereken idrar rengidir. Dolayısıyla daha koyu oldukça bir sebepten sıvı kaybı vardır ve idrar koyulaşıyor demektir. Buna dikkat ederek idrarı açık sarı tutacak şekilde kişiler su içerse aslında gerçek ölçü budur diyebiliriz. Belli bir litre cinsinden değil ama kendi idrarını rengini kontrol ederek su alımı dengelenebilir” şeklinde konuştu.

Ali Göç - Mükremin Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.