GÜNDEM - 01 Temmuz 2017 Cumartesi 20:15

Şiddet görüp dışkı yedirilen kadın İHA’ya konuştu

A
A
A
Şiddet görüp dışkı yedirilen kadın İHA’ya konuştu

Ağrı’nın Patnos ilçesinde kocası tarafından şiddet uygulanarak zorla dışkı yedirilen Cansu Ş. İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamalarda bulundu.

Kendisi tarafından paylaşılan görüntülerin sosyal medyada en üst sıralamaya çıkması ile bir anda ülke gündeminde yer bulan Cansu Ş.’yi İHA ekibi bularak yaşananları konuştu. İlk evlendiği günden bugüne kadar şiddet gördüğünü belirten Cansu Ş., çocukları için hep sustuğunu söyledi. Evlendiği ilk günden bu yana kocası tarafından işkence ver hakaret gördüğünü ve bunların zamanla geçmesini beklediğini söyleyen Cansu Ş., daha sonra hiçbirinin geçmediğini kocası tarafından hakaret ve şiddete maruz kaldığını belirtti. Cansu Ş., “En son bu videoları kendisi çektirdi zaten hiçbir sorunum yoktu. Söylüyordum neden bunları yapıyorsun, benim suçum, günahım nedir? Kocam bana ‘Keyfim istiyor’ diyordu. ‘Sana hakaret edeceğim, seni bezdireceğim’ diyordu. Amacının ne olduğunu bilmiyordum. Ben zaten videonun yayınlanmasını istiyordum. 7 aydır o videoyu sakladım. Ben 7 ay önce bu şiddete ve hakarete maruz kaldım ve sustum. Çocuklarım için sustum. Benim 2 kızım var. Çocuklarımdan ayrılmayayım diye sustum. Dışkıyı yemeyecektim, yalvardım, kapandım ayaklarına ne yaptıysam vazgeçiremedim. Bana önce hakaret etti, vurdu, saçımdan sürükledi, beni mutfağa attı. ‘Yiyeceksin yemesen seni öldüreceğim’ diye tehdit etti. Ben de yemin etmiş siniri geçer diye, biraz ağzıma sürdüm kabul etmedi” dedi.

Şiddet görüp dışkı yedirilen kadın İHA’ya konuştu

Sonuna kadar hakkını arayacağını bu davanın takipçisi olacağını dile getiren Cansu Ş., “Bana o kadar hakaret etti, ezdi, benim başıma bir sürü şey getirdi. Benim vicdanım sızlıyor. Onun hiç vicdanı sızlamadı mı? Gelinliğimle gelinlik kuaföründeydim ben, gelinliğimi giyindim geldim. Hatta kendisi beni çağırdı, tokat vurdu yüzüme 2-3 defa tokat vurdu. Bunları düğün günü kuafördeyken yaptı. Bana niye tokat atıyorsan, niye vuruyorsun, dedim. Bana dediği niye davetlilerle tokalaşıyorsun, merhabalaşıyorsun, dedi. Bir haftalık gelindim geçer dedim, o işkencelere maruz kaldım. Beni vurdu, daha sonra intihar etmeye kalkıştım. Öyle böyle ilerledi. İntihar etmeye kalkışırken fare zehri içtim. Herkes duysun bunu, daha sonra beni hastaneye kaldırdılar, orada ört pas ettiler, mantar yemiş diyerek mantardan zehirlenmiş diyerek konuyu kapattılar” ifadelerini kullandı
Tekrardan evine evliliğini devam ettirmek için geldiğini vurgulayan Cansu Ş., “Yine geldim evime evliliğimi sürdüreceğim dedim. Aynen bu durumlar devam etti, benim burama kadar geldi, artık gücüm kalmadı. Dedim ya öldür beni, ya da beni bırak gideyim. ‘Hayır seni bırakmayacağım’ dedi. ‘Eğer gidersen senin arkandan iftira atarım, seni dünya âleme rezil ederim’ diyerek tehdit etti. Bende bu konuyu aynen aileme anlattım. Aileme gittiğim günden bu yana hakaret ve işkence görüyorum, dedim. Ailem gelip getirdi beni, hatta kavgalı oldular. Babamın evinde bir ay kaldım. O zaman da bir kızım vardı. Şuan 2 çocuğum var. İlk küsmemde babamın evine geldiğimde tek bir kızım vardı. Babamın evine geldiğimde onlar aile büyüklerini gönderdiler. Gelinimiz tekrar gelsin eve biz o hakareti yaptık kabul ediyoruz, ama lütfen ne olur gelinimizi verin, bizi rezil etmeyin, yuvaları var, bu yuvaları dağılmasın dediler bizde kabul ettik. Ben tekrar boyun eğdim, kalktım gittim dedim yuvamdır. Belki eşim dersini almıştır bana karışmaz diye gittim. Gittiğimde gördüğüm hakaretler bir kattı 10 kat oldu. Beni tehdit etti. Ben korkuyordum, o yüzden kimseye anlatamıyordum. Eşimin anne ve babası her şeyi biliyorlardı. Zaten anne ve babası oğullarının yaptıklarını onaylamasalardı belki eşim öyle şeyler yapmazdı. O desteği annesi ve babasından almıştı” şeklinde konuştu.

Eşi tarafından çoğu zaman yüzüne sigara söndürüldüğünü anlatan Cansu Ş., “Sigarayı yüzümde, vücudumda, elimde söndürdü. Yüzüm sürekli morluklarla doluydu. Eve bir misafir geldiğinde benim o halimi görmesinler diye saklıyorlardı. Eşi sürekli kıyafetlerimi dışarıya atıyordu. Beni aç bırakıyordu, bir gece kilerde ve dışarıda yattım. Zaten yüzümde sigara izleri var, rica ediyorum benim hakkımı arasınlar. Ben onlara güvenerek bu videoyu paylaştım. Benim hakkım ne ise ben hakkımı istiyorum. Tazminat davası açacağım, benim hakkım ne ise ben onlardan teker teker alacağım. Ben kesinlikle onun özgür olmasını artık istemiyorum. Eğer o özgür olursa benim başıma bir şey getirir. Ben bunun garantisini veriyorum, bana her türlü bir şey yapar. Özgür kalmasını istemiyorum. Bana çektirdiğini çekecek ben bunu istiyorum” diye konuştu.
Sosyal medyada çocuklara da dışkı yedirdiği iddiaların asılsız olduğunu söyleyen Cansu Ş., “Onlar benim yavrularım, ben nasıl yaparım, yapamam ki, çocuklarımın tek bir gülüşü bütün hakaretime bedeldi. Eşim dövüyordu, ağlatıyordu. Açtım, susuz kaldım. Ama çocuklarım bana güldüğümde ben her şeyi unutuyordum. Biliyor musunuz yüreğim nasıl sızlıyor? Ben çocuklarıma asla öyle bir şey yapamam, o iftiradır. Eşim çok iftira atıyor, ben bunu katiyen kabul etmiyorum. Bu iftiraları içinde ben hakkımı istiyorum. Çünkü suçsuz yere, yüreğim çok acıyor, çok yanıyor. Ben bunları hak etmemiştim, hiç hak etmedim ki, benim kaynanamla ufak bir sözlü tartışmam oldu, sebep oydu, eşim nasıl konuşursun, böyle terbiyesizlik yaparsın dedi. Ben de söyledim zaten benim bunda bir suçum yok. Çocuktan dolayı böyle olmuş, sonra zaten kendisi öğrendi, ban burnundan getireceğim dedi. O pisliği sana yedireceğim. Bir daha böyle bir pislik yapma diye, zaten herkeste biliyor. Ben bunları ifademde de verdim” değerlendirmesinde bulundu. 

Ahmet Genç - Abdullah Söylemez - Hüseyin Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de yaşlı çiftin otobüste darp edilmesine ilişkin davaya devam edildi Mersin’de otobüste engelli yaşlı adam ve eşinin darp edilmesiyle ilgili davanın duruşmasında okul müdürü İsmet T.’nin 17 yaşındaki oğlu hakim karşısına çıktı. Mersin merkez Toroslar ilçesinde 15 Aralık 2023’te Mersin Şehir Hastanesine giden otobüste, Tarsus ilçesinde bir lisenin müdürü olduğu öğrenilen İsmet T. ile oğlu A.O.T.’nin (17), kalp pili takılı olan, felçli olduğu için vücudunun sağ kısmını tam olarak kullanamayan ve böbrek yetmezliği çeken Ramazan Polat (77) ve eşi Hamdiye Polat’ı (71) darp etmesiyle ilgili dava, 2. Çocuk Mahkemesinde görüldü. A.O.T. ve Hamdiye Polat’ın da katıldığı basına kapalı olarak gerçekleşen duruşma, eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi. Polat çiftinin avukatı Hasan Hüseyin Öztürk duruşma çıkışı yaptığı açıklamada, müvekkili Ramazan Polat’ın olaydan sonra yatalak hale geldiğini ve konuşma yetisini tamamen kaybettiğini söyledi. Buna ilişkin mahkemeden konuşmasında kalıcı bozukluk meydana geldiğine dair adli tıp raporu alınması talebinde bulunduklarını belirten Öztürk, "Fakat talebimiz mahkeme tarafından reddedildi. Buna ilişkin itirazlarımızı sürdüreceğiz" dedi. Mahkemenin bir eksiklik olmazsa bir sonraki duruşmada kararını vereceğini açıklayan Öztürk, 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan ve tutuklulukta geçirmiş olduğu süre nazara alınarak tahliyesine karar verilen baba İsmet T. için de İstinafa başvurduklarını kaydetti. Hamdiye Polat da eşinin durumunun olaydan sonra her geçen gün kötüleştiğini belirterek, "Olayın yaşandığı aralık ayından beri sürekli doktora götürüyoruz. Gittikçe yürüyemez, konuşamaz hale geldi. Sabaha kadar evde bağırıyor. Biz de uyumuyoruz, kendi de uyumuyor. Davamdan vazgeçmeyeceğim. Davanın sonuna kadar devam etmesini talep ediyorum" diye konuştu. Baba ve oğula tahliye kararı verilmişti Mersin’de otobüste engelli yaşlı adam ve eşinin darp edilmesiyle ilgili davanın duruşmasında tutuklu sanıklardan okul müdürü İsmet T., 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken, tutuklulukta geçirmiş olduğu süre nazara alınarak tahliyesine karar verilmişti. Oğlu A.O.T. için de 22 Mart’ta 2. Çocuk Mahkemesinde görülen duruşmada, ’kaçma şüphesi’ olmadığı gerekçesiyle tahliye kararı verilmişti.
Kayseri Başkan Büyükkılıç, AK Partili kadınları ağırladı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, 16 ilçe kadın kolları başkanı ve AK Partili kadın yeni meclis üyelerini misafir etti. AK Parti Kayseri Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar ve yönetimi ile 16 ilçe kadın kolları başkanı ve AK Partili kadın yeni meclis üyeleri, 2024 Yerel Seçimleri sonrası milletin iradesi ile yeniden Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Başkan Büyükkılıç’a ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulundu. Başkanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleşen ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Büyükkılıç, “Samimiyetle hep söylüyoruz, kadın kollarımızın teşkilatımızdaki yeri ayrı, fonksiyonel olarak gençlik kollarımızın da yeri ayrı. Herkes gayret içerisinde çalışmalarını sürdürdü” dedi. İradeye saygı duyduklarını belirten Büyükkılıç, “Daha fazla çalışacağız, daha fazla gayret göstereceğiz. Bizim felsefemizde bir seçim biter, hemen ertesi gün seçim varmış gibi çalışmalar devam eder. 16 ilçemizi de ayrıştırmadan bağrımıza basacağız” diye konuştu. Başkan Büyükkılıç, kadınlara hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, “Her bir ilçemizin tüm kardeşlerimize, siz hanımefendilere minnet duyuyor, teşekkür ediyorum. Cenab-ı Allah gayretinizi arttırsın, evinizden, işinizden fedakârlık yaparak teşkilatımızda emek veren canlarımız, kardeşlerimizsiniz” ifadelerini kullandı. AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar ise kadın kolları üyeleri ile birlikte Başkan Büyükkılıç’a gerçekleştirdiği hayırlı olsun ziyaretinde, “Yeni döneminiz hayırlı uğurlu olsun. Rabbim hayırlı, güzel hizmetler yapmayı nasip eylesin. Tabi ki sizler bizim her daim yanımızda, arkamızda oldunuz. Biz de sizlerin yanınızdayız her zaman. Seçim bitti yeni seçime biz başladık. Daha güzel hizmetlerle Rabbim buluştursun. Daha güzel hizmetler yapacağınıza biz inanıyoruz. Kayseri yüzyılında yine sizlerle inşallah bu 5 yılda beraber hizmetler edeceğiz. Rabbim utandırmasın. Güzel hizmetlere imza atmayı nasip eylesin” diyerek hayırlı olsun temennilerinde bulundu. Kadınlarla sıcak ve samimi sohbet gerçekleştiren Başkan Büyükkılıç, günün anısın hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bitlis Binlerce kilometre uzaktan gelip köy okulunun tadilatını yaptılar Türkiye Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) tarafından yürütülen sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Ballı Köyü İlk ve Ortaokulu binasının boya ve tadilatı yapılarak, okulun ilkokul öğrencileri için il içi kültürel gezi programı düzenlendi. TİHCAD’ın İstanbul Nişantaşı ve Beykent Üniversiteleri işbirliğiyle hayata geçirdiği "Ahlat Ağacı: Sosyal Sorumluluk ve Eğitime Destek Projesi"nden Bitlisli öğrencilerde nasibini aldı. Proje kapsamında farklı illerde birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan TİHCAD’ın son durağı Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Ballı Köyü İlk ve Ortaokulu oldu. Kendisi de aynı zamanda TİHCAD üyesi ve aynı zamanda tekstil firması sahibi olan Bitlisli iş adamı Sinan Aslan’ın girişimleriyle Bitlis’e gelen TİHCAD ekibi, Ballı Köyü İlk ve Ortaokulu binasının boya ve tadilatını yapılarak, öğrencilere il içi kültürel gezi programı düzenlendi. Ayrıca, öğrencilere proje çerçevesinde özel olarak tasarlanan çevre dostu ürünlerden hediye edildi. Toplam iki gün devam eden program çerçevesinde ilk gün, Ballı Köyü Ballı İlköğretim Okulu öğrencileri için unutulmaz bir tarih ve kültür gezisi düzenlendi. Öğrenciler; Bitlis il merkezi ile Ahlat ve Tatvan ilçelerini ziyaret ederek bölgenin tarihi ve kültürel mirasını keşfetme fırsatı buldular. Selçuklu mezarlığı ve müzesi, öğrencilerin geçmişle bağlarını güçlendirdiği bir durak oldu. İkinci gün ise okul bahçesinde özel bir program düzenlendi. Vali Yardımcısı İzzet Cem Eser, Hizan Kaymakamı Nurhalil Özçelik, Hizan Belediye Başkanı Yahya Şam, Hizan İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Cemil Tarhan ve çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, öğrenciler tarafından bir birinden güzel ve özel gösteriler sunuldu. Düzenlenen programda konuşan Hizan Kaymakamı Nurhalil Özçelik, binlerce kilometre uzaktan Hizan’a gelen heyet üyelerine teşekkürlerini iletti. İyilik yapmanın güzelliğine ve önemine dikkat çeken Kaymakam Özçelik, "Başta TİHCAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergin Aydın’a, yönetim kurulu üyelerine, Hizanlı iş insanımız Sinan Aslan’a çok ama çok teşekkür ederim. İyilik yapmak gerçekten herkese nasip olmuyor. İnsanın parası oluyor, sağlığı oluyor, imkanı oluyor ama iyilik yapmak o kişiye nasip olmuyor. Ne mutlu ki bu iyiliği yapmak sizlere nasip olmuş, sizler de bunu en güzel şekilde gerçekleştiriyorsunuz. Hatta sizlere daha yakın yerlerde daha yakın coğrafyalarda bunu yapma imkanınız varken, sizler bin 400 – bin 500 kilometre uzaklardan ilçemize, Ballı köyümüze geldiniz. Ben her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi ve tebriklerimi sunuyorum. Sizler için belki çok küçük görünen bu hadise, buradaki kardeşlerimiz için çok çok değerli. Eminim ki hiç biri bu günü ömürleri boyunca unutmayacaklar. Yıllar sonra bizlerin yaşına, bizlerin makamlarına geldiklerinde, bugünü anlatacaklardır. Herkese tekrardan teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum" diye konuştu. Türkiye Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) Başkanı Ergin Aydın ise gördüğü manzara karşısında çok duygulandığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Bugüne kadar uluslararası mecralarda çok konuştum ama böyle programlarda konuşmak gerçekten çok zor oluyor, duygulanıyorum. Biz TİHCAD olarak okulumuza ufak bir dokunuş yaptık, küçük kardeşlerimizi mutlu edebilmek hem çok mutluluk verici hem de gurur duyduğumuz bir durum. Bu bizim derneğimizin 60. sosyal sorumluluk projesiydi. Yönetimimize, Nişantaşı Üniversitesine, Beykent Üniversitesine, bu proje Bitlis’te gerçekleştirmemize vesile olan Sinan Aslan Beyefendi’ye çok çok teşekkür ederim. Bu topraklar gerçekten çok kadim, buraya mı geldik, İsviçre’ye mi geldik ayırt etmek gerçekten çok zor. İnşallah yakın zamanda üyelerimizle, ailelerimizle buraya turistik geziler düzenleyeceğiz." Programın Bitlis’te düzenlenmesine öncülük eden TİHCAD Dernek Üyesi Sinan Aslan da, "Bugün gerçekten çok gurur verici, çok anlamlı bir gün oldu. TİHCAD’ın, Nişantaşı Üniversitesinin ve Beykent Üniversitesinin katkılarıyla okulumuzu adeta yeniden yapıyoruz, çocuklarımızın daha iyi şekilde eğitim alabilmesi adına göndermiş oldukları eşyaları okulumuza yerleştirdik. İnanıyorum ki kardeşlerimiz kendileri için yapılanları unutmayacaklar, vatana millete hayırlı bir insan olarak yetişecekler ve kendilerinden sonraki nesiller için bir şeyler yapacaklar. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi. Düzenlen program, etkinliklerin ardından Beykent Üniversitesinin göndermiş olduğu 200 fidanın okul bahçesinde dikilmesiyle sona erdi.