GÜNDEM - 25 Ekim 2015 Pazar 12:47

Şiddetli fırtınada annesini kaybeden yavru fok annesine kavuştu

A
A
A
Şiddetli fırtınada annesini kaybeden yavru fok annesine kavuştu

Antalya’da Cuma günü etkili olan şiddetli yağmur ve fırtına da annesini kaybeden Akdeniz foku annesine kavuştu.

Antalya’da Cuma günü kenti etki altına alan şiddetli yağmur ve fırtına nedeniyle Tarihi Kaleiçi Yat Limanı’nda mağarada yaşayan anne ve yavru Akdeniz foku ayrı düştü. Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Su Altı Ekibi Polis Kurbağa Adamlar ve liman görevlileri tarafından kayalara sıkışmış halde bulunan 1 aylık yavru fok, kıyıya çıkarıldı. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu’nun da aralarında bulunduğu bir ekip 2 gün boyunca yavru foku tedavi edip annesine kavuşturmak için uzun süre uğraştı. Tedavisi tamamlanan ve sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilen yavru Akdeniz foku dün gece saatlerinde annesinin yanına bırakıldı. 

ALPARSLAN ÇINAR
ANTALYA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”