SAĞLIK - 01 Şubat 2019 Cuma 10:04

'Sigara bağımlılığı tüp bebek tedavisinde başarı oranını azaltıyor'

A
A
A
'Sigara bağımlılığı tüp bebek tedavisinde başarı oranını azaltıyor'

Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Çekmez halk sağlığı sorunu olan sigara bağımlılığının tüp bebek tedavisinde başarı oranını azaltan bir faktör olduğunu söyledi.

Medicana Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Çekmez, sigaranın tüp bebek tedavisindeki olumsuz etkilerini açıkladı. Sigaranın tüp bebek tedavisinde başarı oranını azaltan faktör olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Çekmez, oosit (yumurta hücresi) ve sperm sayı ve kalitesini azalttığını belirtti. 

Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörlerin önemine dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Çekmez, "Sigara bağımlılığı tüp bebek tedavisinde başarıyı azaltan bir faktör. Sigara kullanımı oosit (yumurta hücresi) kalitesini ve sayısını azalttığı gibi benzer şekilde sperm sayı ve kalitesini de azaltmakta dolayısıyla elde edilecek embriyoların sayı ve kalitesi düşmektedir. Sigara içicisi olan kadın ve erkek durumunda tedavi başarısı düşecek ve canlı doğum oranları azalacaktır" şeklinde konuştu.

Günümüzde en çok tercih edilen kısırlık tedavilerinin başında tüp bebek olduğunu ifade eden Dr. Çekmez, "Teknolojinin hızla ilerlemesi ve bu konudaki deneyimin de artmasıyla tüp bebek tedavileri pek çok infertil çiftin bebek sahibi olması için umut ışığı oldu. Özellikle son yıllarda sıkça uygulanmaya başlanan mikroenjeksiyon yöntemi ile sperm sayısının çok düşük olması ve hatta menisinde hiç sperm olmamasına karşın, testisinde sperm bulunan erkeklerin tedavisinde yüksek gebelik oranlarıyla bir devrim olarak nitelendirilebilir" diye konuştu.

"Başarı oranı hastanın klinik özelliğine göre değişkenlik gösteriyor"
Başarıyı etkileyen önemli faktörlerden birincisinin hasta yaşı olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Çekmez, "30 yaşın altındaki hastalar için bu oran yüzde 60’a çıkarken, 35 yaş civarında yüzde 40’a, 40’lı yaşlarda ise yüzde 15’e düşüyor. Ancak bu oranlar tedaviyi yalnızca bir kez deneyenler için geçerlidir. Toplam oranlara bakıldığında ise tedaviyi 4 kez yaptıranlarda başarı oranı yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. İlk siklusta yüzde 50 olan başarı oranı, bir yılda yapılan 4 siklus sonrasında yüzde 90’a çıkmaktadır" dedi.

Tüp bebek başarı şansını etkileyen bir diğer kriterin over rezervi olduğunu belirten Doç. Dr. Çekmez, sözlerine şöyle devam etti: "Over rezervi (yumurta sayısı) azaldıkça başarı şansı ve canlı doğum oranı giderek azalmaktadır. Bu nedenle 35 yaşın üzerinde evli olmayan, evli olup gebelik planını ertelemiş olan ya da ailesinde erken yaşta menopoz öyküsü olan kadınlara tüp bebek uzmanına başvurarak anne olma şanslarını kaybetmemeleri için yumurtalık rezervlerini kontrol ettirmelerini öneriyoruz. Böylelikle rezervi düşük olan evli bayanlar vakit kaybetmeden tüp bebek tedavisine başlayarak, evli olmayan kadınlar da yumurtalarını dondurarak ilerde gebe kalarak anne olabileceklerdir" açıklamasında bulundu.

"Kişiselleştirilmiş tedavi tüp bebekte başarıyı arttırıyor"
Kişiselleştirilmiş tedavinin tüp bebekte başarıyı arttırdığına dikkat çeken Dr. Çekmez, "Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarını belirleyen bir diğer konuda hastaya göre kişisel tedavinin belirlenmesi ve tek çeşit tedavinin tüm hastalara uygun olmayacağını bilinmesidir. Her hastanın ilaçlara dolayısıyla tedaviye yanıtı farklılık arz eder. Bu nedenle tüm hastalara aynı tedaviyi uygulamak doğru olmaz. Bunun için kişinin yaşına, yumurtalık rezervine, vücut kitle indeksine, daha önceki tedavilere verdiği yanıta bakarak uygun tedavi protokolü belirlenir. Kişiye özel tedavinin planlanması başarının anahtarıdır. Ayrıca, tüp bebekte diğer hastalıklardan farklı olarak buna bir de sabır eklemek gerekir. Kadının ve erkeğin içinde bulunduğu duruma göre tedaviyi birden fazla kez tekrarlamamız gerekebilir. Sabırlı olunduğunda eve bebek götürme oranları oldukça yüksek olan tüp bebek tedavilerinde hastanın yılmadan tedaviye devam etmesi, vazgeçmemesi en önemli noktadır" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.