SAĞLIK - 25 Aralık 2015 Cuma 17:12

Sigarayı bıraktıktan sonra kilo kontrolü mümkün

A
A
A
Sigarayı bıraktıktan sonra kilo kontrolü mümkün

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence, sigarayı bıraktıktan sonra kilo kontrolünün mümkün olduğunu belirtti.

"Sigara Bırakma Döneminde Kilo Kontrolünün Sağlanması” konulu açıklamasında, Türkiye’de 19 yaşından sonra sigaraya başlama oranının, 24 yaşından sonra sigaraya başlayanlara göre yaklaşık yüzde 5 daha fazla olduğunu aktaran Dr. Gence, kullanım oranının her geçen gün daha küçük yaşlara indiğine değindi. Türkiye’de bilinçlendirme çalışmaları çok olmasına rağmen çocuk ve gençlere yönelik çalışmaların ilk sırada yer aldığını ifade eden Gence, “Özellikle 15-20'li yaşlarda genç kızlarda sigaranın hem iştahını azaltması hem de bırakırsam kilo alırım düşüncesiyle bağımlılıkları artmaktadır. Sigarayı bırakmaya niyeti olan kişi öncelikle beslenme programı değişikliği için yardım almalı ve hayatına sporu da dahil etmelidir. Amaç ağır bir spor yapmak yerine metabolizmayı hızlandırmak olmalıdır. Bu programa haftanın 3 günü 30 dakikalık yavaş yürüyüşlerle başlanabilir. Sigaranın bırakıldığı dönemde vücut şekerinin düşmesi nedeniyle, şekerli yiyecekler tüketme isteği artacaktır. Nikotin sakızı bu dönemde faydalı olabilir” ifadelerini kullandı.

“İŞTAHINIZI ARTIRMASINDAN KORKMAYIN”
Sigara kullanan kişilerin iştahının kapalı olduğunu, sigarayı bırakınca ise iştahın açıldığını anlatan Dr. Gence, “Bunun için düzenli ve dengeli beslenme ile az ama sık beslenerek metabolizmayı hızlandırmak, şekerli yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Günlük su tüketiminde en az 8 bardak su içmeye dikkat ettiğiniz ve spor ile de desteklediğiniz sürece kilo almanız için bir neden kalmayacaktır” diye belirtti.

“YEMEKLERİN TAT VE KOKUSU DAHA İYİ ALINIR”
Sigaranın tat ve koku almayı olumsuz etkilediğini belirten Gence, “Sigarayı bırakmak bize bu yetiyi tekrar kazandırır. Besinlerden aldığımız haz arttığı için daha fazla tüketilir. Bu durumda porsiyon ölçülerine dikkat etmekte fayda olacaktır” dedi.

“YEMEKTEN SONRA SİGARA ALIŞKANLIĞINDAN VAZGEÇİN”
Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gözde Gence açıklamasında, yemek bittikten sonra sigara içme alışkanlığından vazgeçilmesi gerektiğine değinerek, “Bu seçimleri genelde tatlıdan yana olduğu için kilo kontrolü zorlaşır. Yemeğe çorba ile başlayın. Ana yemeği yedikten sonra bol limonlu bir salata sizi oyalayıcı olacaktır. Buna rağmen baskılayamadığınızda meyve kurtarıcınız olabilir” ifadelerini kullandı.
Sigarayı bırakmanın enerji tüketiminizi azaltabildiğini, metabolizmanın da bu dönemde yavaşlamasının kişilerde panik oluşturabileceğine dikkat çeken Gence şöyle devam etti:
“Metabolizmayı hızlandırmak için kabızlık problemini çözmek yararlı olacaktır. Posa içeriği yüksek sebze ve meyve miktarını artırmak, tam buğday ekmeği tüketmek, kuru baklagil tüketimini haftada 2-3 kez yapmak, aralarda kurutulmuş kayısı, erik tüketmek fayda sağlayacaktır. Günde 2 fincan yeşil çay içerek hem antioksidan içeriğinizi artırın hem de metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz.”

Sigarayı bırakma döneminde kullanılması ve kullanılmaması gereken besinleri de sıralayan Gence, “4 besin grubunu 3 ana 3 ara öğün şeklinde tüketiniz. Bu dönemde çay kahve sigara içme isteğinizi artırabilir bu yüzden meyve çaylarını deneyin. Kilo kontrolü için porsiyonlara dikkat edin. Küçük porsiyonlar hazırlayın. Antioksidan içeriği yüksek sebze ve meyve tüketiminiz en az 5 porsiyon olsun. Sigaranın neden olduğu toksinlerden kurtulmak için su tüketiminizin 2-2,5 litre olmasına özen gösterin. Özellikle antioksidan içeriği yüksek kuşburnu sıvı gereksiniminizi karşılamada yardımcı bir alternatiftir. Kivi, portakal, mandalina, havuç, yeşil yapraklı sebzeler sigaranın zararlı etkilerinden korunmanızı sağlayacaktır” ifadelerini kullanarak açıklamasını tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sibergöz operasyonlarında 48 gözaltı daha İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Antalya merkezli 13 ilde icra edilen ‘Sibergöz-35’ operasyonları çerçevesinde 48 şüphelinin yakalandığını bildirdi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Bakan Yerlikaya, “Kaş Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Antalya İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Antalya merkezli Adana, Balıkesir, Batman, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Tekirdağ’da ‘Sibergöz-35’ operasyonu düzenlendi. 48 şüpheli yakalandı Bilişim sistemlerini kullanarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyen şüphelilerin; hazırladıkları sahte site ve sosyal medya hesaplarında, güven sağlamak amacıyla sahte ‘TURSAB’ belgesi kullandıkları, Kaş, Kalkan, Finike, Patara, Adrasan, Çıralı ve Olimpos bölgelerinde yer alan villalara yönelik detaylı keşif yaptıkları, villalarının sahibiymiş gibi bu villaları kiralamak isteyen 110 vatandaşımızı sahte sosyal medya hesapları açarak dolandırdıkları ve bu siteler üzerinden Havale/EFT yöntemiyle ödeme aldıkları tespit edildi. Şüphelilerin banka hesaplarında 500 milyon lira para hareketliliği olduğu belirlendi. Operasyonlar sonucu, çok sayıda dijital materyale el konuldu” ifadelerine yer verdi. (ALİ-
Tunceli Tunceli’de Urartu mağaralarının bilinmeyenlerini halk hafızası yaşatıyor Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde bulunan Urartu mağaraları resmi olarak bilinenlerin dışında, resmi olmayan bilgilerle sözlü tarih olarak halk hafızasında yaşatılıyor. Resmi kayıtlarda Derviş Hücreleri, yöre halkı tarafından İn Delikleri olarak adlandırılan tarihi mağaralar, halk hafızasında dilden dile söylenen rivayetlerle ihtişamını arttırıyor. Çemişgezek ilçe merkezinin batısında Tağar Çayı Vadisinde kaya üzerine konut amaçlı oyulmuş 20 civarında oda bulunuyor. Urartular dönemine ait olduğu bilinen mağaralar, üç kat halinde sıralı odalar ve bu odaları aydınlatan büyük pencereler ile uzun koridorlardan oluşuyor. ’’Tağar Çayının İn Deliklerinin önünden geçtiği anlatılıyor’’ Derviş Hücrelerini anlatan Araştırmacı Yazar Kağan Gökalp, tarihi mağaralar hakkındaki bilgi verdi. Kendisi de Çemişgezekli olan Gökalp, "İn Delikleri yani Derviş Hücreleri hakkında tarihi bilgiler var. Bunun yanı sıra bir de halk hafızasında olan sözlü kültür geleneğiyle günümüze ulaşan bilgiler var. Kaybolmaması adına bunlardan sizlere bahsetmek istiyorum. İn Delikleri resmi kayıtlarda bilindiği gibi Urartular döneminde yapılmış tarihi yapıdır. Fakat tarihin çok eski dönemlerinde İn Deliklerinin önünden Tağar Çayının daha yüksekte yani vadi yatağının İn Deliklerinin önünden geçtiği anlatılmaktadır. Hatta İn Deliklerindeki yaşayan insanların o dönem itibariyle oradan iplere bağlı kovalarla Tağar Çayından su aldıkları anlatılmaktadır. Tabi burası çöküntü bir alan olduğu için zamanla suyun aşındırması ve jeolojik olaylarla birlikte, şimdi Tağar Çayının kotu İn Deliklerinin seviyesinden aşağıya düşmüş durumdadır. Bu anlatılan halk hafızasında canlılığını koruyan bir anlatım şeklidir. Ayrıca ilçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarları var. Oranın da İn Delikleri ile ilişkili olduğu biliniyor’’ dedi. Mağaraların kullanılış amacı ile ilgili bilgi veren Gökalp, konuşmasına şöyle devam etti: ’’Dönemin Genel Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa Tunceli’yi ziyaretinde Çemişgezek ilçemizi de ziyaret etmiştir. Bu ziyaret esnasında tarihi kayıtlardan veya sözlü kültürden edindiği bilgiye, düşünceye istinaden, Kale Mahallesi’nden İn Deliklerine, Tağar Vadisinin altından bir geçit olduğu bilgisiyle orayı araştırıp bulmak istediği söylenmektedir. İlçemizin Kale Mahallesi’nde kaya mezarı olarak bilinen Nergiz kaya olarak tanımlanan kayaların olduğu bölgede bu geçidi bulma çalışmalarına Fevzi Çakmak Paşa bizzat katıldığı söylenmektedir. Bu da halk hafızasında yer alan, büyüklerimizden, dedelerimizden dinlediğimiz bir bilgi notu olarak zihinlerde kalsın istiyoruz. Hatta az ilerisinde Kara Mağara olarak bilinen yerin İn Deliklerinin askeri anlamda ileriyi gözetleme güvenlik noktası olarak, askeri öncü grupların beklediği bir yer olduğu anlatılmaktadır. Yani orası da Derviş Hücrelerinin bir parçasıdır. Asurlular savaşçı bir toplum olarak tarihte bilinir. Tarihi kayıtlar da bu şekilde geçer. Çemişgezek bölgesinin ele geçirilmesi sürecinde Urartular sağlam bir direniş göstermişler Asurlulara karşı ve İn Deliklerini bir türlü ele geçirememişlerdir. Nihayetinde Mırnahi diye tabir ettiğimiz İn Deliklerinin bulunduğu kayanın üstündeki düz araziden sepetlerin içerisinde okçuları İn Deliklerine salmak suretiyle, İn Deliklerini ele geçirme faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Bunu da rahmetli Erhan Saraçoğlu hocamızdan dinlemiştim. O da daha büyüklerden, yaşlılardan bu şekilde dinlediğini bizlere nakletmişti." (SA-YRT-