GÜNDEM - 06 Haziran 2020 Cumartesi 09:15

Silahlı çatışmada kocalarını kaybeden 4 kadın aynı kaderi paylaştı

A
A
A
Silahlı çatışmada kocalarını kaybeden 4 kadın aynı kaderi paylaştı

Erzurum’un Çat ilçesinde geçtiğimiz hafta kız kaçırma meselesi yüzünden iki aile arasında bulunan husumet nedeniyle çıkan kavgada 5 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı. Güneş ailesinin geçimini sağlayan Hasan, Sıddık, Sinan ve Baki Güneş, husumetlileri tarafından vuruldu. Geride kalan 4 kadın ise eşlerinin mezarı başında dua ederek gözyaşı döktüler.

Geçen Cumartesi günü Çat ilçesine bağlı Köseler Mahallesinde Güneş ve Yıldız ailesi arasında çıkan silahlı çatışmada 5 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı. 2014 yılında Yıldız ailesinden Burhanettin Yıldız, Hasan Güneş’in kızı Fatma Güneş’i kaçırdı. Olay üzerine gerilen aileler ara bulucu sayesinde barıştı. Çiftin düğünü yapıldıktan sonra Fatma Güneş, düğünden aylar sonra bilinmeyen bir nedenden dolayı intihar etti. Yıllar sonra bitmeyen husumette Güneş ailesi tarlalarına gübreleme yapmaya giderken Yıldız ailesi üyeleri tarafından saldırıya uğradı.

Traktörle tarlaya giden Hasan, Sıddık, Sinan ve Baki Güneş’e, yolda karşılarına çıkan Sıracettin Yıldız tarafından uzun namlulu silahla ateş açıldı. Güneş ailesi de yanlarında bulunan tabancayla Yıldız’a karşılık verdi. Arkadan gelen İrfan ve Burhanettin Yıldız, uzun namlulu silahlarla ateş açtı. Olayda Hasan Güneş, Sıddık Güneş ve tek çocuğu olan Sinan Güneş, Baki Güneş ile Sıracettin Yıldız hayatını kaybetti. İki tarafı ayırmak isteyen bir kişi ise yaralandı.

Silahlı çatışmada kocalarını kaybeden 4 kadın aynı kaderi paylaştı

“Geride 10 yetim çocuk kaldı”

Silahlı çatışmada hayatını kaybeden Hasan Güneş’in 6, Sinan Güneş’in 2, Baki Güneş’in ise 2 çocuğu yetim kaldı. Sıddık Güneş’in ise tek çocuğunun Sinan Güneş olduğu belirtildi. 1 sene önce askerden gelen Sinan Güneş silahlı çatışma da babası ile aynı kaderi paylaştı.

“Kocasının ölümünü cep telefonuyla konuşurken duydu”

Olay anında Baki Güneş, Sinan Güneş’in eşi olan Fidan Güneş’i arayarak saldırıya uğradıklarını söyledi. Fidan Güneş, telefonda konuşurken silah seslerini ve kocası Sinan Güneş’in öldüğünü duydu. Telefonu kapatarak olay yerine koşan Fidan Güneş, eşi Sinan Güneş, kayınpederi Sıddık Güneş ve akrabaları Hasan ile Baki Güneş’in cesedi ile karşılaştı.

Sinan Güneş’in eşi Fidan Güneş, “Olay günü eşim Sinan Güneş, amcasının oğlu Baki Güneş, kayınpederim Sıddık Güneş ve Hasan Güneş gübre alarak Hazazlar mevkinde bulunan bize ait tarlaya gittiler. 15 dakika falan sonra telefon geldi. Baki Güneş, ‘Sıddık Yıldız’ın oğulları bizi öldürecekler, bize pusu kurmuşlar’ dedi. Telefonla aradı, laf ağzındayken silahlar patladı. O anda çatışma olduğunu anladık. Kalkıp olay yerine gitmek istedim, belki benim eşim canlıydı, gitsem belki kurtarabilirdim. Sıddık Yıldız beni darp etti, bana ağza alınmayacak hakaretler savurdu. ‘Ben senin eşini öldürdüm, seni de oğlunu da onun yanına gömeceğim’ dedi. Bu kavga, aramızdaki husumet arazi anlaşmazlığı değil. Kız kavgası, Fatma Güneş’in kaçması üzerine aramızda husumet başladı. Hangi anne, baba yavrusuna git kendini öldür, intihar et diyebilir. Fatma Güneş kaçtı, 3 ay sonra kendini astı. Fatma onların baskılarına dayanamadı, sürekli darp ettiklerine, eziyet, işkence ettiklerine dair görgü tanığı da var” dedi.

“Zanlılar için idam istiyoruz”

Olaydan sonra zanlılar için idam istediklerini belirten Fidan Güneş, “İdam istiyorum. Beni iki yetimle ortada bıraktılar. Katillerine de sesleniyorum, ben yıkılmadım benim çocuğum var Sinan’ın yerine, Baki’nin de çocukları var biz yıkılmadık ayaktayız. Bundan sonra bir şey yapmayı düşünmüyorum. Evlatlarımı babalarını kaybettim diye ortada bırakacak değilim. Ben evlatlarımı annelikte yapacağım, babalık da yapacağım, sahip de çıkacağım. Gelip bizi tehdit ediyorlar. ‘Benim 100 adamım var, benim namusumun ellere kalacağını da bilsem Sinan ve Baki’yi öldüreceğim’ diyorlar. Bu zalimlik, pusuya yattıkları apaçık belli” diye konuştu.

“Oğlunun doğum günü için pasta aldı, akşama cenazesi geldi”

Tarlaya çıkmadan önce 21 yaşındaki Sinan Güneş, 3 yaşındaki oğlu Yiğit Güneş’in doğum günü için pasta alarak eşi Fidan Güneş’e getirdi. ‘Pastayı hazırla, gidip geldikten sonra kutlarız’ diyen Güneş’in, saatler sonra ölüm haberi geldi.

İkinci çocuğuna 4 aylık hamile olan Fidan Güneş, “Yiğit’imin doğum gününün olduğu gün ben Sinan'ımı toprağa verdim. Yiğit’imin doğum gününü babası kanıyla kutladı. Çocuğumun 3. yaşını ben kanla kutladım. Eşim pasta getirdi, akşama hazırlık yap gelip Yiğit’in doğum gününü kutlayacağım dedi. Gitti bana cenazesi geldi, ben oğlumun hediyesi olarak babasının cenazesini verdim. Oğlum 3 yaşına girdi babası göremedi” ifadelerini kullandı.

Silahlı çatışmada kocalarını kaybeden 4 kadın aynı kaderi paylaştı

“Kozlarımızı paylaşacağız daveti yalan”

Olay anında kurşunların traktöre de isabet ettiğini belirten Fidan Güneş, “Traktörden can havliyle nasıl atlamışlarsa uzak mesafe yaralı olarak gitmişler. Bizi öldürmeye davet etmişler lafı yalan yanlarında bulunan sopa. Sopayla gitmişler. Madem savaşa çağırmışlar neden 4 kişiye 1 kişi gitmişler. Bizim onlara karşı kullandığımız silah sopa” şeklinde konuştu.

Olay sonrası kaçan İrfan Yıldız ve Burhanettin Yıldız, askeri helikopter destekli jandarma ekipleri tarafından başlatılan arama ve yakalama çalışmasında 23 saat sonra olay yerine 10 kilometre uzaklıktaki Göbekören Mahallesi yakınlarında bulunan arazide yakalanarak gözaltına alındı. İki kişinin yakalanmasının ardından yapılan aramalar sonucunda; 1 adet ruhsatsız Kaleşnikof Piyade Tüfeği, 4 adet ruhsatsız tabanca ve 3 adet ruhsatsız av tüfeği ele geçirildi. İrfan Yıldız ve Burhanettin Yıldız 3 Haziran 2020 tarihinde çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanmasını müteakip, Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevine konuldu.

Olaya karışan Yıldız ailesi üyeleri ve eşyaları jandarma ekipleri tarafından köyden çıkarılarak başka köye taşındı.

Öte yandan, Köseler Mahallesinde çıkacak herhangi bir olumsuz duruma karşı jandarma ekipleri yoğun güvenlik önlemi aldı.

Özge Bozo - Sefa Tetik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.
Ankara Bakan Tunç: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir" dedi. Adalet Bakanı Tunç, İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz’ın sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yaptığı paylaşıma ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yazılı bir açıklama yaptı. Bakan Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İsrail Dışişleri Bakanının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan seviyesiz açıklamaları, soykırım suçu işleyen işgalci İsrail Hükümetinin çocuk, kadın demeden yaptığı katliamları gizleyemeyecektir. Nerede olursa olsun, her platformda daha adil bir dünya için mücadele eden Sayın Cumhurbaşkanımız, Filistin’de ateşkes ve barış sağlanarak akan kanın bir an önce durması için çabalamaktadır. Gözü dönmüş insanlık düşmanı canilerin, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alması işte bundandır. İnsan haklarını yok sayarak ve uluslararası hukuku görmezden gelerek kuvözdeki bebekleri dahi öldüren; okulları, sığınma kamplarını, hastaneleri bombalayarak her yeri kana bulayan İsrailli yöneticiler, daima yaptıkları katliamlarla anılacak ve hukuk önünde hesap vermekten kaçamayacaktır."