GÜNDEM - 07 Ekim 2015 Çarşamba 16:12

Sinan Şamil Sam’ın doktorundan açıklama

A
A
A
Sinan Şamil Sam’ın doktorundan açıklama

Yoğun bakımda tedavisi süren eski dünya kıtalararası ağır sıklet boks şampiyonu Sinan Şamil Sam’ın doktoru Adnan Bağrıaçık, “Maalesef şu an çoklu organ yetmezliği buluyor. Hayati tehlikesi yok ama durumu çok iyi değil” dedi.

Eski dünya kıtalararası ağır sıklet boks şampiyonu ‘Boğazın Boğası’ lakaplı milli boksör Sinan Şamil Sam’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Ankara’da tedavisi devam eden ve daha sonra İstanbul’a özel bir hastaneye sevk edilen Şam’ın sağlık durumu hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dr. Adnan Bağrıaçık, milli boksörün uzun süredir karaciğer yetmezliği ile yaşadığını belirtti. Şampiyon sporcuyu organ nakline hazırladıklarını belirten doktor Bağrıaçık, “Karaciğer yetmezliği için organ nakli gerekiyor. Aslında onu bekliyor. Kardeşi ile testleri tuttu. Kız kardeşi karaciğerinin bir bölümü verecek. Ancak nakile hazır değil. Ona çalışıyoruz. Şu an karaciğer yetmezliği iken maalesef çoklu organ yetmezliği buluyor. Akciğer ve kalbinde de yetmezlik bulunuyor. Şu an ailesi dışında kimse ile görüşemiyor. Muhtemelen 5-6 gün için de daha stabil bir hale gelecektir. 5-6 branş ortak çalışacağız. Kendisinin ciddi bir sporcu geçmişi var. İnşallah son durumunu bildireceğiz ve iyi haberler vereceğiz. Hayati tehlikesi yok ama durumu çok iyi değil” diye konuştu.

“KULLANDIĞI İLAÇLARDAN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

Milli sporcunun karaciğer enfeksiyonu sonrası iyi tedavi olmadığını ve hayatına dikkat etmediğini düşündüklerini vurgulayan Bağrıaçık, “Hepatit’i oluşturacak bir sürü faktör var. Karaciğer iltihabı yapan birçok faktör var. Çocukken geçirdiği bir karaciğer iltihabı ile bunu başlatmış olabilir. Sinan Şamil Sam için merak edilen herhalde şudur daha çok; alkolle bir bağlantısı var mı veya kullandığı ilaçlarla bir bağlantısı var mı? Boks yaptığı dönemlerde ben onun doktorluğunu yapmadım. Ben o zamanlar güreş milli takımına bakıyordum. Onun için buna ancak Sinan cevap verebilir. O zaman kullandığı ilaçlar mı buna sebep oldu diye. Bana kalırsa öyle bir ilaçtan olduğunu düşünmüyorum. Çok üst düzey başarılar elde etmiş bir sporcu ve defalarca doping kontrolüne girmiş. Yani böyle bir ilaç kullanmış olsaydı doping kontrolünde çıkardı. Doping ile ilgili bir şey kullandığını düşünmüyorum. Alkolle de ilgili şu an öyle bir problem yok. Ben daha çok geçirilmiş bir karaciğer enfeksiyonunun sonrasında iyi tedavi olamamış, beslenme ve yaşantısına dikkat etmemiş olduğunu düşünüyorum. Şu an sporu bıraktığı için aşırı bir kilosu var. Hareketsizliği çok fazla. Bu durumu daha stabil ve hareketli hale getirip organ nakli yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.

SADECE 4 KEZ KAYBETTİ

Profesyonel boks yaşantısında sadece 4 mağlubiyeti bulunan başarılı boksör, 9 defa amatör boksta Türkiye şampiyonluğu, 1992 yılında dünya gençler şampiyonluğu, 1993’te ise Avrupa şampiyonluğu elde etti. 1995 yılında ise dünya ikinciliğini kazanan Sinan Şamil Sam, 1999 yılında dünya şampiyonu unvanını kazandı.

15 Nisan 2000 tarihinde profesyonel boksa adım adan Sam, profesyonel hayatı boyunca yaptığı 36 maçtan 31 galibiyetle ayrıldı. Sam, profesyonel boks yaşantısı boyunca ise 4 mağlubiyet elde etti. “Boğazın Boğası” lakabıyla anılan milli boksör, elde ettiği 31 galibiyetin 16’sını ise nakavtla kazanarak büyük bir başarıya imza attı.
 

DOĞAN GÜNDOĞDU - KAAN ÜLKER 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.