GÜNDEM - 26 Ocak 2016 Salı 11:08

Sınırın kartalları

A
A
A
Sınırın kartalları

Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde Suriye sınırının sıfır noktasındaki İsmail Direk Hudut Karakolunda bulunan Hudut Kartalları sınırda kuş uçurtmuyor.

Şanlıurfa 3’üncü Hudut Alayı 2’nci Hudut Tabur Komutanlığına bağlı İsmail Direk Hudut Karakolu’ndaki askerler, 24 saat boyunca dürbün ve kameralarla YPG’nin kontrolündeki sınırı gözetleyip yasa dışı yollarla Türkiye’ye geçmeye çalışanlara engel oluyor. Hava savunma sistemi ve uçaksavar mevzileri ise havadan gelebilecek tehlikelere karşı sınırı koruyor.

SABAH UYANIP İÇTİMAYA GEÇİYORLAR
Askerler, sabah koğuşa giden komutanları tarafından “Arkadaşlar günaydın” komutuyla uyandırılıyor. Giyindikten sonra kahvaltı yapan askerler, karakolun bahçesinde toplanarak, uzman çavuş komutasında karakol komutanına tekmil verdikten sonra görevlerinin başına geçiyor. Gözetleme kulesine ve nöbet yerlerine giderek arkadaşlarından görevi devralan askerler, sınırı tehlikelere karşı korumaya devam ederken görevini tamamlayan askerler ise yemeklerini yiyerek dinlenmeye geçiyor.

SINIRA YAKLAŞANLAR KÜRTÇE, TÜRKÇE VE ARAPÇA ANONSLARLA UYARILIYOR
Mevzilerdeki askerler, kanas olarak bilinen dragunov keskin nişancı silahı ve uçaksavarlarla sınırda güvenlik önlemi alırken gözetleme kulesindeki askerler ise 24 saat boyunca termal kameralarla sınır hattını ve sınırın öte tarafındaki hareketliliği kaydediyor. Sınıra yaklaşan olduğunda ise telsizle hazır kıta bekleyen müdahale mangasına haber veriliyor. Kobra tipi zırhlı araca binen askerler, sınır hattında ilerleyerek Kürtçe, Türkçe ve Arapça anonslar yaparak sınıra yaklaşanları uyarıyor. Sınıra yaklaşanların mesafesi sürekli ölçülüp kaydediliyor. Yaklaşanlar yapılan uyarılara aldırış etmeyince yaklaştıkları takdirde ateş edileceği anonsları yapılıyor. Eğer Suriye tarafından sınıra yaklaşanlar bütün uyarılara rağmen sınırı ihlal ediyorlarsa uyarı atışı yapılıyor. Sınıra yaklaşanlar vazgeçip geri gittiğinde ise telsizle karakola bildiriliyor. Karakolun tehlike geçti, geri dönün anonsu üzerine askerler tekrar karakola dönüyor.

RADAR VE HAVA SAVUNMA FÜZELERİ SINIRI KONTROL EDİYOR
Sınıra ve karakola hakim bir noktada bulunan uçaksavar mevzisi ve hava savunma füzeleri de havadan gelebilecek saldırılar için hazır bekliyor. Füzeler, radar tarafından tespit edilen yabancı hava unsurlarını sınırı ihlal ettiği takdirde düşürecek şekilde bekliyor.

Sınır güvenliğinin kontrol altında olduğunu belirten Tabur Komutanı Yarbay Gürkan Işık, ”Sorumluluğumuzda bulunan hudut hattının tamamını gece ve gündüz 24 saat esasına göre gözetleme vasıtalarıyla gözetleme imkan ve kabiliyetine sahibiz’’ şeklinde konuştu.

YEMEKLER 5 YILDIZLI OTELLERİ ARATMIYOR
Karakolda bulunan ve nöbet yerlerine gitmek için hazırlık yapan askerler ise komutanlarının nezaretinde spor yapıyor. Spor sonunda yemekhaneye giden askerler, dua ettikten sonra karakoldaki aşçılar tarafından yapılan yemekleri yiyor. Yemekler 5 yıldızlı otelleri aratmıyor. Günlük hazırlanan 5 çeşit yemek arasında tatlı ve salata eksik olmuyor ve ana yemekte ise her zaman et kullanılıyor. Komutanlarıyla birlikte yemeklerini yiyen askerler boş zamanlarında ise kitap okuyup satranç oynuyor. Bir grup asker dinlenirken arkadaşları ise sınırı gözetlemeye devam ediyor.

Hudutta askerlik yapmanın her kese nasip olmayacağını belirten Ankaralı asker Göktürk Ekinci, “Zor bir bölgede askerlik yapıyoruz ama çok şükür bir sorunumuz yok çünkü komutanlarımız bizimle gayet ilgili. Bizi izleyenlerin içleri rahat olsun, biz onların rahat uyuması için burada görev yapıyoruz. Hudutta görev yapmak herkese nasip olmaz, bunun onurunu yaşıyoruz. Bizler bayraklaşan yurt topraklarının bütünlüğünü ve güvenliğini teminatıyız. Beni izleyen annemin babamın ellerinden öpüyorum" ifadelerini kullandı.
Sivaslı Çavuş Fırat Aslan ise hudut karakolundaki askerlik sürecinde kardeşten öte arkadaşlıklar kurduğuna dikkat çekerek, “Hudut namustur anlayışı ile kılıcımız keskin bir şekilde askerlik yapıyoruz, bizi merak etmeyin rahatımız yerinde’’ şeklinde konuştu.

İstanbul’dan Suriye sınırına askerlik yapmak için geldiğini ifade eden Yozgatlı Yunus Çamlıbel, “Vatan bize emanet, ailemiz ve milletimiz rahat uyuyabilir, biz 24 saat burada görev yapıyoruz’’ mesajını verdi.
Karabüklü asker Ercan Bostancı, hudutta askerlik yaptığı için kendini çok şanslı hissettiğini belirterek, “Ailem ve sevdiklerim rahat olsun, biz burada gayet rahat bir şekilde vatani görevimizi yerine getiriyoruz. Böyle bir kutsal görevi icra ederken gün saymak Türk askerine yakışmaz, hudut namustur, hudutta şafak sayılmaz’’ şeklinde konuştu.

ORHAN ERKILIÇ - ŞİNASİ İNAN
ŞANLIURFA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvin’de üzerlerine kaya yağan minibüs şoför yaşadıkları korku dolu anları anlattı Artvin’de dün sabah saatlerinde meydana gelen olayda seyir halindeki bir yolcu minibüsü yamaçtan kopan kaya parçalarının isabet etmesi sonucu kullanılamaz hale geldi. Olayda minibüs sürücüsü ile araçta bulunan 4 yolcu, büyük bir tehlike atlatmalarına rağmen yara almadan kurtuldu. Edinilen bilgilere göre, seyir halindeki minibüsün üzerine aniden yamaçtan kopan kaya parçaları düştü. Minibüs hurdaya dönerken, araçta bulunan yolcular büyük panik yaşadı. Kazanın ardından kendi imkânlarıyla araçtan çıkan sürücü ve yolcuların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Yaşadıkları korku dolu anları anlatan minibüs sürücüsü Ramazan Akyürek, "O gün bizim için ikinci doğum günümüz oldu. Sanki dinamit atılmış gibi her yerden aracın içine taş yağıyordu" dedi. Yaklaşık 20 yıldır bu yollarda yolcu taşıdığını belirten Akyürek, şunları söyledi: "Aracımda 4 yolcu vardı. İkisi yan koltukta, ikisi arka koltukta oturuyordu. Şans eseri kurtulduk. İki kaya aracın tavanından içeri girdi. Biri önden vurup sekti, biri cama çarptı, bir diğeri ise otomatik kapıya isabet etti. Kayalar durduktan sonra araç içinde kaldık. Kendi imkânlarımızla indik. İndikten sonra birbirimizi kontrol ettik, kimseye bir şey olmadığını görünce şükrettik. Burnumuz bile kanamadı. Vücudumuzu bir titreme aldı. Sanki dağın içinde dinamit patlamış gibiydi. Yukarıdan kayaların geldiğini sonradan fark ettik. Daha önce kazalar yaşadım ama böyle bir olayı ilk kez gördüm. Ne kadar dikkatli giderseniz gidin, yukarıdan gelen kayaya karşı önlem almak mümkün olmuyor." Minibüse yaklaşık 5 kaya parçasının isabet ettiğini belirten Akyürek, özellikle yağışlı havalarda sürücüleri uyararak, "Bu bölgeden geçen tüm sürücülerden ricam, yağmurlu havalarda çok daha dikkatli olmalarıdır" diye konuştu.
Düzce Kuyumcu mağdurlarının eyleminde yaşlı kadın fenalaştı Düzce’de iflas gerekçesiyle kapanan kuyumcuda paralarının ve altınlarının kaldığını, mağdur edildiklerini öne süren bir grup vatandaş, iş yeri sahibinin evinin önünde eylem yaptı. Polis ekipleri bölgede geniş güvenlik önlemleri alırken, eylem sırasında yaşlı kadın fenalaştı. Kent merkezinde faaliyet gösteren kuyumcunun bir süre önce iflas gerekçesiyle kapanmasının ardından mağdur olduklarını öne süren vatandaşlar, işletme sahibinin Kültür Mahallesi’ndeki evinin önünde bir araya geldi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen polis ekipleri, evin çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Kalabalık grup, paralarını geri istediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Eylem sırasında sinir krizi geçirerek fenalaşan Bilgen Kurt isimli yaşlı kadına, olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından ambulansta müdahale edildi. Mağdurlardan Fatma Eser yaptığı açıklamada, "Mağdurların arasında tekstilde, fabrikada çalışanlar var. Dişinden, tırnağından artırarak bir şeyler yapmaya çalışan insanlar var. Örneğin aramızdaki bir kadının 4 çocuğu var. Borcu olan, bir sürü sıkıntı çeken insanlar var" dedi. "Herkes ona güvenirdi" Kuyumcu S.A.’nın geçmişte "Düzce’nin kasası" olarak bilindiğini ifade eden Eser, "Herkes ona güvenirdi. Emanet parasını ona bırakırdı. Oğlu, babasının yıllardır yaptığı güveni kendisi yıktı. Mahkemeye başvuruldu. Mahkemeden ceza olarak sonuç alındı ama bizim mağduriyetimiz giderilmedi" diye konuştu. "S.A., yılların esnafı olduğu için oğluna da güvendik" Bir başka mağdur Bilgen Kurt ise dolandırıldıkları söyleyerek, şöyle konuştu: "S.A.’nın oğlu Ş.E.A. tarafından dolandırıldık. 2024’nın eylül ayında ona gittik. S.A., yılların esnafı olduğu için oğluna da güvendik. Haram lokma yemeyelim diye bankalara yatırmadık. Birikimimizi oğlu Ş.E.A.’ya verdik. Bize ’Bir ay içinde mağduriyetiniz giderilecek, altınlarınızı geri vereceğiz’ dedi. 15 gün sonra, 1 ay sonra sürekli gittik ama sonuç alamadık. Her gidişimizde bizi es geçtiler. Doğru dürüst söz vermediler. Bizim kimsenin parasında, malında, mülkünde gözümüz yok." "Darbe yiyeceğimiz aklıma gelmedi" Kanser tedavisi gördüğünü belirten yaşlı kadın, "Biz hakkımız olanı istiyoruz. Ben kanser hastasıyım, tedavi görüyorum. Dişimden, tırnağımdan artırdığım parayı biriktirdim, kuyumcuya getirdim. Babası yılların esnafı olduğu için darbe yiyeceğimiz aklıma gelmedi" diye konuştu.
Ordu Ordu’da arıcılara malzeme desteği Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında Ordu’da arıcılara yönelik malzeme desteği sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğünce 2025 yılında yüzde 70’i hibe olarak desteklenen ’Ordu Arısı Islah Projesi’ kapsamında, ıslah işletmesinde kullanılmak üzere 300 adet langstroth tipi kovan, 6 bin adet çerçeve, 10 bin adet ana arı taşıma kafesi, şeker, 6 ton arı keki, 500 kilogram temel petek ile maske ve körük alımı gerçekleştirildi. Temin edilen malzemeler Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği’ne teslim edildi. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen törende, Ordu Arıcılar Birliği tarafından alınan Birinci Derece Tarımsal Örgüt Belgesi takdim edilirken, Islah Projesi kapsamında sağlanan malzeme desteğinin de teslimi yapıldı. Törende konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay, Ordu’da arıcılık alanında uzun süredir ıslah çalışmaları yürütüldüğünü belirterek, "İl Müdürlüğümüz kontrolünde Ordu İli Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından 2017 yılından bu yana ıslah çalışmaları sürdürülmektedir. 2018-2021 yılları arasında TAGEM destekli olarak yürütülen proje, daha sonra uzatılarak 2023 yılına kadar devam etmiştir. Bu süreçte önemli mesafeler kat edilmiştir" dedi. İl Müdürü Bayram Ay ayrıca, proje kapsamında toplam bedeli 2 milyon 210 bin 820 TL olan harcamaların yüzde 70’inin Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından karşılandığını, 1 milyon 547 bin 574 TL ödenek kullanıldığını ifade etti. Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi ise konuşmasında iki önemli gururu bir arada yaşadıklarını belirterek, "Yüzlerce ana arı dağıtımı yaptık. Bu desteklemeyle arıcılıkta güçlü bir altyapı oluşturuldu. Hedefimiz, arıcılarımızın gelirini artırmak ve sürdürülebilir üretimi sağlamak" diye konuştu. Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Şeref Cınbırtoğlu da arıcılığın tarımda katma değeri yüksek bir sektör olduğunu vurgulayarak, arıcılara yönelik desteklerin önemine dikkat çekti. Konuşmaların ardından İl Tarım ve Orman Müdürü Bayram Ay ile Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi arasında proje imza töreni gerçekleştirildi. Program, 2025 yılı malzeme desteğinin Vali Muammer Erol tarafından arıcılara verilmesiyle sona erdi.