SPOR - 10 Ağustos 2016 Çarşamba 16:02

Şırnak’ta şehit olan askerin ailesine şehadet haberini vermek zor oldu

A
A
A
Şırnak’ta şehit olan askerin ailesine şehadet haberini vermek zor oldu

Şırnak’ta meydana gelen terörist saldırıda şehit düşen Afyonkarahisarlı askerin acılı ailesinin haber vermek, oluşturulan heyete büyük zorluk yaşattı. Heyet üyeleri, geldikleri evde şehit ailesinin olmadığını görünce, şehit babası muhtarla birlikte evlerine “su patlağı var” diye çağrılıp acı haber verildi.

Şahadet haberinin gelmesinin ardından şehidin ailesine acılı haberi vermek için Afyonkarahisar Garnizon Komutanlığında görevli Albay Fatih Sağdıç, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı İsmail Kumartaşlı, psikolog ve imamdan oluşan bir heyet 112 Acil Servis ambulansları eşliğinde ailenin Cumhuriyet Mahallesi Şükrü Çelikalay Caddesi numara 31’deki evine gitti. Ancak heyet aile üyelerinin evde olmadıklarını görünce Mahalle Muhtarı Fehmi Yurtyapan’dan yardım istediler. Evin önüne gelen muhtar ile görüşen heyet, şehidin aile üyelerine ulaşamadıklarını söyleyince, muhtar Yurtyapan baba Ömer Çankaya’yı telefon ile arayarak “sizin evin olduğu yerde apartmanda su patlağı var, acilen eve gel” dedi. Bunun üzerine heyet üyeleri ambulans, askeri araç ve vatandaşları bölgende ulaştırdı. Heyet üyeleri de bu sırada evin karşısındaki öğretmenevine giderek beklemeye başladılar. Yaklaşık 10 dakika sonra evin önüne gelen ve her şeyden habersiz olan baba Ömer Çankaya’ya acılı haberi Muhtar Yurtyapan ile Başkan Kumartaşlı verdi. Haberi alır almaz kendinden geçen ve dengesini kaybeden babanın düşmemesi için heyet üyeleri babayı önce sandalyeye oturttu, daha sonra da eve götürdü. Haberi alır almaz yıkılan baba, “Nasıl olur benim oğlum mu? Tayfur’um daha dün gece telefonda konuşmuştuk. Tayfur’um gitti, oğlum” diye feryat etti.

“Aile üyelerine sakinleştirici yapıldı”
Babanın ardından eve çağrılan şehidin kardeşi Ramazan Çankaya ise “Tayfur, Tayfur, baba Tayfur gitti” diyerek ağıtlar yaktı. Şehidin baba ve ağabeyine olay yerinde hazır bulunan 112 Acil Servis gürevlileri tarafından müdahale edilerek sakinleştirici vuruldu.

“Annenin feryatları yürekleri dağladı”
Bu sırada heyet üyeleri, evde olmayan ve yaklaşık bir hafta önce işe başlayan anne Şerife Çankaya’nın çalıştığı firmaya ulaşarak, durumu anlatıp annenin bir bahane ile acilen eve gönderilmesini istediler. Durum üzerine firma yetkilileri anne Çankaya’yı iş yerine ait bir araç ile evlerine yolladı. Annenin durumdan şüphelenmemesi ve fenalaşmaması için yine olay yeri boşaltıldı. Yaklaşık yarım saat sonra olay yerine gelen anne, araçtan iner inmez durumdan şüphelenerek, “Söyleyin Allah aşkına ne olmuş. Tayfur’um mu gitti yoksa? Güzel oğlum mu gitti, Tayfur’um mu gitti?” diyerek feryat edip evin giriş kapısı önüne yığıldı. Anneyi yakınları sakinleştirerek evin içine götürdüler. Anne Çankaya evin içerisine girdikten sonra aile üyeleri bir kez daha feryat ederken, heyet üyeleri ve yakınları aileyi sakinleştirmek için çaba gösterdiler.
Şehidin kardeşi Ramazan Çankaya bir süre sonra evin dışına çıkarak ağladı. Yakınları Çankaya’ya sarılarak teselli etmeye çalıştılar. Acılı haberin gelmesinin ardından şehidin yakınları eve akın etti. Öte yandan şehidin 4 kardeşinin olduğu bildirildi. 

Gökten Ceylan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.