SAĞLIK - 08 Ocak 2020 Çarşamba 14:19

'Sırt ağrısı ve aşırı terleme tüberküloz (verem) belirtisi olabilir'

A
A
A
'Sırt ağrısı ve aşırı terleme tüberküloz (verem) belirtisi olabilir'

Verem hastalığı en sık akciğerlerde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Serdar Erturan, "2-3 haftadan uzun süre öksürük, balgam, ateş, gece terlemeleri, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, soluk darlığı, göğüs ve sırt ağrısı, akciğer dışı verem hastalığı olanlar da o organa ait farklı belirtiler olabilir." dedi.

Medicana Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Prof. Dr. Serdar Erturan, verem hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi. Verem hastalığının etkeninin ‘mycobacterium tuberculosis complex’ adı verilen bakteri olduğunu belirten Prof. Dr. Erturan, "Verem mikrobu, hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması ve konuşması sırasında oluşan damlacıklar içinde havaya atılır. Bu damlacıkların solunması ile sağlıklı kişiler mikrobu alır. Mikrobun bulaştığı herkes hastalanmaz." dedi.

"Havasız alanlar riskli ortamlardır"
Prof. Dr. Erturan, verem mikrobunun kişiyi hastalandırmadan vücutta uyur durumda kaldığını ve bulaşma açısından en riskli kişilerin hastayla uzun süre aynı ortamı paylaşan aile bireyleri ve yakın arkadaşları olduğunun altını çizerek "Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. Bu nedenlerle insanların kalabalık olarak yaşadığı havalanması yetersiz güneş girmeyen ortamlar buluşma için en riskli ortamlardır." ifadelerini kullandı.

Dünya nüfusunun üçte birine verem mikronunun bulaştığı bildiren Prof. Dr. Serdar Erturan, "Dünya Sağlık Örgütü‘nün (DSÖ) 2016 yılı verilerine göre verem, dünyada ölüm nedenleri sıralamasında 10'uncu sıradadır. 2018 yılında tüm dünyada 10 milyon verem hastası vardır. Verem nedeniyle 1,5 milyon kişi hayatını kaybetmiştir. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2018 yılında Türkiye'de 11 bin ,576 verem hastası vardır. Verem hastalığı en sık akciğerlerde görülür. 2-3 haftadan uzun süre öksürük, balgam, ateş, gece terlemeleri, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, soluk darlığı, göğüs ve sırt ağrısı, akciğer dışı verem hastalığı olanlar da o organa ait farklı belirtiler olabilir. Lenf bezi büyümesi, kanlı idrar ve kemik ağrıları hastalarda en sık görülen yakınmalardır. Hastanın yakınmaları ve akciğer filmi bulguları veremden şüphelenmeyi sağlar. Kesin tanı balgamda verem mikrobunun saptanmasıyla konulur. Tüberkülin deri testi (TDT) veya PPD ve bazı kan testleri, kişinin daha önce verem mikrobuyla karşılaşıp karşılaşmadığını gösterir, hasta olup olmadığını söylemez." diye ifade etti.

"Düzenli ilaç kullanılmalıdır"
Verem hastalığının tedavisinin en az altı ay süreyle,düzenli ilaç kullanılarak yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Erturan şu konulara dikkat çekti: "Hasta ilaçlarını düzenli kullanmazsa verem mikrobu ilaçlara direnç geliştirir. Dirençli verem denen bu tipte tedavi çok zor ve uzun sürelidir. (18-24 ay) Bu nedenle tüm dünyada başarılı bir tedavi için hastanın ilaçlarını sağlık personeli veya sorumlu bir kişinin gözetiminde içmesine önem verilmektedir. (Doğrudan gözetimli tedavi) Ülkemizde verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmakta ve hastalara Verem Savaş Dispanserleri aracılığıyla ücretsiz olarak doğrudan gözetimli tedavi uygulanmaktadır. Toplumu verem hastalığından korumanın en etkili yol, bulaşıcı olan verem hastalığı tanısının hızla konup tedavisine başlanmasıdır. Bağışıklığı baskılanmış kişilere (şeker hastalığı, böbrek yetmezliği gibi) verem hastası ile yakın temasta olan kişilere koruyucu tedavi verilebilir. BCG aşısı özellikle çocuklarda görülen, kanla yayılan ve beyin zarını tutan (menenjit) verem formlarına karşı koruyucudur. Aşı takviminde ikinci ayını dolduran bebeklere yapılmaktadır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Turgutlu’da çöp konteynerlerine bahar temizliği Turgutlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, havaların ısınmasıyla birlikte çevreye kötü kokular yayılmasını önlemek ve vatandaşların sağlığını korumak amacıyla kent genelindeki çöp konteynerlerine yönelik dezenfekte çalışmalarına başladı. Daha temiz bir Turgutlu için temizlik çalışmalarına ara vermeden devam eden Turgutlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, sıcak havaların başlamasıyla birlikte çevre ve görüntü kirliliği ile kötü koku, larva ve sinek oluşumunun önüne geçebilmek adına çalışmalara hız verdi. Çalışmalar kapsamında su arıtmalı ve geri dönüşüm sistemli çöp konteyneri yıkama ve dezenfekte aracıyla çöp konteynerlerinin hızlı, ekonomik ve etkin bir şekilde temizliği sağlanıyor. Ekipler, çöp konteynerlerini belli periyodlarla dezenfekte etmeye devam edecek. Turgutlu Belediye Başkan Yardımcısı ve Temizlik İşleri Müdürü Evren Erbaş, “Yaz mevsimine sayılı günler kala halk ve çevre sağlığının korunması adına kentimiz genelindeki çöp konteynerlerinin temizlik ve dezenfekte çalışmalarına hız verdik. Yapılan temizlik çalışması ile kentimizdeki çöp konteynerlerinin çevrelerinde oluşabilecek kötü görüntü ve kötü koku yayılmasını önlüyor, sinek ve larva oluşumunu da engelliyoruz. Yaz dönemi boyunca ekiplerimiz konteynerlerin dezenfekte işlemi yapmaya devam edecekler. Tüm mesai arkadaşlarımıza teşekkür eder, çalışmalarında kolaylıklar dilerim” dedi.
Kayseri Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sertçelik, KAYÜ’de konferans verdi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seyit Sertçelik, Kayseri Üniversitesi’nde ,’Ermeni Soykırımı İddiaları ve Tarihi Gerçekler’ konulu konferans verdi. Üniversitenin 15 Temmuz Ana Yerleşkesi’nde bulunan Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Vali Yardımcısı Adnan Tezcan, Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz, Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, senato üyeleri ile çok sayıda akademisyen, idari personel ve öğrenci katıldı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seyit Sertçelik, konferansında sıkça gündeme getirilen sözde Ermeni soykırım iddialarının tamamen mesnetsiz ve yalan iddialar olduğuna dikkat çekerek, gerçeklerin çarpıtılarak sanki böyle bir şey yaşanmış gibi kamuoyunun inandırılmaya çalışıldığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sertçelik, 1915’te tehcir kararı ile yaklaşık 500 bin Ermeni’nin ülkenin güneyine sevk edildiğini, daha sonraki dönemlerde bunların büyük bir bölümünün Suriye’den Lübnan ve Mısır’a daha sonra ise Avrupa ve ABD’ye gittiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sertçelik, asılsız iddialar ve yalan haberlerle sözde Ermeni soykırım iddialarının dünyaya kabul ettirilerek, ilk etapta tazminat sonra ise toprak talebinde bulunulmaya çalışıldığını söyledi. Tarihi gerçeklerin hiçbir zaman çarpıtılmaması gerektiğini de kaydeden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Sertçelik, Ermeni soykırım iddialarının kesinlikle yalan olduğunu tarihçilerin sürekli dile getirdiğini ve bunu belgelerle sunduğuna da dikkat çekti. Konferansın sonunda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seyit Sertçelik’e, Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa plaket takdim etti.