ASAYİŞ - 12 Ekim 2017 Perşembe 17:23

Sosyal medyada randevulaşıp kavga eden kızlar mahkemede suçlarını itiraf etti

A
A
A
Sosyal medyada randevulaşıp kavga eden kızlar mahkemede suçlarını itiraf etti

Trabzon'un Konaklar Mahallesi'nde geçtiğimiz Şubat ayında evlerine çağırdıkları kızları biber gazıyla etkisiz hale getirdikten sonra döven ve görüntüleri de sosyal medya hesabından paylaşan üniversiteli 3 genç kızın yargılandığı davanın 2. duruşması bugün 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Davanın geçtiğimiz Temmuz ayında gerçekleşen ilk duruşmasına katılmadıkları gerekçesiyle haklarında zorla getirme kararı bulunan kızlardan Nurçin Ç. duruşmaya katılırken, Mihriban Y. ise ifadesini Kocaeli Adliyesi’nde verdi. Şüphelilerden Hasibe H. de duruşmada hazır bulundu.

Kavgadan önce makyaj yapmışlar

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Hukuk Fakültesi öğrencisi Nurçin Ç., mahkemedeki ifadesinde sosyal medyadaki atışmanın üzerine Mihriban Y. ve Hasibe H’nin karşı taraftaki kızlara evin adresini verdiğini, gelme ihtimallerine karşı makyaj yaptıklarını söyledi. Nurçin Ç., “Geleceklerini düşünmediler. Olur da gelirler düşüncesiyle makyaj yaptılar. Saat 21.00 gibi kapı çaldı, geldiler. Kapıyı ben açtım, kapının arkasına çekildim. Ayakkabıları ile içeri girdiler. Hasibe ayakkabılarını çıkarmalarını söyledi. Bunun üzerine onlar da ayakkabılarını çıkardılar” dedi.

Olanları sadece izlediğini belirten Nurçin Ç. “Hasibe, Kübra’dan olayı anlatmasını istedi. Bu sırada Esra da ‘Ben avukatım, bu tarz konuşamazsınız. 5 yıl yatarınız var’ dedi. Hatta Mihriban’ın babasıyla ilgili hakaret vari laflar söylediler. Bunun üzerine Mihriban, Kübra’nın üzerine yürüdü. Kavgaya başladılar. Esra da eliyle ona vurdu. Bir ara Esra Hasibe’nin üzerindeydi, ben onu kaldırmak için müdahalede bulundum. Bu sırada Gülbahar çok kötü oldu, çıkmak istedi. Hasibe de ‘çıkabilirsin, seninle sorunumuz yok’ dedi. Gülbahar da odalardan birine gitti. Ben de onun peşinden gittim. İddia edildiği gibi Gülbahar’ın telefonunu almadım, kapısını da kilitlemedim. Bulunduğu odada cam açıktı, isteseydi dışarıya bağırabilirdi. Sadece oturdu. Sakin olmasını söyledim fakat çok tedirgindi” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti olayda kullanılan elektro şok, biber gazı ve jop kutularını gösterdi

Hasibe H.’nin, olayın yaşandığı odaya geri döndüğünde kendisine “Video çek, yoksa seninle görüşmem” dediğini anlatan Nurçin Ç. “Hasibe H. bana hitaben, ‘Bunlar video çekmenin ne olduğunu anlasınlar. Video çek, yoksa seninle görüşmem’ dedi. Ben de video çektim. Videoda arkadaşlarım Esra ve Kübra’ya özür dilemeleri yönünde sözler söylüyorlardı. Ben sonra video çekimini bırakıp Gülbahar’ın yanına gittim. Orada durmak istemedim. Geri döndüğümde de taraflar ayrılmıştı” şeklinde konuştu.
Nurçin Ç., evde biber gazı sıkılmadığını iddia ederek “Olay yerinde biber gazı sıkıldığını görmedim. Sıkılsaydı kokusundan anlardım. Silah ve benzeri bir alet kullanıldığını da görmedim. Olayın çoğunda ben odada değildim” derken, mahkeme heyeti olayda kullanılan elektro şok, biber gazı ve jop kutularını Nurçin Ç’ye göstererek ‘Bunlar ne öyleyse?’ diye sorunca Nurçin Ç, mahkeme heyetine “Ben Hasibe ve Mihriban’ın evine giderdim. Evde instagram’dan sürekli bazı hediyelerin geldiğinden bahsediyorlardı. Şarj aleti, kıyafet vb hediyeler geliyordu. İddianamede bahsedilen suç eşyalarını ben o evde görmedim” cevabını verdi.

İfadesinde itiraf etti

Kendisine yönelik suçlamaları kabul etmeyen Nurçin Ç, “Olay sırasında bana kimse hakaret etmedi. Ben de kimseye hakaret ve tehditte bulunmadım. Beni de kimse tehdit etmedi” derken, olayda dayak yiyen Kübra T.’nin avukatı “Esra K.’nın suratını kim tekmeledi?’ sorusuna “Video çekerken vuran şahıs Mihriban Y’dir. Bu olaydan sonra olayla ilgili internette paylaşımda bulunmuş olabilir. İlk paylaşımı kimin yaptığını bilmiyorum. Çünkü benim olayla ilgili herhangi bir ilgim yoktur” cevabını verdi.

Mahkeme heyeti, Nurçin Ç.’ye “mahkumiyet halinde hürriyeti bağlayıcı cezanın alternatif bir tedbire çevrilerek bir kamu kurumunda gönüllü olarak çalışmak isteyip istemediği” sorusuna Nurçin Ç. “İsterim” cevabı vererek hapis cezası almaları durumunda gönüllü olarak kamu kurumunda çalışmayı kabul etti. Duruşma 30 Kasım 2017 tarihine ertelendi.

Olayın geçmişi

Olay Trabzon'un Konaklar mahallesinde bir öğrenci evinde geçtiğimiz Şubat ayında meydana gelmişti. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin (KTÜ) farklı bölümlerinde öğrenim gören Hasibe H., Nurçin Ç. ve Mihriban Y., Trabzon Havalimanı’nda görevli Kübra T., bir sigorta firmasında çalışan Esra K. ve onların arkadaşları Gülbahar B. ile sosyal medya üzerinden tartışmış, KTÜ’de eğitim gören kızlar tartışma sürerken, Kübra T., Esra K. ve Gülbahar B.’yi kendi evlerine çağırmıştı.

Kızların eve gelmesi ile evdeki tartışma kavgaya dönüşmüş, Kübra T. ve Esra K.’ye biber gazı sıkan ve copla döven öğrenciler, Gülbahar B.'yi ise bir odaya kapatmıştı. Yaşananları cep telefonuyla kaydeden öğrenciler dayak görüntülerini de sosyal medya hesaplarından paylaşmışlardı. Kısa sürede çok sayıda kişi tarafından sosyal medyada paylaşılan görüntüler üzerine 3 üniversiteli kız ile saldırıya uğrayan 3 kişi polis ekiplerince gözaltına alınmıştı. Polisteki sorgularının ardından adliyeye çıkartılan şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Olayla ilgili şüpheliler Mihriban Y., Hasibe H.ve Nurçin Ç. hakkında savcılık tarafından daha sonra “Birden fazla kişi tarafından kişiyi silahla hürriyetinden yoksun kılma, hakaret ve tehdit” suçlarından 12’şer yıldan 46’şar yıla, Esra K. ve Kübra T. hakkında ise ’hakaret ve tehdit’ suçlarından 9 aydan 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Abdullah Avcı: "Trabzonspor’da bütün kupaları alan teknik adam olarak anılmak istiyorum" Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, bordo-mavili kulüpte bütün kupaları almış bir teknik adam olarak anılarak yoluna devam etmek istediğini söyledi. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, sosyal medya hesabından 2021-2022 sezonunda kazanılan şampiyonluğun hikayesini anlattı. Avcı, "Biliyorsunuz 2021-2022 sezonunda Trabzonspor ile tarihin en erken şampiyonluklarından birine imza attık. Başarımızda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizlerle içeriği dolu, bilgilendirici yorumlarla, teknik değerlendirmeler ve anılarla zaman zaman bir arada olmak istiyoruz. Sürdürülebilir başarı için her zaman çok çalışacağız. 10 Kasım 2020’de Trabzon’a ayak bastığım gün ve pandemi sürecinin devam ettiği ligin 8. maçı aslında arası da değil, sezon başıydı ama Trabzonspor’un tarihinde çok alışık olmadığı, düşme hattının bir üzerinde bir takım vardı ki orada kalmayacaktı. Muhakkak bir çıkış yapacaktı. Bu ligde çalışan bir teknik direktör olarak bir sene evvel de Türkiye’nin büyük kulüplerinden bir tanesinin teknik direktörlüğünü yapmıştım. Trabzonspor’un analizini iyi yaparak bir sezona başladık, şehrin beni tanıması benim şehri tanımam, sokaktaki insanlarla çok daha iyi iletişim kurmak, iyi bir dostluk yakalanması, karşılıklı çok güzel bir sevginin olması bize biraz o yol mesafesini daha iyi açtı diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Bu takım bu sene şampiyon olacak dedim" Trabzonspor’daki ilk toplantısında neler konuşulduğundan da bahseden Avcı, "’Trabzonspor için şampiyonluğu oynarlar diyorlar, Trabzonspor bu sene şampiyon olacak.’ İlk toplantıda oyuncularla yaptığım ve verdiğim mesaj buydu. Yabancı oyuncularla telefonda da konuştuğumda net bir şekilde, ’Bu takım bu sene şampiyon olacak, bunun için önemli bir parça olun’ diye transferde konuştuğum oyuncular vardı, hatta yerli oyunculardan ayrılmak isteyenler vardı. ’Siz bunun altyapısından yetiştiniz, bu duyguyu yaşamanız gerekiyor. Bu takım şampiyon olacak’ diye net bir ifadeler kullanmıştım. Büyük takımlara karşı üstün başlıyorsun ve öz güvendeyiz. Bu geri dönüşler, bu büyük takımlardan kazandığın son dakika sonuçlar zaten şampiyonluk hikayesinin başladığını gösterir. Bizim de o süreç özellikle İstanbul’daki Beşiktaş maçı 95, Galatasaray 89. Bunlar şampiyonluk hikayeleridir. Hiç şüpheye düşmedim. aslında yani şöyle söyleyeyim; olacak ama bir an evvel olmasını istiyorsun. Bunun bir sürü örneklerini bu sene de yakın zamanda karşılığını verebiliriz. O senenin bir sene sonrasında da verebiliriz" açıklamasını yaptı. "Şampiyonluğa oynamak kolay değil" Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, oyunla ilgili yapılan eleştirilere ise, "Belki oyun olarak eleştirildi, hani dediler ki ’Trabzonspor böyle mi oynar? Yani hiçbir şey oynamıyor.’ Son haftalara doğru, Fenerbahçe bugün oynayabiliyor mu? Galatasaray oynayabiliyor mu? Napoli seneler sonra aynı Trabzonspor gibi uzun süre, uzun bir puan farkıyla gitti ama sonlara doğru hep berabere kaldı ve kaybetti ama yine şampiyon oldu. Şampiyonluğa oynamak, bu stresi yaşamak kolay bir süreç değildir. Bir de bizim şehrimizin biliyorsunuz kaybedişler var, o kaybedişler bazen zaman zaman seneler evvel kaybettiklerin, şehrin dinamikleri bile o kaygıyı yaşayabiliyor. Ama ben sahanın içinde oyuncularla da bunu konuşarak hiçbir zaman bu kaygıya ne kendim girdim ne oyuncuyu sokmadım ama kolay değildir. Sahaya çıktığın zaman o performansı sergilemek kolay olmuyor" diyerek cevap verdi. "Tüm kupaları almış teknik adam olarak anılmak istiyorum" Başarılı çalıştırıcı, bütün kupaları almış bir teknik adam olarak tarihe geçmek istediğini belirterek, "Bu tarihte tuşa bastığın zaman teknik ekip, futbolcular, başkan, yöneticiler yerine alacak. Bu gurur verici bir şey. Trabzon taraftarı veya sokaktaki insan sana çok mutlu hissettiriyor, saygı gösteriyor. Yani yaşadığın şeyi bazen içinde olduğun zaman fark edemiyorsun, sonra dışarıdan başka bir gözle baktığında ne kadar güzel duyguların, büyük bir başarının elde edildiğini, Anadolu’da bir şehrin nasıl mutlu olduğunu, onların mutluluğunun gözüne yansıması ve sana yansıtması beni son derece mutlu ediyor. Şu an itibarıyla da zaten Türkiye Kupası önemli hedeflerden bir tanesi. Trabzonspor tarihinde bütün kupaları Türkiye’deki kupaları almış bir teknik adam olarak anılmak, bir sonraki sene de anılmak ve devam etmek istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Erzincan Erzincan’da görev yapan öğretmen kazada hayatını kaybetti Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız İmam Hatip Lisesi öğretmenlerinden Dücane Muhammed Sadık, memleketi Elazığ’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, kaza dün Elazığ- Diyarbakır karayolunun 23’üncü kilometresinde meydana geldi. Diyarbakır’dan Elazığ’a psikolojik rahatsızlığı bulunan hastayı getiren C.D. idaresindeki 21 ABT 378 plakalı ambulans ile Dücane Muhammed Sadık idaresindeki 24 EC 290 plakalı hafif ticari araç çarpıştı. Kazada 1’i ağır 2’si polis, 2’si sağlık personeli olmak üzere toplamda 6 kişi yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız İmam Hatip Lisesi öğretmenlerinden Dücane Muhammed Sadık, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Arapça dersi öğretmeni Dücane Muhammed Sadık’ın ölüm haberi Erzincan TOBB Binali Yıldırım Kız İmam Hatip Lisesini yasa boğdu. Okulun sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunularak, “Okulumuz bugün çok eksik, çok sessiz, çok üzgün. Değerli Arapça öğretmenimiz Dücane Muhammed Sadık kardeşimiz, elim bir trafik kazası sonucu Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Hocamıza Allah’tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet olsun. Biz hocamızdan razıydık, Allah da ondan razı olsun. Dualarınızı hocamızdan eksik etmeyin.” ifadelerine yer verildi. Öte yandan, Dücane Muhammed Sadık bugün öğlen namazına müteakip Elazığ Merkez Camisinde kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Van Van’da yaşanan balık ölümlerinin nedeni araştırılıyor Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri, Özalp ve Saray ilçesinde bulunan göletlerdeki balık ölümlerine ilişkin çalışma başlattı. Özalp ilçesinde bulunan Yumruklu ve Saray ilçesindeki Beyarslan (Çeçen) göletlerinde balık ölümlerinin olduğu ihbarı üzerine ekipler harekete geçti. Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri tarafından bölgeye gidilerek yerinde incelemeler yapıldı. Yapılan ilk incelemelerde göletlerin çevresinde ölmüş sazan balıklarının iskeletlerinin olduğu görüldü. Yumruklu ve Beyarslan (Çeçen) göletlerinde yerinde yapılan analizlerde (PH, çözünmüş oksijen, sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk) herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ayrıca göletlerde su numunesi alınarak incelenmek üzere Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsüne gönderildi. Konuya ilişkin yapılan açıklamada; yerinde ölçülen parametre (PH, Ç.O., sıcaklık, tuzluluk, E.İ.) değerleri sazangiller için uygun olduğu, kışın göletlerin yüzeyinin buzla kaplı olmasından dolayı havayla temasının kesildiği ve göletlere kış aylarında su girişi olmadığından dolayı göletlerin içerisinde su sirkülasyonu meydana gelmediği, bu nedenle sazan balıklarının çözünmüş oksijen yetersizliğinden ölmüş olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin enstitüde yapılacak diğer su analiz sonuçlarından sonra belli olacağı belirtildi. Ayrıca ekipler, laboratuvar sonuçları belli oluncaya kadar göletteki balıkların tüketilmemesi ve hayvanlara gölet suyunun içirilmemesi uyarısında da bulundu.