GÜNDEM - 28 Nisan 2020 Salı 11:28

Sosyal mesafe ve maske denetiminde ilginç diyalog: 'Hapşırmak için çıkarttım'

A
A
A
Sosyal mesafe ve maske denetiminde ilginç diyalog: 'Hapşırmak için çıkarttım'

Korona virüs salgını nedeniyle yapılan “evde kal” uyarılarına rağmen Kasımpaşa’da parka giden vatandaşlara polis ekipleri sosyal mesafe ve maske uyarısında bulundu. İlginç diyalogların yaşandığı denetimde maske takmayan bir vatandaşın, “Hapşırmak için çıkarttım” sözleri şaşırtırken, diğer bir vatandaş biri ise, “Maskemi arabada unuttum” dedi.

Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında parklara girilmesi yasaklanmıştı. Ancak 4 günlük sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından vatandaşlar, dün öğle saatlerinde Beyoğlu Kasımpaşa’daki Cezayirli Hasan Paşa Parkına akın etti. Bu kapsamda denetimlerine hız kesmeden devam eden Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı Kasımpaşa Polis Merkezi Amirliği ekipleri, parktaki vatandaşları tek tek uyardı. Megafonla sosyal mesafe kurallarına uymalarını söyleyen polis, “sağlığınız için evde kalın” uyarısında bulundu.

Sosyal mesafe ve maske denetiminde ilginç diyalog: 'Hapşırmak için çıkarttım'

“Hapşırmak için çıkarttım”

Denetimler kapsamında sosyal mesafeyi hiçe sayan ve maske takmayan bir vatandaşın yanına giden polis, neden maske takmadıklarını sordu. Vatandaşın “hapşırmak için çıkartmıştım” demesi üzerine bir süre şaşkınlık yaşayan polis, maskeyi çıkarmamasını söyledi. Denetimlere devam eden polis, maskesini takmayan bir vatandaşı daha uyardı. Vatandaşın, “Maskeyi arabada unuttum” demesi üzerine polis maskesini alıp takmasını söyledi. Sahilde oturan ve sosyal mesafe kuralına uymayan çifti de uyaran polis, denetimlere devam etti.
Kasımpaşa Polis Merkezi Amirliği ekiplerinin çalışmalarının devam edeceği öğrenildi.

Doğan Can Cesur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Göktaş, Aile ve Gençlik Fonu’nun mayıs ayı içinde ödemelerinin gerçekleşeceğini duyurdu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Gençlerimizin aile kurmalarını desteklemek ve onları her türlü sosyal riske karşı korumak için Aile ve Gençlik Fonunu kurduk. Bu fonla genç çiftlerimize faizsiz kredi desteği sağlıyoruz. Bu vesileyle Mayıs ayı içerisinde başvuruları kabul edilen gençlerimizle ödemeleri yapacağımızın müjdesini de paylaşmak istiyorum” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Ankara’da bir otelde düzenlenen ‘Türkiye ile Macaristan’ın Aile Yapısının Güçlendirilmesine Yönelik Özgün Yaklaşımlar Paneli’ne katıldı. Programa ayrıca, Macaristan Kültür ve İnovasyon Bakanı Janos Csak katıldı. Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkilerin bir asrı aşan köklü tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğunu belirten Bakan Göktaş,iki ülke arasındaki dostluğun en kıymetli simgesi Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de bulunan Gül Baba olduğunu dile getirerek, “Gül Baba hayatıyla, insanlar arasındaki huzur ve barışın saygı, anlayış, dostluk ve muhabbetten geçtiğini göstererek bizlere örnek olmuştur. Türkiye ile Macaristan arasındaki dostane ilişkilerin güçlenmesi ve iş birliklerinin artmasının temelinde bu anlayış vardır. Bu anlayışla her iki ülke arasındaki ilişkiler geçtiğimiz yıl aralık ayında ‘Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık’ düzeyine çıkarılmıştır. Yine 2024 yılı ‘Macar-Türk Kültür Yılı’ olarak ilan edilmiştir. Bu tarihte gerçekleştirilen Cumhurbaşkanımızın Macaristan ziyareti sırasında Kültür ve İnovasyon Bakanlığı ile sosyal hizmetler alanında iş birliği anlaşması imzaladık. İki ülke arasındaki birlikteliğin ve dostluğun pekişmesi, bizleri gururlandırıyor, mutlu ediyor. Bu birlikteliğin güzel bir yansıması da bugün bir araya gelmemize vesile olan bu toplantıdır” ifadelerini kullandı. Her iki ülke için toplumun temeli olan ailenin hiçbir şekilde alternatifi olmayan bir kurum olduğunu aktaran Bakan Göktaş, “Aile, geçmişten bugüne kurulan önemli bir köprüdür. Zengin bir tarihi ve kültürel geçmişe sahip olan ülkelerimiz, geleneksel aile değerlerine ve nesiller arası bağlara büyük önem vermektedir. Bu anlamda aile, yeni kuşaklara kültürel kimliğin ve değerlerin kazandırılmasında önemli bir misyonu yerine getirmektedir. Bu sebeple, her iki ülke de güçlü ve dirençli aileleri teşvik etme konusunda büyük bir kararlılığa sahiptir” dedi. Bakanlık olarak geliştirilen politikaların güçlü bir uygulaması olan Aile Sosyal Destek Programı ile ihtiyaçları sahada tespit ettiklerini ve bu çerçevede 7,4 milyon haneye ulaştıklarını aktaran Bakan Göktaş, “Aile içi iletişimi geliştirmek amacıyla ‘Aile Eğitim Programımızla’ 4,2 milyon kişiye, ‘Evlilik Öncesi Eğitim Programımızla’ 1,8 milyon gencimize eğitim verdik. Geleceğin Türkiye’sini inşa edecek nesilleri yetiştirecek yegâne kurumun aile olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda gençlerimizin aile kurmalarını desteklemek ve onları her türlü sosyal riske karşı korumak için Aile ve Gençlik Fonunu kurduk. Bu fonla genç çiftlerimize faizsiz kredi desteği sağlıyoruz. Bu vesileyle Mayıs ayı içerisinde başvuruları kabul edilen gençlerimizle ödemeleri yapacağımızın müjdesini de paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanımızın vizyonu doğrultusunda başlattığımız bu çalışmayı Türkiye genelinde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin doğal kaynaklarından elde edilen gelirleri ülkemiz gençlerinin geleceği için sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Sivas Çiftçilere uzmanından kene uyarısı Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, çiftçilere kene uyarısında bulundu. Bakır, “Keneler sadece evcil hayvanlarda olmuyor. Tarımsal alanlara giderken kişinin dikkat etmesi gerekiyor” dedi. İlkbaharın gelmesiyle birlikte kene popülasyonunda artış yaşandı. Kırsal alanlarda yaşamını sürdüren ve tutunduğu kişide Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü bulaştıran kenelere ilişkin uzmanlardan uyarılar gelmeye devam ediyor. Medicana Sivas Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, tarımsal alanlarda çalışanlara yönelik çeşitli uyarılarda bulundu. 2003 yılından bu yana kene sorunu ile karşılaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Bakır, “İlkbaharın gelmesi ile birlikte hem kene aktivitesinde artış hem de insanların doğadaki aktivitelerinde artış meydana geliyor. Bu nedenle kene temas riski artıyor ve kene tutunması ile gelen olgu sayısı artıyor. Buna çok yönlü bakma gerekiyor. Doğada, tarımsal alanlarda yapılması gerekenler var, hayvancılıkla uğraşan kişilerin yapması gerekenler var. Bir de kene tutulmasının ardından alınması gereken önlemler var. Bizim yöremizde çiftçilik ve hayvancılık birlikte yapılır. Çiftçilikle uğraşan kişiler kırsala gittiğinde bilmeyerek kene temasları yaşayabiliyorlar. Keneler sadece evcil hayvanlarda olmuyor. Tarımsal alanlara giderken kişinin dikkat etmesi gerekiyor” dedi. Çiftçilere açık renkli kıyafet öneriliyor Arazide çalışan veya piknik yapan vatandaşları uyaran Prof. Dr. Mehmet Bakır, “Kişilerin giyimine dikkat etmesi gerekiyor. Vücudunda açık yer bırakmaması gerekiyor. Kollar, bacaklar ve karın bölgesinin kapalı olması gerekiyor. Mümkünse çizme giyilmesini öneriyoruz. Keneler çalılık ve otluk alanlardan yürüyerek vücuda tutunur. Kapalı giyildiğinde bunun önüne geçilmiş oluyor. Açık renkli giyişiler giyilmesini öneriyoruz. Kene, açık renkli kıyafetler üzerinde kolay fark ediliyor. Görevi gereği veya piknik yapmak için araziye çıkanların döndükten sonra kene taraması yapması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.