POLİTİKA - 11 Aralık 2019 Çarşamba 21:12

Sözcü Kalın: 'Cumhurbaşkanımızın bu yönde bir görevlendirmesi olmamıştır'

A
A
A
Sözcü Kalın: 'Cumhurbaşkanımızın bu yönde bir görevlendirmesi olmamıştır'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Sayın Feyzullah Kıyıklık yıllarca AK Parti’de siyaset yapmış bir büyüğümüzdür. Şu anda kendisi milletvekili değil. Sayın Davutoğlu’nu, Sayın Babacan’ı ziyaret etmeleri ile ilgili, kendi beyanından anlıyoruz biz bunu, Cumhurbaşkanımızın bu yönde bir görevlendirmesi olmamıştır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Sözcü İbrahim Kalın, toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sunum konuşmasının ardından güvenlik konuları ile ilgili İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, MİT Başkanlığı tarafından birer sunum yapıldığını, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığının da kendi alanlarına ilişkin birer sunum yaptıklarını belirtti.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin yarın verileceğini belirterek, Edebiyat alanında Nuri Pakdil, müzik alanında MFÖ, sinema alanında Mesut Uçakan, resim alanında Devrim Erbil, geleneksel sanatlar alanında Fuat Başar, mimarlık alanında Doğan Kuban, sosyal bilimler alanında Ahmet Yaşar Ocak’ın ödüle layık görüldüklerini, vefa ödülüne ise A.Haluk Dursun’a verileceğini söyledi.

“Sayın Putin’in 8 Ocak’ta ülkemize bir ziyareti de olacak”

PYD-YPG terör örgütünün mevcudiyeti ile ilgili endişelerin devam ettiğini, bu konuyu hem ABD ile hem de Rusya ile paylaşmaya devam ettiklerini belirten İbrahim Kalın, “19.30’da Cumhurbaşkanımızın Sayın Putin ile bir telefon görüşmesi olacak. Burada hem Suriye’deki gelişmeleri hem de İdlib’deki son durumu Cumhurbaşkanımız detaylı bir şekilde ele alacak. Sayın Putin’in 8 Ocak’ta ülkemize bir ziyareti de olacak. Onun öncesinde bu telefon görüşmesiyle de Suriye sahasındaki gelişmeleri yeniden ele alma imkanımız olacak” diye konuştu.

“Cumhurbaşkanımızın bu yönde bir görevlendirmesi olmamıştır”

Eski milletvekili Feyzullah Kıyıklık’ın bir grup AK Partili ile Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etmelerine ilişkin soruya cevap veren Kalın, “Sayın Feyzullah Kıyıklık yıllarca AK Parti’de siyaset yapmış bir büyüğümüzdür. Şu anda kendisi milletvekili değil. Sayın Davutoğlu’nu, Sayın Babacan’ı ziyaret etmeleri ile ilgili, kendi beyanından anlıyoruz biz bunu, Cumhurbaşkanımızın bu yönde bir görevlendirmesi olmamıştır. Kendi girişimleridir. Böyle bir görevlendirme, ‘gidin konuşun, parti kurmaktan vazgeçin’ gibi her hangi bir görevlendirme söz konusu değil” şeklinde konuştu.

Ahmet Davutoğlu’nun cumhurbaşkanları, bakanlar ve ailelerinin mal varlıklarını açıklamaları yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Kalın, “Cumhurbaşkanımızın mal varlığı bellidir, ailesi ile birlikte verilmiştir. Burada gündem saptırmamak lazım. Şehir Üniversitesi ile ilgili bir müddettir devam eden bir tartışma var. Bu konu üzerinden başka bir siyasi tartışma başlatmayı bir gündem saptırma olarak değerlendiriyoruz. Konuya yoğunlaşalım. Burada bir üniversitenin girdiği idari ve finansal bir takım sınamalar var, bunlarla ilgili konuyu nasıl çözebiliriz, bu konuda direk Cumhurbaşkanımız zaten taraf değil, YÖK üzerinden, bir banka var, Danıştay kararı var, alınmış krediler var, bütün bunlarla ilgili bir çalışmanın etraflı bir şekilde yapılıp, siyasi bir polemiğe dönüştürmeden bu konuyu uygun bir şekilde çözmek en doğru yol olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Maalesef ABD tarafı bu tekliften kaçındılar”

F-35 savaş uçakları ile ilgili ABD ile ilgili yapılan görüşmelerde ne tür sonuçlar elde edildiğinin sorulması üzerine Kalın, “Biz daha önceden teknik çalışma heyeti kurulması teklifini götürmüştük. Hatta ‘bunu istiyorsanız ikili, istiyorsanız NATO şemsiyesi altında yapalım’ demiştik. Gerekçe olarak bize bunun sadece F-35’leri değil, NATO güvenlik sistemini de riske atacak bir adım olacağı şeklindeydi. Biz buna ikna olmuş değiliz. Bizim teknik uzmanlarımızın söylediği, böyle bir riskin söz konusu olmadığı. Bu konuda pozisyon empoze etmek yerine gerçekleri ortaya koyalım ve net bir şekilde konuyu aydınlığa kavuşturalım. Ama maalesef ABD tarafı bu tekliften kaçındılar” diye konuştu.

ABD tarafının konuyu tamamen siyasileştirdiğini belirten Kalın, “Bundan dolayı bir pozisyon empoze etmeye çalışıyorlar. Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçeve tamamen net. S-400’den geri adım söz konusu değil. Ama Türkiye olarak biz S-400’leri kullandığımızda F-35’ler veya NATO güvenlik sistemleri veya başka uçak sistemleri ile ilgili riskin oluşmaması için zaten gerekli düzenlemeleri yapacağız. S-400’leri biz kontrol edeceğiz, bizim subaylarımız kullanacak” dedi.

İngiltere ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un açıklamalarına da değinen Kalın, “Sayın Macron, ‘SAMP-T füzelerini vermeyi teklif ettik ama Türkiye almadı’ gibi bir şey söyledi ama bu doğru değil. SAMP-T füzelerinin alınması ile ilgili Türkiye’nin EUROSAM ile yürüttüğü bir süreç var. Türkiye hiçbir zaman ‘bunları almayacağım’ demedi. Tam tersine o süreci yavaşlatan Avrupa tarafı oldu. Mesele iki konuda kilitlendi, birisi kredi ve fiyat meselesi, birisi de ortak üretim meselesi. Bunlar gerçekleştiği zaman biz SAMP-T füzelerini de alabiliriz. Cumhurbaşkanımız Macron’a da söyledi. Biz batı ittifakı içindeki dostlarımıza kapıyı hiçbir zaman kapatmıyoruz” diye konuştu.

“Daha önce kontrolden adeta çıkmış olan çakar kullanımı ile ilgili çok sıkı denetimler uygulanıyor”

Sözcü Kalın, milletvekillerine geçiş üstünlüğü ve çakarlı araç kullanımını sağlayan düzenlemeye ilişkin soruya şu ifadelerle cevap verdi:
“Meclisten geçen yasa Cumhurbaşkanımızın önüne henüz imzaya gelmedi. Son tahlilde kendi taktirleridir. Bu çakar kullanımı ile ilgili son dönemde yeni bir uygulama başlatıldı. Eskiye göre 50’ye 1 oranında çakar kullanımında azalma söz konusu oldu. Daha önce kontrolden adeta çıkmış olan çakar kullanımı ile ilgili çok sıkı denetimler uygulanıyor. Prensip olarak devlet protokolündeki ilk 29 çakar kullanma hakkına sahip. Bu bir ruhsattır, azimet değildir. Bir izindir ama ‘illa alın kullanın’ diye bir teşvik söz konusu değil. Kullanım alanına baktığınızda milletvekilleri de dahil olmak üzere, kullanım alanında çok ciddi azalma olduğunu söyleyebilirim. Trafikte asıl olan kurallara herkesin uymasıdır. Geçiş üstünlüğü dediğimizde trafik kurallarını isteyen istediği gibi ihlal edecektir, böyle bir söz konusu değildir. İhtiyaç halinde kullanılması zaruret olabilir” şeklinde konuştu.

“Milli Eğitim Bakanlığımızın bir hazırlığı var”

Doğa Kolejinde yaşanan sıkıntıların hatırlatılması üzerine Kalın, “Doğa Koleji ile ilgili Milli Eğitim bakanımızla da görüştüm. Özel okulların da tabi olduğu belli kurallar var. İdari ve mali kurallar söz konusu. Bunlara uydukları müddetçe Milli Eğitim Bakanlığı, mali tarafı da Maliye Bakanlığı tarafından denetlenmek suretiyle bu kurumlar eğitim hizmeti vermektedirler. Sıkıntıya girdikleri zaman Milli Eğitim Bakanlığının ilk yapacağı şey ve birinci önceliği, öğrencilerin mağdur olmayacağı, velilerin endişeye kapılmayacağı bir formül üretmektir. Bununla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığımızın bir hazırlığı var” açıklamasında bulundu.

“Kongre üyelerinin gözlerini ve kulaklarını gerçeklere kapattıkları anlaşılıyor”

Türkiye’ye ambargo uygulanmasına dönük tasarının ABD Kongresinin Dış İlişkiler Komitesinden geçtiğinin belirtilmesi üzerine Kalın, “Kongredeki o süreci biz de yakından takip ediyoruz. Bunun bizim S-400 alımımıza, kullanımımıza dönük bir etkisi olmayacaktır. Kongreden bu tasarı geçse de geçmese de S-400’lerle ilgili süreç devam edecek. Tasarının komisyondan genel kurula gelmesi, senatodan geçmesi ihtimal dahilindedir. Daha sonra Başkan’ın önüne gelecek. Caatsa Yasasında da 12 tane madde var, bunların içinde en az 5 tanesini Başkan seçmek durumunda. O 5 maddenin hangilerini Sayın Trump seçecektir. Daha önümüzde bir süreç var. sayın Trump’un bu konuda iyi niyet içinde olduğunu hepimiz zannediyorum taktir ederiz. Yasadan rahatsız, uygulanmasını istemiyor, kongreden geçmiş bir yasa olduğu için bir noktadan sonra onun da eli kolu bağlı. Bunu anlayabiliyoruz. Yaptırım yasasında bulunan 12 maddenin hangilerini seçeceğine dair tercih hakkı da Başkan’ın elinde. Kongre üyelerinin gözlerini ve kulaklarını gerçeklere kapattıkları anlaşılıyor. Biz birçok defa böyle bir teknik çalışma ile dile getirdikleri endişelerin izale edilebileceğini söylememize rağmen bu çalışmadan ısrarla kaçıyorlar” dedi.

“Libya tarafından bize gelen böyle bir talep söz konusu değil”

Kalın, “Libya’dan asker gönderilmesi konusunda bir talep var mı?” sorusuna ise şu ifadelerle cevap verdi:
“Bu anlaşmaya göre uluslararası toplumun tanıdığı Libya Hükümeti, Türkiye’den böyle bir talepte bulunursa asker göndermek için bunun ahdi zemini mevcuttur. Bu anlaşmanın kapsamı içindedir. Libya tarafından bize gelen böyle bir talep söz konusu değil. Umarız buna da mecbur kalmazlar. Böyle bir talep gelmesi durumunda Sayın Cumhurbaşkanımız o anlaşmada yer alan bir maddeye atıf yaparak bunun mümkün olduğunu, ahdi zemininin bulunduğunu ifade ettiler. Birileri bundan rahatsız olacak biliyoruz ama hukuki zeminde iki ülke arasında yapılan bir güvenlik anlaşmasının üçüncü ülkelere tehdit oluşturmadığı müddetçe, bu anlaşmanın üçüncü ülkelere bir tehdit oluşturması söz konusu bile değil, Libya’nın meşru hükümetine dönük saldırıları durduracak ve iç barışı sağlayacak bir adım atma konusunda önemli katkı sağlayacağı açık bir şekilde ortada.”

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kılıç: “En düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, “En düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer seviyeye çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Sokak hayvanları sorununa değinen Kılıç, “Başıboş sokak köpekleri meselesi Türkiye’nin çok önemli bir sokak meselesidir. Bu konu dramatik ve tramvatik boyut kazanmış bulunmaktadır. Sokaklarda kimler tarafından küpelendiği belli olmayan başıboş hayvanlar, kim olduğu bilinmeyenler tarafından beslenmektedir. Kısırlaşma yapılmamaktadır. Türkiye genelinde başıboş hayvan popülasyonu 16 milyon olarak tahmin edilmektedir” diye konuştu. Kılıç, yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin ise, “Türkiye’nin gündeminde bir Anayasa değişikliği teklifi var. Henüz TBMM Başkanlığı’na görüşülsün diye iletilmiş bir metin olmadığından dolayı detaylarına giremiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin yönetimini kolaylaştıracak, vatandaşlarımızın yaşam kalitesini arttıracak, hükümetin sorunun çözümünün önünde engel dediği problemlerin ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacak bir maddeler bütünü gelirse Yeniden Refah Partisi hukuk kurullarında ve yönetim organlarında değerlendirmesini yapacak ve gerek gördüğü çerçeve ve zeminde Anayasa’ya destek verme ya da vermeme şeklinde ortaya koyacaktır” dedi. “İmar barışı yasası ilgili kapsam dışında kalanlar var” Yeniden Refah Partisi tarafından Meclis’e sunulan İmar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi hakkında da konuşan Kılıç, “İmar barışı yasası ve bu bağlamda kayıt belgesi uygulaması ile ilgili kapsam dışında kalanlar var. Süreyi kaçıranlar ve haksızlığa uğrayanlar var. Haklı olduğu halde haklı duruşunu anlatamayanlar var. İmar barışı uygulaması dışında kalan veya yapı kayıt belgesi ile ilgili durumunu ve duruşunu anlatamayanlarla ilgili kanun teklifimizi TBMM Başkanlığına verdik” ifadelerini kullandı. “Emeklilerimizin de bu bayram sevincini yaşamasında büyük bir toplumsal yarar vardır” Emeklinin cebine giren en düşük emekli aylığı ile geçinmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Kılıç, “Yeniden Refah Partisi olarak en düşük emekli aylığının asgari ücret ile eş değer bir düzeye çıkarılması ile ilgili talebimizi bir kere daha dile getiriyoruz. Bayram ikramiyesinin de emeklimizin de kurban kesebileceği bir rakama yükseltilmesini hükümetimizden talep ediyoruz. Bayram hepimizin bayramıdır. Emeklilerimizin de bu bayram sevincini yaşamasında büyük bir toplumsal yarar vardır” dedi. “Süresiz nafaka sistem içerisinde büyük bir adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açıyor” Süresiz nafakanın kısıtlanması gerektiğini kaydeden Kılıç, “Yeniden Refah Partisi tarafından Meclis’e sunulacak süreli nafaka teklifi ile amaçladığımız kısa süreli evliliklerden sonra taraflardan biri diğer tarafın bakım teklifini ömür boyu yüklenmek zorunda kaldığı zaman, nafaka ödeyen tarafın yeniden bir hayat kurma, yeni bir düzen oluşturma şansı kalmıyor. Sistem içerisinde büyük bir adaletsizliğe ve eşitsizliğe yol açıyor. Süresiz nafaka kanun teklifimizle amacımız şudur; nafakanın süresi kısıtlansın. 5 yılla sınırlı hale gelsin. Taraflardan paraya ihtiyaç duranın hala bakım ihtiyacı devam ediyorsa bu ihtiyaç Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından oluşturulacak bir fon ile karşılansın” diye konuştu.
Antalya Pedallar Kemer’in eşsiz doğasında dönecek Antalya’da bu sene 6. kez gerçekleştirilecek AKRA Gran Fondo Antalya powered by AG Tohum, bisiklet tutkunlarını Kemer’in eşsiz manzarasında ağırlayacak. "Mavi ve Yeşil’in bir parçası ol" sloganı ile 27-28 Nisan tarihlerinde Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kemer’deki yarışa 580 sporcu katılacak. Amatör yol bisikletçilerini 2018 yılından bu yana doğal güzelliklerin içinde buluşturan organizasyonda dünyanın birçok ülkesinden gelen bisikletçiler, finişi görmek için mücadele verecek. Kemer Olbia Parkı’ndan start alacak ve aynı noktada sona erecek 98K ve 49K’lık 2 ayrı parkurdan oluşan organizasyon, renkli görüntülere ve mücadeleye sahne olacak. Vali Yardımcısı Sezgin:"Grand Fondo Bisiklet sporunu sporunu destekleyecek amatörlerin katılacağı bir yarış" Organizasyon öncesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Antalya Vali Yardımcısı Yalçın Sezgin, güzel bir organizasyon yapmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Burada birçok kez bir araya geliyoruz Tour Of Antalya’nın 6’ncı yılında önemli bir noktaya geldi dünyanın bisiklet yarışlarında bir şehir markası olan Antalya’ya bir marka olarak destekleyici bir organizasyon. Tabii Tour Of Antalya’dan sonra dünyanın en büyük organizasyonuna Antalya ev sahipliği yaptı. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ilimizde start aldı. Türkiye’nin güzelliklerine doğru pedal çevirdi. İlimiz bisiklet organizasyonlarında yıldızı parlayan ve en iyileri olma yolunda. Bu şehir ne verirseniz size fazlasıyla karşılığını veriyor. Turizm çok önemli bir marka ancak bu şehir aynı zamanda sporun da bir önemli merkezi. Binlerce sporcu Antalya’da spor yapıyor, spora hazırlık yapıyor. Bu anlamda Antalya denilince birçok markayı bir araya getiriyor. Bisiklet turizmle en çok paralel giden spor branşı diye düşünüyorum. Bisiklet diğer branşlar gibi bir mekana ait değil. Bisiklet yarışlarını izleyenler o yarışların olduğu şehrin güzellikleriyle de yüz yüze geliyor. O kadar çok parkurumuz var ki burada zorluk çekiliyor artık. Pazar günü yapılacak olan Gran Fondo daha da önemli. Bisiklet sporunu destekleyecek amatörlerin katılacağı bir yarış. Bisikletin alt yapısı olarak görmemiz gerekiyor ve Gran Fondo yarışlarına önem vermemiz gerekiyor. Antalya Valiliği olarak spor organizasyonların her zaman destekleyicisiyiz. Bütün paydaşlarımızla bu anlamlı ve güzel organizasyonlara destek veriyoruz. Biz her zaman bisiklet ailesinin bir ferdi olarak kendimizi görüyoruz. Sponsorlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum iyi ki varsınız, iyi ki sporu destekliyorsunuz. Bu güzel şehir sizin desteklerinizle kat ve kat karşılık veriyor” dedi. Başkan Topaloğlu: "Turizmi çeşitlendirmemiz lazım" Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu, turizmi çeşitlendirmek gerektiğini vurgulayarak, “Bunun başında da spor turizmi geliyor. Bisiklet parkurumuzla Kemer pilot bölge oldu. Geçim kaynağımız turizm. Turizmi çeşitlendirmemiz lazım çünkü 6-7 ay arasına sıkıştı. Bunun için de spor turizmi çok önemli. Bu tarz organizasyonlar şehir tanıtımı için güzel oluyor. İnsanlar doğal güzellikleri yerinde görüyor ve ülkelerine gittiklerinde başkalarına anlatıyor. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor ki ülkemizde daha iyi spor karşılaşmaları yapılsın. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Gürhan: "Spor ülkesi, spor kentiyiz" Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Antalya’nın spor kenti olduğunu dile getirerek, “Her organizasyonda mutlulukla masa etrafındaki paydaşların değiştiğini görüyoruz. Dünyada gerçekleştirilen organizasyonların en iyisini yapıyoruz. Spor ülkesi ve spor kentiyiz. Tanıtım noktasında aldığımız desteklerle bir yeni organizasyonu heyecanla beklememize sebebiyet veriyor" ifadelerini kullandı. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Zoroğlu: "Nitelikli turizm ürünü" Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürü Candemir Zoroğlu, Gran Fondo’nun nitelikli turizm ürünü olduğunu aktararak, “Geçen sene 16 milyon turist geldi Antalya’ya. Bu sene de iyi gidiyor. Bizim arzu ettiğimiz nitelikli turizm ürünleri. Gran Fondo da bu anlamda nitelikli ürün. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Haluk Özsevim: "Bisiklet destinasyonlarına katkı sağlamak için yola çıktık" Proje Koordinatörü A.Haluk Özsevim, Antalya’nın çok büyük organizasyon yaptığını belirterek, "7 yıl önce Tour Of Antalya ve Gran Fondo’yu yaparken bisiklet destinasyonu olmasına katkı sağlamak için yola çıktık. Birçok dünya ülkesinden Antalya’da kampa gelenler var. Biz de buna vesile olduğumuz için çok mutluyuz. Bu 2 organizasyonda ki bir çok organizasyon da yapılıyor bütün organizasyonların daha iyiye gitmesi için çaba gösteriyoruz. Yavuz ve Candemir müdürlerime çok teşekkür ediyorum. Sayın Valimiz de önümüzü çok açıyor. Emniyet jandarma çok büyük bir ekiple çalışıyoruz" dedi. Fatih Kabadayı: "Şehrimizin güzelliklerini katılımcılara sunuyor" Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Fatih Kabadayı, Antalya’nın spor ile özdeşleşen bir kent olduğunu söyleyerek, “AKRA Gran Fondo amatör bisikletçileri bir araya getirirken şehrimizin güzelliklerini de katılımcılara sunuyor. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu tarz organizasyonların her zaman destekçisiyiz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” cümlelerine yer verdi.
Antalya Alanya’da Gazze’de hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı Antalya’nın Alanya ilçesinde vatandaşlar Gazze’de devam eden İsrail soykırımında hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kıldı. Anadolu Gençlik Derneği Alanya Temsilciliği tarafından El Aksa Cami’nde Cuma namazına müteakip Gazze’de devam eden İsrail’in soykırımında hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı ve dua edildi. Caminin avlusunda toplanan vatandaşlar namaz sonrasında Filistin bayrakları ile birlikte İsrail aleyhine sloganlar attı. Gıyabi cenaze namazının ardından basın açıklaması okuyan Zülfikar Devir, “200 günü aşkındır kardeşlerimiz her gün yüzlerce binlerce şehit verirken bizler görmezden gelmeye devam ediyoruz. Her gün onlarca yüzlerce aile evlat acısıyla imtihan olurken bizler evlatlarımıza bile dünyalık hırslarımız yüzünden vakit ayıramıyoruz. Bu dünya gelip geçici heveslerin dolu olduğu bir aldatmacadan ibarettir. Bizler bir an önce bunları bir kenara koyarak Rabbimizin rızasını gözetmek için çaba sarf etmeliyiz. Bizler bu süreçte haktan taraf mı olacağız, batıldan tarafta mı? Bizler zaferden sorumlu değiliz kardeşlerim. Bizler üzerimize düşen vazifeyi yerine getirerek Allah’ın yardımının geleceği gün için beklemekten sorumluyuz. Gelin ısrarla boykota devam edelim. Gelin zulmü haykırmaktan geri durmayalım. Filistin’i, Doğu Türkistan’ı gündemimizden hiç düşürmeyelim. Kardeşlerimize maddi manevi desteğimizi esirgemeyelim ve bunları yaparken günlük yaşantımızın her alanında Rabbimizin rızasını gözeterek hareket edelim” dedi.
Samsun OMÜ’nün kurumsal akreditasyon süresi 2 yıl daha uzatıldı Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından Türkiye’de yükseköğretim alanında uygulanan ‘Kurumsal Akreditasyon Programı’ kapsamında, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) kurumsal akreditasyon süresi 2 yıl daha uzatıldı. YÖKAK, 16 Nisan 2024 tarihli kurul toplantısında aldığı kararla 31 Temmuz 2023 yılında biten OMÜ’nün akreditasyonunun 31 Temmuz 2025 tarihine kadar geçerli olacağını açıkladı. Üniversitelerin kalite güvencesi sistemi, eğitim ve öğretim, araştırma geliştirme, toplumsal katkı ve idari süreçlerde değerlendirilmesini sağlayan ‘Kurumsal Akreditasyon Programı’ ile Türkiye’deki üniversitelerin ulusal düzeydeki katkılarının ve dünyadaki görünürlüklerinin arttırılması hedefleniyor. OMÜ, YÖKAK tarafından değerlendirmeye alınan 11 üniversiteden biri olmuştu OMÜ, 2020 yılında YÖKAK tarafından ‘Kurumsal Akreditasyon Programı’ kapsamında değerlendirmeye alınan 11 üniversiteden biri olmuş ve yapılan değerlendirme sonucunda 2 yıllık ‘Koşullu Akreditasyon Belgesi’ almaya hak kazanmıştı. YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas tarafından 25 Ekim 2021 yılında ‘Kurumsal Akreditasyon Belgesi’, düzenlenen törenle OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’a takdim edilmişti. OMÜ, ara değerlendirme sürecini başarıyla tamamladı OMÜ bu süreçte araştırma üniversitesi olma hedefi doğrultusunda üst yönetimin liderliğinde ve tüm birimlerinde kalite güvencesi çalışmalarına kesmeden devam etti. YÖKAK değerlendirme takımı tarafından 2023 yılı ara değerlendirme programı kapsamında 4-5 Eylül 2023 tarihlerinde saha ziyaretleri gerçekleştirildi. İncelemeler sonrasında YÖKAK, 16 Nisan 2024 tarihli kurul toplantısında aldığı kararla OMÜ’nün sahip olduğu akreditasyonun 31 Temmuz 2025 tarihine kadar 2 yıl süreyle uzatıldığını açıkladı. Kurumsal Akreditasyon Belgesi Rektör Ünal’a takdim edildi 25-26 Nisan 2024 tarihlerinde yapılan 2024 YÖKAK Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı’nda ise, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’a Kurumsal Akreditasyon Belgesi takdim edildi.