SPOR - 19 Nisan 2019 Cuma 14:18

Stoperlikten kaleciliğe

A
A
A
Stoperlikten kaleciliğe

Spor Toto Süper Lig takımlarından MKE Ankaragücü’nün parlayan yıldızı kaleci Altay Bayındır, stoperlikten kaleciliğe uzanan futbol hikâyesini anlattı.

Son dönemde adından sıkça söz ettiren, ligin en genç kalecilerinden 1998 doğumlu Altay, İHA muhabirinin sorularını cevapladı. Futbola Bursa’nın amatör kulübü Yolspor’da stoper olarak abisi ile birlikte başladığını dile getiren Altay Bayındır, “Abim orta sahaydı ve çok güzel bir ikiliydik saha içerisinde. Yolspor’dan sonra abimle birlikte Bursaspor seçmelerine katıldık. Burada abimi beğendiler. Beni de ellerinde çok stoper olduğunu belirterek bana gerek duymadıklarını söylediler” diyen genç yıldız futbola ilk başladığı dönemlerde kaleciliğe ise merakının söz konusu dahi olmadığını belirtiyor ve ekliyor “Sürekli oyundaydım. Forvete gider gol atardım. Daha çok golcü bir kişiliğim vardı” dedi.

“Kaleci ekipmanları kaleciliğe olan merakımı arttırdı”
Bursaspor seçmeleri sonrasında tekrardan Yolspor’un yolunu tutan Bayındır kaleciliğe nasıl başladığını ise şöyle anlatıyor: “Kalecimiz antrenmana bir gün gelmedi. Fiziğimden dolayı hocamız ‘Altay geç oğlum kaleye’ dedi ve kaleye geçtim. Gelen toplara uçmak falan çok güzeldi ve keyifliydi. Sonrasında kaleciliğe merak sarmaya başladım ve internetten eldivenlere baktıktan sonra babama ‘bana eldiven alın’ dedim. O da sağ olsun hemen bir eldiven aldı. İlerleyen dönemde kaleci ekipmanlarından dolayı kaleciliğe merakım git gide artmaya başladı.” 

Stoper olarak katıldığı Bursaspor seçmelerine bu sefer kaleci olarak katılan Altay gösterdiği performans ile yeşil beyazlı takımın altyapısına seçilmeyi başardı. Genç eldiven, “5-6 sene oynadıktan sonra çıkan fikir ayrılıkları sebebi ile yeniden Yolspor’a döndüm. Futbolu bırakmadım her zaman içimde bir azim ve hırs vardı. Arabayatağıspor kulübünün A takımında da 1 sene oynadıktan sonra Ankaragücü’nün kapıları açıldı. Uzun yıllardır buradayım ve burada olmaktan da çok mutluyum” diye konuştu.

Stoperlikten kaleciliğe

“Ailem çok destek oldu”
Babasının eski dönemlerde futbol oynamış biri olduğunu belirten Altay, “Futbola karşı merakı her zaman vardı. Dolayısıyla beni etkileyen en büyük etkenlerden biriside buydu. Ailemin üzerimde çok büyük emekleri var. Her zaman arkamdaydılar. Benim için her zaman itici bir güç oldular” şeklinde konuştu.

“Mahalle maçlarında Forvet Oynardım”
Herkes gibi kendisinin de sokak aralarında top oynadığını söylen file bekçisi, “Fakat kaleye geçtiğim olmadı. Ancak ya çok farklı öne geçtiğimizde ya da gol yememek için boyumdan dolayı açı kapatabildiğim için kaleye geçtiğim olmuştu ara ara Fakat forvet oynuyordum genelde golcüydüm” diye belirtti.

“Sahaya kaptan olarak çıkmak onur ve gurur verici”
Kasımpaşa maçında sahaya kaptan olarak çıkan Altay, alt yapısında oynayıp A takımına yükseldiği Ankaragücü camiasında kaptanlık pazubandını takmanın çok büyük bir şeref olduğunu belirten bayındır, “Onur ve gurur verici bir durum bende bu duyguyu yaşadığım için çok mutluyum. Unutamayacağım anlardan bir tanesiydi. Taraftarımız önünde galip geldiğimiz bir maçta kaptan olarak çıkmak son derece önemliydi. Tarifsiz duygular yaşadım” ifadelerini kullandı.

“En büyük şansım Korcan Çelikay ve Mustafa Kaplan”
İkinci yarının başında kaleyi devir alan file bekçisi, “Kendimi iyi hissediyorum. Hocalarımız ile beraber yaptığımız çalışmalar hep gelişim yönünde bunlarda bana katkı sağlıyor. En büyük şanslarımdan birisi ise abilik vasıflarını yerine getiren Korcan Çelikay olduğunu düşünüyorum. Oynasın oynamasın her daim arkamda her zaman destekçim. Mustafa hocam ise her zaman bir abi, bir hoca olarak bana destek oldu ve güvendi. Kendisine çok teşekkür ediyorum özgüvenimi yukarı çeken isimlerden birisi” açıklamasında bulundu.

“A Milli Takım herkesin hayali”
A Milli Takıma seçilmenin her futbolcunun hayali olduğunu söyleyen Altay, “Ben sahaya çıkıp işimi yapıyorum. Maçlara en iyi şekilde konsantre oluyorum. Ancak bu kararı veren hocalar var ve değerlendirmeyi onlar yapıyor. Eksikler var mıdır? Tabi ki de vardır. Benim için önemli olan bu eksikleri gidermek. Seçim onlara kalmış ben iyi olduğum sürece orası hep bana yakındır diye düşünüyorum. Önemli olan benim saha içi performansım” dedi.

Stoperlikten kaleciliğe

“Kalecide en önemli özellik liderlik vasfı”
Kalecide ilk olarak liderlik vasfı olması gerektiğini belirten genç kaleci, şöyle devam etti:
“Çünkü oyunu arkadan en iyi takip eden kalecilerdir. Herhangi bir pozisyonda takıma yaptığın bir uyarı top kaleye girmeden engellediğin anlamına gelir. Onun dışında yan toplar çok önemli. Gelen bir yan top rakip ile buluştuğunda kafa vurup kaleye göndermesi daha kolay. O yüzden Liderlik vasfı ve yan toplar diye bilir. Daha birçok şey sayabilirim fakat en önemlileri bunlar.”

“Futbol hayatımın kırılma anı Ankaragücü’ne gelmek”
Ankaragücü’ne gelmesinin hayatında dönüm noktası olduğunu söyleyen Bayındır, “Buraya gelerek çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Burada çok güzel anılar biriktirildim. Gerçekten de Ankaragücü camiası benim kalbimde daima var olacaktır” diye konuştu

“Ankaragücü ile yaşadığım şampiyonluklar unutulmazdı”
Futbol hayatının unutulmaz anlarının Ankaragücü ile şampiyonluk yaşadığı günler olduğunu söylüyor Altay “ 1. ve 2. Lig’de yaşamış olduğumuz şampiyonlukları unutamam. İki şampiyonluk maçında kalede ben vardım. Bu yüzden gururlu ve onurluyum o duyguları hiçbir zamanda unutmayacağım” ifadelerini kullandı.

“Futbolcu olmasaydım kesinlikle spor camiasında olurdum”
Çocukluğundan bugüne düşündüğü tek şeyin futbol olduğunu ifade eden genç eldiven “Futbolcu olmasaydım antrenör olarak hayatıma devam ederdim. Ya da bu seviyede çeşitli işlerle ilgilenirdim beden eğitimi öğretmenliği gibi. Kısacası her zaman sporun içerisinde olurdum” diye konuştu.

“Buffon ve De Gea’yı takip ediyorum”
Avrupa’dan birçok kalecinin haricinde özellikle Buffon ve De Gea’yı takip ettiğini dile getiren kaleci Altay “Onların iyi yanlarını alıp kötü yanlarını da analiz ediyorum. Doğruları, yanlışları, hataları hepsini kafamda kurgulayıp kendime karma bir şey yapmaya çalışıyorum” dedi.

“Kişisel gelişim kitaplarını seviyorum”
Kitap okuma alışkanlığı ile de tanınan file bekçisi “Kişisel gelişim kitaplarını okumayı seviyorum. Şu an ‘Futbol Bir Akıl Oyunudur’ kitabını okuyorum. Çok iyi bir kitap. Kendimi geliştirmek için edindiğim her bilgi değerlidir. Bu sebepten okumanın önemli olduğunu düşünen bir kişiyim” açıklamasında bulundu.

“Ankaragücü ile içten içe bir sözleşmem var”
MKE Ankaragücü’nde büyüyüp yetiştiğini ve sarı lacivertli kulübe bağlılığının hiçbir zaman bitmeyeceğini dile getiren Altay Bayındır şöyle devam etti: “Her ne kadar resmi olarak sözleşmemde yazmasa da Ankaragücü ile içten içe bir sözleşmem var. Bir gün ayrılmam gerekirse kulübümün çıkarları doğrultusunda katkı sağlayacaksam eğer, camiamız mutlu olacaksa, ben gittikten sonra buraya gelecekler katkı sağlayacaksa, Ankaragücü’nün faydasına olacak her şeyi yapmaya her zaman hazırım.” 

“Taraftar için Ankaragücü, bir futbol takımından daha fazlasını ifade ediyor”

Ankaragücü taraftarının çok farklı ve müthiş insanlardan kurulu bir ortam olduğunu söyleyen Altay Bayındır “En büyük özellikleri ise Ankaragücü’nü sadece bir futbol takımı olarak görmemeleri. Çok daha fazlası olarak görüyorlar. Ankaragücü taraftarı ile birlikte olmak büyük onur. İyi günde kötü günde hep destek oldular onlara buradan ne kadar teşekkür etsem azdır diye düşünüyorum” dedi.

“Antalyaspor maçını kaybetseydik ama Eren ve Mert yaşasaydı”
Genç file bekçisi Antalyaspor deplasmanı dönüşü trafik kazasında vefat eden Ankaragücü taraftarları Eren ve Mert’ten hüzünlenerek bahsetti: “Ben maçtan sonrada söyledim keşke biz o maçtan galip gelmeseydik, o maç oynanmasaydı ama bu olaylar yaşanmasaydı. Fakat bazı şeylerin önüne geçemiyorsun. O gün çok üzüldük tarif edilemez duygular yaşadık. Ne galip geldiğimize ne de 3 puan aldığımıza sevinebildik. Ben tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum inşallah mekanları cennettir.”

“Yeni katılanlar ile iyi bir takım olduk”
Sezona İsmail Kartal ile iyi bir başlangıç yaptıklarını ve iyide puan topladıklarını anlatan kaleci Altay, “Her futbol takımının inişli çıkışlı dönemi vardır. Önemli olan o çizgiyi fazla şaşırmamaktır. O çizgiye yakınlardan gidip gelmektir. Bu konuda başarılı olduğumuzu düşünüyorum. İkinci yarının başında her ne kadar kötü bir grafik çizmiş olsak da yeni gelen güçlerle birlikte iyi bir takım olmayı başarabildik ki son haftalarda bunun meyvelerini fazlasıyla alabiliyoruz. Kalan haftalarda toplayacağımız puan ve puanlarla ligi iyi bir konumda bitiririz” ifadelerini kullandı.

“Mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayın”
Alt yapıda oynayan kalecilere mesaj ileten Altay, “Olumsuz şeyler yaşasanız da mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayın. Her zaman gelişime odaklı olun, çok çalışın, hiçbir zaman küsmeyin ve daha fazla çalışıp her zaman üstüne koymaya devam edin. Kısacası inanmayı bırakmayın. Gelişim için en önemli şey çalışmaktır” dedi.  

Yunus Emre Kartal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Bu kez sulama kanalında obruklar oluştu Konya’nın Çumra ilçesinde bulunan toprak kanal olarak devam eden Çarşamba kanalı içerisinde 3 ayrı obruk oluştu. Obrukları inceleyen Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, çevredeki vatandaşların çok yakınına gelmemelerini, başka yerlerde de çökmeler olabileceğini, dikkatli olunmasını ve kanal içerisine girilmesi gerektiğini söyledi. Yağışların azlığı ve kuraklık Türkiye’yi etkilemeye devam ediyor. Tarımın başkenti olarak bilinen Konya Ovası’nda ise başta Çumra ilçesi ve çevre ilçeler ile illerde obrukların oluşumu her geçen gün çoğalıyor. Konya Ovası’nda iklim değişikliği ve şuursuz tarımsal sulama nedeniyle yer altı su seviyesinde geçtiğimiz aylarda 20 metreye kadar düşüşler kayıtlara geçti. Kayıt dışı kullanılan kuyuların takibi yapılamaması ve vahşi sulama sonrası yer altı su kaynaklarında 50 metreye kadar çekilme meydana gelirken, ovanın kuzey bölgesinde ise 400 metreye kadar açılan kuyulardan su çıkmadığı belirlendi. Konya’nın Çumra ilçesi bulunan Çarşamba kanalı olarak bilinen Çumra Sulaması Ana İletim Kanalı olan Apa Alemdar İsale Kanalının 3 farklı noktasında obruk oluştu. Çökmeyi fark eden mahalle sakinleri durumu yetkililere bildirdi. Yapılan ihbar üzerine olay yerine DSİ Konya 4. Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Oluşan obrukların incelenmesi ve önlem alınması için güvenlik önlemleri alındı, Apa Barajından su çıkışı düşürüldü. Gökhüyük, Doğanlı ve Dineksaray Mahalleri yakınlarında oluşan obruklarda incelemelerde bulunan Konya Teknik Üniversitesi Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, "Bölge içerisinde zaten şu anda içinde bulunduğumuz alan İnsuyu formasyonu dediğimiz formasyonun olduğu bölge. Bu İnsuyu genellikle suyla karşılaştığı zaman çözünebilir nitelikte birimlerden oluşuyor. Buradaki kanal aslında Çarşamba çayının güzergahı üzerinde Çarşamba Çayı’nın olduğu yerde toprak kanal şeklinde devam ediyor. Uzun geçen kurak geçen kış mevsiminden sonra sular geldiği zaman da tabii ki alttaki Çarşamba çayının altındaki gevşek tutturulmuş malzeme içerisindeki çatlaklar biraz daha genişlemiş ve alttaki boşluklara doğru hareket etmiş. Bu alttaki zaten var olan boşluğun üstteki malzemenin taşınması taşınamaması sonucu çökmesini gösteriyor. Yani bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden birisi. Bu havza içerisinde bu tarz çöküntüler özellikle yağışlardan sonra meydana geliyordu. Yoğun yağışlardan sonra burada da su akışıyla meydana gelmiş olması benzer bir görüntüyü ortaya çıkarıyor" dedi. Çevre halkına uyarılarda bulunan Obruk Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Arık, "Çevredeki vatandaşlar incelemek için de olsa çok yakınına gelmesinler. Zira çatlakların devamı var. Daha güneydeki göçüklerde aynı şey var. O yüzden şu anda zaten Devlet Su İşleri konuya müdahale ediyor. Bunlar doldurulduktan sonra belki buraya gelinebilir. Tabii vatandaşlar, bunun dışında başka yerlerde de çökmeler olabilir kanal içerisine girmemelerini öneririz. Bu bölge içerisinde biz Konya AFAD İl Müdürlüğüyle birlikte yürüttüğümüz proje çerçevesinde çalışmalarımızı tamamladık ve duyarlılık haritamızı oluşturduk. Burası yüksek duyarlı alanlardan bir tanesi ve bölge içerisinde zaten yakınlarda hemen en eski obruklardan birisi olan Gökhüyük Obruğu bulunuyor. Gökhüyük obruğunun dışında bölgede Çumra Apa bölgesi obrukları vardı geçmişte. Dolayısıyla bura da obruk açısından en azından potansiyel arz eden bir yer. Dolayısıyla burada obruk oluşumuyla ilgili, doğal şartları değiştirme şansımız yok ama kullanımıyla ilgili bir takım önlemler alınabilir" diye konuştu.
Aydın Başkan Tetik: "Nazilli esnafının sorunlarını biliyoruz” Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Dursun Öztunç ve yönetimi, Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunurken, Başkan Tetik Nazilli esnafının sorunlarını bildiklerini gerekli desteğe vermeye çalışacaklarını kaydetti. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından mazbatasını alır almaz vatandaşlarla iç içe olan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, ‘hayırlı olsun’ ziyaretinde bulunan misafirlerini makamında ağırlamaya devam ediyor. Son olarak Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Dursun Öztunç ve yönetimi ile bir araya gelen Tetik, ilçenin yerel ekonomisinin mihenk taşı olan esnafların kalkınması ve gelişmesi için gerekli desteği vermeye hazır olduklarını dile getirdi. Nazilli’nin ekonomik anlamda çok güçlü olduğunu ve bu potansiyelin iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Tetik; “Esnafımızın sorunlarını biliyoruz. Onların derdi bizim derdimiz. Hazırladığımız projelerle Nazillimizin ekonomik gücünü ortaya çıkaracağız. Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifimizle istişarelerde bulunduk. Taleplerini dinledik. Gerekli notlarımızı aldık. Nazik ziyaretlerinden dolayı başkanımıza ve kıymetli yönetimine teşekkür ediyorum” dedi. Misafirperverliklerinden dolayı Başkan Tetik’e teşekkür eden Nazilli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Öztunç, Nazilli Belediyesi ile her zaman koordineli bir şekilde çalışmaya hazır olduklarını dile getirdi.