GÜNDEM - 19 Eylül 2020 Cumartesi 09:52

Su sümbülleri Asi Nehri'ni yeniden istila etti

A
A
A
Su sümbülleri Asi Nehri'ni yeniden istila etti

Hatay'ın inci gerdanı olarak bilinen Asi Nehri'nin bazı kısımları su sümbülleri istilasına uğradı. Nehri kaplayan su sümbülleri havadan görüntülendi.

Lübnan'da doğan ve Suriye'den geçerek Hatay'da Akdeniz'e dökülen Asi Nehri'nin yine su sümbülü istilasına uğradı. Geçtiğimiz yıl nehrin büyük bölümünü kaplayan su sümbülleri, bu yıl da nehrin yüzeyini tekrar kapatmaya başladı. Antakya'ya bağlı Güzelburç Mahallesi'nden geçen bölümde nehir suları tamamen sümbüllerle kaplandı.

Su sümbülleri Asi Nehri'ni yeniden istila etti

Su sümbüllerinin son yıllarda ülkenin ve Hatay'ın başına bela olduğunu söyleyen Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Selda Asker, duruşu güzel olsa da bulundukları ekosistemdeki canlılara zarar veren bir bitki türü olduğunu belirtti. Su sümbüllerinin Güney Amerika'dan gelen istilacı bir tür olduğunu söyleyen başkan Asker, "Su sümbülleri son 8-10 yıldır ülkemizin başının belası oldu. Hatay'daki Asi Nehrimizde görülen su sümbülleri Güney Amerika'dan gelen istilacı bir bitki türüdür ve istila ettiği tatlı su kaynaklarındaki ekosistemi bozan bir türdür. Yaklaşık 8-10 yıldır Asi Nehrimizde biz bunları görüyoruz. İlk gördüğümüzde nereden geldi, çok güzel duruyor desekte işin içine girdikten sonra çokta güzel bir bitki olmadığını öğrendik. Çünkü bulundukları ekosistemdeki tüm canlılara zarar veren bir bitki türüdür" dedi.

Su sümbüllerinin iklim değişikliklerine bağlı olarak yaşanan buzulların erimesi ve kasırgalarla Türkiye'ye kadar ulaştığına vurgu yapan başkan Asker, su sümbüllerinin buradan sonraki durağının belki de Avrupa olabileceğini söyledi. Asker, "Yaklaşık 5 kıtada, 62 ülkede yayılım gösteren bir istilacı bitki türüdür. İklim değişikliklerine bağlı olarak su sümbülleri bulundukları yerden ılıman ve subtropikal iklimlere doğru yolculuk yapıyorlar. Biliyorsunuz buzullarının erimesi, iklim değişiklerine bağlı olarak artan kasırgalar, seller yani sert geçen iklimler onların göç etmesine sebep oluyor aslında. Eriyen buzullarda onların çok daha çabuk yayılması için su sümbüllerine yol açıyorlar. Buldukları yoldan da bizim ülkemize kadar, Asi Nehrine kadar geldiler. Belki de buradan sonraki yolları da Avrupa'ya kadar uzanacak" diye konuştu.

Su sümbüllerinin 12 günlük süre içerisinde nüfuslarının 2-3 katı kadar artabilen bitki türü olduğunu belirten Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Asker, su sümbülleriyle mücadelenin kolay olmadığına da değindi. Su sümbüllerinin yazın hızla üreyen kışın da telef olan bir bitki türü olduğunu ifade eden Asker, "Baktığınız zaman istilacı bir tür diyoruz. Çünkü istila ettikleri yerde kendi yapıları gereği onu yaymayı çalışıyorlar. Su sümbülleri güneş ışığının nehre direk olarak yansımasını engelliyorlar bu da nehirdeki oksijen miktarını azaltıyor. Bugün nehirde yaşayan canlı türlerine, balık türlerine zarar veriyor. Nehirde yaşayan canlıların zehirlenerek ölmesine neden oluyor. Aynı zamanda nüfusları çok hızlı artan bir türdür. 12 günlük bir süre içerisinde kendi nüfuslarının 2-3 katına kadar artabilen bir bitki türüdür bunlar. O yüzden su sümbülleriyle mücadele etmek kolay değil. Bir şansımız var, kış aylarında suyun durağan olduğu yerlerden kendilerine kuytu alanda bir yer buluyorlar ve orada saklanma şansları oluyor. Kışın telef oldukları için belki de kış sürecinde geriye kalan su sümbülleri toplanırsa ve Suriye'den bizim nehir sınırımıza geçişleri engellenirse her sene bu sıkıntıyı yaşamayabiliriz. Çünkü bunların temizlenmesi, toplanması yani bunlarla mücadele çok ciddi bir sıkıntı. Dünyada bunlarla ilgili mücadele örnekleri var. Bunlarla beslenen böcek türleri üzerlerine atılmış, mantarlar atılmış hatta ve hatta dünyada kimyasallar denenmiş ama sonuç olarak bizler çevreci olarak bunlara karşıyız. Çünkü bu tarz mücadeleler su kaynaklarımızı oldukça etkileyen bir mücadele ve çevreye daha çok zarar veren bir mücadele türüdür. Bunlarla ancak toplanma suretiyle mücadele edilebilir" şeklinde konuştu.
Su sümbüllerinin temizlenemeyerek denize ulaşması durumunda kıyıda yavrulama yapan deniz kaplumbağalarına da ciddi zararlar verebileceğine değinen Selda Asker açıklamalarına şu şöyle devam etti:
"Dünyada baktığınızda su sümbülleri zararlarının yanı sıra dünyada yan sanayide kullanılabilen ürünler aslında. Belki de bu şekilde değerlendirilme şansı olabilir bunları. Kağıt yapımında, hasır yapımında bir çok konuda bu bitkileri kullanabiliyorlar. Toplandıktan sonra belirli bir yerde toplanırsa bir yan gelir elde etme şansı sağlayabilecek bir bitkidir. Fakat şu aşamada yapılabilecek en acil şey bunların buradan acil bir şekilde toplanmasıdır. Çünkü ilk yağmurlarla beraber bunlar Asi Nehrinden Samandağ kıyılarına kadar taşınacaklar. Samandağ'da denize döküldükleri yerlerde, Samandağ kumsallarında birikecekler. Ve orada yol açtıkları çevre kirliliğinin yanı sıra oradaki kumsallarda üreme alanı bulunan deniz canlıları, yeşil kaplumbağalar ve Caretta Carettalara çok ciddi zararlar verebilir. Kışın durağan mevsimine geçiyor. Kendi kendine yok olmuyor ama şu an nehir üzerinde bulunan bitkilerin çoğunu artık göremiyorsunuz. Bir kısmı bir yerden sonra yok olurken, bir kısmı da durağan bölgelerde kendini koruma şansı buluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte, suyun durağanlaşmasını bekliyor. İşte o süreçte tekrar yayılma süreci başlıyor. Çünkü su sümbülleri sıcak bir iklim kuşağına ait bir bitkidir."
Geçen yıl sonbahar aylarında gelen sümbüller, yine nehrin büyük bölümünü kaplamış, ekiplerin yoğun çalışmalarıyla güçlükle temizlenmişti.

Mehmet Bayrak - Adem Karagöz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde hakla buluşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören CHP Genel Başkanı da küçük çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Kayseri Bünyan Şoförler Odası ERVA Spor Kulübü açıldı Kayseri’de Erdemlerimizle Varız (ERVA) projesi çerçevesinde Bünyan Şoförler Odası tarafından yaptırılan ERVA Spor Kulübü’nün açılışı Vali Gökmen Çiçek’in katılımıyla yapıldı. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, ilçeye gelişi sırasında Vali Yardımcısı Adnan Türkdamar, Bünyan Kaymakamı Turgut Gülen, Bünyan Belediye Başkanı Selahattin Metin ile il ve ilçe protokolü tarafından karşılandı. Vali Çiçek; ilçe ziyaretinin ilk durağında, Bünyan Şehit Cennet Yiğit Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan resim sergisinin açılışına katılarak, sergiyi gezdi. Sergi açılışının ardından Vali Çiçek, Bünyan Kaymakamlığı’na geçerek, Kaymakam Turgut Gülen’den ilçenin genel durumu hakkında bilgiler aldı. Kaymakamlık ziyaretinin ardından Bünyan Belediyesi’ne geçen Vali Çiçek, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde Belediye Başkanlığına seçilen Selahattin Metin’e hayırlı olsun dileklerini ileterek, ilçenin altyapı ve üst yapı çalışmaları ve belediyenin sorumluluk sahasına giren alanlarında yapılan çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Vali Çiçek; beraberinde protokol üyeleri ile birlikte esnaf ziyaretlerinde bulundu. Esnaflarla sohbet eden Vali Çiçek, kendisine iletilen talep ve istekleri alarak, çözümü konusunda elinden geleni yapacağını ifade etti. Vali Gökmen Çiçek ve beraberinde protokol üyeleri ile birlikte Bünyan Şoförler Odası tarafından yaptırılan ERVA Spor Kulübü’nün açılışına katıldı. Açılışa Çiçek’in yanı sıra, Vali Yardımcısı Ömer Tekeş, Adnan Tezcan, İl Jandarma Komutanı Tuğg. Hakan Dedebağı, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, ilçe protokolü, sivil toplum kuruluş temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Açılışta konuşan Vali Çiçek; "Hiçbir gencimizi zehir tacirlerine vermeyeceğiz demiştik. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Emniyetimiz, jandarmamız zehir tacirlerine fırsat vermeyecek. Gençlerimizi zehirlemek isteyenlerin yeri sokaklar, meydanlar değil,onların yeri hapishane. Alaeddin Keykubat’ın torunlarını, Seyyid Burhaneddin öğretisiyle büyümüş Kayserilileri, Türkiye’nin sigortası olan gençlerimizi hiçbir alçağa teslim edemeyiz. Bunun için Emniyet ve Jandarmamız büyük mücadele veriyor. Bu tedbirler yeterli değil. O nedenle dedik ki, gençlerimizin yeri spor salonları, gençlerimizin yeri kütüphaneler, gençlerimizin yeri bilim yuvaları, gençlerimiz ancak buralara yakışır. O yüzden sporu gençlerimizin ayaklarına götürelim diye Valilik olarak her mahallede spor okulu açacağız. Bu spor okullar ücretsiz olacak, kıyafetleri, spor malzemeleri ücretsiz olacak. Buradan yetişecek çocuklar Türk Bayrağımızı yükseltecekler, İstiklal Marşımızı okutacaklar. Bu amaçla yola çıktık" dedi. Emniyetin, jandarmanın, KESOB’un, ASKON’un milli eğitimin spor okullarında yüzlerce öğrenci yetiştiğini ifade eden Vali Çiçek; "Bünyan Şoförler Odası Başkanımız Serkan Bey’e teşekkür ediyorum. Spor Kulübü’nün Bünyan’a açılması için büyük gayret gösterdi. Spor kulübünü ilk açtığımız ilçe Bünyan. Haftaya Yahyalı’da açıyoruz. Sonrasında İncesu ilçemizde de açacağız. Bünyanlı çocuklarımıza başarmak yakışır. Çocuklarımız bizi gururlandıracaklar. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bünyan Şoförler Odası ERVA Spor Kulübü hayırlı olsun" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bünyan Şoförler Odası ERVA Spor Kulübünün açılışı, Vali Gökmen Çiçek ve protokol üyeleri tarafından yapıldı. Açılışın ardından sporcu gençlerle bir araya gelen Vali Çiçek; “Gençlerimizi kötü yollara sokmaya çalışanlara inat sporla uğraşacağız, kitap okuyacağız, derslerimize çalışacağız ve ailelerimizi gururlandıracağız. Sporcular spora inatla devam edecekler, Türk bayrağını milli takımla göndere çekecekler. Bunu sizden rica ediyorum. Hepinizi çok seviyorum” ifadelerini kullandı. Spor kulübü açılışının ardından Bünyan Devlet Hastanesi’ne geçen Çiçek; burada hastalara ve hasta yakınlarına geçmiş olsun dileklerini ileterek, hastane yönetiminden çalışmaları hakkında bilgiler aldı. Hastane ziyaretinin ardından, Kayseri Üniversitesi Bünyan Meslek Yüksekokulu’nu ziyaret eden Vali Çiçek, öğrenciler arasında gerçekleştirilen voleybol müsabakasına katılarak, öğrencilerle keyifli anlar geçirdi. Ziyaretlerine devam eden Çiçek, eşi Sümeyra Çiçek ile birlikte, kadın kooperatifini ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgiler aldı. Vali Çiçek, ziyaretinin sonunda sırasıyla, Bünyan Naci Baydemir Anadolu İmam Hatip Lisesi, Bünyan Cam Teras yol yapımı inşaat alanı, Bünyan İlçe Emniyet Müdürlüğü, Bünyan İlçe Jandarma Komutanlığı ziyaretleri gerçekleştirdi.
Diyarbakır Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 3 milyar 345 milyon TL borcu olduğu açıklandı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, 31 Mart yerel seçimleriyle sona eren 8 yıllık kayyum sürecinin Büyükşehir Belediyesi’ne devrettiği borcun 3 milyar 345 milyon TL olduğunu açıkladı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun, Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda gazetecilerle bir araya geldi. Basın toplantısına başkanların yanı sıra Daimi Meclis Üyeleri Abdulkadir Güleç, Emine Akın ve Abdulselam İnceören katıldı. Basın toplantısında konuşan Başkan Serra Bucak, Büyükşehir Belediyesi’nin 17 ilçede hizmet ürettiklerini, yoğun bir çalışma sürecine girdiklerini söyledi. Bucak, 31 Mart yerel seçimleriyle beraber belediyeyi 8 yıllık kayyum yönetiminden devralır almaz taşınır ve taşınmaz malların envanterleriyle ilgili incelemelerinin sürdüğünü kaydetti. Kısa sürede tespit ettikleri hasarı mayıs ayında gerçekleşecek meclis toplantısına taşıyacaklarını ifade eden Bucak, hukuki süreçlere dair çalışmaların da sürdüğünü söyledi. Bucak, gelecek 5 yıl içinde, kent konseyleri ve kent danışma meclisleriyle ve kente dair çalışma yürüten herkesle bir araya geleceklerini ifade ederek, “8 yıllık kayyum sürecinde belediye hizmet binamız ve bütün çalışmalarımız başta basın olmak üzere tüm dinamiklere kapalıydı. Bu tabloyu değiştireceğiz. Belediyemizin bütün kapıları basın başta olmak üzere herkese sonuna kadar açık olacak” diye konuştu. Bucak, basın toplantısında Büyükşehir Belediyesinin borçlarına dair açıklamalarda bulunarak şunları söyledi: “Bugün itibariyle iç denetimi birimimizin tespit ettiği bir tablo var. Bundan sonraki süreçte de çalışmalarımızı yaparak siz değerli basın mensuplarıyla paylaşacağız. Büyükşehir Belediyemizin genel borç miktarı 2 milyar 438 milyon TL, DİSKİ’nin borcu ise 907 milyon TL’dir. Toplam borcumuz 3 milyar 345 milyon TL’dir” Bucak, ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin ihalesi yapılmış ve muhasebe kayıtlarına yansıyan borcunun 3 milyar 640 milyon TL, DİSKİ’nin ise 200 milyon TL olduğunu söyledi. Başkan Başkan Doğan Hatun ise, Büyükşehir Belediyesi’nin taşınmazlarıyla ilgili basın mensuplarına bilgi verdi. Doğan, Büyükşehir Belediyesine ait 44 taşınmazın farklı kurumlara tahsis edildiğini tespit ettiklerini söyledi. Doğan, bu taşınmazların Milli Eğitim Bakanlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Sur, Bağlar ve Kayapınar ilçe müftülükleri, İl Sağlık Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, DEDAŞ, İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Çınar Kaymakamlığı’na tahsis edildiğini açıkladı. Basın toplantısı, soruların cevaplanmasıyla sonra erdi.
İstanbul Sarıyer’de buluşan sendika, veli ve öğrenciler öğretmene şiddet olayını kınadı Sarıyer’de şiddet olayının yaşandığı okulun önünde bir araya gelen sendika, öğrenci, veli ve öğretmenler, Türkçe öğretmeni Necla Ö.’nün bir veli tarafından darp edilmesini kınadı. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan’da iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okuldaki davranışlarıyla ilgili olarak velisi Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen Ali Ç. ise okul koridorunda görünce herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli Ali Ç., savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Necla öğretmen için bir araya geldiler Eğitim-Bir-Sen, Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen üyeleri, olayın yaşandığı Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu önünde bir araya gelerek olayı kınadı. Sendika üyelerine birçok veli de destek verdi. Öğrenciler ise Necla öğretmene destek vermek için “Öğretmemi rahat bırak ve ona dokunma” ve “Necla hoca için adalet” yazılı pankartlar açtı. “Öğretmenimize yapılan bu saldırının takipçisi olacağız” Öğretmene yapılan saldırıyı kınayan Eğitim-Bir-Sen İstanbul 6 No’lu Şube Başkanı İdris Şekerci, “Öğretmenimize yapılan bu saldırının takipçisi olacağımızı ifade ediyor, bugün de yarın da öğretmene şiddeti reva gören sorunlu anlayışla hukuk önünde mücadele edeceğimizi hatırlatmak istiyoruz. Bu menfur saldırıyı gerçekleştiren şahsın tutuklu yargılanacağına ilişkin aldığımız bilgi üzüntümüzü bir nebze olsun hafifletmiştir. Dün yaşanan bu vahim şiddet olayının gerçekleştiği ilk andan itibaren süreci yakından takip ettik. Milli Eğitim Bakanımız, İl Milli Eğitim Müdürümüz konuyla yakından ilgilenmiş ve öğretmenimizle doğrudan temas kurarak hem geçmiş olsun dileklerini iletmiş hem de konunun takipçisi olacaklarını iletmiştir” diye konuştu. "Ben gördüğümde öğretmenimiz yerdeydi" Duyduğu sese çıktığını söyleyen bilişim teknolojileri öğretmeni Burcu Akay, “Olayı görmedim ama sese koştum geldim. Ben gördüğümde öğretmenimiz yerdeydi. Çok kötü bir durum gerçekten, hak etmediğini düşünüyorum. Görüntülerin yayılması öğretmenimizin psikolojisini bozmuştur eminim ve altına yazılan yorumları okuyorum, insanlar bunu hak görüyorlar. Çok üzücü. Ne yapmış olabilir diye sorulmamalı öğretmene. Nejla öğretmen kimseyle iletişime geçmek istemiyor. Zaten uzun zamandır bir sorun yaşıyordu veli ve öğrenciyle. Yeterli önlem alınamadığı için bu olay yaşandı” dedi. “Dolaplarda kan gördük” Necla öğretmenin sınıf öğretmeni olduğunu söyleyen 10 yaşındaki Hasan Hüseyin Akkaya, “Necla öğretmen ile arkadaşımız arasında bir tartışma çıkmıştı ve öğretmenimiz müdüre bildirmişti. Ardından müdürümüz sınıfa geldi ve bize kağıt dağıtarak derste ne olduğunu yazmamızı istedi. Sonra güvenlik kameralarını izledik ve Necla hocanın elinde çayla koridorda yürürken velinin gelip yumruk attığını gördük. Necla hoca yere düştü ve ardından dolaplarla kan gördük. Necla hoca yere düştüğü esnada gözüne kaynar çay gelmiş” ifadelerini kullandı. “Öğretmene kalkan eller kırılsın” Öğretmene yapılan şiddeti kınayan veli Ayşe Öztürk, “Hoş bir görüntü ve olay değil. Öğretmene kalkan eller kırılsın. Şiddetin her zaman karşısında dururuz. Olayı çocuklardan duydum. Çocuklarımız da tedirginler” diye konuştu.