EKONOMİ - 15 Nisan 2023 Cumartesi 11:03

Su ürünleri ihracatından 1,7 milyar dolar gelir elde edildi

A
A
A
Su ürünleri ihracatından 1,7 milyar dolar gelir elde edildi

Tarım ve Orman Bakanlığı, 2021 yılında 1,37 milyar dolar olan su ürünleri ihracatının 2022 yılında 1,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.

Türkiye’de 2 bin 382 adet su ürünleri yetiştiriciliği işletmesi bulunuyor. Bu işletmelerin bin 829 adedi iç sularda, 553 adedi denizlerde üretim yapıyor. Son yıllarda özellikle Karadeniz’de yaşanan gelişmeler ve yeni faaliyete alınacak tesislerle birlikte Marmara Denizi’ndeki çift kabuklu yetiştiriciliği ilave edildiğinde kapasitenin çok daha artması bekleniyor. Ülkemizde başlıca alabalık, levrek, çipura ve Türk somonu yetiştiriciliği yapılıyor. Sarıağız da denilen granyözün yanı sıra kalkan, fangri, mercan, sinagrit, yayın balığı, yılan balığı yetiştiriciliği için de çalışmalar sürdürülüyor. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliğinde son dört yılda 1’inci sıraya yerleşti, dünyada da üst sıralara yükselmeye devam ediyor.

Su ürünleri üretimindeki artışa paralel olarak ihracatta da artış yaşandı. 2016 yılında 145 bin ton olan ihracat, 2021’de 239 bin tona, 2022 yılında ise 252 bin tona ulaştı. Değer olarak ise 2021 yılında 1,37 milyar dolar olan su ürünleri ihracatı, 2022 yılında 1,7 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2022 yılında 103 farklı ülkeye su ürünleri ihracatı yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 2022 yılında su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe 500 bin tonun üzerinde üretim gerçekleşirken, 2023 yılı hedefi ise 600 bin ton olarak belirlendi.

Balıklara ITQI kalite ödülü

Türkiye’de su ürünleri yetiştiricilik ve işleme sektöründe kullanılan ileri teknoloji ve ürünlerinin sahip olduğu yüksek standartlar sebebiyle birçok firma, ulusal ve uluslararası nitelikte kalite yönetim sistemleri tarafından verilen sertifikasyon belgelerine sahip bulunuyor. Diğer yandan, ülkemizde su ürünleri yetiştiriciliği işletmelerinde yetiştirilen balıklar dünyanın en kaliteli balıkları seçilerek, değişik yıllarda ITQI kalite ödülü aldı.

2022'de üreticilere 119,34 milyon lira destekleme yapıldı

Sağlıklı beslenmede önemli bir protein kaynağı olan başta balık olmak üzere tüm su ürünleri üretiminde tür çeşitliliğinin ve üretim miktarının artırılması Tarım ve Orman Bakanlığının öncelikleri arasında yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlıklı gelecek nesiller için en sağlıklı ürünlerden olan ve hem avcılık hem de yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünlerini halkın daha bol tüketebilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından sektörün mevcut durumu da dikkate alınarak her yıl yeni düzenlemeler yapılarak, su ürünleri desteklemeleri uygulanıyor. Su ürünleri yetiştiriciliği desteklemeleri çerçevesinde 2003 yılından bugüne kadar sektöre toplam 1,64 milyar lira destekleme ödemesi yapıldı. 2022 yılı su ürünleri yetiştiriciliği kapsamında ise yetiştiricilik faaliyetinde bulunan üreticilere 119,34 milyon destekleme ödemesi gerçekleştirildi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, sosyal medya hesabından Türkiye ile AB ülkeleri arasında yıllara göre su ürünleri yetiştiricilik üretiminin değişim istatistiğini gösteren bir paylaşım yaptı. Bakan Kirişci paylaşımında, Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla Türkiye’nin su ürünleri yetiştiricilik üretimi bakımından ilk sırada yer aldığını belirterek, “Sektörümüzü desteklemeye, dünyada da söz sahibi olmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.